TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Özduran: Akademik başarımız artıyor

Gülen Kora Ortaokulu Müdürü Kubülay Özduran akademik olarak 2015-2016 eğitim öğretim yılında İzmir genelinde TEOG da 72’inci sırada olduklarını açıklayarak, “Bu yıl sıralamalar da daha da yukarıda olacağız” dedi

Haber Giriş Tarihi: 29.05.2017 09:34
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Özduran: Akademik başarımız artıyor

NİLGÜN TAZE –ÖZEL HABER

21 derslik bulunan ve ikili öğretim yapmakta olan Çiğli Gülen Kora Ortaokulunda şuan bin 200 öğrenci eğitim-öğretim görüyor. Okulda normal eğitime geçebilmek için yaklaşık 24 dersliğe ihtiyaç duyulan okulda dördü idareci pozisyonunda olmak üzere 79 öğretmen eğitim vermeye devam ediyor. Okulda norm kadro olarak ise herhangi bir eksiklik bulunmamakta.

Öğrencilere yönelik olarak internet ve teknoloji bağımlığı, sağlıklı beslenme, diyabet, TEOG bilgilendirmesi gibi konularda seminerler düzenlediklerini söyleyen Gülen Kora Ortaokulu Müdürü Kubülay Özduran, “Velilerimiz çocuklarımıza karşı ilgililer. Onlardan beklentimiz öncelikli olarak anne ya da baba rollerini gerçekten iyi uygulamaları. Okul olarak 5 bin kitaba sahip bir bölge kütüphanesi oluşturma hayalimiz var. Şuan 4 binin üzerinde kitabımız oldu. Gelecek öğretim yılından itibaren bu kütüphanemizle gerek velilerimize gerekse öğrencilerimize hizmet vermeye başlayacağız” dedi.

TEOG SIRALAMASI

Değerler eğitiminin tüm branşlarda devam etmekte olduğunu ve okullarının gerek spor, gerek müzik ve resim dallarında ulusal düzeyde ödüller aldığını açıklayan Özduran, “Türkiye şampiyonlarımızın yanı sıra bölge ve İzmir şampiyonlarımız bulunuyor. Akademik olarak 2015-2016 eğitim öğretim yılında İzmir genelinde TEOG da 72. sıradayız. Bu yıl sıralamalar da daha da yukarıda olacağız. Halk eğitim bünyesinde okulumuzda halkoyunları, futbol ve masatenisi kursları verilmeye devam ediliyor” diye konuştu.

MESLEKİ EĞİTİM

Öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinin artırılmasına yönelik birçok etkinlik düzenlenmekte olduğu açıklamasını yapan Özduran, “En son 5 Mayıs 2017 tarihinde soru hazırlama teknikleri semineri okulumuz öğretmenlerine verildi. Bu güne kadar okulumuzda uygulanan bir Erasmus Plus projesi bulunmuyor. Rehberlik servisimizde 3 Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) uzmanı hizmet vermektedir. Hem yönlendirme hem sorun davranışların çözümünde öğrenci, veli ve öğretmen üçgeni aktif olarak kullanılmaktadır. Sorunlu ya da boşanmış aile çocuklarının sorunlu davranış sergilediğine yönelik saptamalara katılmıyorum. Parçalanmış ailede büyüyen öğrencilerde diğer öğrencilerimiz kadar sorunlu davranış sergilemektedirler” ifadelerini kullandı.

YAŞA UYGUNLUK

Özduran, çocukları teknolojinin getirdiği tehlikeden koruyacak tedbirler alınması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: “Ancak bunu da yasaklarla yapamayız. Çocuklarımız teknolojinin içine doğdular. Onlar bu dünyanın yerlileri biz yetişkinler ise göçerleriyiz. Teknolojiyi bizden daha iyi kullandıkları tartışılmaz bir gerçek. Teknolojik aletlerle çok zaman harcıyorlar diye onları bağımlılıkla suçlamak bence çok anlamlı değil çünkü dünya eski dünya değil. Bilgi inanılmaz bir hızla ilerlemekte. Bugünün sorunlarının dünün cevaplarıyla çözebileceğine inanmıyorum. Çocuklarımızın bilgiye bizden daha hızlı ulaştıkları bir gerçek. Kontrol etmemiz gereken şey kullandıkları teknolojik aletlerin yaş seviyesine uygun olup olmadığıdır. Bilgiyi eğlenceli ve ilginç bir hale getirebilirsek ancak çocuklar için kıymetli olur. Okul yönetimleri kendi losyonlarında inisiyatif kullanabilmelidirler. İnovasyon becerisini geliştiren grup çalışmalarına aktif katılımı destekleyen bir yapılanmaya ihtiyacımız var.”

