TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Egzamaya karşı uyardı

Son yıllarda egzama rahatsızlığını sık sık işitir olduk. Egzamanın bulaşıcı olmadığını dile getiren Özel Medigün Hastanesi Cildiye Bölümü Dermatoloji Uzmanı Faruk Yener Ebegil, hastalıkla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu

Haber Giriş Tarihi: 19.01.2018 06:58
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Egzamaya karşı uyardı

YUSUF ÇAĞIRTEKİN / ÖZEL HABER

Ciltte pek çok sebeplerle ortaya çıkan, deride kızarıklık, şişme, kaşıntı gibi belirtilerle görülen oldukça yaygın bir deri hastalığı olan egzamanın ismini son yıllarda fazlaca işitir olduk. Öyle ki bu hastalık çocuklarda bile görüldüğünü gözlemleyebiliyoruz. Hastalığın bu kadar yaygınlaşmasına rağmen sebepleri ve kesin tedavisiyle ilgili tıp dünyasında halen net bir uzlaşı olmadığını belirten Faruk Yener Ebegil, hastalığın kalıtsal olduğu düşünüldüğü ve hastaların çoğunda aynı belirtilerin görüldüğünü söyledi. Kesin tedavisi bulunmamasına rağmen hekimlerin önerilerinin dikkate alınması gerektiğini de belirten Faruk Yener Ebegil, “Bu uyarılara uyarak sorundan erken şekilde kurtulmanız mümkündür” dedi.

KESİN TEDAVİSİ YOK

Egzamanın kuru, kaşıntılı cilt ve yüzde döküntülere neden olduğuna söyleyen Faruk Yener Ebegil, “Evvela egzama bulaşıcı değildir. Kesin sebebi bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel nedenlerden kaynaklanabilir. Egzama uzun süren bir hastalıktır, beraberinde saman nezlesi ve astımı da geliştirebilir. Bu hastalığın tıp terminolojisindeki ismi ‘Apotik Dermatit’ olarak bilinir. Apotik kelimesi farklı anlamına gelir. Bu durumda derideki farklılık kastedilmektedir. Bazı egzama türleri örneğin, temas egzaması tek bir durumdan kaynaklanabilirken, diğer egzama türleri pek çok faktörün bir araya gelmesinden kaynaklanmaktadır. Çocuklarda görülen egzama ise zamanla kendiliğinden iyileşebilir fakat yetişkinlerdeki egzamanın kesin tedavisi yoktur. Hastalığı tetikleyen etkenlerden uzak durularak, egzama kontrol altına alınabilir. Egzama kronik yani uzun süreli veya kısa süreli ataklar şeklinde akut olabilir ve birçok hastada yazın iyileşen egzama kışın yeniden ortaya çıkarak kötüye giden bir tablo gösterebilir” diye konuştu.

VÜCUT GÜÇSÜZLEŞEBİLİR

Egzamanın kronik halinin kaşıntılı döküntü şeklinde kendini gösterebileceğini vurgulayan Faruk Yener Ebegil, “Egzamalı bölgenin kaşınmasıyla birlikte çabukça çatlayan kalın deriler oluşmaya başlar. Akut egzama ise, deride sıvı dolu kabarcıklarla birlikte, kızarıklık, şişkinlik ve kaşıntı en yaygın belirtileridir. Egzama durumunda vücudun savunma mekanizması enfeksiyonlara güçsüzdür. Bu sebeple enfeksiyonlardan ve mantar hastalıklarından dolayı kolayca iltihaplanma oluşur. Enfeksiyonlu bölge genişler ve yayılır, deri kanar ve iltihaplanıp ağrıya sebep olabilir. Kaşınmakla meydana gelen çatlaklardan giren mikroplar egzamanın daha hızlı yayılmasına ve bu bölgenin diğer hastalıklara da açık hale gelmesine sebep olur. Kaşınarak tahrip edilmiş bir egzama bölgesi özellikle çocuklarda çok rahatsızlık verici olabilir. Egzama daha önce çok hassas olan yüzde ve baş derisinde çıkar, ardından kollara ve bacaklara yayılır. Özellikle derinin katlandığı eklem bölgelerine ve giysilerin sürtündüğü tahriş olmaya daha açık bölgelerde kendini gösterir. Rahatsızlığın başlıca nedeni daha çok kaşınma ile oluşan çatlaklardan giren mikropların yaptıkları enfeksiyona bağlıdır” ifadelerini kullandı.

