Büyük tehlike teknoloji bağımlılığı

ONURHAN ALPAGUT - ÖZEL HABER

Türkiye’de ve dünyada son yıllarda gündemde olan teknoloji bağımlılığı konusunda Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, uyarılarda bulundu. Tıp alanında yapılan son araştırmalarda teknoloji bağımlılığının kişiyi fiziki aktiveden uzaklaştırdığını söyleyen Oral, “Bu durum ciddi bir sorun. Fiziki aktivite; yaşam boyu sağlığın korunması için sürdürülmesi gereken bir eylem. Birçok hastalığın oluşmasını engelleyen müthiş bir ilaç. Fakat teknolojik bazı uygulamalar kişiyi fizik aktivite gibi bir ilacı kullanmaktan uzak tutuyor” dedi.

DOZUN İYİ AYARLANMASI GEREKİYOR

Teknolojinin günümüz hayatında vazgeçilmez bir şey olduğunu, doğru kullanım yapıldığı takdirde kişinin hayatını çok olumsuz etkilemediğini ifade eden Oral, “Teknoloji, çağdaş yaşam sisteminin yönetilmesinde önemli ve yadsınamaz bir rol oynar. Teknoloji ile gelen yenilikler ve uygulamalar olmasa şu anda bulunduğumuz dönem içerisinden çıkılmaz bir hal alabilirdi. Bu su götürmez bir gerçek. Ayrıca Tıpta önemli başarı sağlar. Ancak teknolojinin olumlu kullanılmadığı noktalar da var. Bu durum uzun vadede ciddi sorunlar yaratabiliyor. Özellikle tıp alanında yapılan çalışmalar derlendiğinde; alışkanlık yapan teknolojinin hayatı metabolik anlamda olumsuz etkilediği sonucu çıkıyor. Uzun süreçte fiziki aktiviteden kopardığını fark ediyoruz. Bu durum ciddi bir sorun. Fiziki aktivite; yaşam boyu sağlığın korunması için sürdürülmesi gereken bir eylem. Birçok hastalığın oluşmasını engelleyen müthiş bir ilaç. Fakat teknolojik bazı uygulamalar kişiyi fizik aktivite gibi ilacı kullanmaktan uzak tutuyor. Örneğin; arabaya bağımlılık. Bununla beraber yürüyüşün azalması ve ya masa başı işlenen sürenin artması. Bilgisayar başında geçirilen sürenin artması vs vs… Bu durum kişiyi saatlerce kapalı bir alanda veya masa başında bağlı tutuyor. Kişi, sosyal gereksinimlerini sanal bir ortamda giderebileceğini düşünüyor. Halbuki psikoloji dünyasında iletişim karşılıklı konuşma ve duyma ile oluyor. Bunu sadece yazışarak karşılamak nitelikli iletişimden oldukça uzak” dedi.

SOSYALLEŞMEDEN UZAK KILIYOR

Sosyalleşmenin karşılıklı diyalog ve temaslarla olabileceğinin altını çizen Oral, “Direkt olarak kişiyi bir yere gitme, gelme buluşma gibi fizik aktivite koşullarına yönlendiriyor. Teknoloji bağımlılığı ile kişi sanal dünyada iletişim kurmaya çalışıyor. Tabi bu bağlamda iletişim de sanal bir iletişim oluyor. Teknoloji bağımlığının en yaygın olduğu ortam ise bilgisayar oyunları. Bu sayede kişi zaman geçirme olanağı bulabilse de fizik aktiviteden uzak kalıyor. Özellikle çocuklar ve gençlerde ekran karşısında geçen zaman kişiyi sosyal gelişimden de uzak kılıyor. Onu kopartıyor. Sanal bir ortamda oyalanıyor. Kaliteli zaman geçirmek ve oyalanmak arasında ciddi bir fark var. Oysaki zamanı kaliteli geçirmek tam aksine hareketli bir yaşamdan geçiyor” diye konuştu.

PSİKOLOJİK SORUNLAR

Ekran bağımlığının kişinin başına aştığı diğer bir büyük derdin de psikolojik sorunlar olduğunu ifade eden Oral, “Sanal dünyada var olmak adına yaşanan sosyal yalnızlık problemi. Sanal dünyada var olmak; kişide sosyal dünya da var olma hissi verirken, diğer yandan da kitlelerden kopuk bir yaşam tarzı sunuyor. Adeta onu kendi dünyasına sıkıştırıyor. Bu durum doğamızda var olanın dışında bir yöntem. Zaman içerisinde kişiyi psikolojik yetersizlik, anksiyete ve depresyona kadar uzanan bir yola çıkarıyor. Bu sebeple bilgisayar teknolojisi kullanırken, dozu iyi ayarlamamız gerekiyor” dedi.