TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İZMİR'DEN DİREKT UÇUŞ ŞART

Türk Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği Başkanı Sabuhi Attar, Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ticaret hacminin artarak ilerlemesi için Arap yatırımcı penceresinden proje üretilmesi gerektiğini dile getirdi. Attar ayrıca mayıs ayında düzenleyecekleri fuar için de Türk iş adamlarına çağrı yaptı

Haber Giriş Tarihi: 25.04.2017 08:14
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İZMİR'DEN DİREKT UÇUŞ ŞART

EMİRCAN IŞILDAK  - ÖZEL ROPORTAJ

Türk Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği (TÜRAP) Başkanı Sabuhi Attar ile TÜRAP destekleriyle TURABEXPO tarafından 2-5 Mayıs 2017 tarihlerinde Kuşadası’nda Efes Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan “4. Türk-Arap Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı 2. Türk Arap Tarım ve Tarım Teknolojileri Fuarı İşbirliği Organizasyonu ve 1. Türk-Arap Otel, Kafe, Pastane Ekipmanları, Ağırlama, Konaklama Teknolojileri ve Ev Dışı Tüketim Fuarı İşbirliği Organizasyonu” öncesi bir araya geldik. Bu yıl ilk kez Kuşadası’nda düzenlenecek olan fuar hakkında konuşan Başkan Attar, organizasyona hem Türk hem de Arap ülkelerinden çok sayıda katılımcı beklediklerini ifade etti. Derneğin yatırımcılara yalnızca fuar hizmeti vermediğini, iş adamları ve firmalar arasında adeta bir zirve kurduklarını belirten Attar, Arap yatırımcıyı Türkiye’ye çekebilmek için projeler üretilmesi gerektiğinin altını çizdi. Attar ayrıca Arap ülkelerinin İzmir’e bakışını da yorumlayarak, direkt uçuşun önemine dikkat çekti.

500 ARAP İŞ ADAMI GELİYOR

Mayıs ayında gerçekleştirilecek fuarı nasıl yorumluyorsunuz? Fuara nasıl bir katılım bekliyorsunuz?

TURAP olarak bu konuda tecrübeliyiz, fuar konusunda yılların tecrübesi var. Amacımız Arap ülkeleriyle Türkiye arasında ciddi bir işbirliği sağlamak. Arap ülkeleriyle gerek bilgilendirme, gerek satışlar olsun ayrıca ülkeler arasında turizmi, sanayisi ve ticareti geliştirerek bir uygulama gerçekleştirmek istiyoruz. Dolayısıyla bu projemiz, Arap iş adamını Türk iş adamlarıyla nasıl bir araya getiririz amacıyla gerçekleşiyor. Bu fuarımızda iş birliğinin daha güçlü olacağını düşündüğümüz için çalışmalarımızı sektörel olarak böldük. Birkaç tane sektör seçtik. Bunlardan yapı ve inşaat sektörü, dekorasyon, gayrimenkul ve mobilya sektörleri Arap ülkelerinde çokça talep olan sektörler. Ayrıca gıda sektörü ve tarım sektörü de fuarda olacak. Bu sektörler çok önemli sektörler bu yüzden biz de bu sektörlerdeki iş adamlarını bir araya getiriyoruz. Bu fuarımıza bir bölüm daha ilave ettik. O da otel ve kafelerin ekipmanları, ağırlama ve konaklama teknolojileri olacak. Çünkü konaklama sektörü Arap dünyasında şu sıralar revaçta. Bu fuarlara yaklaşık 120 Türk firması katılım sağlayacak. Ayrıca 500 Arap iş adamının da gelmesini bekliyoruz. Organizasyonumuz da gayet iyi gidiyor. Arap ülkelerinden talep çok. Bize gelen 3 bine yakın talep var ancak seçici davranmaya da dikkat ediyoruz. Daha verimli olacak ve katkıda bulunacak olanlara öncelik veriyoruz.

ZİRVE KURUYORUZ

Bu fuar 9. fuarınız olacak. Geçtiğimiz yıllarla karşılaştırdığınızda nasıl bir fuar trendi görüyorsunuz?