EGZAMA NEDENLERİ

Egzamanın nedenlerine de değinen Faruk Yener Ebegil, hastalığa neden olan uyaranların çeşitli olduğunu ve egzama tipine göre değişiklik gösterebileceğini belirtti. Faruk Yener Ebegil, “Dıştan ve içten kaynaklanabilirler. Deterjanlar, sabunlar, boyalar, giysiler, giysiler, parfümler, kolonya, makyaj ürünleri, kremler, losyonlar, lastik maddeler ve metaller gibi günlük hayatımızda sık karşılaştığımız pek çok madde deriye tema ederek, ekzemaya (kontakt dermatit) neden olabilir. Egzamaya en sık neden olan ajanlarda egzama bölgesine göre farklılık gösterir. Elde deterjan ve sabunlar, yüzde sabun, makyaj malzemeleri, ağız ve dudaklarda diş macunu, gargaralar, saçta boya ve şampuanlar, ayakta ayakkabı ve terlikler egzamaya sık neden olabilmektedir. Bu maddeler irritan (irritan kontakt dermatit) veya alerjik (alerjik kontakt dermatit) mekanizmalar ile egzamaya neden olurlar. İrritan etki ile ekzama yapan maddeler temastan hemen sonraq egzamaya neden olabilirken, alerjik mekanizmayla ekzama yapan maddelerin egzama oluşturması için belli bir duyarlanma dönemi gerekir. İrritan kontakt dermatitler, kontakt dermatitin en sık sebebidir” şeklinde konuştu.

“KIŞ MEVSİMİNDE ARTAR”

Bazı bitkilerin (incir gibi) cilde teması sonrası güneşe maruz kalınması egzamaya neden olabileceğini de belirten Faruk Yener Ebegil, cilt kuruluğunun da kış aylarında egzamaya neden olabileceğini belirtti. Faruk Yener Ebegil, “Dıştan sürülen kremler losyonlar deride ekzamaya neden olabildiği gibi ağızdan kullanılan ilaçlar da (jeneralize dermatit) yaygın egzama nedeni olabilir. Bazı ilaçlar güneşe duyarlılığı arttırarak, güneş gören bölgelerde egzamaya (fotosensitif dermatit) neden olabilir. Egzamalar alerjik bünyesi olan (atopik) kişilerde daha sık gözlenir. Bu hastalarda vücutta tekrarlayan egzama atakları gelişir. Bu hastalarda deride üreyen bazı bakterilerde hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Özellikle alerjik bünyesi olan kişilerde yılın belli dönemlerinde el ve ayakta tekrarlayan minik su toplanmaları gözükebilir. Bu tür egzamalar bazı mesleklerde daha sık görülebilir. Egzamayı tetikleyen çevresel faktörlerden bir tanesi de iklimdir. Havanın soğuk ve nem oranının düşük olduğu kış aylarında egzama şikayetlerinde artış görülür. Mevsim geçişleri soğuk hava ya da nem oranı egzamayı arttırır ancak hava koşulları altta yatan ana neden değildir. Alerjik egzama gibi, egzamanın bazı türleri ailede (anne veya babada ya da her ikisinde) vardır ve çocuklarında egzamanın ortaya çıkışında bu genlerin rolü yüzde 60 ile yüzde 80 oranında etkilidir” değerlendirmelerinde bulundu.

STRES VE EGZAMA

Stresli ve endişeli ruh halinin egzamayı tetikleyebilecek bir sebep olduğunu ifade eden Faruk Yener Ebegil, “Stresli ve endişeli ruh hali, ne yazık ki sadece ruh hali olarak kalmaz ve fiziksel olarak da pek çok şikayetin ortaya çıkmasına neden olur. Bunlardan bir tanesi de stres egzamasıdır. Bunun dışında bazı besinlerde egzamayı tetiklediği yönünde söylemler vardır fakat egzama hastalığı ile besinler arasında bilimsel olarak kanıtlanmış bir bağlantı yoktur. Fakat temasla alakalı egzaması olan hastalarda bazı gıdalarla temas durumunda egzama alevlenebilmektedir. Özellikle domates, kabak, patlıcan, limon, portakal, gibi gıdaların suları egzamayı alevlendirebilir. Yine bebeklik ve çocukluk çağında görülen atopik dermatite yani egzamaya bazı gıdaların alımından sonra kaşıntı hissi artabilmektedir. Bu tarz gıdalar saptanabiliyorsa, bunlardan uzak durulmalıdır” diyerek stres ve yiyeceklerin egzama üzerindeki etkilere de değindi.