ÇOCUK YETİŞTİRMEK

Çocuk yetiştirmenin çok önemli bir iş olduğunu ve her anne babanı bu konuda donanımlı olması gerektiğini ifade eden Özduran, “Bir saksı çiçeğini düşünün. Ne kadar ilgi göstermenize ihtiyaç duyar? Her gün damla damla suyunu vereceksiniz, toprağı nemli mi kuru mu, kontrol edeceksiniz. İhtiyaç duyduğunu düşündüğünüzde güneş görmesini sağlayacak, gerektiğinde de gölgeye çekeceksiniz. Dibinde yabani ot biterse tek tek temizleyecek, kurumuş çürümüş yapraklarını ayıklayacaksınız. Boynunu büker ya da bir dalı kırılmaya yüz tutarsa bir çubukla destekleyeceksiniz. Zaman zaman toprağını didikleyip havalandıracaksınız. Kapalı ortamda havasız kalır diye bazen pencere önüne çıkaracaksınız. Işığı az görüyorsa ona göre, çok görüyorsa ona göre yerini değiştireceksiniz. Yapraklarının tozunu silecek haftada bir nemlendireceksiniz. Üzerine kurtçuklar, böcekler gelmesin diye sık sık kontrol edecek gerekirse ilaçlayacaksınız. Tüm bu işlerin listesi daha uzar gider. Çiçek bakmak pek kolay olmasa gerek sanırım” şeklinde konuştu.

BÜYÜK SORUMLULUK İSTİYOR

Bir saksı çiçeğinin bile bu kadar vakit ve dikkat isterken çocuk yetiştirmenin çok büyük bir sorumluluk istediğini açıklayan Özduran şu ifadeleri kullandı: “Çocuklarınızla ne kadar vakit geçirdiğinizi düşündünüz mü hiç? Peki ya bir çocuk ne kadar ilgi göstermenize ihtiyaç duyar? Bir örnek verelim. Ali adında bir çocuk olsun. Ali her gün aynı saatte eve geliyor, annesi komşuya gittiği için kapıyı kendisi açıyor ve çantasını koridora fırlatıyor. Bütün gün okulda koşturduğu için terden sırılsıklam olmuş önlüğünü yarın da aynı şekilde giyilmek üzere yatağının üzerine atıyor. Karnı çok aç olduğundan ellerini yıkamadan hızla mutfağa koşuyor. Tencerenin kapağını açmasıyla kapatması bir oluyor ve şöyle diyor: “Iyy yine mi pırasa?” Bir koşu bakkala gidiyor Ali. Birkaç paket cips ve çikolatayla doyuracak yine karnını. Ve tabi içecek olarak kola. Televizyon izlerken aklına öğretmeninin “Bu notu veline vermeni istiyorum” diye çantasına koydurduğu zarf geliyor. Açıveriyor zarfı, yazılanlar malum. “Ali ödevlerini yapmıyor, derse katılmıyor, öğretmenlerinin sözünü dinlemiyor, lütfen okula görüşmeye geliniz” Ali anne babasının nasılsa vakit bulup okula gidemeyeceğinden emin bir şekilde çöpe atıyor notu. Akşam yemekte kimse konuşmuyor. Sonra Ali okulda izledikleri tiyatro gösterisini anlatmaya başlıyor heyecanla. Babası “Rahatla bir yemek yiyelim, kafam şişti zaten bütün gün” diyor ve Ali susuyor, tüm heyecanı da sönüyor. Yemek sonrası Ali odasına dersinin başına gönderilirken anne pembe dizisini izliyor, baba ise koltuğunda uyukluyor. Odasında bilgisayar oyunu oynamaya koyulan Ali’nin yarınki matematik yazılısı umurunda bile olmuyor. Peki şimdi burada kim suçlu? Çocuğuyla ilgilenmenin sadece, ‘Dersini çalış, ödevini yap, uslu dur’ demekten ibaret olduğunu düşünen anne-babalar mı, yoksa kendi haline bırakılmış, sorumluluklarını nasıl yerine getirmesi gerektiğini bile bilmeyen çocuklar mı?”

KUBÜLAY ÖZDURAN KİMDİR?

1972 yılında Nevşehir İli Kozaklı İlçesi’nde doğan Kubülay Özduran, ilk ve ortaöğretimini Nevşehir Hacıbektaş İlçesi’nde tamamlamasının ardından Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesini 1993 yılında bitirdi. 2012 yılında Eğitim Yönetimi Denetimi ve Planlaması alanında Yüksek Lisansını tamamlayan Özduran, 23 yıllık mesleki tecrübesinin yaklaşık on okuz yılını Eğitim Yöneticisi olarak geçirdi. Gülen Kora Ortaokulunda ise 2014 yılından bu yana yöneticilik yapmaya devam ediyor.

OKUL TARİHÇESİ

2000 yılında yapımına başlanan okul 2001-2002 Eğitim öğretim yılında 2001 yılında hizmete girdi. Binanın yerleşim alanı 648 metrekare olup kurumun tam arsası 7 bin 47 metrekare boş bulunan arsası 6 bin 363 metrekaredir. Hayırsever Sayın Cihat Kora´nın eşi Gülen Kora adına yaptırılmıştır.İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından anaokulu amaçlı olarak inşa edilen bina 2002 yılında Çiğli Belediyesine devredilmiş olup Çiğli Belediyesi 49 yıllığına okulumuza kullanım haklarını vermiştir. Kaba inşaat halinde teslim alınan okul, 2000 yılı mayıs ayında tamamlanarak, 2004-2005 eğitim öğretim yılında faaliyete geçmiştir. Anaokulu, iş atölyesi ve 2 dersliği bulunmaktadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.