“Duy bizi Aziz”

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

İzmir Birleşik Haziran Hareketi, İZBAN’da 15 Şubat günü uygulamaya geçen ‘Artı Para Sistemi’nin geri çekilmesi için topladığı 14 bin 916 imzayı İzmir Büyükşehir Belediyesine teslim etti. İmzalar, belediyeye teslim edilmeden önce basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasına katılanlar, “‘Duy Bizi Aziz, Bakiyemiz Yetersiz’, ‘İZBAN Elini Cebimizden Çek’, ‘Müşteri Değil, Halkız’” diye sistemi protesto etti.

Açıklamayı İzmir Birleşik Haziran Hareketi adına Turgut Aydın okudu. Aydın, “15 Şubat tarihi itibariyle İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZBAN’da ‘Gittiğin Kadar Öde’ adı altında yeni bir uygulamaya geçti. Uygulamanın başladığı 15 Şubat’tan bu yana İZBAN istasyonlarında kaos ve mağduriyetler yaşanıyor; sabah işine, okuluna gitmek için erken saatlerde İZBAN istasyonlarına giden çalışanlar ve öğrenciler, gidecekleri yerin ücreti kadar kartlarında bakiye olmasına karşın; güzergahın son noktası için gerekli bakiye kartlarında yoksa işlerine ve okullarına gidemiyor, istasyondaki görevlilerle tartışma yaşıyorlar. Gidebilenler ise, indikleri istasyonda kartlarını tekrar okutmayı unutabiliyor veya işine, okuluna geç kalma endişesiyle okutamıyor. Böylelikle para üstü alınmadığından, iki istasyon bile gitseniz İZBAN’ı çok pahalıya kullanmış oluyorsunuz ve bu fark ‘İzmir’im Kart’ın işletim hakkını elinde bulunduran şirketin kasasına giriyor” dedi.

“GİTTİĞİN KADAR SOYUL”

İZBAN’a binebilmek için 8-10 TL’lik bakiye bulundurmak zorunda olduğunu kaydeden Aydın , “Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu bir toplumda, bu uygulama, kamusal hak olan toplu ulaşım hakkının gaspıdır, İZBAN’ı kullanmak zorunda olan yoksul emekçi halkın cebindeki parayı son kuruşuna kadar almaktır. ‘Gittiğin Kadar Öde’ diye adlandırılan bu uygulama aslında ‘Gittiğin Kadar Soyul’ uygulamasıdır. Kabul edilemez olan bu uygulama konusunda, halkın tepkisini düşürmek için, uygulamanın tanıtım broşüründe belirtilen ‘Artı Para’ ifadesinde, sanki ‘İZBAN’ı kullandığınızda üste para veriliyor’muş algısı yaratma çabası görülmektedir’ diye konuşması İzmirlilerle dalga geçilmesi anlamına geliyor” diye konuştu.

EYLEM YAPACAĞIZ

‘İzmir Birleşik Haziran Hareketi olarak bir çift sözümüz’ var diyen Aydın, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “İzmir halkını siz de iyi tanırsınız, başka yerlerin halkına benzemez; evet, bir iki sallanır, ama sallanırken sallayanı da aşağı çekmesini bilir. Ayrıca uygulamanın ‘hakkaniyetli ve adi’ olduğundan bahsediyorsunuz. Uygulama başladığından beri İZBAN istasyonlarında yaşanan mağduriyetlere bakınca, bizim göremeyip de sizin gördüğünüz ‘hakkaniyet ve adaleti’ bize de gösterirseniz çok seviniriz. Aslında Kocaoğlu’nun uygulamada İstanbul ve Ankara’yı örnek alması; ‘hakkaniyet’ ve ‘adalet’ anlayışının, halkın anlayışından ne kadar uzak, ancak bu anlayışın nereye ve kimlere ne kadar yakın olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Belediyeler kamu hizmeti veren kurumlardır ve bu hakkın kullanımı için verilen hizmetlerde, şirket mantığıyla hareket ederek kâr amacı güdemez. Ancak, Kocaoğlu’nun mantığına göre Belediye sanki bir otobüs şirketi, İzmir Halkı da müşteridir. En doğal hak olan toplu ulaşım hakkının gasp edilmesi asla kabul edilemez. Cebimizdeki paranın, ‘İzmir’im Kart’ın işletim hakkını elinde bulunduran şirkete, İzmir Büyükşehir Belediyesi eliyle sermaye aktarımı olarak gitmesine izin vermeyeceğiz. Bu uygulama en kısa sürede kaldırılmalıdır. Aksi takdirde İzmir halkının da öznesi olacağı daha geniş çaplı ve katılımlı eylemler yapacağız.”