TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Doktorların yaşamaz dedi ama…

Doktorların “doğum gerçekleşirse ya anneyi ya da bebeği kaybederiz” demesine rağmen doğum yapan anne Sevcan Poyraz, kalp kulakçığı ile karıncık arasındaki kapak yapıları sorunlu olan 3,5 yaşındaki oğlu Rüzgar için yetkililerden yardım bekliyor

Haber Giriş Tarihi: 10.12.2017 09:00
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Doktorların yaşamaz dedi ama…

Rüzgar Poyraz, Sevcan ve Hüseyin çiftinin 5. çocuğu olarak 2014 yılında Mardin’de dünyaya geldi. Daha anne karnındayken kalp kulakçığı ile karıncık arasındaki kapak yapılarının sorunlu olması olarak bilinen ‘Komplet AVSD’ teşhisi konulan Rüzgar bebeğin doğum esnasında ise iki kez kalbi durdu. Anne karnında yaşadığı sıkıntılara rağmen Rüzgar bebek hayata tutunmayı başardı. Doğumun ardından henüz 4 aylıkken ilk anjiyosunu olan Rüzgar, çeşitli hastanelerde toplam 9 kere anjiyo oldu. Rüzgar’ın tedavisi için şehir şehir dolaşan Poyraz ailesi, bir türlü çocuklarını ameliyat edecek doktor bulamadı. Her gittikleri hastaneden olumsuz cevap alan aile, 40 yıldır yaşadıkları Mardin’den oğullarının tedavileri için Ankara’ya taşındı. Doktorların ‘Yaşamaz’ dedikleri Rüzgar bebek ise 3 buçuk yaşına gelmesine rağmen hala kendisini iyileştirecek bir doktor bulunmadı.

EVLADI İÇİN!

Mardin’de doğup büyüdüklerini anlatan Sevcan Poyraz, “Gözümüzü Mardin’de açtık. Mardin dışında hiçbir yere gitmedik. 40 yaşıma kadar Mardin’de yaşadım. Orada kurulu bir düzenimiz vardı. Çocuklarımın kurulu bir düzeni vardı. Eşimin kurulu bir düzeni vardı. Çalışıyordu gidip geliyordu. Her şeyi bir anda sildik. Annem orada, kayınvalidem orada. Rüzgar iyi olsun diye herkesi arkamda bıraktım. Bütün hayatımı arkamda bıraktım. 25 yıldır evliyim eşimle. 25 yıl boyunca Mardin’de yaşadık. Daha önce büyük oğlum Fatih’in hastalığıyla Ankara’yı görmüştüm. Şimdi ise Rüzgar’ın hastalığıyla Ankara’ya geldim. Hep hastalık nedeniyle Ankara’ya gelirdik. Rüzgar iyi olsun, yaşasın diye gözümü kırpmadan her şeyi arkada bıraktım. Eşim de, oğlum da aylarca işsiz kaldı burada. Çok kötü günler geçirdik. Allah'a binlerce kez şükürler olsun eşim bir inşaat firmasında bekçilik yapmaya başladı. Oğlum da çok şükür çalışıyor şuan. Küçük oğlum ilk yıl çok sıkıntı yaşadı. 3 ay boyunca dayısının evinde yaşadı. Eve gelmek istemiyordu. Burada yaşamak  istemiyordu. Hiç arkadaşım yok diye çok sıkılıyordu. Her şeyi evladımız için geride bıraktık. Onun için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Asla umudumuzu kaybetmedik, hiçbir zaman da kaybetmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. n İHA

 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.