Emzirme döneminde beslenmeye dikkat

E. ÇAĞLA GENİŞ

Bebeklerin vücut ve ruh sağlığı için en uygun besin maddesi olan anne sütü, bebeklik döneminden sonra da bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasını sağlıyor. Doğru beslenme ile bebeğe yeterli miktarda süt üretilebileceğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Buket Adanç, çiçeği burnunda annelere tüketmesi gereken besinler ile ilgili önemli bilgiler verdi.

PROTEİN İHTİYACI ARTIYOR

Emziren annelerin salgıladığı sütün miktarı ve kalitesinin aldıkları enerji ile doğru orantılı olduğunu ifade eden Adanç, “Sağlıklı lohusa günde ortalama 700-800 ml süt salgılamaktadır. Bu da annenin emziklilik dönemi boyunca günlük kalori miktarının yaklaşık 750 kalori fazla olması gerektiği anlamına gelmektedir. Bu miktarın 500 kalorisi annenin günlük aldığı enerjiden, 250 kalorisi ise gebelikte kazanılan depolardan karşılanır. Süt veren annenin diyetle aldığı protein miktarının süt proteine dönüşüm oranı yüzde 50’dir. Bu nedenle emziklilik döneminde proteine olan ihtiyaç artar. Protein ihtiyacı tüketilen besinlerle karşılamazsa annenin vücut dokusundaki proteinler yıkılmaya başlar. Ayrıca sütün protein miktarı da yetersizlik derecesine göre düşüş gösterir. Aynı durum annenin aldığı yağ için de geçerlidir. Diyetle alınan yağın miktarı ve cinsi anne sütünün yağ miktarını ve içeriğini belirler. Bu nedenle loğusa annenin yağ asitlerinden dengeli bir diyet tüketmesi çok önemlidir” dedi.

HIZLI KİLO KAYBI DOĞRU DEĞİL

Adanç, bebek beslenmesinde yeri doldurulamayan bir doğa harikası olan anne sütünün daha besleyici olması için şu tavsiyelerde bulundu: “Emziklilik döneminde hızla kilo kaybetmek doğru değildir. Emziren anneler çok düşük kalorili zayıflama diyeti uygulamamalıdırlar. Ancak enerjisi yüksek, besin değeri düşük olan hamur işleri, şerbetli tatlılar, çikolata, kraker gibi hazır ürünler tüketilmemelidir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı, yulaflı ve çavdarlı ekmek tüketimi süt miktarında artışa neden olmaktadır. Pirinç pilavı yerine bulgur pilavı kullanmak hem vitamin ve mineral açısından daha faydalı hem de süt yapımına yardımcı olmaktadır.”

BOL SU İÇİLMELİ

Emziren kadınların günde en az 2,5-3 litre sıvı tüketmesi gerektiğine dikkat çeken Adanç, “Bu miktarı bitki çayları, komposto, hoşaf, taze sıkılmış meyve suları ile de tamamlayabilirsiniz. Günde 1 su bardağı tarçınlı boza, 1 çay bardağı sarı leblebi ve bir kibrit kutusu kadar tahin helvası tüketmek anne sütünün miktarını ve kalitesi etkilemektedir. Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir tüketimi arttırılmalıdır. Günde en az 3 su bardağı (süt veya yoğurt, en az 60 gr peynir tüketilmelidir. Anne sütünden sonra en kaliteli protein örüntüsüne sahip, besin değeri yüksek olan yumurta her gün mutlaka 1 adet tüketilmelidir. Mutlaka günün bir öğününde kuru baklagiller veya et yemeği tüketilmelidir. Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi demirden zengin besinler, limon, domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebzeler ile birlikte tüketilmelidir” diye konuştu.

SEBZE TÜKETİMİNE DİKKAT

Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren besinlerden uzak durulması gerektiği konusunda uyaran Adanç, “D vitamini besinlerde bulunmadığı için emziren anneler mutlaka günün birkaç saatini güneş alarak geçirmelidir. İyot doğal besinlerle alınamayan bir mineraldir. Bu nedenle iyotlu tuz kullanarak iyotun anne sütünden bebeğe geçmesini sağlamalıyız. Kuru yemişler ve kuru meyveler demir ve kalsiyum gibi minerallerin önemli kaynaklarındandır. Enerjisi yüksek olduğu için porsiyon kontrolü yapılarak tüketilmesi önerilir. Günde 2 porsiyon kuru meyve, 40-50 gr ceviz, fındık ve badem tüketimi yeterlidir. Özellikle maydanoz, dereotu, roka, tere gibi yeşil yapraklı sebzelerin tüketimi süt miktarının artmasına destek olur” ifadelerini kullandı.