Körfez Geçişi yok!

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesinin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve kenti 2030 yılına taşıyacak İzmir Ulaşım Ana Planı’nı tamamlandı. Bugüne kadar 200 kurum ve kuruluş ile gerçekleşen toplantılar ve anketler sonucunda şekillenen planın tanıtımı için İzmir Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Salonu’nda toplantı düzenlendi. Toplantıda; İzmir Ulaşım Ana Planı’nda neler öngörüldüğü, gelecekte beklenen tehditler ve çözüm yolları, kent merkezindeki toplam yolculukların sayısı, raylı sistemde yeni hatlar, otopark politikaları, deniz ulaşımı, bisiklet yolları alternatif ulaşım senaryolar, hedef ve stratejiler konusunda katılımcılara sunumlar yapıldı. Planda, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yürütülen İzmir Körfez Geçiş Projesi’nin yer almaması dikkat çekti. Konu hakkındaki eleştirilere yanıt veren Başkan Aziz Kocaoğlu, “Kentin geleceği ile ilgili çok önemli bir zarar söz konusu değilse politikamız olarak karşı çıkmıyoruz. Bu karşı çıkmamak projenin önünü açmaya çalışmaktır demek yanlıştır. Bu Büyükşehir Belediyesi’nin uzlaşı ile iş yapma yoludur. Bilim insanları 2030 için Körfez Geçiş Projesi’ni ön görmüyorsa biz onu birilerinin gönlü olsun diye Ulaşım Master Planı’na koyamayız. Bilim derse ki koy; memnuniyetle koyar savunuruz. Ama bilim derse ki bu bugünün konusu değildir… Orada biz aklın ve bilimin dediğine inanırız” dedi.

“YAPABİLECEK DURUMDAYIZ”

İzmir Büyükşehir Belediyesinin aklı ve bilimi rehber alarak kenti yönetme iradesini sürdürmekte olduğunu belirten Kocaoğlu, “Büyükşehir Belediyesi, 1 ay sonra Konak Tramvayı ile raylı sistem ağını 179 km’ye çıkarmış olacak. Ulaşım Master Planı’nda öngörülen 320 km civarındaki raylı sitem ağının şu anda beşte üçü rahatlıkla geçilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2030 hedeflerinin büyük bölümünü şu anda kat etmiştir. Geçtiğimiz yıllarda Ulaştırma Bakanlığı belli kentlerimizin raylı sitem yatırımlarını üstlendi. Bizim de Halkapınar Otobüs Terminali ve Buca Metro’su konusunda bir talebimiz oldu. 7-8 senedir Halkapınar İZOTAŞ’ı yapacaklarını söylüyorlar. Gitti geldi, hızlı trenin içine girdi çıktı… Ne olacak, nasıl olacak henüz bir bilgi yok ama söylemde böyle bir çalışma var. Gerekiyorsa 4,5 km ilk etapta İzmir Büyükşehir Belediyesi kendi olanaklarıyla bunu da seve seve gerçekleştirir. Tramvay ve İZBAN ile Katip Çelebi’yi bağlıyoruz. Ege Üniversitesini zaten bağladık. Narlıdere hattı ile Dokuz Eylül’ün Balçova Kampüsü’nü bağlıyoruz. Buca Metrosu ile de Tınaztepe Kampüsü’nü bağlıyoruz. Havaalanını ise İZBAN ile raylı sisteme bağladık. Kala kala bir garaj kaldı. Ona da 4,5 km mesafemiz var. Kendi gücümüzle yapabilecek durumdayız” dedi.

“ONAY BEKLİYORUZ”

Deniz ulaşımı konusunda iskele sayısının artırılması gerektiğini vurgulayan Kocaoğlu, “Karataş-Karantina İskelesi gerçekleştirecek duruma geldi. Alt geçit ve üzerindeki meydanın önüne bir vapur iskelesi yapacağız. Ama bizi deniz ulaşımında yol almamızı sağlayacak olan Mavişehir İskelesi’dir. Bu iskelenin yeri bellidir, planları gönderilmiştir. Onaylandıktan sonra iskele çok kısa zamanda yapılacak ve körfez ulaşımında önemli bir açılım yaratacaktır. Bunun için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığından onay beklemekteyiz. Şu an kentte devam eden ulaşım projeleri için çeşitli eleştiriler var ama bu işin doğasında var; bunu da biz aklın ve bilimin rehberliğinde en iyisini yaparak layık olmaya çalışacağız. Genel kabul görmesini sağlayacağız. Katılımcı süreçlerle yaptığımız çalışmalara kentlilerimiz tarafından kabulleniliyor ve kullanım aşamasında da sahipleniliyor” diye konuştu.

