Havanın değişken olmasının kulak enfeksiyonlarını tetiklediğine işaret eden Prof.Dr. Ataman Güneri, dışarıdan kulağı korumanın bir faydası olmadığını, ani hava değişimlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti
Haber Giriş Tarihi: 21.01.2018 08:40
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kulak hastalıklarının solunum yolu enfeksiyon hastalıklarının bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirten Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Ataman Güleri, Kulak enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonlarının sıklaştığı bahar giriş çıkışlarında, kış aylarında hava ısısının ve rutubetin çok hızlı değişken olduğu zamanlarda daha fazla karşımıza çıkar. O nedenle bu enfeksiyonlar virüs kaynaklı olduğu için bu mevsimlerde daha sık görürüz dedi.
ISI DEĞİŞİMİ
Kulak enfeksiyon şikayetlerinin soğuk havayla bir ilgisi olmadığını sadece ısı değişimden kaynaklanan rahatsızlıklar olduğunun altını çizen Egesante Tıp Merkezi doktorlarından Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Ataman Güneri, Bu tür problemlerin başlangıcında ısı önemli ama ısıdan fazla ısı değişiminin getirdiği ortamdaki hastalık yapıcı etkenlerin bulunma sıklığının değişmesidir. Kulak rahatsızlıklarının tekrar patojen hale gelmesi iklim değişim dönemlerine daha fazla denk geliyor. Yani ısının sabit gittiği, ısı nem ve rutubet değişimin çok fazla olmadığı, kapalı ortamlarda çok fazla bulunma gereği olunmadığı, hava kirliliğinin çok yaşanmadığı, kişilerin sıkışık düzende yolculuk ya da çalışma ortamında kalmak zorunda olmadığı zamanlarda bulaşma riski azalıyor. Bu anlattığım özellikler de hep kış aylarını tarif ettiriyor. Kış aylarında sürekli yoğun soğuğun olduğu ortamlar, hastalığın yayılmasına çok imkan vermiyor. Ama ısı değişkenliği varsa, bugün 10 derece, yarın 15 derece, öbür gün 3 derece gibi bu tamamen salgınlar için bir altyapı oluşturabiliyor diye konuştu.
DIŞARIDAN KORUMA
Orta kulak enfeksiyonun üst solunum yolu hastalığının kulağa yayılması ile ilgili bir sorun olduğunu belirten Prof.Dr. Güneri, şunları söyledi: Yani dışarıdan kulağı korumanın bir faydası bir esprisi yok. Bulaşan sistem iki yolla orta kulağa geçebiliyor. Ya kan yoluyla ki çok nadirdir ya daha sık görülen burun, geniz ve boğazdaki enfeksiyonun bölgesel ulaşımıyla kulağa geçiyor. Dolayısıyla hastalık doğrudan kulak enfeksiyonu tarzında değil, bir burun, geniz ve boğaz enfeksiyonu tarzında başlayıp, takiben kulak hasta oluyor. Bu hastalığın gelişme hızı ve süresi de hastalığı yapan ajanın gücüyle ilgili. Bazen çok silik, çok basit geçirilen bir nezle grip sırasında kulak etkilenmezken, güçlü bir nezle grip sırasında kulaklar daha sıklıkla etkilenebilir. Karla ilgisi var mı, yağmurla ilgisi var mı aslında pek yok. Hava değişkenliğiyle ilgisi var. Örneğin ben iki kış Sarıkamışta askerlik görevi yaptım ve hiç hasta olmuyordum. Ama her İzmire gelişimde hasta olup gidiyordum. Yani ortamdaki ısının düzenli olması ve belli bir kişisel korunma tedbirlerinin sürekli olması, ortamda virüsün barınamaması bu hastalık riskini azaltıyor. Ama Sarıkamışta örneğin karlar erirken hastalıklar başlıyordu. Yani zeminde kar varken sadece soğuğun varlığı, hastalık için tek bir kriter oluşturmuyor.
