Çalışkan melekler

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ

Kamu yararına bir sivil toplum kuruluşu olan Karşıyaka Soroptimist Kulübü, kadın ve çocuklara faydalı projeler gerçekleştirerek topluma katkı sunuyor. Tüm üyelerinin kadın olduğu bu sivil toplum kuruluşunda, üyeler bir araya gelerek farklı projeler gerçekleştiriyor. Karşıyaka Soroptimist Külübü geçtiğimiz aylarda Avrupa’da birçok örneği bulunan ancak Türkiye’de bir ilk olan “Terapi Bahçesi”nin açılışında büyük bir katkı sundu. Projeden birçok danışan (hasta) fayda sağladı. Ayrıca “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” konusunda farkındalık yaratma amacında olan Soroptimistler, bu proje ile milyonlarca kişiye ulaştı. Dönem Başkanı Şafak Bahşişoğlu,”Teşkilatımızın odak programları eğitim, sağlık, sürdürülebilir çevre, ekonomik güçlenme ve kadına yönelik şiddetle mücadele konularında ulusal ve uluslararası proje ve etkinlikler yaparak kadın ve kız çocuklarının güçlenmesidir” dedi.

Öncelikle Şafak Hanım klişeleşmiş bir soru ile başlayalım isterseniz... Bize kendinizden kısaca söz eder misiniz?

1958 Karadeniz Ereğli doğumluyum. Ebeveynlerimin devlet görevi nedeniyle çok küçük yaşta İzmir’e gelip liseyi bitirene  kadar İzmir’de yaşayan  daha sonra üniversiteyi Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Fransız Filolojisi’nde bitirip Fransa yolculuğuna başlayan kendini hep İzmir’li hissetmiş, bununla onur duymuş bir Ege kadınıyım. İş yaşamıma tekstil ile başladım.35 yıldır bu sektörde bebek ve çocuk giysisi imalatı ve Avrupalı tanınmış markaların temsilciliğini yaptım.

Yoğun iş yaşamım yanında sivil toplum kuruluşlarında görev aldım. Şu anda Türkiye Soroptimist Kulüpleri çatısı altında yer alan Karşıyaka Soroptimist Kulübü’nün Başkanlık görevini yürütmekteyim.

Soroptimist nasıl bir sivil toplum kuruluşudur? Ne gibi faaliyetler yürütür...

Teşkilatımız bir dünya kuruluşudur. İş ve meslek sahibi olup, mesleğinde iyi seviyelere gelmiş kadınların üye olduğu bir teşkilattır. Adımız, en iyiyi amaçlayan kadınlar anlamına gelen Latince “Sorora” ve “optima” sözcüklerinin birleşiminden oluşur. Teşkilatımızın odak programları eğitim, sağlık, sürdürülebilir çevre, ekonomik güçlenme ve kadına yönelik şiddetle mücadele konularında ulusal ve uluslararası proje ve etkinlikler yaparak kadın ve kız çocuklarının güçlenmesidir. Her kulüp üniversite öğreniminin başından sonuna kadar burs verdiği kız çocuklarına meslek yaşamı boyunca mentorluk yapar. Ülkemizde 1000 üye ve 39 Soroptimist kulüp bulunmaktadır.

Karşıyaka Soroptimist Kulübü hangi projelerle adından söz ettiriyor, yeriniz nerede?

Kulübümüz adını eğitim, sağlık ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yapmış olduğu projeler ile adından söz ettiriyor. Yerimiz İzmir’de 5 Soroptimist Kulübü  merkezi binasını yaparak eğitime katkıda bulunduğu Buca Halk Eğitim Merkezi binasındadır.

Dönem projelerinizden bize söz eder misiniz? Bu sene içerisinde ne gibi projeler gerçekleştireceksiniz?

