TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Önce bilgi sahibi olun

TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı’na bu yıl 20 proje ile katıldıklarını belirten Tüpraş Mahmut Esat Bozkurt İlk ve Ortaokulu Müdürü Fırat Kanhan, ailelere çocuk sahibi olmadan önce nasıl çocuk yetiştirilmesi gerektiği ile ilgili bilgi sahibi olmalarını önerdi

Haber Giriş Tarihi: 15.05.2017 07:22
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Önce bilgi sahibi olun

NİLGÜN TAZE ÖZEL HABER

TÜBİTAK 4006 Bilim ve Proje çalışmalarını iki yıldır yürüten Tüpraş Mahmut Esat Bozkurt İlk ve Ortaokulu, bu yıl 20 proje ile katıldığı fuarı bir şenlik havasında geçirerek çocukların sağlıklı gelişiminde rol oynayan sosyal ve kültürel aktivitelere büyük önem veriyor. Düzenledikleri veli eğitim seminerlerine katılımın az olmasına rağmen eğitimlerini yılmadan devam ettiren okul bir veliye dahi ulaşıyor olmanın mutluluğunu yaşıyor.

İki ilkokulda bir tanesi ortaokulda olmak üzere 3 rehber öğretmenin sorunlu ve boşanmış aile çocuklarına yardımcı olduklarını açıklayan Tüpraş Mahmut Esat Bozkurt İlk ve Ortaokulu Müdürü Fırat Kanhan, “Sorumluluk vererek ve uzun uzun yaptığımız bire bir konuşmalarla çocuklarımızın yaşadığı sorunları çözmeye çalışıyoruz. Bizler daha çok yaptığımız veli ziyaretleri ile biliniriz. Çocuklarımızın yaşadığı koşulları görür, problemleri öğrenir, çevresel değerlendirmeleri yapar ve velilerle konuşarak ona göre bir değerlendirme yaparız. Anne baba ayrı ise her ikisini de ayrı ayrı ziyaret ederek çocuklarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu şekilde ulaşabildiğimiz çocuklar olduğu gibi maalesef kazanamadığımız çocuklarda olabiliyor” dedi.

TÜBİTAK 4006

TÜBİTAK 4006 Bilim ve Proje çalışmalarını iki yıldır yürüttüklerini, geçen yıl 60 proje ile katılırken getirilen sınırlamalar nedeni ile bu yıl 20 proje ile katılabildiklerini belirten Kanhan, “Okul olarak tarihsel bilinç oluşturma adına müze gezileri başta olmak üzere turistik gezilerde düzenliyoruz. Çocuklarımızın ruhsal ve bedensel gelişimini pozitif olarak etkileyen sportif etkinliklerimizin yanı sıra okuma bayramları ve yılsonu şenlikleri düzenliyoruz. Sosyal etkinlik olarak ise sinema gösterimleri yaparak, tiyatroları zaman zaman okulumuza çağırıyoruz” açıklamasını yaptı.

SORUMLULUK BİLİNCİ

Velilerin çocuk yetiştirme konusunda bilinçsiz olduğunu açıklayan Kanhan, şunları söyledi: “Ülkemizde her iş sektörü için bir donanım isteniyor. Bir bahçıvanın dahi yeterlilik belgesi olmadan iş bulması artık zorken çocuk yetiştirecek bireylerin evlenmek için sadece bir kan testi vermesi yeterli oluyor. Evlenecek gençler evliliğin içeriği çocuk yetiştirmenin sorumlukları ile ilgili bir bilgi sahibi olmadan evleniyorlar. Daha birbirlerine karşı uyum ve ahenk yakalayamamış evliler bir de üstüne çocuk yapınca sonuç tam bir facia oluyor. Boşanma ve süreci ve ardından yaşanan sıkıntıların çocuğa yansımaması ise maalesef mümkün olmuyor. Evlenecek bireylerin önce evlilik ardından çocuk yetiştirme eğitimleri aldıktan sonra evlenmesinin birçok sorunun oluşumunu engelleyeceğini düşünüyorum.”

