Çeşme Belediyesi Tiyatro Grubunun sahnelediği Televizyon Cumhuriyeti adlı oyun büyük ilgi görürken, Çeşmede deniz, kum, güneşin yanında sanatın da olduğunu bir kez daha gösterdi
Haber Giriş Tarihi: 25.05.2018 10:45
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Ali Cüneyd Kılcıoğlunun yazdığı ve Mahir Özelin yönettiği Televizyon Cumhuriyeti adlı tiyatro oyunu, önceki gün akşam Çakabey Kültür Merkezinde sahnelendi. Oyunu, Çeşme Belediyesi Başkan Yardımcısı Şakir Karadede ve çok sayıda sanatsever izledi. Oyunda, Televizyon Cumhuriyeti adlı hayali bir ülkede, TV kanallarındaki eğlence, haber, yarışma programlarının toplumun her kesiminden insanın yaşamını derinden olumsuz yönde etkilediği, eleştirel ve mizahi bir dille anlatıldı.
KARADEDE, ÇİÇEKLE KUTLADI
Çeşmeli amatör tiyatro gönüllülerinin bir araya gelerek oluşturdukları Çeşme Belediyesi Tiyatro Grubu tarafından profesyonelce sahnelenen, başarılı bir kara komedi örneği olan Televizyon Cumhuriyeti, sanatseverler tarafından büyük bir ilgi ile izlenirken, oyunun sona ermesinin ardından oyuncular dakikalarca ayakta alkışlandılar. Çeşme Belediyesi Başkan Yardımcısı Şakir Karadede, sahneye çıkıp, tüm oyunculara karanfil vererek kutladı. Başkan Yardımcısı Karadede, oyunu yöneten Mahir Özele de bir buket çiçek vererek başarıyla sahnelenen oyundan dolayı kutladı. Karadede, Tiyatro Grubundan yeni oyunlar beklediklerini belirterek, Hep birlikte güzel günlere ulaşacağız. İnanıyoruz ki, ülkemiz için en güzel gün de 24 Haziran olacak dedi.
HAYATA DÖNÜK YAŞAMALI
Oyunun Yönetmeni Mahir Özel yaptığı açıklamada, Ali Cüneyd Kılcıoğlunun yazdığı ve günümüze uyarlanan oyunda, televizyonun insanları renkli bir dünyaya sokuyormuş gibi gösterdiğini belirterek, Televizyon Cumhuriyeti, aslında o renkli dünyanın bir kurgu olduğunu, böyle bir dünyanın olamayacağını, televizyonun bizleri biraz da saflaştırdığını anlatıyor. Televizyon insanları, kitap okumaktan, sinemadan, konserden, tiyatrodan koparıyor. Televizyonlardaki programların yetersizliği nedeniyle, ben kendi adıma söyleyeyim, mümkün olduğunca televizyon izlemiyorum. Dizilerde oynayan arkadaşlarım da var. Oldukça da başarılılar. Ama insanlarımız, körü körüne televizyona bağımlı kalmasınlar. Bu oyunda da televizyonun ve bağımlılığın eleştirisini yaptık. Hayat devam ediyor. Doğadan, insanlardan, kitaptan, sanattan kopmamak gerekir. Akıllı telefonlar çıktıktan sonra ne yazık ki, sohbet de ortadan kalktı. Telefonlar da, televizyon da insanları esir alıyor. Tüm bunlara oyunumuzda eleştirel bir gözle baktık. Telefonların ve televizyonların oluşturduğu yapay bağdan koparak, daha çok hayata dönük yaşamak gerektiğini anlatmaya çalıştık diyerek oyunda vermek istedikleri mesajları anlattı.
DAYANIŞMA RUHU
1977 yılında Ankarada doğduğunu ve Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Tiyatro bölümünü bitirdiğini belirten Özel, 4 yıl Devlet Tiyatrosunda sözleşmeli çalıştım. Daha sonra Tarsus Belediye Tiyatrosunda Müdürlük yaptım. Ardından İzmire geldim. Yenikapı Tiyatrosu ile çalıştım. Hala çalışmaya devam ediyorum. Sokak tiyatrosu yapıyoruz. Son üç yıldır da Çeşme Belediyesi Tiyatro Grubunu çalıştırıyorum. Yapmak istediğimiz, insanların kollektif çalışma, birlikte üretebilme anlayışının gelişmesi. Benim çalışma yöntemim bu. Dayanışma ruhunun gelişmesi için uğraş veriyoruz. Oyuncularım, zaman zaman beni çileden çıkarıyorlar. Ben de onları çileden çıkarıyorum. Ama onlarla çalışmak gerçekten keyif verici. Güzel bir amaç için çalıştığımızın bilincindeler. Çok da gayretliler diyerek sözlerini tamamladı. İHA/İZMİR
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çeşme Belediyesi Tiyatro Grubunun sahnelediği Televizyon Cumhuriyeti adlı oyun büyük ilgi görürken, Çeşmede deniz, kum, güneşin yanında sanatın da olduğunu bir kez daha gösterdi
Ali Cüneyd Kılcıoğlunun yazdığı ve Mahir Özelin yönettiği Televizyon Cumhuriyeti adlı tiyatro oyunu, önceki gün akşam Çakabey Kültür Merkezinde sahnelendi. Oyunu, Çeşme Belediyesi Başkan Yardımcısı Şakir Karadede ve çok sayıda sanatsever izledi. Oyunda, Televizyon Cumhuriyeti adlı hayali bir ülkede, TV kanallarındaki eğlence, haber, yarışma programlarının toplumun her kesiminden insanın yaşamını derinden olumsuz yönde etkilediği, eleştirel ve mizahi bir dille anlatıldı.
