NEŞE'DEN HABER VAR

İzmir’de önceki gün iddialara göre 45 dakika geç gelen otobüs, vatandaşların isyan etmesine neden oldu. Bu duruma oldukça sinirlenen insanlar, otobüse saldırarak camları kırdı. Burada tabi ki de şiddeti savunmuyoruz ama defalarca yazıp çizerek belediyeyi bu konuda uyarmıştık! Fakat hiçbir söylememiz hiçbir şikayetimiz dikkate alınmadı, sonunda da şiddete eğilim gösteren bir toplum yaratılmış oldu.

Ajansların yaptığı habere göre, 233 numaralı belediye otobüsü durağa yaklaşık olarak 45 dakika kadar geç kaldı. Yani insanların hayatından boşu boşuna 45 dakika çalınmış oldu. Evine ya da işine gitmek isteyen insanlar ESHOT’un ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin bu ihmalkarlığı yüzünden boşu boşuna zaman kaybetti. Hal böyle olunca (Bir de bu durumun sürekli olarak yaşandığını varsayarsak) insanlar isyan etmeye başladı. Otobüs geldiği zaman vatandaşın şoföre tepki göstermesiyle tansiyon yükseldi ve istenmeyen görüntüler ortaya çıktı. Bir vatandaş bir anda otobüse saldırarak otobüsün camını kırdı, bu durum nedeniyle otobüsün içerisindeki bir kadın ciddi şekilde başından yara aldı. Bu saldırıyı yapan kişi tabi ki de cezalandırılmalı ama insanların bu şiddet noktasına gelmesine neden olan problemler de bir an evvel çözüme kavuşturulmalı. Aksi takdirde sürekli olarak bu tip şeyleri görmeye devam edeceğiz.

DAHA ÖNCE UYARMIŞTIK!

Ben bu mesleğe başladığımdan beri yaptığım haberlerle, yazdığım köşelerle olsun hem ESHOT’u hem de Sayın Aziz Kocaoğlu’nu, insanları dikkate alması konusunda uyarıyorum. Örneğin otobüslerin sürekli geç kalması, sefer sıklıklarının az olması, insanların balık istifi halde bir yerden bir yere gitmesi konusunda eminim milyonlarca şikayet alınmıştır. Bu şikayetlerin bir kısmını da ben şahsen yaptım. Fakat buna rağmen şikayetlerin hiçbirisi dikkate alınmadı, hatta doğru düzgün bir cevap dahi verilmedi. Ne otobüsler sıklaştırıldı ne de hareket saatlerine uyuldu. Her işe gidiş ve iş çıkışı saatlerinde eziyet çeken vatandaş haklı olarak belediyeye sürekli bir biçimde tepki göstermeye başladı. Şahsen her otobüs beklediğimde illaki vatandaşların şikayetlerini duyuyorum. Otobüslerin geç gelmesinden tutun da, otobüslerin klimasının çalışmamasına kadar birçok sorun vatandaşı çileden çıkarmış durumda. Düşünsenize 45 dakika 1 saat boyunca tıklım tıkış ve klimasız bir otobüste yolculuk yapıyorsunuz. Eve ya da işe vardığınız zaman çalışmaya ya da sosyal hayatınıza ayıracak gücünüz ya da vaktiniz kalır mı? Belediyenin böyle şeyleri düşünmesi gerekmez mi? Hele de sosyal belediyecilik anlayışında olduğunu iddia eden bir Büyükşehir’in bu tip konuları görmezden gelmesi sizce mantıklı mı?

ESHOT BİR AN ÖNCE DÜZELMELİ!

Otobüsün gelmemesi, otobüsün dolu gelmesi nedeniyle kapılarını duraklarda açmaması birçok problemi beraberinde getirmeye devam ediyor. Bu problemler maalesef belediye tarafından hiçbir zaman dikkate alınmıyor. Ya yaz sıcağında duraklarda başımıza güneş geçerek otobüs beklemenin ardından klimasız otobüslerde nefes alamıyoruz ya da kışın ortasında duraklarda donup yine kliması çalışmayan otobüslerde üşümeye devam ediyoruz. Üstelik fazla yolcu taşımayan birçok otobüs numarası sık geçerken, sürekli insanların inip bindiği otobüsler ender geçiyor. Anladığım kadarıyla sefer sıklıkları ve hareket saatleri kura çekilerek belirleniyor. Çünkü mantıklı bir analiz yapan bu sefer saatlerinde mutlaka doğru düzgün bir düzenlemeye gider, insanların ihtiyaçlarına göre çözümler sunardı!

ESHOT ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bir an önce kendisine çeki düzen vermeli. 233 numaralı otobüste yaşanan bu olay hepimize ders olmalı. İnsanların da bir dayanma limiti var ve her ne kadar şiddete hayır desek de bir süre sonra toplum istekleri yerine getirilmediğinde şiddete eğilimli bir hale geliyor. Bu gidişe bir dur denmeli ve vatandaşın sorunlarına mantıklı çözüm önerileri sunulmalı. Aksi takdirde İzmir yaşanacak bir şehir olmaktan çıkacak, insanların kaçmak istediği bir yere dönecek.