ALINABİLECEK BAZI ÖNLEMLER

Egzama konusunda yararlı bilgiler veren Uzman Doktor Faruk Yener Ebegil, bazı hastalar için bazı durumlarda alması gereken önlemlerden de bahsetti. Özellikle egzamalı bireylerin çiçek aşısına dikkat etmeleri konusunda uyarılar yapmayı iham etmeyen Faruk Yener Ebegil, “Egzama tehlikeli sayılabilecek, ağır bir hastalık değildir ama rahatsızlık verebilir. Egzamalıların rahat etmesi için almaları gereken önlemlerin başında yarayı kaşımamak gelir. Egzamalı bebeklerin ellerine pamuklu kumaşlardan dikilmiş parmaksız eldivenler geçirilerek egzamalı yerlerini kaşımaları önlenebilir. Egzamalı kişilerin özellikle uçuk hastalığı olan kişilerden uzak durmaları gerekir. Egzamalı deri uçuk virüsü olan Herpes Simpleks’e karşı dirençsizdir. Dolayısıyla virüs alınırsa enfeksiyonda yayılabilir ve bazı önemli zararlara neden olabilir. Bu sebeple bu kişilerden uzak durmak hastanın yararına olacaktır. Başta da söylediğimiz gibi egzamanın bazı virüslere karşı dirençsiz olduğu bilinmektedir. Egzamalıların çiçek aşısı da olmamaları gerekmektedir. Normal insanlara hiçbir zarar vermeyen bu aşı, egzamalı bir çocukta ölümcül olabilen ateşli bir hastalık yapabilir” diyerek hastaların bu detaylara dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

MESLEK SEÇERKEN DİKKAT!

Egzamalı ve egzama geçirmiş insanların derilerinin çok hassas olduğuna dikkat çeken Faruk Yener Ebegil, “Egzamalıların derileri çok hassas olduğundan, bu nedenle tahriş edici maddelerden uzak durulmalıdır. Fakat ne yazık ki bu tür maddelerle çalışmak zorunda olan insanlar da var. Onlara da bir takım önerilerim olacak. Lütfen dikkate alsınlar. Bu tür maddelerle çalışmak zorunda kalan bireyler lastik eldiven ve yüz maskesi gibi basit önlemlerle korunmalıdırlar. Gençler ise meslek seçerken, yağlar, boya, şampuan gibi malzemelerle çalışmak zorunda kalacakları meslekleri seçmemelidirler. Bu tür bir eğilimin içinde olmak egzamayı bahsettiğimiz gibi tetikleyebilir ve arttırabilir. Bir de egzamanın nedeni olan alerji yapıcı madde bulunabilirse hastanın o maddeden korunması da büyük önem arz etmektedir. Bu şekilde hastalığın riskini en aza indirgemiş olabiliriz. Bu tür detaylara dikkat etmek egzamanın bizi fazlaca rahatsız etmesini engelleyebilir. Dikkat önemlidir” diyerek egzama hakkında önemli ve çarpıcı bilgileri de bizlerle paylaştı.

“ÇOCUKLARDA EGZAMA”

Son dönemde ufak yaşlarda egzamanın yaygınlaştığı da sık görülür oldu. Bu konuda da değerlendirmelerde bulunan Faruk Yener Ebegil, “Nedeni bulunmayan çocuk egzamalarında ise, çocuğun giysilerinde yünlü kumaş kullanmamak, derisi kurumaya yatkınsa çok sık yıkamaktan kaçınmak, enfeksiyonları önlemek için hem kendinin hem de çevresinin temizliğine özen göstermek özel sabun kullanmak yararlı olur. Egzama tedavisinde yararlanabilecek birçok ilaç vardır. Çinko bileşimleri ve kortizonlu deri merhemleri egzamalı yerlere doktor önerisine göre sürülür. Ancak bu merhemler deriyi tahriş edebileceği için uzun süre kullanılmaması gerekmektedir. Buna da dikkat etmek önemle rica olunur. Ayrıca ‘antihistaminik’ merhemlerle kaşıntıyı azaltmak, üreli merhemlerle derinin su içeriğini arttırarak egzamanın deriyi kurutup, çatlamasını önlemek deriyi kurutup, çatlamasını önlemek deriyi kurutup, çatlamasını önlemek, astım tedavisinde kullanılan ‘sodyumkromoglikat’ içeren ilacın alınmasıyla alerjiyi önlemek olanaklıdır” değerlendirmelerinde bulundu.

“KAŞINMAMAK İMKANSIZ”

Son olarak egzamalı bireylere kişisel bakım ve temizlikleri hakkında önemli tavsiyeler vermeyi de ihmal etmeyen Faruk Yener Ebegil, bazı uyarılarda bulunmayı ihmal etmedi. Faruk Yener Ebegil, “Egzamalı insanların kaşınmamaları imkansız olduğundan tırnakları kısa, temiz ve bakımlı tutmaları, zararı biraz da olsa azaltabilir. Egzama hastane tedavisi gerektirecek kadar ağır bir hastalık değildir ama evinde yeterli bakım görmeyecek hastaların hastaneye yatmaları yararlı olabilir” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.