Çizgileri onun ifade biçimi

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ

Çoğunlukla Bornova Küçük Park'ta görebileceğiniz ressam Şahin Sak, 16 yıldır sokak ressamlığı yapıyor. Çizdiği portre resimlerle geçimini idam ettirdiğini belirten sanatçı, soğuk hava koşulları sebebi ile çalışmalarını Bayraklı Ressamlar Sokağı'nda sürdürüyor.

Bize kısaca kendinizden söz eder misiniz?

1952, Aydın doğumluyum. 1955 senesinden bu yana İzmir'de yaşamaktayım. Tariş'ten emekliyim. Bir sokak ressamıyla tanıştıktan sonra bu işe gönül verdim. Dört sene sokaklarda bu işi yaparak öğrendim. 2000 senesinden bu yana Bornova Küçükpark'ta Sokak ressamlığı yapmaktayım. Portre çalışıyorum.

Resim ile tanışmanız nasıl gerçekleşti?

Küçük yaşlardan itibaren sanata sürekli ilgi duydum. Resime ayrı bir ilgim vardı. El becerilerim çok iyidir. Emekli olduktan sonra resim ve takı tasarım arasında kaldım. Hangisine seçeceğime karar veremedim. Bu esnada bir sokak ressamı ile tanıştım. Benim için dönüm noktası oldu. Dört sene aralıksız bu işi öğrendim. Sokaklarda sürekli çizdim. Sonrasında resim yapmayı seçtim. Belki hayatıma o ressam çıkmasaydı şu an takı tasarımı yapıyordum.

Günümüzde neler yapmaktasınız?

Vatandaşlardan aldığım sipariş doğrultusunda portre resim çizerim. Teknolojinin günümüzde gelişmesi ile birlikte resminin yapılmasını isteyen şahıs bana internet ortamından resmini yollar, bende onu yaparım. İsteğe göre siyah-beyaz veya renkli olarak teslim ederim. Ortalama 4-8 saat arası tamamlarım. Siparişin tutarı tablodaki kişi sayısına ve detaylara göre değişir.

5 BİN ADET TABLO ÇİZDİ

Şimdiye kadar kaç tablo çalışması gerçekleştirdiniz? Bugüne kadar hiç sergilere katıldınız mı?

Aşağı yukarı 5 bin adet tablo çalışması gerçekleştirdim. Hiç sergiye katılmadım. İleride bir sergi açacak olursam, en az bir vali gelmeli. Bunun dışında sergi açmam. Zaten sergi açmak maddi bir külfet. Çevremdeki arkadaşlar sürekli sergi açıyorlar. Bir tane dahi resim satamadan sergiyi kapatıyorlar. Resim satma işi torpil ile dönüyor. Arkanız olmalı.  

İZMİRLİ RESİME KARŞI İLGİSİZ

İzmir'i sanat açısından yeterli buluyor musunuz?

İzmir, sanat konusunda zayıf. Resme karşı bir isteksizlik var. Çok aydın bir şehirde böyle bir durum olması beni oldukça şaşırtıyor.

İnsanlarımızda imzalı resim alma kültürü var mı?

16 yıldır bu işin içerisindeyim. Ne yazık ki olduğunu söylemem. Başıma gelen bir olaydan çıkarak size şunları anlatabilirim: Birgün adamın biri bana elinde 250 tane Gazi Mustafa Kemal Atatürk tablosu olduğunu söyledi. Fakat bu tabloları yapan kişilerin hiçbiriyle tanışmamış. Kim olduklarını bilmiyormuş. Bana bir tablo yaptırmak ve tanışmak istedi. Öyle bir çalışmam oldu.

PORTRE EKONOMİSİNE KATKIDA BULUNUYOR

Portre dışında çalışmanız var mı?

Tamamen portre çalışıyorum. Yalnızca kendi evime farklı resimler yapıyorum. Yağlı boya resimlerim var. Portre çalışmaları benim ekonomime katkıda bulunuyor. Bir de bu türü her yerde çalışabiliyorum. Yağlı boya ile sokak ressamlığı yapamazsınız. Pastel ve kuru boya her ortamda çalışılabilir.

Sanatı halka yaymak için neler yapılabilir?

