TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ekmeği için grevde

Büyükşehir Belediyesi’ndeki işinden atılan Mahir Kılıç, işe geri alınma talebiyle başlattığı açlık grevinin 64’üncü gününde. Kılıç, Başkan Aziz Kocaoğlu’nun; kendisini ve ailesini açlığın ortasına attığını söyledi

Haber Giriş Tarihi: 15.01.2018 08:04
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Ekmeği için grevde

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesine kadro davası açtığı için çeşitli gerekçelerle işten çıkarılan 200’ün üzerindeki işçiden biri olan Mahir Kılıç, 13 Kasım’da işe geri dönme talebiyle başlattığı açlık grevi eylemini sürdürüyor. 64 gündür açlık grevinde olan Kılıç, belediye tarafından “verimlilik ve performans yetersizliği” gerekçe gösterilerek işten çıkarılmıştı. Açlık grevinde iki ayı geride bırakan ve tansiyon problemleri yaşamaya başlayan Kılıç, işe geri alınma talebi yerine gelene kadar açlık grevini sürdüreceğini ifade ederek, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sendikayla bir olup beni, 9 yaşındaki kızımı ve 3,5 aylık hamile eşimi açlığın ortasına attı. Ben onurumla direnmeyi tercih ettim. Ben bu direnişi sonuna kadar yürüteceğim. Ta ki işime geri dönene kadar. TBMM önünde, geçim sıkıntısı yaşayan, evin ekmek dahi götüremeyen belki çocuğuna bir balon dahi alamayan bir inşaat işçisi bedenini ateşe verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, işçi lehine bir açıklama yaptı. 64 günden bu yana ben de çocuğuma ekmek götürebilmek adına bir mücadele veriyorum. Bedenini ateşe veren işçimize sahip çıktıysanız; burada 25 sene sonunda Aziz Kocaoğlu yüzünden açlığa mahkum edilen insanlar var” dedi.

“BUNUN ADI İŞÇİ KIYIMIDIR”

Büyükşehir’in adaletsiz bir şekilde davranarak 200’ün üzerinde çalışanı işten çıkardığını kaydeden Mahir Kılıç, “Yaklaşık 6 yıl boyunca belediyede çöpçü olarak çalıştım, işten atılana kadar. Ekmeğimi çöpten kazanıyordum. Açlık grevine ilk günkü kararlığım ve direncimle devam ediyorum. Çünkü haklılığımızdan aldığımız bir direnç var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na işimizi elimizden almak, bize de direnmek düştü. 7 aydan bu yana devam eden bu süreçte yaklaşık 200 arkadaşımız işlerinden, aşlarından edildiler. İşverenin stratejisi olarak bir seferde bu sayının tamamı çıkarılmadı, küçük gruplar halinde işten çıkarıldık. Bunun adı işçi kıyımıdır. Başka bir açıklaması yok. İşçi kıyımının olduğu yerde de işçi direnişleri gayet meşru bir haktır diye düşünüyorum” diye konuştu.

TAZMİNAT HAKKINI ALAMADI

Mağduriyetinin diğer arkadaşlarınınkinden farklı bir boyutu olduğunu ve işten çıkarılma gerekçesi olarak “disiplin kurulu kararı” gösterilmesi sebebiyle toplu sözleşmede yer alan madde gereği tazminat hakkından yararlanamadığını dile getiren Kılıç, “İşveren, disiplin kurulu kararı ile işten çıkarmalarda işçiye tazminat ödemek zorunda kalmıyor; dolayısıyla benim durumum tamamen farklı. Diğer arkadaşlarımdan farklı olarak tazminatımı bile alamadım. Atıldığım madde gereği sigortalı bir yerde çalışamıyor, işsizlik maaşı alamıyorum. Disiplin kurulu kararı ile hakkımda işlemediğim 5 ayrı suçtan tutanak tutuldu. Eğer beni işten çıkardıkları bu gerekçeleri kanıtlarlarsa direnişimi sonlandırıp mahkeme yoluyla talep ettiğim bütün haklarımdan feragat edeceğim.”

İZMİR HALKINA DESTEK ÇAĞRISI

Eyleminin yurtdışında ve Türkiye genelinde ses getirdiğini ancak İzmir halkının duyarsız kaldığını belirten Kılıç, şunları söyledi: “İzmir bize gözünü kulağını kapattı. İzmir halkı bizim direnişimizi Cumhuriyet Halk Partisi’ne, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik bir tehdit olarak ya da onlara karşı bir yıpratma, karalama politikası olarak görüyor. Oysa ki durum hiç öyle değil. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hükümetin KHK’lar ile 150 bin insana yaptığının aynısını bize yaptı. Bizler ekmeğimizi, aşımızı tekrar kazanabilmek için bu eylemi yapıyoruz. İzmir halkının da sesimize ses olmasını istiyoruz. Buradan CHP’li milletvekillerine, Aziz Kocaoğlu’na, İzmir halkına sesleniyorum: Bizler sizlerin düşmanı değiliz. Hiçbir şekilde size savaş açmadık. Biz sadece ekmeğimizi büyütebilmek adına bu davaları açtık. Madem ki elinizde pankartlarla hak, hukuk, adalet adına Ankara’dan İstanbul’a yürüyüş yaptınız, o zaman öznesi olduğunuz bu adaletsizliği de giderin.’’

KILIÇDAROĞLU’NA SESLENDİ

İşine geri alınana kadar eylemini sürdüreceğini söyleyen Kılıç, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenerek, “Her geçen gün sağlık problemleri yaşayacağımı biliyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sendikayla bir olup beni, 9 yaşındaki kızımı ve 3,5 aylık hamile eşimi açlığın ortasına attı. Ben onurumla direnmeyi tercih ettim. Ben bu direnişi sonuna kadar yürüteceğim. Ta ki işime geri dönene kadar. TBMM önünde, geçim sıkıntısı yaşayan, evin ekmek dahi götüremeyen belki çocuğuna bir balon dahi alamayan bir inşaat işçisi bedenini ateşe verdi. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bunun ardından işçi lehine bir açıklama yaptı. Bu gerçekten duyarlı bir başkana, vicdanlı bir insana yakışan bir açıklama… Ama 64 günden bu yana ben de çocuğuma ekmek götürebilmek adına bir mücadele veriyorum. Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu… Söyleminizde gerçekten samimi iseniz; bedenini ateşe veren işçimiz sizin yüreğinize dokunduysa biz de bedenimizi açlığa yatırdık. Bedenini ateşe veren işçimize sahip çıktıysanız; burada 25 sene sonunda Aziz Kocaoğlu yüzünden açlığa mahkum edilen insanlar var” açıklamasında bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.