TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Allah sizi çarpar” diye tehdit etmiş

FETÖ elebaşı Gülen’in bir numaralı şüpheli olduğu 147’si tutuklu 280 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Davada tanık olarak ifade veren eski cumhuriyet savcısı Engin Keskin, FET֒önün sınav sorularını verirken “Allah sizi çarpar” diye tehdit ettiğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 18.01.2018 07:26
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Allah sizi çarpar” diye tehdit etmiş

İzmir’de Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin örgüt elebaşı Fethullah Gülen’in bir numaralı sanık olduğu, 147’si tutuklu 280 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, meslekten ihraç edilen cumhuriyet savcısı Engin Keskin, tanık olarak verdiği ifadede, bu davanın tutuklu sanıkları eski askeri savcılar Mesut Kayuntu ile Mustafa Şahin hakkında Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı ve Tokat Emniyet Müdürlüğünde verdiği beyanlarının doğru olduğunu belirterek, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası gözaltına alınmasının ardından etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığını söyledi. Üniversite sınavlarına hazırlandığı sırada FET֒yle bağlantılı dershaneye gittiğini anlatan Keskin, 2007’de Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandığında örgütle bağlantılı bir evde Kayuntu’yla bir dönem kaldığını, 2008’de Kayuntu ile örgütten ayrılmaya karar verdiklerini ancak FET֒de “abi” olarak tabir edilen kişilerce ikna edildiklerini, örgütten kopamadıklarını dile getirdi. Keskin, Kayuntu’nun üniversiteyi bitirmesinin ardından hakim ve savcı sınavlarına hazırlanmak için Ankara’ya gittiğini, askeri savcı olarak göreve başladığını sonradan öğrendiğini belirterek, Kayuntu’yla cep telefonu aracılığıyla irtibat kurmaya devam ettiğini aktardı. Ankara’da hakim ve savcılık stajı yaptığı sırada bir örgüt evinde murakıp olarak görev yaptığını, alt dönemdeki örgüt mensuplarından sorumlu olduğunu beyan eden Keskin, askeri savcı olduğunu 15 Temmuz 2016’dan sonra öğrendiği Mustafa Şahin’in de o dönemde aynı evde kaldığını ileri sürdü. Mahkeme başkanının, “Ankara’da hakim ve savcılık sınavlarına hazırlanan örgüt evlerinden detaylı bir şekilde bahsedebilir misin?” şeklindeki sorusu üzerine Keskin, şu bilgileri verdi: “Bu evler genel olarak Keçiören ilçesindeydi. Bu evlere gelecekler iki ya da üç mülakatın ardından çağrılırdı. Benim de üstümde ‘sermurakıp’ diye tabir edilen sorumlular vardı. Murakıplar, bu evleri haftada bir, sermurakıplar ise 15 günde bir denetlerdi. Örgüt, tedbir amacıyla, etraftakiler bilmesin diye, bu evlerde hakim ve savcı olmak için ders çalışanlara kendilerini ‘stajyer avukat’ olarak tanıtması yönünde talimat verirdi. Buraya gelenlerin, SIM kartları ve bataryaları çıkartılarak cep telefonlarına el konulurdu.”

KİMSEYE SÖYLEMEYECEKSİNİZ

Keskin, mahkeme başkanının, “Hakim ve savcılık sınavlarına hazırlananlara, örgüt sorumlularınca bir yemin ettirilir miydi?” sorusu üzerine ise eve ilk gelenlerden yemin istendiğine şahit olmadığını ancak sınav sorularıyla ilgili Kur’an-ı Kerim’in de kullanıldığı yeminlerin ettirildiğine dikkati çekti. Tanık Keskin, ifadesini şöyle sürdürdü: “Bir sermurakıp (FET֒nün sözde sorumlularından) bir gün 2011’deki askeri hakimlik ve savcılık sınavlarında çıkacak soruları getirip abdestli bir şekilde Kur’an-ı Kerim’e el bastırılarak yemin ettirdi. Sermurakıp, ‘Sınav sorularının verildiğini kimseye, ailenize bile söylemeyeceksiniz. Söylerseniz perişan olursunuz. Allah sizi çarpar.’ dedi. ‘Kul hakkına girerim’ düşüncesiyle sınav sorularını almadım. Sonrasında yazılı sınavı da kazanamamıştım zaten. Böyle bir yemine şahitlik ettim. Ama diğer örgüt mensuplarına bu soruların verilip verilmediğini bilmiyorum.”

HAZIRLIKSIZ YAKALANDIM

Savcının, tutuklu sanık Kayuntu’ya Keskin’in ifadelerine ilişkin soru sorması üzerine söz alan Kayuntu, “Keskin ile aynı üniversitede okuduğum doğrudur ancak aynı evde kalmadım. Keskin’in ifadeleri karşısında hazırlıksız yakalandım. Adil yargılanmanın ihlal edildiğini düşünüyorum. Elimde Keskin’in bu söylediklerine ilişkin beyanları bulunmamaktadır. Tanığın mesnetsiz ve soyuta dayalı ifadelerini kabul etmiyorum. Üniversite yıllarında nerelerde kaldığıma ilişkin bilgileri, savunmam sırasında vermiştim” dedi. Duruşmada, tutuklu sanıklardan eski Edremit 19. Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Nihayet Ünlü’nün talebi doğrultusunda tanık olarak dinlenilen U.B. ise darbe girişiminin yaşandığı dönemde er olarak görev yaptığını belirterek, Ünlü’nün o gece sürekli Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ve emir subayıyla cep telefonuyla konuşarak bilgilendirme yaptığını anlattı. Ünlü’nün FET֒nün darbe teşebbüsünü destek verecek bir sözünü duymadığını öne süren U.B, sanığın o dönem Bergama’da görev yapan Garnizon Komutanı Tankçı Albay Ahmet Ömercikli’yi telefonla arayarak, tankların akülerinin sökülmesi, emri olmadan hiçbir tankın hareket etmeyeceğine ilişkin bir emrinin olduğunu duyduğunu aktardı. AA/İZMİR

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.