Mülteci çocuklara otostopla yardım

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

İzmir’de yaşayan psikolojik danışman ve sokak sanatçısı Erdal Çoban, 2016’nın Ağustos ayında gönüllü olarak gittiği Mardin’de çocukların patlak bir topla oynadığını görünce bu durumdan çok etkilendi ve mülteci çocuklar için “Oyuncaklar Yolda” kampanyasını başlattı. Kampanyanın ardından Çoban’ın İzmir’deki evine Türkiye’nin dört bir tarafından oyuncaklar gönderilmeye başlandı. Gezgin Akademi gönüllüleri, otostop yaparak ilk olarak Mardin’e gitti ve topladıkları oyuncakları kamplarda kalan mülteci çocuklara ulaştırdı.

OTOSTOPLA GELEN İYİLİK

Yaklaşık 165 kişilik gezgin grubu, bu kez Hatay’da çadır kamplarda yaşayan mülteci minikler için yollara düştü. Dünyanın farklı illerinden ve Türkiye’nin dört bir tarafından 165 gezgin, yaklaşık iki TIR’lık oyuncak malzemesini sırt çantalarına koyarak otostopla yola çıktı. Hatay’ın Alınözü İlçesi’nde bulunan çadır kampı ziyaret eden gezginler, yaklaşık 5 bin çocuğu oyuncaklarla buluşturdu. Bölgedeki sınır kamplarını ve Samandağ’da birkaç ilkokulu gezen gezginler, oyuncak dağıtımının yanı sıra çocuklarla oyunlar oynayarak, yüzlerini boyadı.

PATLAK BİR TOPUN PEŞİNDEN…

Erdal Çoban, başlattığı oyuncak kampanyasının nasıl kocaman bir iyilik hareketine dönüştüğünü şöyle anlattı: “Bahçeye çıktığımda patlak bir topun peşinde oynamaya çabalayan onlarca güleç yüzlü çocuk gördüm. Dillerini bilmediğim, savaş yorgunu bu çocuklarla ben de top oynadım. O anda mülteci çocukların, tüm dünyadaki patlak olmayan topları hak ettiklerini düşündüm ve aynı gün internet üzerinden bir oyuncak kampanyası başlattım. Oyuncakların sayısı o kadar çoğaldı ki yaşadığım evin her yanını kapladılar. Alsancak’ta gezginleri ağırladığım oda tamamen doldu. Evime gelen gezgin sanatçı arkadaşım Onur Kaya ile oyuncakları nasıl götüreceğimiz konusunda sohbet ederken, ‘Bu kadar adamız alır sırt çantalarımıza koyar götürürüz’ dedi ve ‘Oyuncaklar Yolda’ fikri o anda doğdu.”

OYUNCAKLARLA YOLA ÇIKTILAR

Beraberindekilerle birlikte otostop ile İzmir’den yola çıkıp Hatay’a ulaşan Çoban, “Gezgin Akademi adını verdiğimiz bir oluşum ile gezgin kültürünü geliştirmek için sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiriyoruz. Yılda bir kez sadece oyuncak taşımak için yollara çıkıyoruz. Geçen sene Mardin’de yaptığımız projeye Hatay kentini de dahil ettik. Türkiye’nin birçok şehrinden otostopçu gezginler olarak topladığımız oyuncakları sırt çantalarına koyarak yollara çıktık. Yüzden fazla gezgin hayaller dolu sırt çantalarımız ile binlerce kilometre yolu otostop çekerek çocuklarımıza ulaştırdık. Vatansızlık çocukların tercih ettiği bir durum değil. Savaş mağduru çocuklara bir an bile bulundukları ortamda mutlu olabilme ve hayal kurabilme özgürlüğünü sunabilmek gerçekten umut edilmesi gereken bir amaç. Çocuğun bakışındaki neşenin dili ve dini yoktur... Kış döneminde bot ve kıyafet toplayacağız. 31 Aralık gecesi Türkiye’de herhangi bir kamyoncu lokantasında buluşup bize yollarda hep destek olup ev olan dostlarımızla güzel ve yaratıcı bir parti vereceğiz” ifadelerini kullandı.

OYUNCAKLARDAN BARIŞ İŞARETİ

Mülteci çocuklara yaklaşık 10 bin oyuncak, kıyafet ve kırtasiye malzemesi dağıttıklarını dile getiren Çoban, “Durdurduğumuz araçtaki insanlara yaptığımız işi anlattık ve bizi kampa ulaştırmalarını istedik. Dünyanın farklı ülkelerinden ve Türkiye’nin pek çok ilinden gönüllüler geldi. 165 arkadaşın tamamı Hatay’daki gönüllü misafir evlerinde ağırlandı. Etkinliği internet üzerinden duyurduk ve insanlara katılmaları için çağrıda bulunduk. Hatay Büyükşehir Belediyesi, Samandağ ve Payas Belediyeleri bizlere belli konularda destekler sundu. Gezgin arkadaşımız Bülent Eren, geçen seneki etkinlikteki çektiği fotoğraflardan oluşan ‘Gezgin Oyuncakları’ adını verdiği bir sergi hazırlandı. Onun açılışını gerçekleştirdik. Gelen arkadaşlar buradan çok mutlu ayrıldılar çünkü çocukların kalplerine ve ruhlarına dokundular. Çocuklara iyiliğin her şeye yetebileceğini ve savaşların olmaması gerektiğini anlatmaya çabaladık. Geldiğimizde çok büyük bir özgürlük işareti yaptık oyuncaklardan ve bunu hemen dostlarımızla paylaştık. Ölen çocuklara, ölen çocukların ailelerine ya da savaştan kaçmak zorunda kalan mağdur çocuklara adadık bu oyuncaklarla yarattığımız özgürlük ve barış işaretini” dedi.

5 BİN MİNİĞİN YÜZÜ GÜLDÜ

Etkinlikte dağıtılan oyuncaklar ve paylaşılan sevgi sayesinden 5 bin çocuğun yüzünün güldüğünü ifade eden Çoban, “Hem Altınözü’ndeki mülteci kampında hem de belirlediğimiz köy okullarında dağıtımımızı yaptık. Çocukların dilleri bizden farklı olsa da sevginin dili bir; onlara bir şekilde ulaştığımızı düşünüyorum. Kamplardaki genel durum iyi olsa dahi çocukların hiç oyuncakları yoktu. Dağıttığımız oyuncakların bir şekilde o çocukların hayal dünyasını geliştireceğini düşünüyorum. Oyuncakları kargoyla yollamak tabi ki bir seçenekti ama biz sırtımızda taşıyıp kendimiz verdiğimiz vermek istedik. Gezgin dediğimiz insanlar hayata karşı bir sorumluluğu olan insanlar ve biz bu gezgin kültürünü geliştirmek istiyoruz. İki çocuğunu alıp yola çıkan gezgin de bizim için çok ilham verici, tek başına yola çıkan kadın arkadaşlarımız da. 165 kişiyi bir iyilik göçüne çıkarabilmek bizim için büyük bir başarıdır.”