İzban'da sistem karmaşası

NEŞE YAVUZ

İBB’nin hayata geçirdiği ve ilk 25 kilometrede standart ücret alarak sonraki kilometrelerde ise “Gittiğin kadar öde” mantığıyla çalışan “Artı Para Sistemi” ilk gününde sorunları da beraberinde getirdi. “Bakiye Blokajı” yaparak çalışan bu sistemde İZBAN’a binmek istediğiniz zaman, limitinizde minimum bir ücret olmak zorunda. Aksi takdirde paranız gideceğiniz yolu karşılıyor olsa bile bu toplu ulaşım aracını kullanamıyorsunuz.

Keza bugün de vatandaşlar bu problemi yaşadı. İşine ya da okuluna gidecek olanlar geç kaldı, bazılarıysa cebinde parası olmadığı için duraktan geri dönmek durumunda kaldı. Peki bu yapılan İzmirliye haksızlık değil mi? Bazı durumlarda cebinde 1 lirası olmayan insanlar, işlerine gidip gelmek için ayırdıkları 3-5 kuruşla dahi İZBAN’a binemeyecek mi? Kimi zaman gerek çalışan olsun gerek öğrenciler, ay sonunu getirmekte güçlük çekmiyor muyuz? Ciddi anlamda bazen cebimizde sadece 2-3 lira olmuyor mu? Onu da işimize ya da okulumuza giderken kullanmak durumunda kalıyoruz. Peki bu “Blokaj Sistemi” bu şekilde devam ederse insanlar illa ki kartlarında belli bir limitte bakiye bulundurmak zorunda kalacak. Yani o miktar orada kullanım dışı bir biçimde hep bekleyecek! Ekmeğe vereceğiniz 1 lirayı İZBAN kartınıza yatırmak zorunda kalacaksınız. Neden? Çünkü belediye bunca yıldan sonra böyle garip bir uygulama ile İzmirlinin hayatını zehir etmek istiyor.

İNSANLAR TEPKİLİ

Şimdi size duraklarda yaşanan olayları ve insanların tepkilerini anlatacağım. İBB’nin aldığı bu kararı bir de vatandaşın gözünden görelim. İşe gitmek için Kemer durağında indim ve bir an turnikelerin orada kargaşa ile karşılaştım. Bir kadın, İZBAN görevlisine, “Beyefendi benim param da yok şimdi. Ne yapacağım eve mi dönmem gerekiyor?” dedi. İZBAN görevlisi ise haklı olarak yapabileceği bir şey olmadığını, bu durumu yetkililerle konuşmak gerektiğini ifade etti. Daha sonra ise başka bir vatandaş olaya dahil oldu ve sesler biraz yükseldi. Vatandaş, “Kimsenin aklı ermez buna ya, kırarlar bu makinayı” ifadelerini kullanırken, görevli de İBB’yi arayarak şikayetleri bildirmek gerektiğini dile getirdi. Bunun üzerine sert çıkışan bir İzmirli, “Biz arayalım da 40 dakika telefonda tutuyorlar, oradan oraya aktarıyorlar şikayetimizi söylüyoruz. Bir şey değişmiyor. Bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Biz de mağdur oluyoruz sürekli. Turuncu cihazların başı dolu, insanlar ne yapacağını bile bilmiyor. Parasını geri almadan gidenler oldu, durumu bilmedikleri için” şeklinde konuştu.

“İŞİMDE İKİNCİ GÜNÜM GEÇ KALACAĞIM”

Daha sonra başka bir vatandaş da görevlilerle isyan etti. Vatandaş, “Abi param var binemiyorum. İşe gideceğim, işte ikinci günüm ve geç kaldım. 20 dakika oldu otobüse bineli şimdi aktarma yapmama izin vermiyor makine. Ne yapacağım?” dedi. Neyse ki iyi niyetli görevliler daha sonra bu vatandaşa yardımcı oldu.

Tüm bu kargaşa sırasında tepkilerin odağı olan görevliler ise ne yapacaklarını şaşırdı. Tamamen yönetimden kaynaklı bir sıkıntının ceremesini yine maalesef görevliler çekti. Tepkilerin çoğunu onlar karşılamak zorunda kaldı. Bir görevli vatandaşlara, “Sistem bugün başladı. Duyurular da yapılmıştı. Bizim de yapabileceğimiz bir şey yok. Biz bugün yaşananları bildireceğiz, lütfen siz de telefon açıp bildirin şikayetlerinizi. Numara verelim arayın. Kendinizi bizim yerimize koyun ve ne yapmamız gerektiğini söyleyin bize” dedi.

YEREL SEÇİMLER YAKLAŞIYOR

Bildiğiniz gibi yerel seçimler yaklaşıyor. Buna rağmen halkı rahatsız edecek bir uygulamaya geçen İBB’nin kendine ne kadar güvendiği de belli oluyordur herhalde. Ceketimi koysam seçilir mantığı ile tüm işlerini yürüten bu anlayış yüzünden, İzmir günden güne daha çekilmez bir kent haline geliyor. Hali hazırda zaten berbat bir ulaşım sistemimiz yokmuş gibi, üstüne zamlar ve böylesine akıl almaz bir sistem getirilmesi, sosyal belediyecilik anlayışına hiçbir şekilde uymuyor. Bu yerel seçimlerde vatandaşın artık her şeyi görmesini ve buna göre oy kullanmasını diliyorum. Yoksa daha çirkin bir İzmir’e doğru her geçen gün büyük adımlar atmaya devam edeceğiz.