0-6 YAŞ EĞİTİMİ

0-6 yaş süresinde çocukların kişiliklerinin oluştuğunu ve ilk eğitim yerinin anne baba kucağı olduğunu ifade eden Kanhan, “Ben hala ilk öğretmenim olduğu için öğretmenler gününde gidip annemin elini öper ve onun öğretmenler gününü kutlarım. Çünkü o benim ilk öğretmenim ve nefes aldığı sürece de bana bildiklerini öğretecek tek kişi. Bence sorunu kaynağından çözmek gerekiyor. Bir evliliğin nasıl yürütüleceği ile ilgili bir alt yapısı ve donanımı olmayanların evlenmemesinin daha doğru bir seçim olacağını düşünüyorum. 0-6 yaş dönemi tabir edildiği gibi donmamış bir betona benzer ve üzerine ne çizerseniz o kalır. Bireyin hayatının kalitesi bu dönemlerde verilen bilincin kalitesine bağlı. Bu bilinç tamamen anne babaların bilinç düzeyi ile ilgili. İyi bir nesil istiyorsak öncelikle anneleri çok iyi eğitmek zorundayız” dedi.

BİLGİ KİRLİLİĞİ

Kanhan, düzenledikleri veli eğitim seminerlerine katılımın çok düşük olduğunu ancak yine de seminerleri vermeye devam ettiklerini açıklayarak, “Çocuklarımıza verdiğimiz değerler eğitimi devam ediyor. Olumlu değişimler var fakat bu değişimler sadece okulla sınırlı kalıyor. Çocuk dışarı çıkıp kendi ortamına geri döndüğünde tekrar eski davranışlarını sergilemeye başlıyor. Aylık olarak değerlerimizi belirleyerek, ayın değeri ile görselleri panolarımıza asıyoruz. Ancak dediğim gibi bu değerlerin uygulanması maalesef kalıcı olmuyor. 0-6 yaş çok önemli bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığının bu yaşlara el atması gerekiyor çünkü bu dönem tamamen kişiliğin oluştuğu yaşlar. Herkes anne ve babasından gördüğü geleneksel bilgilerle büyüyor. Bizler daha şanlıydık çünkü dünya bizim zamanımızda daha temiz ve saftı. Şimdiki çocuklarımız ise bilindiği üzere her türlü bilgi kirliliğine maruz kalıyorlar” şeklinde konuştu.

MİSYON VE VİZYON

Hedeflerinin güler yüzlü bir yaklaşım ile öğretmen-öğrenci-veli işbirliği temelinde şekillenen ve veliyi de bir eğitimci olarak gören çağdaş bir eğitim modeli yaratmak olduğunu söyleyen Kanhan, “Başarısız öğrenci yoktur. Yetenekleri henüz keşfedilmemiş öğrenci vardır’ anlayışını hayata geçirmek temel hedefimiz. Kendisine emanet edilen çocukları temeli sevgiye dayanan, gücünü tecrübeden, işbirliğinden ve sürekli yenilenip gelişmekten alan bir eğitim uygulamaya çalışıyoruz. Bireysel farklılıkları gözeten, onlara önce kendilerini sonra diğer insanları keşfettirip sevdiren, sorgulayan ve karşılaştığı sorunlara akılcı çözümler üretebilen, tüm dünya insanlarına ‘Bu dünyada ben de varım, senin de farkındayım’ selamını verebilen saygın bireyler yetiştirmek ana hedefimiz” dedi.

ÖĞRENME YOLLARI

2011-2012 satranç turnuvasında bireyselde birinci takımlarda ikinci olduklarını, futbol takımlarının ise ilçe ikincisi olduğunu söyleyen Kanhan, şu ifadeleri kullandı: “11 öğrencimiz SBS sonuçlarına göre Anadolu liselerine yerleştirildi. Çiğli Milli Eğitim Müdürlüğü eğitim ve bilim şenliği dans yarışması 1’inciliğimiz bulunmakta olup okulumuzda 18 derslikte 26 öğretmenimiz 540 öğrenciye eğitim veriyor. Her insanın davranış şekli nasıl birbirinden farklıysa öğrenme şekilleri de farklıdır. İnsanlar genellikle üç farklı yoldan bilgi edinir. Görsel öğrenmesi ön planda olanlar özel yaşamlarında titiz ve düzenlidirler. Karışıklık ve dağınıklık onların öğrenmesini engeller. En iyi öğrenme yolları not almak, liste yapmak ve öğrenilecek bilgileri okumaktır.”

