TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocuk ve gençlerde fizik aktivitenin önemi

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, “Fizik aktivite, sağlıklı bireyin oluşturduğu toplumların ortaya çıkmasında, küçük yaştan itibaren edinmesi gereken spor bilinci önemlidir” dedi

Haber Giriş Tarihi: 20.09.2017 07:34
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Çocuk ve gençlerde fizik aktivitenin önemi

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER

Düzenli spor yapmak hem sağlıklı, hem de kaliteli bir yaşama için son derece önem taşımakta. Fiziksel ve ruhsal sağlığın korunmasında uygun sporun seçimi çocuk ve gençler için ayrı bir önem teşkil etmekte. Çocukların erken yaşlarda ebeveynleri tarafından spora yönlendirilmesi öncesi hareket eğitiminin uygulanması gerektiğini belirten Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, ebeveynlere şu tavsiyede bulundu: “Beş yaşından itibaren çocuklarını güvendikleri, hareket eğitimi konusunda uzmanlaşmış kulüplere göndermeliler. Bunlara eğilim göstererek, destek almalarını öneririm” diye konuştu.

ERKEN YAŞTA SPOR

“Fizik aktivite, sağlıklı bireyin oluşturduğu toplumların ortaya çıkmasında, küçük yaştan itibaren edinmesi gereken spor bilinci önemlidir” diyen Oral, “Çünkü; fizik aktivite ile birlikte çocuk, beyin ve kas ilişkisini kurar. Aynı zamanda çocukta farkında olmadan bazı kimlik özellikleri taşınır. Bu kimlik özellikleri çocuğu hayatı boyunca, karakter yapısını sağlamlaştıracak faktörleri içerir. Örneğin; sporda ana tema olan ‘Kardeşlik’ sağlıklı rekabet, özellikle de yenmenin ve yenilmenin hayatında doğasında olduğunu çocuğun öğrenmesi özellikle fizik aktivite ile yapılan spor dallarında, çocuğun kazandığı ve kaybettiği müsabakalarda, kazanma ve kaybetme olgunluğunu geliştirmesi, bunun akabinde kazanması için daha çok çalışması gerektiğinin farkına varması ayrıca önemlidir. Çocuk kaybettiği müsabakada dahi bir sonrakini kazanmak için kendi bilincini hazırlar. Gelişim bu şekilde ortaya çıkar. Bir maçın kaybedilmesi dünyanın sonu değildir. Diğer maçın kazanılması esastır. Bu durum çocuğu olumlu motivasyona itecektir. Spordaki rekabet duygusu, eğer düzgün ve dengeli bir biçimde yapılıyorsa, çocuğun her geçen maça daha hazırlıklı çıkmasını sağlayacaktır. Bu durum sadece spora değil hayata hazırlanmasını da kolaylaştıracaktır” dedi.

DOĞAMIZDA VAR

Fiziksel aktivitenin çocuklara iki yönden katkı sunduğunu belirten Oral, “Birincisi sağlıklı gelişim diğeri ise ruhsal gelişimdir. Fizik aktivite, insan doğasında olan bir eylemdir. İnsan anne karnında bile bir takım hareketlerde bulunur. Bunu çocuk yitirmemeli ve geliştirmelidir. Çünkü spor ile beyin, kas, iskelet sistemi kontrolü ve koordinasyonu meydana gelir. Bunların edinilmesinde fizik aktivite şarttır” dedi.

ÜÇ TEMEL SPOR

Üç temel sporu sıralayan Oral, “Atletizm, yüzme ve jimnastik çocuklarımızın daha sağlıklı bir metabolizmaya ulaşmasında katkı sağlar. Dünyada bu branşlar özellikle önemsenir. Diğer branşlar saydıklarımın dışında uygulanabilirse o zaman diğer sporlardaki başarı da artacaktır. Özellikle Avrupa’da kullanılan yöntem çocuklara 5-8 yaş arasında uygulanan hareket eğitimidir. Bir fizik aktivite programıdır. İskandinav ülkelerinde bu bir spor kültürü olarak yerleşmiştir. Oyun tarzındadır. Bir müsabaka gibi değildir. Çeşitli aletler kullanılarak yapılır. Çocuk oyun çağındadır. Metabolik ihtiyaçlarını oyun karşılar. Maalesef son yıllarda Türkiye’de ve dünyada çocuğun ihtiyacını ekran karşılamaktadır. Bu durum çocuğun gelişiminde olumsuz etki yapar. Oyun oynama eyleminde el, kol, bacak gibi uzuvlarını çalıştırabilmektedir. Ancak ekran başında bunlar namümkündür. Çok sıradan bir koşu oyunu bile öndekini geçmek motivasyonu ile çocukta fayda sağlar. Farkında olmadan çocuğun bütün organları gelişir” diye konuştu.

EBEVEYNLERE GÖREV DÜŞÜYOR

Anne ve babalara çocuğu spora teşvikte önemli görevler düştüğünü belirten Oral, “Beş yaşından itibaren çocuklarını güvendikleri, hareket eğitimi konusunda uzmanlaşmış kulüplere göndermeliler. Bunlara eğilim göstererek, destek almalarını öneririm. Son 15 yılda içerisinde çocuğun direk branş sporlarına başlaması çok sağlıklı olarak görülmemektedir. Çocuğun 3-5 branşı bir arada yaparak en başarılı olduğuna yönelmesi önem arz etmektedir. Bunun öncesinde çocuğun hareket eğitimi alması mutlaktır. Bu durum oyun temalı faaliyetler ile vücutta koordinasyonu sağlar. 8 yaşına kadar sürdürülmelidir. Çocuk, kendini keşfeder ve anlar. Buna göre istediği spor branşına yönelebilir. Hareket eğitimi Türkiye’de yeni yeni filizlenen bir eylemdir. Önemli ve gereklidir. 10 yaşından sonra çocuk branş eğitimine başlayacaktır. Her metabolizmanın başarılı olduğu branş seçilmelidir. Çocuk, hangi spordan zevk alıyor ve başarabiliyorsa bu spor dalına yönlendirilmelidir. Sevmediği bir spor çocuğa yaptırılmamalıdır” dedi.

SPOR VE GENETİK İLİŞKİ

Avrupa’da yapılan spora yönelik genetik araştırmaların Türkiye’de de yapılmasının büyük bir fayda sağlayacağını söyleyen Oral, “Avrupa, Kanada ve Amerika gibi ülkelerde genetik seçimle, çocuğun gen yapısının araştırılarak, branşlaştırma yaygındır. Üst düzey bir uygulamadır. Özellikle çok seçkin kulüpler bunu yapmaktadır. Bilhassa performansa yönelik sporcuların seçilmesinde uygulanmaktadır. Yaygın bir yöntemdir. Türkiye’de yaygınlaştırılması zaman ve ekonomik güç ister. Bu alana girebilmemiz doğru seçimler yapılmasını kolaylaştıracaktır. Çünkü gen yapısı ve sporcunun performansını saptayabilmek metabolik olarak en üst düzey yetenek seçimidir. Dünyada yaygındır. Türkiye’de örnekleri ise azdır” diye konuştu.

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.