Taklit gıdalar hastalığa davetiye çıkarıyor

Yapılan hileler ile ilgili örnekler veren Prof.Dr. Uysal, “Bazı taze kaşar peynirleri antibiyotik süt ile veya piyasadan toplatılmış küflenmiş peynirle yapılıyor. Tereyağı margarin ile veya margarine tereyağı aroması eklenerek taklit ediliyor. Zeytinlere demir içerikli boyarlarla siyah renk veriliyor. İade edilen peynirlerden eritme tulum peyniri yapılıyor ki böyle bir ürün yok. Kırmızı renkteki baharatlara kırmızı tuğla; yeşil renkteki baharatlara yeşil tuğla tozu katılarak renk veriliyor. Çileklerin üzerine çilek aroması sıkıldığını, sıkma portakalların içine su enjekte edildiğini, bu meslekteki deneyimlerimle rahatlıkla söyleyebilirim. Bunları söylerken dürüst çalışan firmaları ayırıyoruz tabii ki” diye konuştu.

FAZLA HİLE YAPTIRIYOR

Ülke genelinde bu hilelerin fazla olmasının nedenlerini sıralayan Prof.Dr. Uysal, “Türkiye’de gıda hilesi yapmanın yaptırımı sadece 14 bin lira. Bu işten daha yüksek kazanç sağlayan üreticiye bu ceza oldukça az gelmektedir. Bu hilelerin fazla olmasının bir diğer nedeni ise tüketicilerin alım gücünün oldukça düşük olmasıdır. Bununla birlikte Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının denetleyici sayısının az olması dolayısıyla üretici firmaların denetlenememesi, marketlerin daha fazla ürün satmak istemeleri gibi nedenlerden dolayı hileler artmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da tüketiciler daha ucuz ürünlere yöneliyor ve bu ucuz ürünler genellikle merdiven altı üretilen ürünler olduğu için zorunlu bir şekilde tüketiciler hileli ürünleri kullanmak mecburiyetinde kalıyorlar” dedi.

ÜRETİCİLER KOOPERATİFLEŞMELİ

Türkiye’deki hileli gıda üretiminin azaltılması için yapılması gereken ilk şeyin vatandaşların gelirlerinin artırılması olduğunu ifade eden Prof.Dr. Uysal, “Hilelerin azaltılması için caydırıcı cezaların arttırılması gerekir. Ayrıca denetleyen eleman sayısının artırılması ile birlikte fahri gıda müfettişlerinin denetleme yapması ve en önemlisi de üreticilerin kooperatifler halinde örgütlenmesi gerekir. Bu örgütlenmenin devlet desteği ile yapılması gerekir. Üreticiler kooperatifler halinde örgütlenerek daha sistemli bir şekilde üretim yapabilirler” açıklamasında bulundu. Bu tür hileli gıdaların tüketimi sonucu birçok hastalık ve rahatsızlıklara sebebiyet verildiğini söyleyen Prof.Dr. Uysal, “Bu hastalıkları hipertansiyon, diyabet, obezite, kanser olarak sıralayabiliriz. Türkiye’de her dört çocuktan biri obez. Bunun neden ise nişasta bazlı şeker türü ürünlerin daha fazla kullanılmasıdır. Karaciğer kanserinin artma nedeni ise tarım ürünlerinde kalan tarım ilaç kalıntıları ve gıda katkı maddeleri. Bu hastalıklardan korunmanın yolu ise organik beslenmenin ve iyi tarım ürünleri ürünlerinin Türkiye’de yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir hale getirilmesidir” diye konuştu. Ege Ajans