DUYARAK ÖĞRENENLER

İşitsel öğrenenlerin küçük yaşlardan itibaren kendi kendilerine konuştuklarını, ses ve müziğe duyarlı olduklarını söyleyen Kanhan, işitsel öğrenenlerin birileri ile beraber konuşarak çalışmayı sevdiklerini söyledi. Öğrendiklerini eğer birine anlatırlarsa öğrenmeleri daha kalıcı olduğunu söyleyen Kanhan, “Yalnızca okuma yöntemini kullanarak çalışırlarsa sıkılabilirler. Grup ve ikili çalışmalarda konuşma ve dinleme olanakları bir arada olduğu için daha kolay öğrenirler. Dokunarak öğrenen kinestetik öğrenciler ise sınıfta yerlerinde duramazlar. Uzun süre oturdukları zaman dersi anlamazlar. Tahtayı silmek, defteri getirmek gibi yerlerinden kalkmalarını sağlayacak görevleri hep onlar yapmak isterler. Fiziksel hareket olmaksızın duygularını anlatmakta zorlanırlar. Öğrendikleri şeyleri gösterme ve sergileme eğilimleri vardır. En iyi öğrenme yolları canlandırma, taklit yapma ve deney yapmaktır.

Her birey kendi öğrenme stilini bilmelidir. Bunu belirlemek için kullanılan testler vardır ve internetten kolaylıkla ulaşılabilir” açıklamasını yaptı.

STRATEJİK PLANLAMA

Bir kurumun geçmişinin analizini yaparak çıkarımda bulunmasının ve gelecekteki hedeflerini belirlemesinin kurumun verimliliği için önemli bir aşama olduğunu belirten Kanhan, şunları söyledi: “Bu bakımdan stratejik plan okulumuzun misyon ve vizyonları gereği çağın şartlarına uygun olarak düzenlendi. Okul gelişimi ile ilgili plansız ve programsız yapılan faaliyetlerden belirli bir verim sağlanamaz. Dolayısıyla eğitim yönteminin belirli bir plan program dahilinde gerçekleşmesi geçmişte yapılamayıp gelecekte yapılacak faaliyetleri daha verimli kılacaktır. Çiğli Tüpraş Mahmut Esat Bozkurt İlköğretim Okulu olarak görev ve sorumluluklarımızı gerçekleştirirken günü kurtarmaya yönelik çalışmaların fayda sağlamayacağı tartışılmaz bir gerçektir. Değişimin kaçınılmaz olduğu çağımızda kurumumuzun gelecekten beklentileri ve hedeflerinin de değişmesi olağandır.”

OKUL TARİHÇESİ

Okulumuz Tüpraş tarafından yaptırılmıştır. Adını yapımcısı olan “TÜPRAŞ” A.Ş. ve Cumhuriyet tarihimizin önemli hukukçusu Mahmut Esat Bozkurt’tan almıştır. 2001-2002 eğitim-öğretim döneminde 400’ün üzerinde öğrencisiyle hizmete açılmıştır. Okulumuzun kurucu müdürü olan Coşkun Aktaş’tır. 2003 yılında okulumuza Cengiz Ay okul müdürü olarak atanmış ve okulumuzda yaklaşık 7 yıl görev yapmıştır. 2010 Ekim ayında Kemal Beşli okulumuzda müdür olarak göreve başlamış 4 yıl görev yapmış ve 2015 Ekim ayında Fırat Kanhan okulumuzda müdür olarak görevine başlamıştır. Okulumuz 2004-2005 eğitim öğretim yılında yeni uygulanmakta olan ilköğretim programı için ilçemizde pilot okul olarak seçilmiş olup uygulamaya başlamıştır. Okulumuz gün geçtikçe donanım olarak gelişmektedir. Okulumuzda bir fen ve teknoloji laboratuarı, bir tane bilgisayar sınıfı bulunmaktadır. Okulumuz bünyesinde 36 derslik, 25 şube, 1 müdür odası, 2 müdür yardımcısı odası, 1 rehberlik ve psikolojik danışma odası ile 1 memur odası 1 araç-gereç odası, 2 öğretmen odası mevcuttur.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.