TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kızı için hayata sarıldı

Doğumundan kısa bir süre sonra down sendromu teşhisi konulan kızı Bengisu’nun hayata tutunabilmesi için çabalarken meme kanserine yakalanan Ayşe Çetin, hem kendi hem de down sendromlu kızı için mücadele veriyor

Haber Giriş Tarihi: 20.11.2017 08:28
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kızı için hayata sarıldı

E. ÇAĞLA GENİŞ / ÖZEL HABER

İzmir’in Bornova İlçesi’nde yaşayan 37 yaşındaki Ayşe Çetin, eşi ile 2003 yılında dünya evine girdi. İki çocuk annesi olan Çetin, doğuma kadar down sendromlu olacağını bilmediği ilk kızları Bengisu’ya teşhis konmasıyla kendini bir anda daha önce hiç bilmediği bir mücadelenin içinde buldu. Kızının eve hapsolmaması için yıllardır hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Çetin, hayatını 13 yaşındaki down sendromlu kızına adadı. Her saniye ilgilendiği kızını sevgisiyle hayata bağlayan Çetin, yaklaşık 10 ay önce kendini başka bir mücadelenin daha içinde buldu. Elle muayene yaparken göğsünde bir kitle olduğunu fark eden Çetin, hemen kontrol için doktora gitti ve yapılan testler sonucunda meme kanserine yakalandığını öğrendi. Doktoru, “Kansersin” dediğinde neye uğradığını şaşıran Çetin, o an yalnızca “Benim down sendromlu bir kızım var ama…” diyebildi.

“BİRLİKTE MÜCADELE EDİYORUZ”

Doğumundan kısa bir süre sonra down sendromu teşhisi konulan kızının hayata tutunması için çabalarken meme kanserine yakalandığını öğrenen Çetin, şimdi hem kendi hem de down sendromlu kızı için hastalıkla savaşıyor. İlk zamanlar kemoterapi ve aldığı ilaçlar nedeniyle kötü günler geçiren fakat kızından aldığı enerjiyle hayata dört elle sarılan Çetin’in sağlık durumu, her geçen gün iyiye doğru gidiyor. Tedavi süresince down sendromlu kızını düşünerek moralini yüksek tuttuğunu ifade eden Çetin, “Bir gün Bengisu’yu dua ederken gördüm. ‘Allah’ım anneme şifa ver, beni annesiz bırakma’ diyordu… Çok ağladım. İyileşmem için meyve tabağı hazırlayıp, ıhlamur kaynatıyor. Varlığı bana o kadar güç verdi ki, hayata dört elle sarıldım. Birlikte azimle mücadele ediyoruz. Allah’ın izniyle bu günler de geçecek” dedi.

SEVGİSİYLE HAYATA BAĞLADI

Kızına teşhis konulduğunda down sendromunun ne olduğunu bilmediğini belirten Çetin, o dönem yaşadıklarını şöyle dile getirdi: “Doktorlar, ‘Böyle çocuklar yürüyemez,  konuşamaz ve kendi başına bir şey yapamaz’ dedi. O an beynimden kaynar su boşaldı. Kesin teşhis için genetik tanı merkezine gitmemizi söyledi. Kolumdaki bileziği bozdurup hemen oraya gittim. Kesin teşhis konulduğundan Bengisu, üç aylıktı. Özel eğitimlere ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi olacağını söylediler. Orada ne dersi veriyorlarsa aynısını evde bütün gün tekrarlıyordum. Geceleri sabahlara kadar ağlıyordum. Araştırdım ve düzeylerine baktım. Seminerlere gittik; neden benim kızım en iyisi olmasın dedim. Elimden geldiğince sosyalleşmesi için kurslara gönderdim, kendini ifade edebiliyor. Evimizin neşesi, iyi ki var ve iyi ki anne olarak beni seçmiş. Çok şanslıyım. Dört sene sonra diğer kızım Irmak, dünyaya geldiğinde Bengisu’nun canlı bir oyuncağı olmuş gibi oldu. lrmak büyüdükçe sorumluluk almaya başladı. Adeta küçük annesi oldu. Bengisu ile çok güzel anlaşıyorlar.”

“ALLAH’IM BENİ ANNESİZ BIRAKMA”

Yaklaşık 10 ay önce meme kanserine yakalandığını öğrenen Çetin, “Doktor ‘kansersin’ dediğinde, ‘Benim down sendromlu bir kızım var ama…’ dedim. O gün hastanede çok ağladım ve tek başımaydım. Kendimi hiç düşünmedim ama yaşadığı sürece bana muhtaç olan bir kızım vardı. 8 Mart’ta ameliyat oldum. Ameliyattan 1 ay sonra kemoterapiye başladım. Bengisu’ya göğsüm ağrıdığı için ilaç kullanacağımı ve ameliyat olacağımı söyledim. Ayrıca saçlarımın döküleceğini ve babası gibi kel olacağımı anlattım. Saçlarım avuç avuç dökülmeye başladığında sıfıra vurdurmaya karar verdim. Bir süre kendime aynada bakamadım. Ama sonra kabullenmeye başladım. Bengisu’nun ilk tepkisi üzücüydü, boynuma sarılıp ağladı. İlaçların bitince saçlarımın yeniden uzayacağını söyleyip sakinleştirdim. 1 ay boyunca saçıma peruk taktım. Ama kızlarım peruksuz daha güzel olduğumu söylediler ve peruğu çıkardım. Bengisu da artık alışmıştı ve ‘Keltoşum’ diye seviyordu beni. Bir gün onu dua ederken gördüm. Allah’ım anneme şifa ver, beni annesiz bırakma diyordu… O an çok ağladım. İyileşmem için kardeşiyle birlikte bana meyve tabağı hazırlayıp, ıhlamur kaynatıyorlar... Onların varlığı bana o kadar güç verdi ki… Şu an radyoterapiye başladım. İnşallah her şey güzel olacak, savaştan galip çıkacağım. Kanser yanlış kapıyı çaldığına pişman olacak” ifadelerini kullandı.

BAŞUCUNA MEKTUP BIRAKTI

Kanserle mücadele eden annesine moral vermek için ona bir mektup yazarak başucuna bırakan 13 yaşındaki down sendromlu Bengisu, mektubunda şunları kaleme aldı: “Canım annem… Sen beni doğurduğuna şükrediyorsun, benim başıma bir şey gelmesin diye çabalıyorsun, herkesten daha fazla korumaya çalışıyorsun, geleceğimi herkesten hatta kendi hayatından da öte düşünüyorsun ve korkuyorsun benim için. Hissediyorum hem de senden daha fazla.  Çünkü ben olmazsam sen belki yaşamını sürdürebilirsin ama ben asla sürdüremem. İyi ki benim annemsin, seni çok seviyorum.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.