TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sokağın müzisyenleri

Tarihi Kızlarağası Çarşısı önünde yaptıkları müzikle herkesin gönlüne taht kuran Mahalleden Arkadaşlar grubu, dünyanın kocaman bir mahalle olduğunu ve herkesin bu mahallede yaşayan arkadaşlar olduğunu söyledi

Haber Giriş Tarihi: 23.09.2017 07:26
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Sokağın müzisyenleri

YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER

Sokak müziği geleneğinin İzmir’deki en önemli temsilcilerinden bir tanesi olan ‘Mahalleden Arkadaşlar’ Tarihi Kızlarağası Hanı önünde haftanın birkaç günü verdikleri konserle, İzmirli vatandaşların kalbinde adeta taht kurdu. Grubun üyeleri Aydın İşleyen, Ozan Toktor, Mahzun Erdoğan, Salim Hergün, Merve Nur Sati, Ahmet Manavoğlu, Veysi Karaman ve Mehmet Akif Pehlivan. Her dilde şarkı söyleyen, her türlü inanışa ve fikre saygılı olan ve sadece sanatlarını icra etmek isteyen grubun İzmir’de hayran kitlesi de oldukça fazla. Müzik yaptıkları sokaktan geçenlerin bile dinlemeden geçemedikleri gözlenirken, dinelemeye gelen hemen herkesin şarkılara eşlik ettiği görülüyor. Grubun ismi de bir hayli dikkat çekici. Görenlerin hangi mahalleden diye sorduğunu söyleyen grup üyesi Aydın İşleyen, “Dünya kocaman bir mahalle, hepimiz de bu mahalleden birer arkadaşız. İnsanlar baya seviyor, benimsiyor. Toplamda 10 yıldır beraberiz” diye konuştu. Grubun kuruluşunun da ilginç bir hikayesi olduğunu söyleyen Aydın İşleyen, “Grup kurulmadan Salim arkadaşımızla çalıyordum. Santur ve ritim olarak çalıyorduk. Bir gün hadi Fahrettin Altay’a gidelim ve orada çalalım dedik. Orada da Mahzun ve Ozan arkadaşımız vardı. İki grup denk geldik. Tanışma faslı bile olmadan orada hep birlikte çaldık. Bayağı bir eğlendik. Enerjimiz baya tutmuştu” diye konuştu.

“HER YÖREDEN SÖYLÜYORUZ”

Grupla birlikte çok güzel anılar yaşadığını anlatan Aydın İşleyen, “ Bir gün çok dertliydim, sıkıntılıydım. Bir şarkı vardı ‘ne feryat edersin divane bülbül’ adında. Onu bir okumaya başladım Bir de baktım sağımda biri ağlıyor, solumda başka biri ağlıyor. Bende ağlamaya başladım. Duygu yoğunluğumuz bayağı bir yükselmişti. Bir günde yine müzik yaparken, insanların para koydukları bir şey var önümüzde. Köpeğin biri çıktı geldi ve kendi kemiğini bıraktı önümüze. Bu tarif edilemez bir duyguydu bizim adımıza. Muhteşemdi düşünebiliyor musunuz” dedi. İnsanların ‘Mahalleden Arkadaşlar’ müzik grubunu halk türküleri söyledikleri için benimsediklerini düşünen Aydın İşleyen, “Trakya yöresinden, Diyarbakır yöresine, Kırşehir yöresinden, Karadeniz yöresine, Türkçe, Kürtçe şarkılar söylüyoruz. Burada insanlar bizi tanırlar. Bu han önüne sadece bizi dinlemek için gelen insanlar var. Etrafımızdaki esnaftan bu müziği dinlemeye gelen insanların alışveriş yaptıkları da oluyor. Uzun süredir buranın demirbaşı olduk. İzmir’in çevresinde bizi tanıyorlar. Yemek ısmarlayanlar olur, arabasına bindiren olur. Bir defasında otobüsle yolculuk ederken kulağıma tanıdık bir müzik sesi gelmişti. Doğrulup baktığım da adam bizi dinliyordu. Bazı mekanlarda bizim müziklerimiz çalıyor. Bu da bizim doğru şeyler yaptığımızın göstergesi diye düşünüyorum” dedi.

