Üç şampiyon tek hedef

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

İrem, Onat ve Sergen… Onlar havuzun özel çocukları. Genetik farklılıklar onlar için engel değil. Yüzme gibi zorlu bir branşta +1 azimle çalışarak, Avrupa ve dünya şampiyonalarında başarılarıyla boy gösteriyorlar. Türkiye’nin çeşitli illerinden 9 özel sporcu, mayıs ayında Kosova’da düzenlenecek Uluslararası Down Sendromlular Yüzme Şampiyonası’nda milli forma giyerek ülkemizi temsil etmeye hazırlanıyor. İzmirli özel sporcular İrem, Onat ve Sergen de onlar arasında. Antrenörleri ile birlikte her gün çift antrenman yaparak azim ve hırslarıyla herkese örnek olan özel sporcuların şampiyonadaki hedefi madalyalarına yenilerini ekleyerek yeniden zirvede yer alabilmek.

HAVUZUN EN ÖZEL KIZI

Bayraklı Belediyesinin 2013 yılında açtığı yaz kursunda yüzmeyle tanışan down sendromlu İrem Öztekin, Fransa’nın başkenti Paris’teki Avrupa Açık Yüzme Şampiyonası’nda, 50 ve 100 metre kelebekte kendi yaş grubunda 2 dünya rekoru ve 5 madalya sahibi oldu. Evde toplamda 80 madalyası bulunan 17 yaşındaki İrem, madalyalarına yenilerini eklemeyi hedefliyor. Alsancak Atatürk Yüzme Havuzu’nda eğitmenleri Mert Onaran ve Efe Karaca ile birlikte antrenmanlarını sürdürerek Kosova’da düzenlenecek Uluslararası Down Sendromlular Yüzme Şampiyonası’na hazırlanıyor. Annesi ve antrenörünün desteğini her yerde hissettiğini belirten İrem, “Annemi ve antrenörümü çok seviyorum. Herkese başarılı olduğumu göstermek istiyorum. Yüzmeyi çok seviyorum. Kosova’da da mutlaka birinci olacağım. Şampiyonum ben” dedi.

80 MADALYASI VAR

Kızının başarılarının kendisine gurur verdiğini söyleyen 46 yaşındaki Melek Öztekin ise, “Gerek öğretmenler gerek veliler olsun zamanında bizi çok kırdı. Okul bulmakta çok zorlandık. Veliler, ‘Neden bu okula geldi’, ‘Onlar için okullar var’ diyerek şikayet ediyorlardı. Ama İrem, özgüveni çok yüksek bir çocuk. Spora başladığında bu kadar ilerleyeceğini beklemiyordum. Hayaldi, gerçek oldu. Heyecanını fazla belli etmiyor ama yarışa gittiğinde heyecanlandığını biliyorum. Hatta, ‘Anne bacak titriyor’ diyor. Ama heyecanını suda yendiğine inanıyorum. Evde 80 tane madalyası var. Bunun 5 tanesini geçen sene Paris’teki Avrupa Şampiyonası’nda aldı. O şampiyonadan 5 madalya ile dönen tek sporcu oldu. Aileler çocuklarını spora yönlendirsin. Mutlaka bir branşa ilgisi ve yeteneği varsa bu ortaya çıkacaktır. En büyük hayalim İrem’in olimpiyatlara katılması. Çok çalışkan, algısı çok yüksek. Hocaları da çok iyi. Onu çok iyi hazırlıyorlar. Sabahları buraya gelmek için hemen yataktan fırlıyor. Koşarak geliyor yüzmeye” diye konuştu.

YENİ BAŞARILARA KULAÇ ATACAK

5 yaşındayken annesi sayesinde yüzme sporu ile tanışan Onat Soysal, ailesinin desteği ile 17 yaşında profesyonel yüzücülüğe adım attı, iki yıl sonra da şampiyonalara katılmaya başladı. 8 yıldır katıldığı TÖSFED Türkiye Yüzme Şampiyonası’nda kendi yaş kategorisinde çeşitli branşlarda dereceler elde eden Soysal, evde 82 madalyası bulunduğunu ve yeni başarılara kulaç atmak istediğini söyleyerek, “Yüzmeyi annemden öğrendim, ben küçükken birlikte yüzüyorduk. Türkiye’de önemli rekorlara imza attım. Yüzmeyi çok seviyorum. Türkiye şampiyonu oldum, İtalya’da yarıştım, amacım Kosova’da şampiyon olmak. Madalya kazanınca çok mutlu oluyorum. Madalyalarıma yenilerini eklemeyi istiyorum” dedi.

