İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniğinde bundan bir yıl önce kapalı (laparoskopik) yöntemle ameliyatları başlatan Doç.Dr. Yiğit Akın ve ekibi, bu kez genç meslektaşlarını yetiştirmek için kolları sıvadı
Haber Giriş Tarihi: 25.09.2017 08:01
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniğinde Doç.Dr. Yiğit Akın ve ekibi, genç meslektaşlarını yetiştirmek için çalışmalara başladı. Çiğli Ana Yerleşkede düzenlenen Temel Ürolojik Laparoskopi ve Üro-Teknoloji Eğitim Kursunda farklı hastanelerde asistanlık ve uzmanlık yapan hekimler, işi ustalarından öğrenme fırsatı buldu. Genç hekimlere önce kapalı yöntemle ameliyatın artılarını anlatan ekip, daha sonra tıbbi cihazlar üzerinde pratik yaptırdı. Kurs başkanlığını İKÇÜ Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Yüksel Yılmazın üstlendiği eğitim programının açılışına, İzmir Katip Çelebi Üniversitesinin yeni Rektörü Prof.Dr. Mehmet Tokaç da katıldı. Farklı hastanelerden alanında uzman hekimlerin bilgilerini paylaştığı kurs, genç hekimler tarafından ilgiyle takip edildi.
KAPALI YÖNTEM
Kurs Koordinatörü Doç.Dr. Yiğit Akın, gerçekleştirilen eğitimin, İKÇÜ ve Üroloji Ana Bilim Dalı için bir ilk niteliğinde olduğunu, son zamanlarda çok revaçta olan, doktorların öğrenmek için yurt dışına gidip ciddi bedeller ödedikleri laparoskopik ürolojik ameliyatların ilk basamağının, burada genç hekimlere öğretildiğini söyledi. Meslektaşlarının bu yöntemi özümsemeleri için öncelikle laparoskopik yöntemin teorik olarak avantajlarını iyi bilmeleri gerektiğinin altını çizen Doç.Dr. Akın, kısa dönemli kurslara katılmalarının ve bu cerrahi yöntemi sayıca fazla uygulayan merkezlerde canlı ameliyatları izlemelerinin faydalı olacağını sözlerine ekledi.
AZ KANAMA, AZ AĞRI
Kapalı yöntemle ameliyatın klasik yöntemle operasyona göre çok daha avantajlı olduğunu söyleyen Doç.Dr. Yiğit Akın, hem kanamanın, hem de ağrının bu yöntem sayesinde yüksek oranda azaltıldığını ifade etti. Vücut bütünlüğüne en az derecede zarar vermesi açısından da artıları olan yöntem, günlük hayata hızlı dönüşü sağladığı gibi, geride iz bırakmadığı için kozmetik olarak da tercih sebebi. Ancak bu yöntemin kullanılamadığı durumlar da var. İleri derecede kalp hastalıkları, ileri derecede solunum yetmezliği, karın zarı iltihapları, karındaki kitlenin 10-15 cm çaptan büyük olması, damarsal dolaşım bozuklukları, bilinen kan pıhtılaşmasına ileri derecede yatkınlıklar, laparoskopik yöntemin uygulanmasına engel teşkil edebiliyor. Tüm bu olumsuz durumların dışında kapalı yöntem, cerrahların günlük pratiğinde önemli bir yere sahip. Böbrek kanserlerinde, çalışmayan böbreklerin alınmasında, böbrek çıkış darlığında, böbrek üstü bezi (adrenal bez) operasyonlarında, prostat kanserinde ve idrar yolu taş hastalıklarında kapalı yöntem, hem hekimlerin, hem de hastaların yüzünü güldürüyor. (HABER MERKEZİ)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniğinde bundan bir yıl önce kapalı (laparoskopik) yöntemle ameliyatları başlatan Doç.Dr. Yiğit Akın ve ekibi, bu kez genç meslektaşlarını yetiştirmek için kolları sıvadı
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniğinde Doç.Dr. Yiğit Akın ve ekibi, genç meslektaşlarını yetiştirmek için çalışmalara başladı. Çiğli Ana Yerleşkede düzenlenen Temel Ürolojik Laparoskopi ve Üro-Teknoloji Eğitim Kursunda farklı hastanelerde asistanlık ve uzmanlık yapan hekimler, işi ustalarından öğrenme fırsatı buldu. Genç hekimlere önce kapalı yöntemle ameliyatın artılarını anlatan ekip, daha sonra tıbbi cihazlar üzerinde pratik yaptırdı. Kurs başkanlığını İKÇÜ Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Yüksel Yılmazın üstlendiği eğitim programının açılışına, İzmir Katip Çelebi Üniversitesinin yeni Rektörü Prof.Dr. Mehmet Tokaç da katıldı. Farklı hastanelerden alanında uzman hekimlerin bilgilerini paylaştığı kurs, genç hekimler tarafından ilgiyle takip edildi.