“YÖRENİN İÇİNDE OLMAK”

Müzikte profesyonel olmanın önemli olduğunu fakat insanlarla duygu bağının oluşturulmasının profesyonellikten daha önemli olduğuna vurgu yapan Aydın İşleyen, “Bir defasında Ege’nin bir köyüne gitmiştik. Pratik anlamda çok iyi bağlama çaldığını söyleyemeyiz ama o duyguyu o kadar güzel bir şekilde veriyordu ki hepimiz oturmuş o adamı dinlemiştik. Yörenin içinde olmakla, profesyonel olmak ayrı şeylerdir. Biz kendimizi profesyonel olarak değerlendiriyor muyuz buna cevap veremem belki ama daha önemli olan duyguyu karşı tarafa çok iyi aktarıyoruz ve çok iyi geri dönüşler alıyoruz. Bizim de açıkçası ilgilendiğimiz, kendimize prensip edindiğimiz şey burası. İşin akademik kısmına baktığımızda da grubumuzun yarısı zaten konservatuar okuyor. Bu işten mezun olanlarda var. Aramızda bir arkadaşımız da adliye de katiplik yapıyor. Hemen her gün burada çalmaya çalışıyoruz. Onun dışında Konak YKM önünde de arada çalıyoruz” dedi.

“SOKAĞI BENİMSEDİK”

Sokağı çok benimsediklerini de sözlerine ekleyen Aydın İşleyen, “Bir ara TRT’den belgesel çekmeye gelmişlerdi. Bende anlamsız bir heyecan oluşmuştu. Çünkü sonuçta kameralar var, mikrofonların önünde ilk defa söyleyeceğiz. Oturduk şarkıyı söylemeye başladık ama o kadar alışık olduğumuz bir parça olmasına rağmen söylediğimiz şarkıda hata yaptık. Bir arkadaşımız gitar çalıyordu, kamera çektiğini bildiği için çalamıyordu. Sokakla sahnede olmak arasında çok farklı şeyler. Sokakta daha rahatız. Sahnede biraz daha ciddi olmanız gerekir” diye konuştu.

Mahalleden Arkadaşlar grubu olarak sokakta müzik yapmak isteyen birçok gruba da yardımcı olduklarını ve enstrümanlarını paylaştıklarını belirten Aydın İşleyen, “Türkiye’de en çok sokağa çıkan grup ta biziz. Pazar günü hariç hemen her gün sokakta çalmaya çıkıyoruz. Bizim çıkmamızla beraber birçok insanın da sokakta müzik yapmak için çıktıklarını gördük. Hatta onlarla müzik aletlerimizi bile paylaştık. Bir de şunu da ayrıca belirtmek isterim. Ben kendi adıma kadın müzisyenlerin sokakta olmasını daha çok önemsiyorum. Çünkü kadının kimlik baskısından dolayı yeteneklerini keşfedemediği bir dönemde yaşıyoruz. Eve bağımlı yaşamak zorunda kalıyorlar. Bu barajı aşan kadınları görmek de grup olarak bizi çok motive etmişti. Düşünebiliyor musunuz bir kadının aile baskısından, toplum baskısından sıyrılıp sokakta müzik yapmasını. Aslında bu durum o kadının ne kadar büyük bir şey başardığını da gösteriyor. Ben bunu birkaç kadın müzisyende gördüm. İzmir’de çaldıklarını gördüm ve halkımızın onları benimsediklerine de şahit oldum. Bizim grupta da bir kadın arkadaşımız var, Merve Nur Sati. Onu aramızda görmekten dolayı çok mutluyuz” dedi.

“BAZI İNSANLARDA EKSİKLİK VAR”

Grup olarak her dilden müzik yaptıklarını, her dili dini önemsediklerini söyleyen Aydın İşleyen, “Zamanında Kürtçe müzik de söylüyorduk. Bir defasında bir adam gelip karşımızda bozkurt işareti yapmıştı. O kadar zor bir durumdu ki aslında biz o an onun için utanmıştık. Biz sonuçta sokak müzisyeniyiz. Her insanın dillendirmek istediği, hayatında hiç bağlama sesi duymamış insanlara enstrüman sesini duymasını sağlamak bizim vazifemiz. Bazı insanların ırkçı, milliyetçi, şövenist duygularla yaklaşması bizi üzüyor. Bazen Kürtçe şarkı okunduğunda kalkıp gidenler oluyor ama Karadeniz bölgesinden okunduğu zaman dinliyorlar. Maalesef bazı insanlarımızda böyle bir eksiklik de var. Öte yandan her siyasi görüşten insan aynı zamanda bizi evine de davet ediyor. Arabasına alıp istediğimiz yere giden var. Hepsini aynı kefeye koyup haklarını yiyemeyiz. Son olarak müziğe başlangıç hikayesini de anlatan Aydın İşleyen, “Küçüklükten beridir müziğe çok büyük bir ilgim var.  Çocukken mahallede arkadaşlarımı toplayıp, müzik yapıyordum. Kovaya vura vura bir şeyler yapıyordum. Daha sonrasında gitar kursuna yazılmak istemiştim fakat ailem buna biraz ters bakmıştı. Sen şarkıcı mı olacaksın demişlerdi. Dayattım, direttim ve aldım. İyi ki de diretmişim. Kursuna da gittim. Daha sonra bağlama çalmaya başladım. Ailem de bana destek vermeye başladı.” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.