Gözde İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Altın, oruç tutanların öğün atlamamaları ve mutlaka sahur yapmaları gerektiğini söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 28.05.2017 08:09
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Ramazan ayının uzun yaz günlerine denk gelmesiyle birlikte uzmanlar oruç tutacaklara beslenme konusunda önemli uyarılarda bulundu. 17 saate kadar ulaşan oruç süreleri ve yoğun yaz sıcaklarında insan vücudunun büyük oranda su kaybedeceğini belirten uzmanlar bundan dolayı su tüketiminin ve beslenmenin önemine dikkat çekiyor.
Ramazan ayında öğün sayısı azaldığı için gün boyu alınması gereken besin ihtiyacını da sadece iftar ve sonrasında yenilen besinlerle sağlamanın mümkün olmadığını dile getiren Altın, Sahur öğününü kesinlikle atlamamak gerekiyor. Sahurda yumurta, peynir ve bir bardak süt ya da yoğurt gibi uzun süre tok tutan protein grubuna ve kompleks karbonhidratlara ağırlık verilmesi gerekiyor. Ekmek olarak tam buğday ya da çavdar ekmeği tüketmeli. Yeşillik sahur sofrasında mutlaka olmalı. Bunun yanı sıra; kuru meyve veya meyve yenmeli. Ceviz ya da kavrulmamış fındık gibi yağlı tohumların da tüketilmesinde fayda var. Sahurda fazla yağlı, kızartma, hamur işi gibi besinler önermiyoruz. Ramazan ayında dengeli beslenmeyip, sahur öğününü geçiştiren kişilerde kan şekeri düşüklüğü, mide problemleri, şişkinlik ve tansiyon sorunu görülebiliyor. Öğün sayısının azalması yorgunluk ve halsizliği de tetikliyor diye konuştu.
ÖLÇÜYÜ KAÇIRMAMAK GEREK
Uzun oruç süresince insanların aşırı derecede acıktığını ve iftar sofralarında açlığın da etkisiyle çok yemek yediğine dikkat çeken Merve Altın, iftar sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alan güllaç, pide, şarküteri ürünleri, hamur işi gibi yüksek kalorili besinlerin kararında tüketilmediğinde vücuda ciddi zararlar verdiğini vurguladı.
Orucu açmak için bir hurma ya da zeytinin yeterli olduğunu belirten Altın, İnsanlar alt tarafı hurma ya da zeytin diyerek çok sayıda hurma ve zeytin yiyor. Bu tükettikleri zeytin ve hurma aslında diğer tüketecekleri gıdaların eksilmesine neden oluyor. İftar sofrasında mutlaka salata ve yoğurt bulunmalı. Ana yemek olarak haftanın iki günü kuru baklagil, 2 günü deniz ürünü, 2 günü kırmızı et ve 1 gün tavuk öneriyoruz. Bunların yanında muhakkak sebze bulundurmaları şart. Çok tuzlu, çok şekerli ya da çok yağlı beslenme ve hamur işi tüketmeleri susamayı artıracaktır. Kızartma ve kavurma yerine ızgara, buğulama, haşlama ve tencere yemeklerini tercih etmeliler. Şekersiz yapılmış meyve kompostoları susuzlukla mücadelede yardımcı olur. Böbrek ve ya tansiyon hastası olmayanlara bir şişe maden suyu tavsiye ediyorum; çünkü yazın mineral kaybı yaşanıyor. Tatlı tüketenlere ise uyarım, tatlılarını iftardan en az iki saat sonra yemeleri ifadesini kullandı.
SU TÜKETİMİ ÖNEMLİ
Çok az yemek yenildiği ve az aktivitede bulunulduğu için insanların Ramazan'da kilo almaya yatkınlaştığına vurgu yapan Merve Altın şunları söyledi: Metabolizma yavaşladığı ve su alımı azaldığı için kabızlık problemleri çok sık görülür. Bu yüzden sahurda meyveyi tavsiye ediyoruz. Orucu açmamızdan sonra sahura kadar çok az bir vakit kalıyor. Halkımız arasında çay ya da kahvenin sudan yapıldığı için su yerine geçeceği gibi yanlış bir kanı var. Kahve ve çay çeşitleri vücuttan suyu uzaklaştırma etkisine sahiptir. Bu yüzden kahve ve çayı çok tavsiye etmiyorum. Zaten çok az bir aralık mevcut, bu aralıkta da mutlaka su tüketilmesi gerek. Vücutta su azalınca migren gibi baş ağrıları, halsizlik ve el titremeleri başlıyor. Ben oruç tutanlara günde en az on bardak su tüketmelerini tavsiye ediyorum. Eğer içebiliyorlarsa 2 buçuk 3 litre su içmeleri gerekiyor. İftardan bir ya da iki saat sonra minimum yarım saat tempolu yürüyüş yapılmasının faydasına da değinen Altın, diyabet hastaları, ağır kalp hastaları, böbrek yetmezliği yaşayan hastalar, gebeler, çocuk emzirenler, yaşlılar ile kanser hastalarının oruç tutmadan önce doktorlarına danışmaları gerektiğini hatırlattı. (İHA/İZMİR)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gözde İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Altın, oruç tutanların öğün atlamamaları ve mutlaka sahur yapmaları gerektiğini söyledi.