KAPALI YÖNTEM
Kurs Koordinatörü Doç.Dr. Yiğit Akın, gerçekleştirilen eğitimin, İKÇÜ ve Üroloji Ana Bilim Dalı için bir ilk niteliğinde olduğunu, son zamanlarda çok revaçta olan, doktorların öğrenmek için yurt dışına gidip ciddi bedeller ödedikleri laparoskopik ürolojik ameliyatların ilk basamağının, burada genç hekimlere öğretildiğini söyledi. Meslektaşlarının bu yöntemi özümsemeleri için öncelikle laparoskopik yöntemin teorik olarak avantajlarını iyi bilmeleri gerektiğinin altını çizen Doç.Dr. Akın, kısa dönemli kurslara katılmalarının ve bu cerrahi yöntemi sayıca fazla uygulayan merkezlerde canlı ameliyatları izlemelerinin faydalı olacağını sözlerine ekledi.
AZ KANAMA, AZ AĞRI
Kapalı yöntemle ameliyatın klasik yöntemle operasyona göre çok daha avantajlı olduğunu söyleyen Doç.Dr. Yiğit Akın, hem kanamanın, hem de ağrının bu yöntem sayesinde yüksek oranda azaltıldığını ifade etti. Vücut bütünlüğüne en az derecede zarar vermesi açısından da artıları olan yöntem, günlük hayata hızlı dönüşü sağladığı gibi, geride iz bırakmadığı için kozmetik olarak da tercih sebebi. Ancak bu yöntemin kullanılamadığı durumlar da var. İleri derecede kalp hastalıkları, ileri derecede solunum yetmezliği, karın zarı iltihapları, karındaki kitlenin 10-15 cm çaptan büyük olması, damarsal dolaşım bozuklukları, bilinen kan pıhtılaşmasına ileri derecede yatkınlıklar, laparoskopik yöntemin uygulanmasına engel teşkil edebiliyor. Tüm bu olumsuz durumların dışında kapalı yöntem, cerrahların günlük pratiğinde önemli bir yere sahip. Böbrek kanserlerinde, çalışmayan böbreklerin alınmasında, böbrek çıkış darlığında, böbrek üstü bezi (adrenal bez) operasyonlarında, prostat kanserinde ve idrar yolu taş hastalıklarında kapalı yöntem, hem hekimlerin, hem de hastaların yüzünü güldürüyor. (HABER MERKEZİ)
Son Girilen Haberler
Müge Anlı’daki skandalda Aile Bakanlığı devreye girmişti: 8 yaşındaki Melodi için karar verildi!
Umut Yetkin'in Müge Anlı'nın programına konuk olup paylaştığı yürek sızlatan hikayesi, Türkiye'nin her köşesindeki izleyicileri derinden etkiledi. Yetkin, kaçırılan eşi Tuğçe ve 19 yaşındaki oğlu Mustafa tarafından alıkonulan 8 yaşındaki kızı Melodi'yi kurtarmak için çaresizce mücadele etti. Bu trajik durum, birçok kişinin gözyaşlarına boğulmasına sebep oldu. Küçük kız, nihayet devlet himayesine alındı ve bu dramatik hikaye ülke gündemine oturdu. Programda Tuğçe'nin babasının da katılımıyla yaşananlar daha da karmaşık bir hal aldı.
Hastane güvenliği için hastane polisleri olsun
İzmir Şehir Hastanesi’nde meydana gelen saldırı teşebbüsü hakkında Kaynak, hastanelerin müdahale yetkisi olmayan güvenlik görevlilerine değil hastane polisine emanet edilmesi gerektiği vurguladı
Tek-Art Holding'den eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz’ın vefatıyla ilgili açıklama
Tek-Art Holding’den eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz’ın vefatıyla ilgili açıklama yapıldı