Bu yıl fuarlarımızın 9.’sunu gerçekleştirmeye hazırlanıyoruz. Organizasyonlarımız oldukça verimli gerçekleşiyor. Ancak biz sadece fuar yapmıyoruz, Arap ve Türk iş adamları arasında zirve kuruyoruz. İhtiyaçları karşılayacak proje geliştiriyoruz. Alım heyetlerine firmalar temin ediyoruz. Ayrıca bir sanal fuar da kurduk. Hem Arap hem de Türk firmalar bütün sene boyunca hizmetleri almaya devam ediyorlar. Dolayısıyla tam bir paket hizmet veriyoruz. Gruplar oluşturuyoruz, TA adını verdiğimiz ihtisas grupları kuruyoruz. Örneğin bir TA grubumuzda gayrimenkul sektöründe çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde Arap ülkelerinde 100 tane gayrimenkul noktamız olacak. Mevcut yatırımlar değerlendirilip, projelendirilecek. Yatırımcıya sunulacak. Ayrıca 36 avukattan oluşan bir grubumuz mevcut. Tüm Arap ülkelerinde destek veriyor. Firmalarımıza, tüccarlarımıza yardımcı oluyor. Aynı zamanda bir güven de teşkil ediyor, çalışmaları bir üst kademeye çıkarıyor. Bir başka TA grubumuz da gümrük müşavirliği alanında uzman. İthalat ve ihracatta gümrük mevzuatlarında problem yaşanması durumunda destek sağlıyor. Sağlık ve turizmle ilgili de gruplarımız var. Kolay ve hızlı bir hizmete, güvenli ve dürüst bir hizmete ulaşmaları için çalışıyoruz. Arap birliği daha fazla büyütülsün ve ülkeler arasındaki ekonomi için pazar oluşturulsun istiyoruz.

İzmir’de gelinlik ve abiye sektörü Fuar İzmir’in açılmasıyla beraber çok ciddi bir yükselişe kavuştu. Arap ülkelerinin de ilgisi var. Bu canlılık ne durumda, yeterince ihracat gerçekleştirilebiliyor mu?

Gelinlik ve abiye sektöründe bilhassa İzmir’de önemli üretici firmalar var. Ama çoğunluğu hizmeti doğrudan vermediği için Arap piyasasından uzak kalıyor. Onlar iyi şekilde örgütlenemedikleri için Arap ülkelerine ihracatı gerçekleştiremiyorlar. İstanbul’da kurulmuş dış ticaret şirketlerinin vasıtasıyla ürünlerini satabiliyorlar. Fakat onlar da sınırlı oluyor. Onun için bu konuda İstanbul hakim konumda yer alıyor. İzmir ve Ege Bölgesi’nden direkt ihracat yapmak zayıf. Bu konuda Arap ülkelerini, iş adamlarını da iyi bir biçimde teşkilatlandırmak lazım. Cesur adımlar atılamıyor.

Türkiye’nin gıda ve tarımda Arap ülkeleriyle sıkı bir ilişkisi var. Türk markalara bakış nasıl?

Gıda ve tarım çok canlı bir sektör. Arap ülkeleri gıda ürünlerinin yüzde 80’ini dışarıdan ihraç ediyor. Onun için Türkiye’nin payının çok yüksek olması lazım. Zaten Türkiye’de ‘helal’ belgeli var. Bu çok önemli bir belge. Dolayısıyla helal üretimlerimiz tamamıyla Arap ülkelerine uygun bir üretim. Eksiğimiz tanıtım ve marka. Ne kadar tanıtımımızı iyi yaparsak, markaları öne çıkarırsak satışlarımız daha iyi bir dereceye gelir. Türk firmalarımız ne kadar iyi katılırlarsa o kadar iyi olur. Bizim amacımız tanıtımlarına en iyi desteği vermek. İnanmaları ve fedakarlıkta bulunmaları lazım. Bazı firmalar ya da iş adamları bir fuara katılıp, çok yüksek satış yapma hedefleriyle geliyorlar. Bu satışlar gerçekleşmeyince de hayal kırıklığına uğruyorlar. Ancak bu yanlış bir düşünce. Bazen iki fuarda bazen 3 ya da 4 fuarda yer alırsınız. Ancak işleriniz bir başlamışsa hiç durmaz, çığ gibi büyür. Her zaman alıcı firma istikrarlı ve dürüst bir firma ister. Bu konuda çok inceleme yaparlar. Ayrıca üretici firmalar için de fuara katılıp, ürünlerini satmaları yetmiyor. Temaslar kurulduktan sonra profesyonel birimler kurulmalı, Arap ülkelerine ziyaret edilmeli. Burada başarı, firmanın yapacağı güzel altyapıdır. Pazarlama için altyapı çok önem taşır. Görüşmek için de sadece fuarlar beklenmemeli, ziyaret edilmeli. Zaten devlet de bu konuda seyahat masrafları dahil her türlü gideri karşılıyor.