2016-2018 Başkanlık dönemimin ilk yılında eğitim alanında bir proje başlattık. Pilot okul olarak seçtiğimiz Doğançay Namık Kemal Şentürk İlk ve Ortaöğretim Okulu’nda eğitim kadrosu ile başlattığımız program çerçevesinde her ay üyelerimizden birinin vermiş olduğu “Diş Sağlığı”, “Optimal Su kullanımı ve Çevre Bilinci”, ”İletişim becerileri, sağlıklı iletişim” konularında seminerler düzenleyerek 680 öğrenciye eğitim verdik ve gelecek dönemde aynı okulda çalışmalara devam edeceğiz. Pilot okulumuza bilgisayar odası ve kütüphane yapımı konusundaki projemiz gelecek öğrenim dönemine yetiştirilecektir. Yapımı 2017 Mayıs ayında tamamlanan “Terapi Bahçesi “ projemiz ise  Karşıyaka Soroptimist Kulübü tarafından, Sağlık Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çiğli Organize Sanayi Bölgesi yönetimi ortaklığı ile gerçekleşen önemli bir sağlık projemizdir.Yeni dönemde poliklinikteki danışanlar ile work-shoplar ile projemiz devam edecektir. Ayrıca bu dönem Almanya Hannover 2000 kardeş kulübümüze 20 üyemiz ile 2017 Mayıs ayında yapmış olduğumuz ziyaret sırasında almış olduğumuz kararlar ile her iki ülkenin ortak sorunlarını esas alan ortak proje yapma çalışmalarımıza başlıyoruz.

Geçmiş dönemlerde ne gibi projeler gerçekleştirdiniz, gündeme damga vurmuş projeleriniz var mı?

Kulübümüzün en önemli projelerinden biri “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” konusunda 2010-2016 yılları arasında 6 yıl devam eden projemizdi. Önce 1800 kişiye sergilediğimiz bir tiyatro oyunu ardından devlet ve özel televizyonlar ile 1 milyon kişiye seslendiğimiz kamu spotumuz ve 1.5 milyon kişiye ulaştığımız kısa film gösterimi ile son bulan bu projemiz Avrupa Soroptimist Teşkilatı tarafından bir çok ödüle layık görüldü.

Önemli olan bu projeyi biraz daha açmanızı sizden rica edebilir miyim?

Tabi ki… Kadına yönelik şiddet ile mücadelede sanat yolunu seçmek istedik. Bu bağlamda yola çıktık. Öncelikle bir tiyatro grubu ile tanıştık. Onlara projemizi anlattık. Tiyatro ile konuyu ele almak istedik. İnsanları hem güldürmek hem de düşündürmek istedik. Bizim için de farklı bir deneyim olacaktı. Bir yandan da tiyatro ile topluma mesaj verecektik. Bunun üzerine Bilge Danışmanlık’tan Cihangir Turantaş, projemizin danışmanlığını üstlendi. Bir buçuk yıl süreyle tüm üyelerimiz tiyatro dersi aldı. ‘Şiddetma’ isminde bir tiyatro oyunu oluştu. Kulübümüzden 12 kişi oyunda yer aldı. AKM (Atatürk Kültür Merkezi)’nde üç kez 600 kişilik salonu doldurduk. Basında çok geniş yer aldı. Çok beğenildi. Biz bu kadar ilgi beklemiyorduk. O sırada basında kadına yönelik şiddetler çokça gündeme geliyordu. Bizde bu konuyu epizotlar halinde sahneye taşıdık. Oyunlarımızla Avrupa Soroptimist birliğinden ödül kazandık. Elimize geçen bu para ile ne yapabiliriz, diye düşündük. Yaşar Üniversitesi ile ortaklık kurarak, Televizyon Sinema Bölümü’ndeki arkadaşlarımızla kamu spotu hazırladık. Tüm yerli televizyonlara ulaştık. Birçok kanalda kamu spotumuz yayımlandı. Çok kısa bir kamu spotuydu. Ancak etkileyiciydi. Yapılan araştırma sonucu 1 milyon kişiye ulaştığımız belirlendi. Daha sonra kamu spotumuzda bir ödül aldı. Dünyadaki Soroptimist Kulüpleri ile her sene yılda iki defa bir araya geliyoruz. Toplantı herhangi bir ülkede gerçekleşiyor. Burada projelerimizi paylaşıyoruz. Bu esnada başarılı görülen kulüplere ödüller veriliyor. Projemize, ödül aldıkça bu parayı kullanarak kısa film çalışması yaptık. Sinema Televizyon öğrencileri arasında… Onların arasından bir tanesini seçtik ve yayımlattık. O projede başarılı ile sonuçlandı. Altı yıl sürdü. Kadına Yönelik Şiddet konusunda dikkat çektiğimize inanıyoruz.

Geçtiğimiz aylarda Türkiye’de bir ilk olan Terapi Bahçesi’nin açılışını gerçekleştirdiniz. Bu proje nasıl start aldı. Karşıyaka Soroptimist Kulübü’nün projeye katkısı ne oldu?

