TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bağımlılığa dikkat

Psikoterapist/Aile Çift ve Evlilik Terapisti Uzman Psikolog Naciye Tokaç, sigara, alkol, uyarıcı maddeler, uçucu maddeler, hallüsinojenler, bahis oyunları, internet, teknolojik ürünler gibi birçok farklı alanda bağımlılık olduğunu belirtti

Haber Giriş Tarihi: 21.11.2016 08:26
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Bağımlılığa dikkat

Psikoterapist/Aile Çift ve Evlilik Terapisti Uzman Psikolog Naciye Tokaç, sigara, alkol, uyarıcı maddeler, uçucu maddeler, hallüsinojenler, bahis oyunları, internet, teknolojik ürünler gibi birçok farklı alanda bağımlılık olduğunu belirtti.

Bağımlılığın her iki cinsiyette de görüldüğünü ve oldukça küçük yaşlarda karşımıza çıktığını söyleyen Tokaç, “Bu maddelerden herhangi birisini kullanıyor olmanın bağımlılık olup olmadığını belirlemek için öncelikle bağımlılığın tanımını yapmak doğru olacaktır. Bağımlılık; kullanılan psikoaktif maddenin kişiye zarar verici sonuçlar doğurmasına karşın zorlantılı bir şekilde maddeyi arama ve sürekli kullanma ile karşımıza çıkan, tekrarlayan bir bozukluktur. Bağımlılık nörobiyopsikososyal bir bozukluktur. Buradan anlaşılmaktadır ki bağımlılığa sadece nörolojik bir sorun olarak bakılamamakta; aynı zamanda psikoaktif madde kullanımının biyolojik işleyişi etkilerinden de bahsetmekteyiz. Psikoaktif maddeleri kullanmaya başlamak ve sürdürmekle ilgili psikolojik faktörler çok önemlidir. Bağımlı kişinin sadece kendisi durumdan etkilenmekle kalmaz, aynı zamanda sosyal çevresi de olumsuz etkilenmektedir" dedi.

DÜRTÜNÜN YOĞUNLUĞU ETKİLİDİR

Kişiyi bağımlılığa iten sebeplere bakıldığında oldukça fazla etkenin rol oynadığını kaydeden Tokaç, "Bağımlılığın özellikle genç yaşlarda başlandığı durumlarda gencin ilgisinin akran gruplarına yönelik olduğu ve kabul edilme, beğenilme dürtüsünün yoğunluğu etkilidir. Özellikle sigara ve uyuşturucu/ uyarıcı madde kullanımının bu etkenlerden beslendiğini söyleyebiliriz" diye konuştu.

Tokaç, "Psikoaktif madde kullanımını etkileyen en önemli etken ise kişilik özellikleridir. Çoğunlukla kullanılan 'zayıf kişilikli' tabiri bu kişileri yeterli tanımlamaya uymayan ve oldukça inciten bir tabirdir. Bu kişiler yaşadıkları hazzı ertelemek istemeyen, anında ve çocuksu hazlar deneyimleyerek böylece yetişkinliğin sorumluluk ve mücadelesinden bilinç dışı kaçmak isteyen kişilerdir. Bu kişilerde doğal hayatın getirdiği olumsuzluklarla baş etme mekanizmasında yetersizlik düşünülmektedir. Psikoaktif madde kullanımına kişiyi yönelten bir diğer etken ise özellikle çocukluk yıllarından itibaren devam eden ve artan şiddetli aile içi çatışmalar ile sosyal çevrenin kişiyi destekleyici olmaktan uzak olmasıdır. Aile içerisinde ebeveynleri başta olmak üzere yeterli sevgi ve ilgiyi göremeyen bireyler, ilgi arayışını dış dünyada yapmaktadır. Bu kişilerin daha çok içe dönük, duygularını kolaylıkla ifade edemeyen, sevgiyi gösteren değil, sevginin gösterilmesini bekleyen, sosyal uyumlu, hayır deme becerisinde yetersizlik olan bireyler olduğu düşünüldüğünde psikoaktif madde kötüye kullanımına yönlendirilmeleri kolay olacaktır. Psikoaktif madde kullanımının en kötü durumu ise kişinin korku ve merak duygusuyla başladığı maddeye bağımlılık kazandığını geç fark etmesidir. Psikoaktif madde kullanımı bir kısır döngü halinde devam eder. Kişi 'bir kereden bir şey olmaz' diyerek başladığı maddeyi kullanmaya 'bir daha asla' diyerek devam etmek istemese de kendisinin bağımlı olmayacağına, istediğinde bırakabileceğine dair yanlış inançları nedeniyle devam eder. Ve bu kısır döngü daima böyle devam eder" ifadelerini kullandı. (İHA)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.