TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tire’de Nevruz Bayramı

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin Cumartesi Sohbetleri kapsamında düzenlediği etkinliklerin bu haftaki konuğu Yerel Tarih Araştırmacısı Levent Ertekin, “Tire’de Nevruz Bayramı” konulu sunumu yaptı

Haber Giriş Tarihi: 20.03.2018 06:35
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Tire’de Nevruz Bayramı

SULTAN GÜMÜŞ

Milli değerlerimizden biri olan ve baharın gelişini simgeleyen Nevruz Bayramı birçok şehirde kutlanmaya başlayacak. Nevruz denilince akla gelen bir yer var ki oraya insanlar mart ayında gerçekten baharı getiriyor. Bahsi geçen yer elbette Tire. Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi Tire’de gerçekleştirilen nevruz bayramını merak etti ve bu haftaki Cumartesi Sohbetleri etkinliğinde Tire’ye yer vermek istedi. Tire'de bir nevruz bayramı gününde doğan şube başkanı ve Yerel Tarih Araştırmacısı Levent Ertekin bu kapsamda “Tire’de Nevruz Bayramı” konulu sunumunu yaptı. Sunum sonrasında anlatılanlardan etkilenen katılımcıların çoğu Tire’deki nevruzu görmek için oraya gideceklerini belirtti.

NEVRUZ-U SULTANİ

Sunumunda Levent Ertekin öncelikle Nevruz Bayramı’nın ne olduğuna değindi. Ertekin, “Her millet, milli varlığını ve egemenliğini korumak için çeşitli kültürel motifler geliştirir. Ulusal kimliğini kültürel unsurlarla ortaya koyar. Bu nedenle tarihsel kökleri araştırmak, kültürü tanımak yaşayan kuşaktan çok gelecek kuşaklar için önem taşır. Bu kapsamda Nevruz Bayramı Türk toplumlarında milli benliğin ve milli kimliğin bir diriliş şuuru çerçevesinde oluşturulmasında büyük bir öneme sahiptir. Kısaca en eski Türk bayramı olarak tarihi kayıtlara geçen nevruz baharın gelişinin müjdecisidir. Orta Asya Türklerinde takvimler hep mart ayında başlar” dedi. Nevruz’un ‘Sultan’ tanımlamasından bahseden Ertekin, tarihi önemine de yer vererek şöyle ekledi: “Sultan tanımı Osmanlı dönemine rastlar. Osmanlılar döneminde 21 Mart günü padişahın nevruz tebriklerini kabul ettiği, halkın nevruzunu kutladığı; nevruzun şenlik günü olması sebebiyle 21 Mart’ın Nevruz-u Sultani yani sultan tarafından veya sultanın katılmasıyla kutlanan nevruz günü anlamında Sultan Nevruz tanımlaması yapılmıştır.”

TİRE’NİN TARİHİ

Tire’deki nevruza değinmeden önce Tire’nin tarihinden bahseden Ertekin, “İsterseniz Tire’deki yerel deyimle ‘Sultan Nevruz’ geleneğine paragraf açmadan önce şehrin tarihi birikimine bir göz atmak istiyorum. Zira Sultan Nevruz Tire tarihi göz ardı edilerek anlatılamaz. Tire halkı; 1308 yılında ilk defa Germiyanoğlu Subaşısı Mehmet Bey ile Menteşoğlu Bey’in damadı Sasa Bey’in güçleriyle karşılaştığında yerel olarak Türk kimliğini tanır. Bu alt bilgileri aldıktan sonra Tire’de İzmir’in çevre ilçelerinden farklı olarak neden nevruz kutlamaları olmadığı soruları da çok açık ve net bir şekilde ortaya çıkmış olur. Çünkü Tire Beylik döneminden başlayarak Osmanlı Döneminde yoğun Orta Asya Türkmen boylarının göç ettiği ve toplu olarak iskan edilen mekanlardır. Nitekim 1402 yılında Ankara Savaşı sonrası savaşın galibi Timur yanında esir aldığı Yıldırım Beyazıt ile birlikte kışı Tire’de geçirir. Dört ay boyunca kaldığı şehirde baharın gelişini şenliklerle tam bir Orta Asya geleneği içinde kutlarlar. Daha sonra Timur orduları ile birlikte Tire’yi terk ederken geride bıraktığı yaşlılar, savaş gazileri Tire’de kalır. Buraya yerleşenler zaten Orta Asya kültürüyle yoğrulmuş bulunan bölge halkı ile birlikte her yıl nevruz geleneğini büyük bir coşku ile günümüze kadar kutlarlar” diye konuştu.

PAZAR GÜNÜ KUTLANIR

Tire’deki Nevruz Bayramı’ndan bahsetmeye başlayan Ertekin şöyle devam etti: “Tireliler nevruzu kendi kendilerine, sevgi ve hoşgörü ortamı içinde yemyeşil kırlarda, mesire yerlerinde doğa bayramı olarak kutluyor. Nevruz Bayramı’nı Horasan erenlerinin bölgeye getirdiği bir etkinlik olarak görmek daha doğru olacaktır. Tire’de yaşayanlar özellikle son yüzyılda bu bayramı hep pazar gününe denk getirmişlerdir. Yağmur da yağsa, soğukta olsa Tire halkı kimse tarafından organize edilmeden adeta bir fikir birliği etmişçesine pazar günü kırlara nevruz kutlamaya çıkar. İzzet, ikram, sohbet, muhabbet, oyun, eğlence atmosferinde insanlar arası kaynaşma had safhadadır. Kırlarda gezintiye çıkılır, sarmaşık, kuzukulağı gibi otlar ile lale ve papatya gibi kır çiçekleri toplanır. Genç kızlara çiçeklerden taç yapılır. Yeni dostluklar kurulur, kızlar, oğlanlar birbirleriyle bakışır, gönüllerden gönüllere yollar kurulur. Kırlarda tüten ocakların dumanları, kuş cıvıltıları, çocukların gülüşleri insanların yaşama sevincine dönüşür. İnsanlar uzun süren soğuk kış günlerinin kasvetini üzerlerinden atıp, yemyeşil çimenlerin üstünde baharı coşkuyla karşılar.”

NEVRUZ BAYRAMI’NDA YEMEKLER

Sultan Nevruz’da dağıtılan yemeklerden de bahseden Ertekin, “Sarma, kabukları boyalı haşlanmış yumurta, sini böreği, sini pidesi, yuka böreği, kol böreği katmer, poğaça, kurabiye, patates haşlama, pisi pisi, çerezler, zeytin, peynir, yoğurt, domates, taze soğan, maydanoz, salatalık, pirzola, köfte ve tavuk dağıtılan yiyecekler arasında” diye aktardı. Tire’de gerçekleştirilen Nevruz Bayramı’nda oynanan oyun ve oyuncaklardan da söz açan Ertekin, “Sultan Nevruz’a giderken bazı aileler çalgıcı da çağırırlar. Çalgıcılar çalar, zeybekler oynanır. Kızlar erkekleri uzaktan seyreder, oyun ortamına dahil olmazlar. Fakat onlar da kendi kendilerine başka bir köşede türkü söyleyip oyunlar oynarlar. Babalar çocuklarına uçurtma yapar. O kocaman alanda çocuklar uçurtmalarını uçurur, uçurtma hele bir de iyi uçuyorsa babalarını övgüye boğarlar” dedi.

Sunumun ardından katılımcıların soruları cevaplandırıldı. Anlatılanlardan etkilenenler Tire’deki Nevruz Bayramı’na davet edildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.