TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Emir Sultan’da yanlış restorasyon!

Emir Sultan Türbesi’nde yanlış restorasyon sonucu orijinal dokunun bozulduğunu iddia eden araştırmacılar, hazire alanında numaralandırılan isimler ile mezar taşlarının uyuşmadığını söyledi

Haber Giriş Tarihi: 17.04.2018 07:23
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Emir Sultan’da yanlış restorasyon!

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

Aydınoğlu Beyliği komutanlarından biri olan Seyid Mükerremeddin’in bulunduğu Emir Sultan Türbesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından baştan sona restore edilmişti. Restorasyona dair birçok haber yazıldı, çizildi. Ancak bazı yerel tarih araştırmacılarının ‘Restorasyon hatalı’ tepkisine rağmen hiçbir kaynakta restorasyonun hatalı olduğuna ilişkin bilgiler yer almadı. Ta ki bizler gidip gözlemleyene dek. Yerel Tarih Araştırmacısı Mehmet Ozan Semerci ile birlikte Emir Sultan Türbesi’ni ziyaret ettik. Kendisi gitmeden önce gerekli bilgileri vermişti. Fakat türbeden içeri girdiğimizde durumun ne denli vahim olduğunu gördük. Tarihi dokunun kaybolduğu ve tamamen günümüze uyarlandığı türbe hakkında, “Gerekli hassasiyet gösterilmemiş” diyen Semerci, artık yapılacak hiçbir şeyin kalmadığını vurgulayarak durumun ehemmiyetine dikkati çekti.

GÜNÜMÜZE UYARLANMIŞ DURUMDA

Kentin önemli tarihi eserlerinden Emir Sultan Türbesi, Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarının ardından 2013 yılında yeniden ziyarete açılmıştı. Tarihi türbede aşhane, hamam ve dergah olarak kullanılmış 3 farklı binayı yeniden ayağa kaldırmak isteyen Büyükşehir Belediyesi, bir yandan da türbe bahçesinde, devrin önemli kişilerine ait mezarların bulunduğu hazire (mezarlık yeri) bölümündeki çalışmalara yoğunlaşmıştı. Hazire bölümündeki restorasyonun da tamamlanmasının ardından türbe içerisinde yer alan tedvirhane /semahane bölümü ile bitişiğindeki Derviş Evi kısmı da yenilendi. Ancak bu büyük çaplı restorasyonun beraberinde getirdiği sorunlar da var. Tamamen günümüze uyarlanan ve tarihi dokunun kaybedilmesine neden olan restorasyon hakkında Mehmet Ozan Semerci şöyle konuştu: “Türbe Burhan Özfatura zamanında bir tamir gördü. Gezinti yerlerinde biraz düzenleme yapıldı. Ancak dergah binası ve mezar taşları ihmal edildi. Nihayet Emir Sultanı Koruma ve Yaşatma Derneği’nin ısrarları ile uzman kişilerin gayretleri sayesinde Büyükşehir Belediyesi buranın restorasyon işini üzerine aldı.”

“BÜYÜKŞEHİR SÖZÜNÜ TUTMADI”

Restorasyona ilişkin beklentilerini sıralayan Semerci, “Buradaki tarihi dokunun aynen korunması ve buraya uygun restorasyon yapılması beklentilerimiz arasındaydı. Bir ikincisi mezar taşlarının olduğu yerlerin mümkün mertebe korunması ve uygun tedbirler alınmasıydı. Üçüncüsü ise Emir Sultan dergahı denen yer aslında bir Orta Çağ zaviyesi idi. Bizim asıl beklentimiz işte bu Orta Çağ zaviyesinin meydana çıkarılarak restorasyonun yapılmasıydı” dedi. Büyükşehir’in verdiği sözleri yerine getirmediğini aktaran Semerci şöyle devam etti: “Türbe önceden hamam, aş evi, zikirhane (mescid) ve misafir evi olarak yapılmış bir külliye şeklinde idi. Muhakkak ki başka eklentileri de vardı. Ama toprak altında kaldıkları için onları bilemiyoruz. Nitekim restorasyon öncesi yapılan yüzey araştırma kazısında hamam ve aş evinin kalıntıları ortaya çıkarılmıştı. Büyükşehir yaptığı bir açıklamada aş evi ve hamamın orijinal şekilde restore edileceğini, bu mümkün olmadığı takdirde mensup buluntuların cam kaplama ile korunacağını bildirmişti. Ama yapılan restorasyon sonucu ile Büyükşehir’in verdiği sözleri tutmadığını gördük. Muhtemel ki bu sonuçta Koruma Kurulunun da bir ihmali var.”

