Türk milleti özüne dönmeli

EMİNE YALÇIN - ÖZEL HABER

Okullarda mevcut olan güvenlik sorunun yıllardan bu yana devam ettiğini ileri süren Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, okulların çeşitli alanlarına yerleştirilen güvenlik kameralarının sorunu çözmediğini sadece sorun yaşandıktan sonra sorunun nereden ve kim tarafından kaynaklandığını tespit ettiğini söyledi.

Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, okullarda var olan güvenlik sorunun yıllardan bu yana devam ettiğini ifade ederek, bu çözülemeyen güvenlik sorunun okulların temel sorunlarının başında geldiğini ifade etti.

HİZMET ALIMI İLE ÇÖZÜLMEYE ÇALIŞILIYOR

Okulda var olan sorunların hizmet alımı ile giderilmeye çalışıldığını da sözlerine ekleyen Demir, “Özellikle ilkokul ve ortaokullarda ödenek olmadığı için bu hizmet alımları okul ve veli işbirliği çerçevesinde çözülmeye çalışılıyor. Tabi bölgeden bölgeye okuldan okula öğrenciler, veliler ve okul yönetimi değişkenlik gösterdiği için bu konuda velilerin bakış açısı hakkında net bir yorum yapmak mümkün değil. Mesela bazı okullarda veli desteği tam olurken bazı okullarda velilerin verdiği destekler yetersiz kalıyor” dedi.

KAMERALAR SORUNU ÇÖZMÜYOR

Öğrenci sayısı fazla olan okullarda bakımların sürekli olması gerektiğine vurgu yapan Demir, bu bakımları İŞKUR personelinin yaptığını ancak İŞKUR’unda belli periyotlarla geldiğini belirtti. Birçok okulda güvenlik kameralarının olduğunu ancak bu kameralarında sorunu çözmediğini savunan Demir, “Bu kameralar sorunu çözmez. Sadece sorun yaşandıktan sonra sorunun nereden ve kim tarafından kaynaklandığını tespit eder. Önemli olan ortaya çıkacak sorun gerçekleşmeden engellenmesi gerekiyor. Çocuklarımız için önlem ve tedbir almak gerekiyor. Ancak bazı okullar öğrencileri korumak adına yüksek duvarlar örüyor. Ben bu duruma katılmıyorum. Çünkü bakanlığımız ‘Okullar Hayat Olsun’ adı altındaki projeyi önceki yıllarda hayata geçirdi. Bu proje ile okullar mahalle sakinlerine de açıldı. Mahalle sakinleri okula zarar vermeden okulun bahçe kısmında spor faaliyetlerini gerçekleştiriyorlar. Bu yüzden okul yönetimi tarafından alınan bazı tedbirleri doğru bulmuyorum” diye konuştu.

AİLELERİNDE BİLİNÇLENMESİ GEREKİYOR

Demir, okul kantinlerine yapılan denetimlerin daha da artırılması gerektiğine dikkat çekerek, özellikle kantinde satışa sunulan ürünlerde mevzu bahis çocuklar olduğu için daha hassas davranılması gerektiğini önerdi. Ailelerin de çocuklarının beslenmesi konusunda bilinçlenmesi gerektiğine vurgu yapan Demir, sağlıklı beslenen çocukların yaşam kaliteleri artarak sağlıklı bir hayat süreceklerine işaret etti.

ÇOCUKLARIMIZA SÖZ HAKKI TANIYALIM

Özellikle lise çağındaki öğrencilerin neden okuldan kaçmaya çalıştığını ya da okul çevresinden neden yiyecek temin ettiğine değinen Demir, şunları söyledi: “Kimse bu gençlere siz ne istiyorsunuz diye sormuyor. Sorgulamıyor. Veyahut sorgulamak istemiyor. Bu çocuklarımızı karşımıza alarak ne istediklerini soralım. Çocuklarımızın isteklerini ve tercihlerini dinleyelim. Onların düşüncesine de önem verelim. Çocuklarımıza da söz hakkı tanıyalım. Eğitimle bağdaşan kısımları uygulamaya koyalım. Bu eğitim sistemini öyle bir hale getirelim ki çocuklarımız okuldan kaçma planları yapacağına okula koşarak gitme planı yapsınlar. Yani çocuklarımız kar tatili olduğu zaman sevinçten havaya uçmasınlar. Bir gün eğitim hayatından uzak kaldığı için üzüleceği bir ortam hazırlayalım” şeklinde konuştu.

EĞİTİMDE SINIFTA KALDIK

Okul yönetiminin bulunduğu çevreyi çok iyi tanıması gerektiğinin altını çizen Demir, çevrenin tüm özelliklerini bilerek eğitim yapısını o yönde şekillendirilmesi gerektiğini söyledi. Demir, bir okulda 300 öğrenciden 200’ünün üniversiteyi kazanmasını başarı olarak görmediğine de ifade ederek, eğitim ile ilgili görüşlerini şu şekilde bitirdi: “Eğer siz kaldırımlara araba park etmesin ve motorlu araçlar geçiyor diye uzun demirler yerleştiriyorsanız zaten biz eğitimde sınıfta kalmışız. Madem insanlar kaldırıma araba park edilmemesi halde arabalarını park ediyor. O zaman biz eğitim öğretim faaliyetlerinde ne yaptık? Kaldırıma araba park edilmeyeceğini çocuklarımıza ilkokul çağında aşılamamız gerekiyor. Kaldırımların sadece yayalara ait olduğunu anlatmamız gerekiyor. Kaldırımların yayaların hakkı olduğuna yönelik eğitimler vermemiz lazım. Yani Türk milletinin özüne dönmesi gerekiyor. Kendi özü de nerede olduğu bellidir.”