Bayraklı Ressamlar Sokağı bu anlamda güzel bir yer. Bu ve benzerleri yapılabilir. Belediye Başkanımız Hasan Karabağ burayı güzel yaptı. İmkanlar var. Ancak tek bir şey eksik; tanıtım. Burası 5'inci senesinde ama bilinmiyor. Özkanlar'da yaşayan kimse burayı tanımıyor. Tecrübe ile sabit. Buranın tanıtımı yapılmalı. Eğer tanıtımı iyi yapılırsa, burada insanlar sanat ile tanışabilir. Sanatın halka inmesi kolaylaşabilir. Halkla iç içe bir yer. Bugün İzmir'de sergi salonu yetersiz. Sergi açmaya kalksanız, gidebileceğiniz fazla bir yer yok.

EKONOMİ EN BÜYÜK KAYGILARI

Sizin gibi sokak ressamları veya ressamlarımız ne gibi kaygılar taşıyorlar?

Dediğim gibi sergi salonları kısıtlı. Olanların kiraları yüksek. Bugün Tepekule Kongre Merkezi'nde bir sergi açmaya kalksanız günlüğü 500-1000 TL arası… Sergiyi açtınız diyelim kim resimlerinizi satın alacak? Sanatçı zaten eserlerini satamıyor. İzmirli almıyor. 10 sergide 1-2 eserinizi satabilirseniz şanslısınız.

Sanatçıların çoğunlukla hayatını kaybettikten sonra değerlerinin anlaşılmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Benim böyle bir sorunum olmayacak. Ben zaten sipariş olarak yaptığım resimlere imza atmıyorum. İstek oluyor. Ancak yine atmıyorum. Çünkü imzamı atarsam o resmin değeri yükselir. Müşterilerimle bu konuyla alakalı çok fazla diyaloğum var.

Sanatçının hak ettiği değeri gördüğünü düşünüyor musunuz?

Kesinlikle düşünmüyorum. Sadece resim konusunda değil Türkiye'de hiçbir sanatçı hak ettiği değeri görmüyor. Belki de son televizyon dizileri çıkmamış olsaydı, birçok sanatçımız aç ölecekti. Şu an diziler vasıtasıyla sanatçılarımız biraz para yüzü gördü. Ama bu değer vermek mi? Onu da bilmiyorum. Sanatçı toplumumuzun kanayan yarası.

SANATÇI, SANAT YAPARAK HAYATINI DEVAM ETTİREMİYOR

Sanatçıların sadece sanat yaparak hayatlarını sürdürmeleri sizce mümkün mü?

Sipariş üzerine çalışmasaydım bende hayatımı idame ettiremezdim. Emekliliğim var. Belirli yerlerden para geliyor. Bu şekilde hayatımı devam ettirebiliyor ve ailemi geçindirebiliyorum. Bu iş benim hayat standardımı yükseltiyor.

Kendinizi geliştirmek adına neler yapıyorsunuz?

Şu an için pek bir şey yapmıyorum. Önceleri sürekli araştırır, çalışmaları incelerdim. Bol bol okurdum. Şu aşamada pek yapabileceğim bir şey yok. Portre resim bir yere kadar. Yağlı boyada çalışmanız gereken mecralar var.

Eklemek istedikleriniz?

İsterdim ki; sanatçı arkadaşlarımız rahat yaşasınlar. Sanatçı kişiden kolay kolay kötülük gelmez. Ama en çok sıkıntıyı sanatçı çeker.

Ressamlar Sokağı hakkında bilgi:

Dünyada sanat üzerine pek çok sokak mevcut ancak sırf resim üzerine sadece dört sokak var. Bornova Ressamlar Sokağı Türkiye'de ikinci dünyada ise dördüncü olma özelliğine sahip, sanat üzerine bir sokak. Ona bu özelliği veren ise sadece ressamlardan oluşan bir sokak olması. Ressamlar sokağı dünya üzerinde Hollanda, Paris ve Türkiye'de Bursa ve Bornova'da bulunuyor. Bornova Ressamlar Sokağı ise hem yaz hem kış ayları sürekli faaliyette bir sokak. Sanatçılar ise halkın sokağa yoğun ilgi gösterdiğini söylüyor. Sanat dolu sokağın proje sahipliğini ise Atos lakaplı Atike Soğukpınar gerçekleştirmiş.