DİREKT UÇUŞA DİKKAT

Arap ülkelerinin İzmir’e bakışı nasıl? İzmirli markalar Arap pazarında yeterince yer alabiliyor mu?

Sermaye her zaman en yakın, verimliliği süratli bir şekilde alabileceği noktalara bakar. Dolayısıyla Arap ülkeleri için İzmir ulaşımda zor bir noktada kalabiliyor. İzmir’den Arap ülkelerine direkt uçuş yok. Biz bunu her zaman dile getiriyoruz. Cidde, Dubai gibi merkezi yerlere direkt uçuş olmalı. Bu ne zaman sağlanırsa o zaman ticaret de gelişim de hızlanır. Yurtdışından gelen iş adamları vakit kaybediyor. İzmir’e gelmek için aktarma yapmak, uçak değiştirmek zorunda kalıyor. Bizim fuarımıza gelebilmeleri için bu yüzden çok çaba harcıyoruz. Çünkü İstanbul’da da fuarlar düzenleniyor. Ancak bizim hizmetimiz fazla olduğu için bizleri tercih ediyorlar.

YARIŞ OLMADAN KAZANÇ OLMAZ

Hükümetin de son yıllarda ihracatçıyı destekleyen projeleri var. Bunlardan ne derece yararlanıyoruz?

Firmalar her çalışmalarında kendilerini bir tercih sebebi haline getirmelidir. Eğer getirmezlerse projeler işlemez. Üreticiler için de aynı durum söz konusudur. Üretici malı tek başına üretmiyor. Bölgesinde, ülkesinde ve dünyada aynı ürünü üreten onlarca firma var. Burada bilgi ve hizmeti bilmek gerekiyor. ‘Müşteriyi tercih noktasına nasıl getirebilirim?’ ile bakmak gerekiyor. Buna kafa yorulması lazım. Serbest piyasanın anlamı da budur. Yarışa girilmesi gerekiyor. Yarış olmadan kimse kazançlı çıkmaz. Her sektörde bir yarış var. Bu yarışlarda birinci sıraya çıkmayı amaçlamak gerekiyor. Bu sayede ihracat artabilir. Üreticiye büyük vazife düşüyor. Devlet de büyük destek veriyor. Bunlardan faydalanmak lazım.

Arap turistlerin Türkiye’ye ilgileri yıllardır çok fazla. Son yıllarda turizm konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalınıyor. Bu dönem nasıl bir turizm sezonu bekliyorsunuz?

Arap turist her zaman Türkiye’yi çok sever. Tercihinin ilk sırasına koyar. Türkiye’nin yemekleri, kültürü ve çoğu şeyi onlara uyduğu için gelirler. Ancak burada yine önemli bir detay var. Ailesi ile gelen turist yollarda vakit kaybetmek, fazladan mesafe yapmak istemiyor. Direkt uçuşlara yöneliyor, tercihini ona göre yapıyor. İki günlük programlar için yollarda da iki gününü harcamak istemiyor. Ekonomi için, dış ticaret için bu tarz zorluklara katlanılabiliyorlar fakat turistik faaliyetler için kimse bu zorluğu çekmek istemiyor. Turist stres atmaya geliyor. Dolayısıyla turiste ne kadar rahatlığı verirseniz o kadar da kazanırsınız. Özellikle Arap turisti diğer turistlerden ayıran bir özellik var. Arap turistler çarşılar da severler. Biz de programlarımızda çarşı ziyaretlerine de olabildiğince yer vermeye çalışıyoruz. Çünkü turist bir çantayla geldiği yerden on çantayla dönüyor. Avantaj budur. Bizim de her zaman söylediğimiz bir şey var. Arap turistler için proje üretmeliyiz. Kazanç büyük. Bizlere uygun bir turist. Araplar canlılık getiriyor, turizm bölgelerine hareket getiriyor. Dışarıya çıkıp çarşıyı, restoranları, işletmeleri canlandırıyorlar.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.