KARADEDE, ÇİÇEKLE KUTLADI
Çeşmeli amatör tiyatro gönüllülerinin bir araya gelerek oluşturdukları Çeşme Belediyesi Tiyatro Grubu tarafından profesyonelce sahnelenen, başarılı bir kara komedi örneği olan Televizyon Cumhuriyeti, sanatseverler tarafından büyük bir ilgi ile izlenirken, oyunun sona ermesinin ardından oyuncular dakikalarca ayakta alkışlandılar. Çeşme Belediyesi Başkan Yardımcısı Şakir Karadede, sahneye çıkıp, tüm oyunculara karanfil vererek kutladı. Başkan Yardımcısı Karadede, oyunu yöneten Mahir Özele de bir buket çiçek vererek başarıyla sahnelenen oyundan dolayı kutladı. Karadede, Tiyatro Grubundan yeni oyunlar beklediklerini belirterek, Hep birlikte güzel günlere ulaşacağız. İnanıyoruz ki, ülkemiz için en güzel gün de 24 Haziran olacak dedi.
HAYATA DÖNÜK YAŞAMALI
Oyunun Yönetmeni Mahir Özel yaptığı açıklamada, Ali Cüneyd Kılcıoğlunun yazdığı ve günümüze uyarlanan oyunda, televizyonun insanları renkli bir dünyaya sokuyormuş gibi gösterdiğini belirterek, Televizyon Cumhuriyeti, aslında o renkli dünyanın bir kurgu olduğunu, böyle bir dünyanın olamayacağını, televizyonun bizleri biraz da saflaştırdığını anlatıyor. Televizyon insanları, kitap okumaktan, sinemadan, konserden, tiyatrodan koparıyor. Televizyonlardaki programların yetersizliği nedeniyle, ben kendi adıma söyleyeyim, mümkün olduğunca televizyon izlemiyorum. Dizilerde oynayan arkadaşlarım da var. Oldukça da başarılılar. Ama insanlarımız, körü körüne televizyona bağımlı kalmasınlar. Bu oyunda da televizyonun ve bağımlılığın eleştirisini yaptık. Hayat devam ediyor. Doğadan, insanlardan, kitaptan, sanattan kopmamak gerekir. Akıllı telefonlar çıktıktan sonra ne yazık ki, sohbet de ortadan kalktı. Telefonlar da, televizyon da insanları esir alıyor. Tüm bunlara oyunumuzda eleştirel bir gözle baktık. Telefonların ve televizyonların oluşturduğu yapay bağdan koparak, daha çok hayata dönük yaşamak gerektiğini anlatmaya çalıştık diyerek oyunda vermek istedikleri mesajları anlattı.
DAYANIŞMA RUHU
1977 yılında Ankarada doğduğunu ve Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Tiyatro bölümünü bitirdiğini belirten Özel, 4 yıl Devlet Tiyatrosunda sözleşmeli çalıştım. Daha sonra Tarsus Belediye Tiyatrosunda Müdürlük yaptım. Ardından İzmire geldim. Yenikapı Tiyatrosu ile çalıştım. Hala çalışmaya devam ediyorum. Sokak tiyatrosu yapıyoruz. Son üç yıldır da Çeşme Belediyesi Tiyatro Grubunu çalıştırıyorum. Yapmak istediğimiz, insanların kollektif çalışma, birlikte üretebilme anlayışının gelişmesi. Benim çalışma yöntemim bu. Dayanışma ruhunun gelişmesi için uğraş veriyoruz. Oyuncularım, zaman zaman beni çileden çıkarıyorlar. Ben de onları çileden çıkarıyorum. Ama onlarla çalışmak gerçekten keyif verici. Güzel bir amaç için çalıştığımızın bilincindeler. Çok da gayretliler diyerek sözlerini tamamladı. İHA/İZMİR
Son Girilen Haberler
25 Nisan Mersin elektrik kesintisi! Mersin'de elektrikler ne zaman gelecek?
Mersin'de elektrik kesintisi listesi... Mersin'de elektrik ne zaman gelecek? 25 Nisan 2024 Perşembe hangi ilçelerin hangi mahallelerinde elektrik kesintisi yaşanacak?
Sağlıkçılar ‘pompalı saldırıya’ karşı tek yumruk: Olayın tanığı konuştu
Dün Bayraklı Şehir Hastanesi’nde yaşanan pompalı tüfekle saldırı olayının ardından bugün hastane çalışanları iş bırakma eylemi yaparken İzmir Sağlık Platformu, yaşanan şiddet olayına ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada ayrıca olaya tanık olan asistan hekim de yaşananları anlattı.
Müge Anlı’daki skandalda Aile Bakanlığı devreye girmişti: 8 yaşındaki Melodi için karar verildi!
Umut Yetkin'in Müge Anlı'nın programına konuk olup paylaştığı yürek sızlatan hikayesi, Türkiye'nin her köşesindeki izleyicileri derinden etkiledi. Yetkin, kaçırılan eşi Tuğçe ve 19 yaşındaki oğlu Mustafa tarafından alıkonulan 8 yaşındaki kızı Melodi'yi kurtarmak için çaresizce mücadele etti. Bu trajik durum, birçok kişinin gözyaşlarına boğulmasına sebep oldu. Küçük kız, nihayet devlet himayesine alındı ve bu dramatik hikaye ülke gündemine oturdu. Programda Tuğçe'nin babasının da katılımıyla yaşananlar daha da karmaşık bir hal aldı.