Otizmde müzik tedavisi

NİLGÜN TAZE

Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen “Otizmde Sanat ve Spor Çalışmalarının Zihinsel Gelişime Katkısı” panelinde “Otizmde Sanat ve Spor Çalışmalarının Zihinsel Gelişime Katkısı” başlıklı panel düzenlendi. Panele Otizim Derneği (ODER) Başkanı Ergin Güngör, Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı ve Müzik Terapi Ünitesi Koordinatörü Prof.Dr. Şükrü Torun, Kırıkkkale Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd.Doç.Dr. Hail Sarol, Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Doç.Dr. Mehmet Yanardağ ve çok sayıda aile ve öğrenci katıldı.

Panelde sunum yapan Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü öğretim üyesi Doç.Dr. Mehmet Yanardağ Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireyler İçin Fiziksel Aktivite ve Sporun Önemi başlıklı sunumunu yaparak katılımcılara çeşitli güncel ve bilimsel bilgiler aktardı. Yanardağ, “Her şeyden önce Yaşar Üniversitesi ve Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’na İzmir’de böyle bir toplumsal hizmet faaliyetini yürütmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Otizimli bireyler için fiziksel aktivite oluşturulması ve otizmli bireylerin fiziksel aktiviteye katılımı için risk faktörü olan tanısal özelliklerin belirlenmesi oldukça önemli” dedi.

KAYNAK KİTAPLAR

Otizmli bireylerin fiziksel aktivite ortamlarında sergilediği davranışlar, motor ve hareket özellikleri ile ilgili yaptığı araştırma sonuçlarına yer veren Yanardağ, “Sunumumda dinleyicilerin bir çıkarımda bulunarak evlerine götürebilecekleri ana mesajlar vermeye çalıştım. Konuyla ilgili daha fazla ve detaylı bilgi edinmek isteyen katılımcıların okuyabilecekleri kaleme aldığım Türkçe ve İngilizce kitap ve makaleler bulunuyor. Yayımladığım kitap ve makalelerin otizmli çocukları bulunan ailelere başta çocuklarına karşı nasıl davranmaları gerektiği olmak üzere birçok alanda kendilerine yardımcı olacaktır” açıklamasını yaptı.

MÜZİK TERAPİSİ

Otizmde Müzik ve Müzik Terapi başlıklı sunum yapan Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil-Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı ve Müzik Terapi Ünitesi sorumlusu Prof.Dr. Şükrü Torun ise şunları söyledi: “Beyin işlemleri birbirinden ayrı merkezlerde değil, birçok beyin alanda ve bu alanlar arasındaki sinir bağlantılarını kapsayan işlevsel beyin devrelerinde gerçekleşiyor. Otizmdeki sosyal etkileşim bozukluğu ile sözel ve sözel olmayan iletişim yetersizliği gibi sorunların altında bağlantısal beyin organizasyonundaki yetersizlik ve farklılıklar yatıyor. Müzik terapinin bu sorunları azaltmada giderek daha fazla önem kazanan bilimsel bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanarak uygulama yetkisi verilen ilk Müzik Terapi Ünitesi’nin de kurucusu olarak, müziğin beyinde hemen her alanı içine alan ve en yaygın işlem şebekeleri ile doğrudan etkileşimde bulunan güçlü bir araç olduğu açık.”

MUCİZEVİ TEDAVİ

Müziğin fiziksel, duygu-durumsal, bilişsel ve sosyal iyilik hali sağlamaya yönelik olarak bilimsel ilkeler ışığında kullanılması gerektiğini ifade eden Torun, “Hemen her türlü rehabilitasyon sürecini destekleyici bir role sahip olan müzik terapinin inme, parkinson hastalığı, alzheimer hastalığı, dil-konuşma bozuklukları, anksiyete ve depresyonda olduğu gibi, sosyal etkileşim yetersizliğinin ön planda bulunduğu otizm spektrum bozukluğunda da yararlı olduğunu ortaya koyan çok sayıda bilimsel araştırma mevcut. Otizmli bireylerin çeşitli müzikal faaliyetlerde bulunması, müzik dersleri alması gibi etkinlikler yararlı ve hoş görünse de tedavi edici bir etki sağlamaktan uzaktır. Müzik terapi ise, bireyin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen hedeflere ulaşmak için, müzik aracılığı ile kurulan terapötik bir ilişki içinde müzik terapistleri tarafından yürütülen klinik ve kanıta-dayalı uygulamaları içerir. Otizm spektrum bozukluğunda, ilgili kurum, kuruluş ve diğer disiplinlerin müzik terapi ile işbirliği içinde yeni yaklaşımlar geliştirmesi gerektiğine ve kombine uygulamaların otizmde daha başarılı sonuçlar getireceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.