İşten çıkarma kavgası alevlendi

TANER UYANIKER

Cumhuriyet Halk Partisi’nde işten çıkarma kavgası tüm hızıyla devam ediyor. İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi Serpil Yıldırım, kardeşi Serkan Yıldırım’ın Bayraklı Belediyesindeki görevine son verilmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'ı eleştirmişti.

CHP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi Serpil Yıldırım ve CHP Bayraklı Grup Başkanvekilliği görevinden istifa eden il yöneticisi Hatice Tatlı, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'a karşı yaptıkları açıklamalarda Başkan’ın baskı kurduğunu, siyasi bir tavır içerisinde olduğunu, Alaattin Yüksel ve onun listesinde olanlara karşı muhalif bir politika güttüğünü, Asuman Ali Güven’in seçilmesiyle birlikte kendilerine cephe aldığı iddiasında bulunmuşlardı.

BAŞKANDAN CEVAP GELDİ

Bu eleştirilerin ardından bir gazeteye açıklamada bulunan Hasan Karabağ, Serpil Yıldırım ve Hatice Tatlı’nın ifadelerinin doğruyu yansıtmadığını ileri sürerek, “Hatice Tatlı kendisini partinin ablası olarak değerlendiriyor ama nezaketen gelip Serkan Yıldırım’ın işine neden son verildiğini sorsaydı işine neden son verildiğini daha iyi anlardı” dedi. Serkan Yıldırım’ın işine neden son verdiklerini açıklamak zorunda olmadıklarını da ifade eden Karabağ, durumun kişisel bir mevzu olmadığını belirtti. “Bizim siyasi anlayışımızda bize oy vermeyenlere karşı işten atalım ya da baskı yapalım diye bir şey söz konusu bile olamaz” diyen Karabağ, Serpil Yıldırım ve Hatice Tatlı’yı da ayıpladığını ifade etti.

TARTIŞMAYA SOYLU’DA KATILDI

Tartışmalara en son olarak da CHP İzmir İl Disiplin Kurulu eski Başkanı Birol Soylu katıldı. Soylu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Serpil Yıldırım ve Hatice Tatlı’yı eleştirdi. Birol Soylu, şu ifadelerde bulundu: “Sevgili kardeşim ve il yöneticim Serpil Yıldırım’a abi nasihati. Dün basına yansıyan açıklamanı üzülerek okudum. Kardeşim sanırım bu senin ilk basına açıklaman. Ülke yangın yerine dönmüş, at izi it izine karışmış ve senin ilk açıklaman kendi partinin belediye başkanına karşı gerekçe: kardeşinin işten çıkartılması. Sen Çiğli Belediyesinde kardeşin Bayraklı Belediyesinde ailenin diğer fertlerini buradan yazmam yakışık almaz yani kendi kişisel menfaatlerin doğrultusunda yapmış olduğun bu açıklamayı parti yöneticiliğinle pek bağdaştıramadım. Başta Aliağa, Kemalpaşa ve kaybettiğimiz diğer belediyelerde onlarca partilimizin işlerine son verilirken neden açıklama yapmadın sahip çıktığın kişinin illaki de kardeşin mi olması gerekiyor hani biz bütün partililer kardeştik. 2014 yılında çalıştığın belediyede işine son verilmek istendiğinde beni aradın: ben Bayraklı ilçe başkanımız ve İzmir Büyükşehir Belediyesinde görevde olan bir genel müdür arkadaşımızın girişimleri sonucunda durumunu kurtarabilmiştik partililik budur hatırlatmak istedim. Neyse kardeşim bu açıklamam senin şahsına karşı değil partimizin bütünlüğüne halel gelmemesi içindir. Son sözümde partinin ‘ablası’ olduğunu iddia eden ablama geldiği yeri unutanın, gidecek yeri olmazmış. Biraz vefa lütfen.”