KAPALI ORTAMLAR RİSK
Yoğun kar yağışı ya da soğuk havadan kaçmak için insanların kapalı ortamlara geçiş yaptığına ve bu durumun da enfeksiyonun yayılmasını hızlandırdığına işaret eden Güneri, Dışarıda yaşam şartlarını zorlaştıran yoğun kar ya da yağmur yağışları insanları kapalı ortamlara sevk eder. Alışveriş merkezleri, okullar, kreşler, sinemalar daha fazla kullanılmaya başlar ve ortak alandaki enfeksiyonun yayılması için bu çok ideal bir şarttır. O nedenle mutlaka karın gelmesi hava ve ısı değişikliğine yol açacaktır. Ama ondan fazla ulaşım ve yaşam şartlarının, kapalı ortama insanları yönlendirmesi bulaşma riskini daha fazla artıracaktır. Gittiğimiz her ortamda çevreden kendimizi hijyenik olarak korumamız, enfeksiyonun solunum yoluyla bulaşmasını dikkate alarak, ortak malzeme kullanımı, hapşıran, burnunu çok fazla kuvvetli silen, ateşi ya da hastalık bulgusu olan kişilerde çok fazla temasta olunmamasına gayret etmek lazım ifadelerini kullandı. n İHA/İZMİR
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Havanın değişken olmasının kulak enfeksiyonlarını tetiklediğine işaret eden Prof.Dr. Ataman Güneri, dışarıdan kulağı korumanın bir faydası olmadığını, ani hava değişimlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti
Kulak hastalıklarının solunum yolu enfeksiyon hastalıklarının bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirten Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Ataman Güleri, Kulak enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonlarının sıklaştığı bahar giriş çıkışlarında, kış aylarında hava ısısının ve rutubetin çok hızlı değişken olduğu zamanlarda daha fazla karşımıza çıkar. O nedenle bu enfeksiyonlar virüs kaynaklı olduğu için bu mevsimlerde daha sık görürüz dedi.
ISI DEĞİŞİMİ
Kulak enfeksiyon şikayetlerinin soğuk havayla bir ilgisi olmadığını sadece ısı değişimden kaynaklanan rahatsızlıklar olduğunun altını çizen Egesante Tıp Merkezi doktorlarından Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Ataman Güneri, Bu tür problemlerin başlangıcında ısı önemli ama ısıdan fazla ısı değişiminin getirdiği ortamdaki hastalık yapıcı etkenlerin bulunma sıklığının değişmesidir. Kulak rahatsızlıklarının tekrar patojen hale gelmesi iklim değişim dönemlerine daha fazla denk geliyor. Yani ısının sabit gittiği, ısı nem ve rutubet değişimin çok fazla olmadığı, kapalı ortamlarda çok fazla bulunma gereği olunmadığı, hava kirliliğinin çok yaşanmadığı, kişilerin sıkışık düzende yolculuk ya da çalışma ortamında kalmak zorunda olmadığı zamanlarda bulaşma riski azalıyor. Bu anlattığım özellikler de hep kış aylarını tarif ettiriyor. Kış aylarında sürekli yoğun soğuğun olduğu ortamlar, hastalığın yayılmasına çok imkan vermiyor. Ama ısı değişkenliği varsa, bugün 10 derece, yarın 15 derece, öbür gün 3 derece gibi bu tamamen salgınlar için bir altyapı oluşturabiliyor diye konuştu.