DOĞRU OLAN YAPILMADI

“Tarihi doku bugün yok edilmiştir” diyen Semerci, “Giriş kapısı, ocağı, öndeki havuzu ile ortaya çıkarılmış olan tarihi doku bugün yok edilmiştir. Artık oranın mevcut tarihi yapı ile hiçbir ilgisi yoktur. Aynı sorun hamamın da başına geldi. Artık orası da tanınmaz bir halde. İçi ayrı, dışı ayrı durumda” ifadelerini kullandı. Seyid Mükerremeddin zaviyesine ilişkin bir diğer soruna yer veren Semerci, “Hazirenin yanında bulunan boş arsa üzerinde yapılan yüzey araştırma kazısı sırasında ortaya çıkan bulgular şimdiki Seyit Mükerremeddin zaviyesinin görünen, bilinen yapı temellerinin ileriki arsaya doğru ilerlediğini ortaya çıkardı. Ama Koruma Kurulu buradaki kazı çalışmalarını iptal etti, üzerini örttü. Böylece sadece mevcut yerde çalışma yapıldı. Biz Orta Çağ zaviyesinin meydana çıkarılmasını ümit ederken bu ümidimiz büyük ölçüde yok edilmiştir. Büyükşehir Belediyesi vaadini yerine getirmedi. Doğru olanı yapmadı. Koruma Kurulu da gereken hassasiyeti göstermedi” diye aktardı.

“YANLIŞ FORMDA YAPILDI”

“Restorasyon sonrası yapılan açıklamalar birçok hata ile doludur” diyen ve mezar taşları ile numaralandırılmış isimler arasındaki uyuşmazlığı da gündeme getiren Semerci, “O parselde bulunan mezar taşları numaralanmış ve o numaralara göre bir açıklama yazılmış. Ama okuyup, karşılaştırdığımız zaman numaraların birbirini tutmadığını görüyoruz” dedi. Seyit Mükerremeddin hakkında verilen bilgilerin de yanlış olduğunu kaydeden Semerci, Miralay Süleyman Fethi Bey’in mezarına ilişkin de şöyle açıklamalarda bulundu: “Bilgilerin neresinden tutarsanız dökülüyor. Örneğin İzmir’in 15 Mayıs 1919 Yunan işgali sırasında yaralanarak 23 Mayıs 1919’da şehit olan Miralay Süleyman Fethi Bey’in mezarı da bulunuyor. Bu mezar Aralık 1988 yılında açıldı ve bazı bölümleri Narlıdere Şehitliği’ne taşındı. Mezar taşı ise Agora’ya götürüldü. Bu restorasyon sonrasında birçok kişinin arzusuna uyularak türbede Süleyman Fethi Bey’in mezar yerini temsil eden ‘makam taşı’ konuldu. Üzerine de gerekli açıklama yapıldı. Ancak bu temsili mezar taşı yanlış yere konuldu. Yanlış formda yapıldı. Yanlış bilgiler verildi. Emir Sultan’da ne yapıldıysa hiçbir hassasiyet gösterilmedi.”

UZMANLARA DANIŞILMADI

Bu yanlışı düzeltmek için senelerdir uğraştığını ancak yorulduğunu kaydeden Semerci, hatanın en büyük nedenini şöyle aktardı: “Yüzey kazı araştırmasını yapan sanat tarihçisine ve Kültür Müdürlüğü Denetçisine; burada bir ekip halinde çalışan, akademik çalışmalar yapan Prof. Dr. Necmi Ülker ve arkadaşlarına; nihayet 25 senedir bu bölgede araştırma yapan şahsıma ve Emir Sultanı Koruma ve Yaşatma Derneği’ne hiçbir şekilde danışılmadı. Bunlar bir kenara bırakıldı, kendi başlarına iş yaptılar.” Artık yapılacak hiçbir şeyin kalmadığını söyleyen Semerci, kurtarılabilecek eserler için de “Süleyman Fethi Bey’in Agora’da bulunan mezar taşının orijinal yerine konulması şarttır. Bilgiler ustaların fikri alınarak yeniden yazılmalıdır. Zaviyenin boş arsada duran devamı muhakkak ortaya çıkarılıp, gereği yapılmalıdır. Kadifekale eteklerinde, Antik Çağ’a ait yok olmuş kültürün ortaya çıkarılması için harcanan gayret Seyit Mükerremeddin zaviyesinin ortaya çıkarılması için de gösterilmelidir. Çünkü bu kültür yaşayan bir kültürdür” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.