Hasta olmadan da kışı atlatabilirsiniz

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER

Kış mevsiminde havalar iyiden iyiye soğurken salgın hastalıklar da git gide yaygınlaşıyor. Vücut direncinin kış aylarında azalması ile birlikte gribal enfeksiyonlar sağlığımızı tehdit ediyor. Özellikle çocuklar ve yaşlıları etkileyen bu enfeksiyonlar hakkında bilgilendirme ve önerilerde bulunan Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, “Bu dönem metabolizma için risklidir. Ancak iyi beslenme, yaşam şartları, akılcı sağlık politikası ile rahatlıkla atlatılabilir” dedi.

ÖLÜMCÜL SONUÇLAR

Kış aylarının, metabolizmanın sağlığını koruması açısından zorlu geçen bir dönem olduğunu dile getiren Oral, “Çünkü; mevcut hava iklimi, metabolik anlamda vücudu dış etkenlere açık hale getirir. Dünyada salgın hastalıklar ortaya çıkar. Bunların sonuçları ölümcül olabilir. Virüs salgınları, kış aylarında zirveye çıkar. Bu salgınlardan, hemen hemen her yaş grubu eşit olarak etkilenir. Tüm yaş gruplarında türlü gribal enfeksiyonlarla başlayan farklı enfeksiyonlar başlar. Gribal enfeksiyonların büyük bir çoğunluğu bir hafta gibi bir sürede geçse de bazılarının arkasından seconder adı verilen ikincil hastalıklar baş verir. Son dönemde dünyada adı konmayan bazı enfeksiyonsal hastalıklar baş göstermiştir. Uzmanlar olarak her virüs türünü bilemiyoruz. Virüsler sürekli değişip, geliştiği için insanoğlu olarak tehlike altındayız” dedi

SAĞLIKLI BESLENME

Oral, “Bu dönem metabolizma için risklidir. Ancak iyi beslenme, yaşam şartları, akılcı sağlık politikası ile rahatlıkla atlatılabilir. Gribal enfeksiyonlarda, en büyük problem bireyin sağlıklı hayat şartları ve beslenme alışkanlıklar gütmemesidir. 0-12 yaş arası ve 60 üstü yaş grupları gribal enfeksiyonlara karşı büyük risk altındadırlar. Bu yaş gruplarının direnç sistemi yeterli düzeyde değildir. Bu sebeple biz tıp insanları olarak, 0-12, 60 yaş üzeri yaş grubundaki kişilere özen göstermeliyiz.”

VİTAMİN VE MİNERAL

İyi beslenme bilinci ile zor kış aylarının rahatlıkla atlatılabileceğini kaydeden Oral, “Vitamin ve minarel ağırlıklı beslenme yoğunlukta olmalıdır. Bunlar direnç sistemini destekler. Turunçgillerin ve yeşil yapraklı sebzelerin bol tüketilmesi gereklidir. Sadece vitaminler değil demir, bakır, selenyum, çinko, fosfor, nitrojen (azot), sodyum gibi minerallerinde yeterince alınmasında fayda vardır. Hastalık etkenlerine karşı koruyacaktır. Ayrıca protein, yağ, karbonhidrat dengesi de mutlaka süratle korunmalıdır” diye konuştu.

Oral, son dönemde dünya üzerinde vitamin ve minerallerin tabletler şekilde alındığını ancak ülkemizin sebze ve meyve açısından zengin bir ülke olduğundan dolayı, tabletlere gerek olmadığını söyledi

 EL TEMİZLİĞİ

El temizliğine ayrıca özen gösterilmesi gerektiğini dile getiren Oral, “El temizliği, bizim sağlığımızı koruyacağı gibi karşımızdaki kişinin de sağlığını korur. Hapşırma, öksürme gibi eylemlerle ortama yayılan virüslerin, elde yerleşik kalabileceği düşünülürse, elin sık yıkanması değer taşıyabilir” dedi.

Vatandaşların, uzmanların verdiği önerileri dikkate alması gerektiğini belirten Oral, “Dikkatle uygulanmalıdır. Kış aylarında, virütik enfeksiyon başlangıcında antibiyotik kullanımının istenmesi sorun yaratabilir. Antibiyotik, bakteriyel olayların başlangıcında kullanılması gereken bir tedavi yöntemidir. Virütik enfeksiyonlarda antibiyotik kullanmak, vücudun direncini artırmakla beraber vücuda virüsün yayılmasını kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda vücudun direnç kazanmasını önleyecektir. Bu konuda uzmanların karar vermesi gereklidir. Hekime başvurularak, tedavi protokolü uygulanmalıdır. Enfeksiyon sürecinde sigara, alkol kullanımı kış aylarında sorunları daha da katlar. Kış ayları sağlık konusunda riskli dönemlerdir” diye konuştu.