Hızır günleri bolluk getirdi

NİLGÜN TAZE

Canlar Birliği Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği (CAN-BİR), bu yıl ki Hülya Hızır Kurban Lokmaları Cemini, Evka-2  Cem Evi’nde Dernek Başkanı Düzgün Şahin Dede yönetiminde yoğun bir katılım ile gerçekleştirdi. CAN-BİR Başkanı Düzgün Şahin Dede şubat ayı içerisinde Hızır günlerini kutladıklarını belirterek, bu ayı sıkıntılardan kurtulup feraha kavuşma olarak nitelendirdiklerini açıkladı. 16 yıldır dernek olarak yılın belirli günlerinde kurbanlar keserek  halkla paylaştıklarını  belirten Dede Şahin, bu ayın aynı zamanda kırgınlıklara son verme ayı olduğunu söyledi.

Yılın üç ayrı gününün  Alevi kültüründe önemli olduğunu açıklayan Şahin Dede, bunların Muharrem günleri, Hızır günleri ve velayet bayramı anlamına gelen Gadir Hum olduğunu açıklayarak, “Derneğimizi 16 yıl önce kurduk ve o günden bugüne kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz. Muharrem ayı bir matem ayıdır ve Kerbela şehitleri adına yapılır. Hızır ayı ise bolluk ve berekete kavuşma anlamına gelerek ferahlamaya işaret eder. Pir Sultan Abdal derki; ‘Bin bir adın vardır bir adın Hızır, her nerde çağırırsan orada hazır.’ Hızır, Cenab-ı Allah’ın bin bir isminden biridir. Her zaman her yerde yardıma koşacak olan, var olan ve ebedi olan Allah’tır. Hızır’da aynı şekilde ebedidir ve darda olana yetişir. Bu nedenle de Hızır ismi Allah’ın sıfatlarından biri arasında yer alır” dedi.

HIZIR GÜNLERİ

Ocak ayının şubata bağlandığı günlerin karanlık, açlık, sıkıntı, soğuklardan kurtulma sevinci anlamına geldiğini ifade eden Dede Şahin şunları söyledi: “Bizler Hızır aşkına neden kurban kesip neden 3 gün oruç tutarız. Hz. Hasan ve Hüseyin hastalandığı zaman Hz. Ali ve Ana Fatma şifa bulabilmeleri için dilekte bulunurlar. Üç gün oruç tutmaya karar verirler ve sofralarında sadece su ve hurma olmasına rağmen üç gün boyunca kapılarına gelen yetime, fakire ve miskine yemeklerini vererek sadece su ile oruçlarını açarlar. Hz. Ali ve ana Fatma’nın bu sabrını test eden ise yetimler kılığına giren Hz. Hızır’dır. Bunu Cebrail vahiy olarak Hz. Muhammed'e söyler. Hz. Muhammed ise Hz. Ali'ye  müjdeyi vererek oruçlarının kabul olduğunu üç gün boyunca farklı kılıklarla gelenin de Hz. Hızır olduğunu belirtir. Böylece gösterilen engin sabır karşısında çocukları iyileşir. Bu da insan Süresi 7/8.  Ayetlerine istinaden yapılan oruç ibadetidir” açıklamasını yaptı.

ÇİLEDEN KURTULUŞ

Alevi kültüründe ibadetlerin perşembe akşamı başladığını açıklayan Dede Şahin, “Saat 00.00' an sonra gün Cuma olur. Her insan anne babasından bir dine sahip olmadan doğar. İnsan dinini, nasıl giyinip kuşanacağını, anne ve babasından ve çevresel kültüründen öğrenir. Hızır ayı olan Şubat ayının 13' üne en yakın Perşembe akşamı Hilyas gecesidir. Çünkü  13. Şubat Rumi hesapta Ocağın son günü, Miladi 14. Şubat ise Rumi Şubatın ilk günü olan Zehmeri yani Çile'den çıkış günüdür. Bu da Hz. Hızır ile Hz. İlyas buluşmasının ilk adımıdır. 2. Adım ise 6. Mayıs tam ferahlanma murat günü olan Hıdırellez günüdür.  Hılyas gecesini bir önceki haftası ise 1. Hızır yani ikrar olan musayiplerin birbirlerini  ziyaretle  Pir huzurunda aklanma gecesidir. Senenin hesabını manevi olarak verip ruhen arınmış olurlar. Hılyas yani Asıl Hızır gecesinden sonraki 3. Hızır gecesi de uğurlama cemi yapılır. Darda ve zorda yetişmesi ile o yıl uğurlanır.”

MUSAYBİNLİK İNANCI

Dede Şahin, dini, dili, cinsiyeti her ne olursa olsun Hızır’ın çağrıldığı taktirde insanın ihtiyaçlarını karşılayacağını açıklayarak, “Kültürümüzde Yol Pir'leri, birini kırdın mı, kime küskünsün, haksızlık yaptın mı? Bunu sorgular. Önce kendisi pirinden, sonra yol ikrarı olan takipçiden rıza alarak duruluğu sağlamış olur. Buna da görgü  denir. Mürşit ise yani Pir'in Pir'i de bunu denetler ve yapılan kalp kırıcı bir davranış varsa düzeltilmesini sağlarlar. Musaybinlik kültürümüz ise kardeşlikten yakınlık anlamına gelir. Yol kardeşidir. Kendinize seçtiğiniz musaybiniz sizi hayatı boyunca maddi ve manevi sıkıntılardan elinden geldiğince ferahlatmakla yükümlüdür. Tabi aynı şeyi sizde kendi musaybiniz için yaparsınız.  Bu kardeşlik kültüründe musaybinlerin çocukları birbirleri ve yakın akrabaları ile evlenemezler. Yalan söyleyemez, haram yiyemez ve hayatın getirdiği sorumluluklardan kaçamazlar. Musaybinlikte ikrar yani söz verdiğiniz zaman artık geri dönüş yapamazsınız. Okullarımızda yeterli eğitim verilmediği ve yeteri kadar cem evleri açmadığı için bu kültürümüz maalesef istenilen düzeyde yaşayamıyor” şeklinde konuştu.

Ya Hızır 

Yüce hakkın diğer ismi

Zatı paktan almış cismi

Zalimin zulmün hasımın

Ver muratları Ya Hızır 

Seni bilen sana gelir,

Çağıran muratları alır

Zaman geçer adın kalır,

Ver muratları ya Hızır