DIŞARIDAN KORUMA
Orta kulak enfeksiyonun üst solunum yolu hastalığının kulağa yayılması ile ilgili bir sorun olduğunu belirten Prof.Dr. Güneri, şunları söyledi: Yani dışarıdan kulağı korumanın bir faydası bir esprisi yok. Bulaşan sistem iki yolla orta kulağa geçebiliyor. Ya kan yoluyla ki çok nadirdir ya daha sık görülen burun, geniz ve boğazdaki enfeksiyonun bölgesel ulaşımıyla kulağa geçiyor. Dolayısıyla hastalık doğrudan kulak enfeksiyonu tarzında değil, bir burun, geniz ve boğaz enfeksiyonu tarzında başlayıp, takiben kulak hasta oluyor. Bu hastalığın gelişme hızı ve süresi de hastalığı yapan ajanın gücüyle ilgili. Bazen çok silik, çok basit geçirilen bir nezle grip sırasında kulak etkilenmezken, güçlü bir nezle grip sırasında kulaklar daha sıklıkla etkilenebilir. Karla ilgisi var mı, yağmurla ilgisi var mı aslında pek yok. Hava değişkenliğiyle ilgisi var. Örneğin ben iki kış Sarıkamışta askerlik görevi yaptım ve hiç hasta olmuyordum. Ama her İzmire gelişimde hasta olup gidiyordum. Yani ortamdaki ısının düzenli olması ve belli bir kişisel korunma tedbirlerinin sürekli olması, ortamda virüsün barınamaması bu hastalık riskini azaltıyor. Ama Sarıkamışta örneğin karlar erirken hastalıklar başlıyordu. Yani zeminde kar varken sadece soğuğun varlığı, hastalık için tek bir kriter oluşturmuyor.
KAPALI ORTAMLAR RİSK
Yoğun kar yağışı ya da soğuk havadan kaçmak için insanların kapalı ortamlara geçiş yaptığına ve bu durumun da enfeksiyonun yayılmasını hızlandırdığına işaret eden Güneri, Dışarıda yaşam şartlarını zorlaştıran yoğun kar ya da yağmur yağışları insanları kapalı ortamlara sevk eder. Alışveriş merkezleri, okullar, kreşler, sinemalar daha fazla kullanılmaya başlar ve ortak alandaki enfeksiyonun yayılması için bu çok ideal bir şarttır. O nedenle mutlaka karın gelmesi hava ve ısı değişikliğine yol açacaktır. Ama ondan fazla ulaşım ve yaşam şartlarının, kapalı ortama insanları yönlendirmesi bulaşma riskini daha fazla artıracaktır. Gittiğimiz her ortamda çevreden kendimizi hijyenik olarak korumamız, enfeksiyonun solunum yoluyla bulaşmasını dikkate alarak, ortak malzeme kullanımı, hapşıran, burnunu çok fazla kuvvetli silen, ateşi ya da hastalık bulgusu olan kişilerde çok fazla temasta olunmamasına gayret etmek lazım ifadelerini kullandı. n İHA/İZMİR
Son Girilen Haberler
Motosiklet tutkunluğu bir can daha aldı: İzmir'de polisler ihbar üzerine gittiği kazada arkadaşlarının cenazesiyle karşılaştı!
İzmir'in Ödemiş ilçesinde motosikletiyle birlikte kamyonla çarpışan motosiklet tutkunu bekçi, kaza yerinde hayatını kaybetti. Kaza sonrası olay yerine gelen polisler ise arkadaşlarının cenazesini görünce üzüntüye boğuldu
İzmir haber: Konak'ta arkadaşını öldüren şüpheliye tutuklama
İzmir'in Konak ilçesinde bir parkta çıkan bıçaklı kavgada arkadaşını öldürdüğü iddia edilen şüpheli, gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.
Büyükşehir’de ‘Soyer’ dönemi oylandı: Tugay eleştirilere sessiz kaldı
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Nisan ayı Toplantısı ikinci bileşiminde, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer’in son dönemi olan Büyükşehir Belediyesinin 2023 Yılı Faaliyet Raporu ve ESHOT Genel Müdürlüğünün 2023 Yılı Faaliyet Raporu görüşüldü. Cumhur İttifakı grubundan yapılan eleştirilerin odağı trafik, altyapı ve kentsel dönüşüm olurken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın eleştirilere yanıt vermemesi dikkat çekti.