TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Odun dışı orman ürünlerinin geleceği

2 milyar dolarlık ihracatın yol haritasının belirleneceği ve Türkiye’ye yıllık 150 milyon dolar kazandıran Odun Dışı Orman Ürünleri Çalıştayı, Ege İhracatçı Birlikleri Seminer Salonu’nda büyük bir katılımla gerçekleşti

Haber Giriş Tarihi: 11.11.2017 08:09
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Odun dışı orman ürünlerinin geleceği

NİLGÜN TAZE

Odun dışı orman ürünleri sektöründe 2 milyar dolarlık ihracatın yol haritasının belirleneceği Odun Dışı Orman Ürünleri Çalıştayı, Ege İhracatçı Birlikleri Seminer Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin odun dışı ürünleri ihracatının yüzde 80’ini tek başına gerçekleştiren Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği organizasyonuyla, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ilgili kuruluşların ve ihracatçı firma temsilcilerinin katılımıyla bir günlük çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştaya Kilis 7 Aralık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Nazım Şekeroğlu, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatcıları Birliği Başkanı Nurettin Tarakçıoğlu, Ekonomi Bakanlığı Maden Metal ve Orman Ürünleri Daire Başkanı Tayfun Kılıç, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Şube Müdürü Özgür Balcı ve sektör ilgilileri katıldı.

Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Nurettin Tarakçıoğlu, birlik olarak 1940 yılından bu yana sektöre hizmet verdiklerini ve odun dışı orman ürünlerinde 2016 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 5 artış gösteren Türkiye geneli ihracatının 128 milyon dolar olarak gerçekleştiği bilgisini vererek, “2017 yılı Ocak-Ekim döneminde ise, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5 düşüşle 100 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Kekik yüzde 6, defne, adaçayı ve biberiye yaklaşık yüzde 10, tıbbi bitkilere baktığımızda ise yüzde 25 düşüş göstermiştir. Bu rakamlara baktığımızda sektörün durumunun iyiye gitmediği aşikar. Ülkemizde yaşanan ekonomik ve sosyal gelişmeler ormanlara yönelik talep ve beklentilerde de, önemli değişimlere neden oldu. Yakın zamana kadar ağırlıklı olarak odun üretim kaynağı olarak görülen ormanlar, son yıllarda daha çok odun dışı orman ürünleri, sosyal ve ekolojik hizmetler, koruyucu ve çevresel fonksiyonları ile gündeme gelmektedir” dedi.

HAYATİ ÖNEM ARZEDİYOR

Odun dışı orman ürünleri sektörünün daha çok orman köylülerini ilgilendirmekte gibi görünse de kırsal kalkınma yönünden çok büyük bir potansiyel taşıdığını ifade eden Tarakçıoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Aslında ülke ekonomisi için de bu sektör hayati önem arz ediyor. Yarattığı istihdam kayıt dışı olduğu için pek görünmese de yüksek seviyelerde olduğu hepimizin malumu. Ayrıca, dünyada artan sağlıklı beslenme trendine bağlı olarak tıbbi ve aromatik bitkilere de talep her geçen gün artmaktadır. Türkiye olarak artan talebi karşılamaya dönük pazar potansiyeline sahibiz. Özellikle, defne ve kekik üretim ve ihracatında dünyada önemli bir yerimiz var. Bu koşullarda bu doğal zenginliği daha iyi değerlendirmenin ve katma değeri yüksek ihraç ürünlerine dönüştürmenin yollarını hep birlikte oluşturmalıyız. Tarımsal üretim kısmında, üreticiliğin geliştirilmesi ve ormandan toplanan ürünlerde çeşitliliğin ve sürdürülebilirliğin sağlanması çok önemli.”

KAÇAKCILIĞA DİKKAT

2017 Ocak - Eylül dönemine bakıldığından defne ihracatı miktar bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 gerileme kaydettiğini açıklayan Tarakçıoğlu, sürdürülebilir ormancılık politikasına uygun bir şekilde sektörün ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çalışmalar yapılmasının şart olduğunu söyledi. Odun dışı orman ürünleri ihracatının yüzde 90’a yakınını gerçekleştiren Ege İhracatçı Birlikleri olarak her çalışmada var olacaklarını belirten Tarakçıoğlu, “Odun dışı orman ürünleri sektöründe, kısa, orta ve uzun vadede en önemli problemin, hammadde tedariğinde yaşanacağını öngörebiliyoruz. Bu nedenle, Türkiye’deki orman endüstriyel plantasyonlarının geliştirilmesine önem ve öncelik verilmeli. Kaçak toplamalar sıkı bir denetimle ortadan kaldırılarak, haksız rekabetin önüne geçilmesi gerekiyor. Öte yandan bu ürünler, Orman idarelerinin fazla gelir elde etmediği ürünler arasında görüldüğünden OGM odun dışı orman ürünlerini koruma ve geliştirmek yerine başka alanlara yönelmekte, böylece birçok ürün ekonomiye kazandırılabilecekken, toplanmadan maalesef doğada bırakılmaktadır” şeklinde konuştu.

