TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Levantenler sahnede

Osmanlı Dönemi’nde Avrupa’dan gelerek İzmir’e yerleşen levantenler, 1600’lü yıllara uzanan tiyatro geleneğini geleceğe taşıyor. Amatör Levanten Tiyatrosu, 10. yılında otistik çocuklar için sanatseverlerle buluşacak

Haber Giriş Tarihi: 13.02.2018 06:47
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Levantenler sahnede

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

Yıllar sonra tekrar kurulan Levanten Tiyatrosu 10. yılını kutluyor. İzmir’de yaşayan levantenlerden oluşan topluluk 10. yılında ‘Şimdi Değil Sevgilim’ adlı oyunu İzmir Sanat’ta sergileyecek. 10 yıl boyunca oynadıkları oyunların gelirini kurumlara bağışlayan tiyatro ekibi, bu kez otistik çocuklar için sahne alacak.

GELECEK NESİLLERE AKTARILIYOR

Levantenlerin İzmir’deki tiyatro geleneği 1600’lü yıllara kadar uzanır. Asırlar boyunca devam eden, savaşlardan dolayı ara verilmesine karşın hiç bir zaman vazgeçilmeyen tiyatro geleneği, kurulan amatör toplulukların, Frenk ve Fassula mahallelerinde, deniz kenarlarında, konsolosluklarda kendi dillerinde sergiledikleri oyunlar ile yaşatılır. İzmir’deki sayıları geçmişte 18 bini bulan ancak bugün sadece bin kişi kalan levantenlerin dedelerinin başlattığı bu tiyatro geleneği, şimdi onların torunları tarafından sürdürülüyor. Dedelerinden kalan mirası yaşatıp gelecek nesillere aktarmak isteyen Levantenlerin kurduğu Amatör Levanten Tiyatrosu, 10 yıldır ‘perde’ diyor. Kısa sürede İzmir’in en beğenilen tiyatro grupları arasına girmeyi başaran ekip bugüne kadar Tuncer Cücenoğlu’nun ‘Boyacı’, Michael Cooney’in ‘Aman Karım Duymasın’, Ray Cooney’in ‘Karmakarışık’, Nicolai Gogol’ün ‘Müfettiş’ Carlo Goldini’nin ‘İzmirli İmprezaryo’ adlı oyunlarını sergiledi.

OYNAMAYI BIRAKTILAR

İzmir Amatör Levanten Tiyatrosu’nun kurucusu Ugo Braggiotti, 1800’lü yıllarda levantenlerin, kendi aralarında eğlenebilmek için evlerde ‘okuma tiyatrosu’ yaptığını, ancak savaşlar nedeniyle 1940’lı yıllara kadar bu etkinliklere ara verildiğini anlatıyor. Braggiotti o dönemde yaşananları şöyle özetliyor: “Uzun bir boşluktan sonra yeniden ezber tiyatrosu olarak Fransızca tiyatro oyunları başlıyor. 1960’lı yıllara kadar yine bir ara veriliyor ki ben o dönemi hatırlıyorum. Alsancak Garı’nın karşısındaki Anglikan Kilisesi’nin içinde bir sahne vardı. O dönemde bilinen Levanten aileler tiyatro yapmaya başladılar. Lucien Arkas, Pierre Caporal, Roger Caporal, Febo De Andria, Gilbert Epik, Reginald Gallia, Marie Lou Peartree, May Gallia, Lorraine Lochner, Enzo Sponza, Max Steinbuchel gibi isimler oyunlarda yer aldı. Komedi oyunları sahnelenirdi. Bir dönem sonra bu kişiler de oynamayı bıraktı.”

BÖYLE BİR ŞEY YAPILABİLİR Mİ?

2008 yılında İzmir’de Musevi cemaatinin sahnelediği bir tiyatro oyununu izledikten sonra, atalarından miras kalan bu köklü geleneği tekrar hayata geçirmeye karar verdiklerini söylüyor Braggiotti. Bu süreçte çevrelerindeki levantenlere oyunculuk teklifinde bulunup, tiyatroyu çok seven 15 kişi bir araya gelmişler. Narlıdere Belediyesinin tiyatro bölümü yönetmenlerinden Aysel ve Vedat Güzel’den de ‘Biz amatör bir grubuz ve başka işlerimiz var. Herkes gündüzleri çalışıyor. Böyle bir şey yapılabilir mi? Bize yardımcı olur musunuz?’ diye yardım istemişler. Aysel ve Vedat Güzel’in ‘Tiyatroyu seviyor musunuz?’ sorusuna verdikleri ‘Evet’ cevabıyla Ugo Braggiotti’nin ofisinde çalışmalara başlanmış. Böylece ekip Tuncer Cücenoğlu’nun Boyacı oyunuyla İzmir Atatürk Lisesinin bahçesinde perde demişler. Büyük beğeni toplayan ilk performanslarının, başta Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Semih Çelenk olmak üzere, işin ehli pek çok kişi tarafından ‘profesyonele yakın’ olarak değerlendirilmesi onları daha da motive etmiş. Bugüne kadar yüzeysel değil ince komediler sahnelediklerini belirten Ugo Braggiotti, bu konuda yönetmenlerine çok şey borçlu olduklarını dile getiriyor. Braggiotti, “Onuncu yıla geldiysek yönetmenler sayesinde. Onlar bizi anladı. Yapabileceğimizden fazlasını istemediler. İlk sahneye çıktığımız zaman ile bugün karşılaştırıldığında artık bize amatör demenin zor olduğunu söylüyorlar. Bu bizim için çok mutluluk verici bir gelişme” diyor.