PLANDA KÖRFEZ GEÇİŞİ YER ALMADI

Merkezi hükümet tarafından yapılmak istenen Körfez Geçiş Projesi’nin 2030’a kadarki yatırımların belirlendiği Ulaşım Master Planı’na alınmamasına ilişkin eleştirilere yanıt veren Kocaoğlu, şunları söyledi: “Merkezi hükümetin yapmak istediği, kendi bilimsel çalışmalarına göre yapacağım dediği projelerde bize sorulduğunda önerilerimizi bildiriyoruz. Ama merkezi hükümet bunda ısrar ederse İzmir’e yapılan bir yatırımda biz Büyükşehir olarak çok hayati bir şey yoksa karşı çıkmıyoruz. Kentin geleceği ile ilgili çok önemli bir zarar söz konusu değilse politikamız olarak karşı çıkmıyoruz. Bu karşı çıkmamak projenin önünü açmaya çalışmaktır demek yanlıştır. Bu İzmir Büyükşehir Belediyesinin uzlaşı ile iş yapma yoludur. Bilim insanları 2030 için Körfez Geçiş Projesi’ni ön görmüyorsa biz onu birilerinin gönlü olsun diye Ulaşım Master Planı’na koyamayız. Bilim derse ki koy; memnuniyetle koyar savunuruz. Ama bilim derse ki bu bugünün konusu değildir… Orada biz aklın ve bilimin dediğine inanırız.”

“KAZMAYI VURUR YÜRÜRÜM AMA…”

Dış politikada yaşanan sorunların kredi faizlerini artırarak yatırımların önünü tıkadığını dile getiren Kocaoğlu, “Ülkemiz dış politikada ve ekonomide belli sıkıntılar yaşıyor. O atmosfer bizim metrolarımıza uluslararası piyasalardan bulduğumuz kredilerin maliyetlerini artırıyor. Bize dokunan kısmı bu. Ben son dönemde kredi faizlerinin artmasından dolayı şu anda ciddi bir dar boğazda olduğumu söylemek istiyorum. Dar boğaz olduk derken İzmir Büyükşehir Belediyesi tıkanmış değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi, şu anda dünya finans çevrelerinin borçlanabilir dediği rakamın beşte birindedir. Sürdürülebilir bir finans politikası için kredi faiz oranlarının düşmesini beklemek gibi bir derdimiz var. Çünkü bu fiyatlar aşırıdır, eğer popülist davranacak olsam ki 14 yıldır davranmadım alır, yaparım. Kazmayı vururum, yürürüm. Ama bu maliyetleri ülkeme ve İzmir’e ödetmek istemiyorum. Buca Metrosu, kredi faizleri normale ininceye kadar yavaş gidecektir. Aynı risk Narlıdere Metrosu için de söz konusudur. Ama ok yaydan çıkmıştır; bir kısmını kredi, bir kısmını kendi kaynaklarımızla tamamlamak üzere yola çıktık” ifadelerini kullandı.

“İZMİR KAMUOYU İLE PAYLAŞIYORUM”

Narlıdere Metrosu için kullanacakları 110 milyon Euro’luk krediye ilişkin açıklamalarda bulunan Kocaoğlu, “Narlıdere Metrosu, yaklaşık 180 ila 200 milyon Euro’ya çıkacak bir projedir. Bizim kapımızı bir finans kuruluşu çaldı. Yüzde 1, 34 Euro faiz oranı verdi. İller Bankası ile protokol yapmışlar. Bu para İller Bankası’nın kasasında. Bunun sizin kullanmanızı öneririm diye geldiler. Biz de gittik müracaat ettik. Başbakanımızdan randevu istedik. Henüz görüşemedik. Geçtiğimiz Ramazan ayının son günlerinden bu yana randevuyu yeniliyoruz. Sonra İller Bankası Genel Müdürü ile bir daha görüştüm. Bu kredinin kentsel dönüşümde kullanacaklarını söyledi. Ertesi gün kredi kuruluşundan randevu aldım ve kesinlikle bu kredinin orada kullanılamayacağını, ulaşım altyapısı için çıkarılmış olduğunu söyledi. Bu krediyi alamadık. 1,84. Bugün Türkiye’de böyle bir kredi faizi yok. Şimdi teklifler yüzde 4- 4,5 düzeyinde gidiyor. Büyükşehir Belediyesi, hiçbir projesinde İzmirlilerin vergisinden toplanan yasa ile Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesi gereken merkezi bütçedeki gelirden başka, hiçbir projesine bir Türk lirası bir Türk kurulu destek almamıştır. Başka büyük kentlerin metroları, raylı sitemleri merkezi hükümet tarafından üstenilip yapılırken biz kendi yağımızda kavrulurken yetki, imza desteğinin bile esirgenmesini bu vesile ile İzmir kamuoyu ile paylaşıyorum” açıklamasında bulundu.