2 MİLYAR DOLARLIK HEDEF

Çalıştayın moderatörlüğünü ve açılış konuşmasını yapan Kilis 7 Aralık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Nazım Şekeroğlu ise, “Doğada kendiliğinden yetişen kekik, defne, meyan kökü, ıhlamur, adaçayı, biberiye, meşe palamudu gibi ürünleri ihraç ederek Türkiye’ye yıllık 150 milyon dolar döviz kazandırmakla kalmayıp ayrıca kendisine 2 milyar dolar ihracat hedefi belirleyen önemli bir sektörde yer alıyoruz. Tıbbi ve aromatik bitkiler grubu gerek dünyada gerekse ülkemizde son yıllarda ekonomik anlamda önemi artan endüstri bitkileri ve odun dışı orman ürünlerdir. Geleneksel ürünlerin yanı sıra, son yıllarda yabani üzümsü meyveler, mantarlar, soğanlı ve yumrulu bitkiler gibi ürünlerin de gerek doğadan toplanarak gerekse ekonomik anlamda ormanlık alanlarda üretimlerinin yapılması ile odun dışı orman ürünlerinden sağlanan gelir giderek artmaktadır” dedi.

TALEP ARTIYOR

İran-Turan Bölgesi, Akdeniz Bölgesi ve Avrupa-Sibirya Bölgesi gibi üç farklı bitki coğrafyasının kesişme noktasında yer alan Türkiye’deki bilinen bitki taksonlarının sayısının son verilere göre 12 bine ulaştığını açıklayan Şekeroğlu, “Endemik takson sayısı ise yaklaşık 3 bin 750’e ulaşmıştır. Bitki taksonlarının sayıca çokluğunun yanı sıra familyalara göre dağılımının da oldukça farklılık göstermesi bitki çeşitliliği açısından ne derece zengin olduğumuzu açıkça ortaya koymaktadır. Tıbbi ve aromatik bitkilere ve bu bitkilerden üretilen ürünlere olan talep her geçen gün artmaktadır. Bu bitkilerin büyük bir kısmı halen doğadan toplanmakta, son yıllarda doğal ortamdaki miktarları talebi karşılayamayan bazı türlerin yetiştiriciliği yapılmaktadır” açıklamasını yaptı.

DIŞ TİCARET HACMİ

Türkiye’de iç tüketimde farklı amaçlar için kullanılan ve ticareti yapılan bitki türü sayısının 350-400 civarında olduğu, yaklaşık 140 bitki türünün ise dış ticaretinin yapıldığını belirten Şekeroğlu, şunları söyledi: “Ülkemizden yurtdışına en çok dış satımı yapılan bitkilerin başında; kekik, defne, adaçayı, anason, biberiye, çemen, çörekotu, dağ çayı, kapari, kırmızıbiber, kimyon, kişniş, mahlep, meyan kökü, nane, oğulotu, rezene ve sumak ile kardelen ve lale gibi bazı soğanlı ve yumrulu bitkiler gelmektedir.Hammadde olarak satışı yapılan bu bitkilerin yanı sıra katma değer olarak daha yüksek değere sahip olan uçucu yağlar, sakızlar ve zamklar gibi işlenmiş ürünlerin dış satışı ile bu ürünlerin yıllık dış ticaret hacmi 100 milyon doların üzerine çıkmıştır.”

Şekeroğlu, özellikle işlenmiş ürünlerin dış ticaretteki oranlarının artışı ile ticaret hacminin yakın gelecekte milyar dolarlı rakamlara ulaşmasının imkansız görülmediğini belirterek, “Ülkemizde halihazırda iklim ve toprak özelliklerine göre bitkilerin doğal yayılış alanları bulunmaktadır. Ancak son yıllarda ekonomik anlamda değer kazanan ve piyasa talepleri artan bazı bitki türleri kendi doğal yayılış alanları dışında da üretilmeye başlanmıştır. Tarım Bakanlığı tarafından alternatif ürün kapsamına alınan Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin ilk aşamada özellikle tütün dikim alanlarında üretiminin teşvik edilmesi ile ülkemizde kekik üretiminde başarılı sonuçlar alınmış, ancak kekik üretimine uygun olmayan alanlarda yapılan bilinçsiz üretimler başarısızlıkla sonuçlanmıştır” ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.