Terapi Bahçesi, Sağlık Bakanlığı Psikiyatri Polikliniği yetkilileri ile kulübümüz yönetimi arasında planlanarak start aldı .Proje uygulama  ve inşaat takibini kulübümüz program direktörü Mimar Sema Özay’ın yaptığı  Büyükşehir Belediyesi malzeme bağışları, Görsel Tasarım Program Direktör Asistanı Dilek Yardımoğlu’nun katkıları ile Çiğli Organize Sanayi yönetiminin arsa bağışı üzerine Çiğli Devlet Hastanesi 150 metrekarelik alana inşa edildi.

Bu proje ne gibi katkılar sağlıyor ve neyi amaçlıyor, önemi nedir?

Proje hedefi; Avrupa’da pek çok örneği olan fakat ülkemizde ilk kez yapılan, uzun süreli tedavi gören psikiyatri danışanlarının (hastaları) tohumdan çiçeğe, ağaca uzanan bitki yetiştirme sürecinde tedavilerine destek sağlamaktı.

Projeye katılanlarda ne gibi değişimler oldu?

Proje, psikiyatri servis danışanlarına açık alanda doğa ile baş başa olma servis dışına çıkma imkanı verdi. Üstelik tohum ekerek bir bitkinin hayata gelişini izlemenin onlara büyük bir mutluluk verdiğini ve tedavi süreçlerinde son derece olumlu bir motivasyon sağladığını görmek yaptığımız işin en güzel geri dönüşü oldu.

Kulübünüz Karşıyaka’da kadınların ve çocukların yaşamında nasıl değişimlere yol açtı, gözlemleriniz nedir?

Kulübümüzün saydığım  etkinlikler, verdiği eğitim çalışmaları ve projeler ile kadın ve  genç kızlarımızın, bursiyerlerimizin yaşamında çok olumlu değişimlere neden olduğunu geri dönüşleriyle gözlemlemek en önemli kazanımımız diye düşünüyoruz.

Kulüp olarak neyi amaçlamaktasınız?

Amacımız; vatandaşlık görevlerimizi yerine getirerek kadın ve genç kızlarımızın yaşamında yer almak,onların yaşam kalitesini standartlarını yükseltmelerine yardımcı olmak.

Nasıl bir Karşıyaka hayal ediyorsunuz?

Ne şanslıyız ki güzel bir şehirde, çağdaş koşullara sahip olduğumuz bir ortamda yaşama şansına sahibiz. Ama bu her şeyi ile mükemmel bir şehirde yaşadığımız anlamına gelmiyor. İzmir’in şehircilik anlamında düzelmesi gereken pek çok tarafı var. Daha temiz bir şehir olması, güzel sahilimizde gezerken kıyılarımızın boş şişeler, çöp atıkları görmediğimiz bir şehir bir semt hayal ediyorum. Halkımızın daha duyarlı olmasını istiyorum. Bu güzel şehrin, semtin kıymetini burada yaşayan herkes bilsin bu borcu çevreye duyarlı bir vatandaş olarak özümseyip, ödesin istiyorum. Hayallerimden biride toplumumuzda daha büyük bir kitlenin konusu ve hizmet alanı ne olursa olsun, sivil toplum örgütlerinde çalışarak vatandaş olmanın gereklerini yerine getirmesi. Ancak böyle gelişip daha çağdaş  bir ülke olabileceğimize inanıyorum.

Eklemek istedikleriniz..

Sayfanızda yer ayırıp kendimi ifade ve kulübümü imkanı tanıtma verdiğiniz için  teşekkür ederim.

Terapi Bahçesi Projesi’nde;

-Bitki yetiştirme ve toprakla rehabilitasyon amaçlı bitki yatakları (her bir bitki yatağında ortalama 3-4 hasta çalışabiliyor.

-Sosyal iletişime ve doğa içerisinde grup terapisine olanak veren oturma alanı yer alıyor

-Spora elverişli özel zemin üzerine yerleştirilmiş spor platformu (aletsiz) yer alıyor

-Alanın çeşitli bölgelerinde canlı renkli çiçeklerle yapılmış peyzaj çalışmaları yer alıyor

Soroptimistler ne amaçlar?

Dünya çapında yaygın gönüllü bir kadın kuruluşunun üyeleri olan Soroptimistler Ulusal ve Uluslarrası çalışmalar yaparak tüm insanların, özellikle kadın ve çocukların temel haklarının eşitlik esasına göre korunması ve kadının statüsünün yükseltilmesi amacı ile gerek ekonomik gerek sosyal kalkınmasını hedeflemektedir.