LEVANTEN OLMA ŞARTI VAR

Amatör Levanten Tiyatrosu oyuncularının ikisi dışında hepsi Levanten, bu iki oyuncu ise Türk. Braggiotti, Türk oyuncuların gruba katılma hikayesini şöyle anlatıyor; “Bir kural koyulduğunda onun açığı da bulunur. Biz de öyle yaptık. Grubumuzdaki iki Türk’ü eş durumundan dahil ettik. Arkadaşlarımız çok istekliydiler onları kırmadık. Bu şartı koymamızın sebebi ise levantenleri unutturmamak. Düşünsenize yıllar sonra bir bakıyoruz ki 9 Türk bir Levanten kalmış. O zaman tiyatromuzun amacı gider.” En küçüğü 20, en büyüğü ise 70 yaşında olan grup üyeleri tam 10 yıldır her pazartesi prova yapıyor. Braggiotti’ye göre endüstri mühendisinden sekretere, iç mimardan ev hanımına, psikologdan öğrenciye farklı yaş ve mesleklerden grup üyelerini 10 yıldır bir arada tutan şey ise ekip ruhu. Tiyatroya başladıkları ilk senelerde tüm masrafları kendilerinin karşıladığını belirten Braggiotti; grup üyelerinin dolaplarındaki elbiseleri küçük dokunuşlarla değiştirip kostüm olarak kullandıklarını söylüyor. Geçmiş yıllarda sponsor bulmakta zorlanan ve masrafların çoğunu kendi içlerinde karşılayan grup üyeleri, neyse ki bu sorundan da kurtulmuş. 100 sponsor ile çalışan grubun dekorları, ses düzeni, davetiyeleri hep sponsor firmalar tarafından karşılanmış.

BU KEZ OTİSTİK ÇOCUKLAR İÇİN!

Amatör Levanten Tiyatrosu sergilediği tüm oyunlardan elde edilen geliri hayır kurumlarına bağışlıyor. Belli bir dönem gelirlerinin tamamını Van depreminden zarar görenlere bağışlayan ekip Anadolu Otizm Vakfı, Ayşe Faruk Çelebi Vakfı, Piri Reis Denizcilik Derneği, Buca Yaşlılar Evi, Omurilik Felçlileri Derneği ve TÜRGÖK yararına da sahneye çıktı. Aynı zamanda oynadıkları oyunlar sayesinde 30 öğrenciye burs imkanı sağladı. Bu yıl ise otistik çocuklar için kürklerini giyip sahne alacaklar. Kat ettikleri yolu sayısal veriler vererek aktaran Ugo, “İlk oyunumuz 450 kişiyi ağırladı. Fakat zaman içerisinde çok önemli başarılar elde ettik. Git gide artarak salonu doldurmaya başladık. Dördüncü yılda sanırım kapalı gişe oynadık. Beşinci yılda üç geceden dört geceye çıkardık. Daha sonra beş geceye çıkarmaya başladık. Bu sene ise altı gece yaptık. Yılda bir kez oynuyoruz. Oyunlar da dört buçuk ayımızı kapsıyor” dedi. Okuyucuların bilet almak için nerelere başvuracağını ekleyen Ugo, “Amatör olduğumuz için bizim bir gişemiz yok. Dolayısıyla afişte gördüğünüz bu oyuncuların her birinde bilet var. TÜRGÖK’teki üyelerde de bilet var. Bizi bilen ve tanıyan herkes biletimizi satıyor. Yardım ettiğimiz kurumlar da dahil” diye konuştu. Sahneleyecekleri oyun hakkında da kısa ipuçları veren Ugo, “Oynayacağımız tiyatronun adı, ‘Şimdi Değil Sevgilim’. Gülmediğimiz anlarda dahi insanlar gülümseyecek. Çünkü önceki oyunlarımızda bunu söyleyen insanlar vardı. Bu bile çok anlamlı. Gülümsetmek. Ve aldıkları bir bilet ile bu yardım projesine katkı sağlamak” cümlelerini kaydetti. 13 Şubat Salı günü başlayacak olan tiyatro, 19 Şubat’ta son perdesini açacak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.