HAYAL BİLE EDEMEZDİM

Hayatını down sendromlu oğluna adayan 60 yaşındaki Handan Aktaş ise, ailelerin down sendromlu çocuklarını erken yaşta sporla tanıştırması gerektiğine şu sözlerle dikkat çekti: “Onat, yüzmeye amatörce başladı. Daha sonra Onat’ın yüzme isteğiyle ona bir kulüp bulduk ve bugünlere geldik. 7 senedir yüzüyor. Evde 82 madalyası var. O yarışmalarda mücadele ederken ben çok heyecanlanıyorum. Bu aşamaya geleceğini hayal bile edemiyordum. Madalya kazanması bana onur veriyor. Bizim çocuklarımız tüm down sendromlu çocuklara örnek olsun. Madalya alamadığı zamanlarda çok üzülüyor. Down sendromlu çocuklara fırsat verildiğinde başaramayacakları şey yok. İlkokulda kaynaştırma öğrencisi olarak başladı. Ertesi gün bütün veliler sınıfın önündeydi. Onat’ı istemiyorlardı. Sonra özel eğitim almaya başladı. Kosova’dan güzel bir derece almak istiyor. Hayalim elbette yüzme branşında çok iyi dereceler elde etmesi.”

MADALYA İLE DÖNECEĞİZ

İrem ve Onat ile birlikte çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürdüklerini belirten yüzme eğitmeni Efe Karaca, “İrem 2 tane A, 6 tane B barajı geçerek bu turnuvaya katılma hakkı elde etti. Onat, 3 tane A, 2 tane B barajı geçti. Neredeyse her gün çift antrenman çalışıyoruz. Şampiyonada Onat 5, İrem de 6 yarış yüzecek. İkisinden de madalyalar bekliyoruz. Esas hedefimiz Kanada’daki Dünya Şampiyonası. Bu yarışta Kanada’ya gitmeden önce kendimizi görme şansı yakalayacağız. Erken konuşmak istemiyoruz ama büyük ihtimal yurda madalya ile döneceğiz” dedi.

GÜMÜŞ ALINCA ÜZÜLÜYOR

Türkiye Yüzme Şampiyonası’nda çok sayıda birincilik ve derece elde eden 24 yaşındaki Sergen Aşkın mayıs ayında Kosova’da düzenlenecek şampiyonaya Ege Üniversitesi Olimpik Yüzme Havuzu’nda hazırlanıyor. Sergen, bir yandan antrenörlüğe de göz kırpıyor; bazen takım arkadaşlarına kara antrenmanlarını o yaptırıyor. Şampiyonada mutlaka ilk üçe girmek istediğini söyleyen Sergen, “Arkadaşlarıma kara antrenmanları yaptırıyorum. Kosova’ya gideceğim için çok heyecanlıyım. Birinci olmak istiyorum. Heyecanlı değilim” şeklinde konuştu.

Sergen’in spor sayesinde sosyalleştiğini söyleyen anne Semra Aşkın ise, down sendromlu bireylerin çocuklarını mutlaka sporla tanıştırması gerektiğini ifade etti. Aşkın, duygularını şöyle ifade etti: “Ona yüzmeyi ben öğrettim. Hiç sudan çıkmıyordu. 2012 yılında lisanslı yüzücü oldu. Her bölge ve Türkiye Şampiyonası’ndan madalya ile dönüyor. Altın madalyayı çok seviyor. Gümüş alınca morali bozuluyor. Evde 60 tane madalyası var. Bunların yarısı altın. Bu kadar başarılı olacağını tahmin etmiyordum. Haftanın beş günü çift antrenman yapıyor. Yüzerken çok mutlu, sporu çok seviyor. Onu izlerken ben de çok mutlu oluyorum. Ne para ne pul. Tek arzumuz onun mutlu olması.”

KARA ANTRENMANLARI YAPTIRIYOR

Sergen’in yüzme hocası Okan Türkkalkan, şunları söyledi: “Çalışmalarımız tam gaz devam ediyor. Geçen seneye göre kendini çok ciddi derecelerle geliştirdi. Kosova için madalya ümidimiz var. İlk üçe girip Türk bayrağını göndere çekmek istiyoruz. Sergen, sabah akşam antrenmanlarına devam ediyor. Çok disiplinli aynı zamanda antrenörlüğe de yavaş yavaş adım atmaya başladı. Arkadaşlarına kara antrenmanları yaptırabiliyor. Tek başına çok rahatlıkla bütün hayallerini gerçekleştirebilecek bir sporcu.”