Ramazan ayının uzun yaz günlerine denk gelmesiyle birlikte uzmanlar oruç tutacaklara beslenme konusunda önemli uyarılarda bulundu. 17 saate kadar ulaşan oruç süreleri ve yoğun yaz sıcaklarında insan vücudunun büyük oranda su kaybedeceğini belirten uzmanlar bundan dolayı su tüketiminin ve beslenmenin önemine dikkat çekiyor.
Ramazan ayında öğün sayısı azaldığı için gün boyu alınması gereken besin ihtiyacını da sadece iftar ve sonrasında yenilen besinlerle sağlamanın mümkün olmadığını dile getiren Altın, Sahur öğününü kesinlikle atlamamak gerekiyor. Sahurda yumurta, peynir ve bir bardak süt ya da yoğurt gibi uzun süre tok tutan protein grubuna ve kompleks karbonhidratlara ağırlık verilmesi gerekiyor. Ekmek olarak tam buğday ya da çavdar ekmeği tüketmeli. Yeşillik sahur sofrasında mutlaka olmalı. Bunun yanı sıra; kuru meyve veya meyve yenmeli. Ceviz ya da kavrulmamış fındık gibi yağlı tohumların da tüketilmesinde fayda var. Sahurda fazla yağlı, kızartma, hamur işi gibi besinler önermiyoruz. Ramazan ayında dengeli beslenmeyip, sahur öğününü geçiştiren kişilerde kan şekeri düşüklüğü, mide problemleri, şişkinlik ve tansiyon sorunu görülebiliyor. Öğün sayısının azalması yorgunluk ve halsizliği de tetikliyor diye konuştu.
ÖLÇÜYÜ KAÇIRMAMAK GEREK
Uzun oruç süresince insanların aşırı derecede acıktığını ve iftar sofralarında açlığın da etkisiyle çok yemek yediğine dikkat çeken Merve Altın, iftar sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alan güllaç, pide, şarküteri ürünleri, hamur işi gibi yüksek kalorili besinlerin kararında tüketilmediğinde vücuda ciddi zararlar verdiğini vurguladı.
Orucu açmak için bir hurma ya da zeytinin yeterli olduğunu belirten Altın, İnsanlar alt tarafı hurma ya da zeytin diyerek çok sayıda hurma ve zeytin yiyor. Bu tükettikleri zeytin ve hurma aslında diğer tüketecekleri gıdaların eksilmesine neden oluyor. İftar sofrasında mutlaka salata ve yoğurt bulunmalı. Ana yemek olarak haftanın iki günü kuru baklagil, 2 günü deniz ürünü, 2 günü kırmızı et ve 1 gün tavuk öneriyoruz. Bunların yanında muhakkak sebze bulundurmaları şart. Çok tuzlu, çok şekerli ya da çok yağlı beslenme ve hamur işi tüketmeleri susamayı artıracaktır. Kızartma ve kavurma yerine ızgara, buğulama, haşlama ve tencere yemeklerini tercih etmeliler. Şekersiz yapılmış meyve kompostoları susuzlukla mücadelede yardımcı olur. Böbrek ve ya tansiyon hastası olmayanlara bir şişe maden suyu tavsiye ediyorum; çünkü yazın mineral kaybı yaşanıyor. Tatlı tüketenlere ise uyarım, tatlılarını iftardan en az iki saat sonra yemeleri ifadesini kullandı.
SU TÜKETİMİ ÖNEMLİ
Çok az yemek yenildiği ve az aktivitede bulunulduğu için insanların Ramazan'da kilo almaya yatkınlaştığına vurgu yapan Merve Altın şunları söyledi: Metabolizma yavaşladığı ve su alımı azaldığı için kabızlık problemleri çok sık görülür. Bu yüzden sahurda meyveyi tavsiye ediyoruz. Orucu açmamızdan sonra sahura kadar çok az bir vakit kalıyor. Halkımız arasında çay ya da kahvenin sudan yapıldığı için su yerine geçeceği gibi yanlış bir kanı var. Kahve ve çay çeşitleri vücuttan suyu uzaklaştırma etkisine sahiptir. Bu yüzden kahve ve çayı çok tavsiye etmiyorum. Zaten çok az bir aralık mevcut, bu aralıkta da mutlaka su tüketilmesi gerek. Vücutta su azalınca migren gibi baş ağrıları, halsizlik ve el titremeleri başlıyor. Ben oruç tutanlara günde en az on bardak su tüketmelerini tavsiye ediyorum. Eğer içebiliyorlarsa 2 buçuk 3 litre su içmeleri gerekiyor. İftardan bir ya da iki saat sonra minimum yarım saat tempolu yürüyüş yapılmasının faydasına da değinen Altın, diyabet hastaları, ağır kalp hastaları, böbrek yetmezliği yaşayan hastalar, gebeler, çocuk emzirenler, yaşlılar ile kanser hastalarının oruç tutmadan önce doktorlarına danışmaları gerektiğini hatırlattı. (İHA/İZMİR)
Son Girilen Haberler
Resmi Gazete'de yayımlandı: 36 bin sağlık personeli alınacak
Sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti