İş dünyası reform istiyor

KENAN YEŞİL

Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) 33. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik’in katılımıyla gerçekleştirildi. Swiss Otel’de düzenlenen toplantıya; ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ali Kasalı, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Toplantıda konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “İş insanları olan bizler hedeflerimize ulaşmak için şüphesiz planlar yapar riskler alırız. Şundan eminiz ki hayallerimizle büyüyen şirketlerimiz hayal kurmayı bıraktığımız gün yerinde saymaya başlar. Biz iş dünyasında yerinde saymayı kar saymayız, zarar sayarız. Aynı bakış açısı ile bu ülke yerinde saymasın diye Türkiye’nin geleceği için herkesten çok iş insanlarının hayal kurma zorunluluğu var. TÜSİAD olarak inancımız geleceğin güçlü Türkiye’si için yeni bir kalkınma hikâyesine ihtiyacımız var. Güçlü bir gelecek için ekonominin güçlendirilmesi gerekiyor. Ekonomi rakamlarla konuşur. Mevcut ekonomik duruma baktığımız zaman olum ve olumsuz yönleri var. Artık değişim zamanı diyor. Artık yeni bir ekonomik kalkınma öyküsünün zamanı diyor. Çünkü rakamların aslında dünyayı yönettiği söylenir. Kendi ekonomimize baktığımızda 7’nin üzerinde büyüme ile geçen yılı geride bıraktık. Büyüyebilen bir ekonomimiz olduğu görüldü” dedi.

REFORM VE İSTİKRAR

İş dünyasının büyümek ve hayallerini gerçekleştirmek için reform ve istikrar istediğini vurgulayan Bilecik, “Reformlara verimlilik ve rekabet gücümüzü artırmak ve ekonominin potansiyelini daha da geliştirmek için tekrar ihtiyaç duyuyoruz. Reformları çok özlüyoruz. Makroekonomik istikrara baktığımızda zamanda öngörülebilirlik önemli. Geleceğe bakıp; yatırımlarımızı, finansal puanlarımızı sağlıklı yapabilmemiz için makroekonomik istikrardan başka hiç bir şey beklemiyoruz. İş dünyansın gerçekten ihtiyacı olan istikrardır. Bugün enflasyona baktığımız zaman çift haneden söz ediyoruz. Dış borcumuza baktığımız zaman nerdeyse bütün milli gelirimizin yarısı seviyesinde. Cari açığımız muazzam bir yüksek seviyede olması ekonomimizin sorgulanmasına neden olmaktadır” diye konuştu.

İŞ DÜNYASI REFORM BEKLİYOR

İş dünyasının uzun zamandır reform adımlarının atılmasını beklediğini de ifade eden Bilecik, “Bazı olum adımlar atıldı ancak siyasi gündem nedeniyle geride kalındı. Yakın zamanda hepimizi çok sevindiren KDV reform tasarısı son anda geri çekildi. Hepimizin derdine önemli bir çere iken tekrardan geri çekildi. Oysaki iş dünyası için ekonomide geri vites olmaz. Bugün ekonomide birçok alanda düzenleme ihtiyacı var. Geri çekilen KDV tasarısı bir an önce gündeme gelmesini temenni ediyorum. Tüm reformların gerçekleşmesine destek vermeye hazırız. Reformları gerçekleştirmediğimiz sürece her sabah döviz kuruna bakmaya devam edeceğiz. Bu bizim makûs tarihimiz olmamalı” şeklinde konuştu. İş dünyasının seçim yorgunu olduğunu da dile getiren Bilecik, “Artık reformlarla, enflasyonla mücadele edilmesi gerekirken biz yıl 2018 dayanacak gücümüz kalmadı seçim çağrısı yapıyoruz. İnanın bu ülkeye olan haksızlıktır. Kısa vadeli çözümlerin etkisi de kısa vadeli oluyor. Ve biz bir süre sonra yeniden kur, yeniden faiz konuşmaya geri dönüyoruz. Oysa hayal ettiğimiz bir ekonomik kalkınma öyküsü için çok daha kalıcı, etkisi olan adımların atılmasına fazlasıyla ihtiyacımız var. Çözüm gecikir adımlarımızda uzun vadeli olmadığı takdirde inanın o zaman enflasyon uzun vadeli olur. Tüm dünyanın tebessümü ile baş başa kalırız” dedi.

ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri ise, ESİAD’ın üyeleri üzerinde yaptığı anket sonuçlarında 2018 yılsonu enflasyon ve işsizlik oranlarının sırasıyla, yüzde 12 ve yüzde 13 olarak beklendiği gözlemlediklerini belirterek, “Yılın geri kalan kısmında petrol fiyatları ve kurların yüksek seyrine dayalı maliyet etkileri ile enflasyonda ve cari açıkta bir iyileşme giderek zorlaşıyor. Geçmiş deneyimlerimiz ışığında, yüksek ve kronik enflasyonun hem iş dünyasının önünü görme kabiliyetini azalttığını hem de para politikasının inandırıcılığına gölge düşürdüğünü söyleyebiliriz. Yenilikçi, analitik düşünen, sorgulayan ve çağın gereksinimleri ile donatılmış yüksek değer taşıyan fikri üretim yapabilecek bireylere ve diğer bir değişle işgücünün yeniden tanımlanması gerekiyor. Bu doğrultuda bireyler yetiştirebilecek bir eğitim reformuna ihtiyacımız var” diye konuştu.