TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ekonomi

ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Fed tutanakları ortaya koydu… Yetkililer para politikasını hızlı gevşetme konusunda endişeli Haber

Fed tutanakları ortaya koydu… Yetkililer para politikasını hızlı gevşetme konusunda endişeli

Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) 30-31 Ocak 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen toplantısına dair tutanaklar açıklandı. Toplantının tutanaklarına göre, politika faizinde herhangi bir değişiklik yapılmamış ve yüzde 5,25-5,50 aralığındaki seviye korunmuş, bu da 22 yılın en yüksek seviyesi olarak belirlenmişti. Tutanaklarda, ekonomik görünümün aralık ayı projeksiyonundan biraz daha güçlü olduğu ifade edildi. Enflasyon tahminlerine ilişkin risklerin hafif yukarı yönlü olduğu belirtilen tutanaklarda, enflasyonun 2023 boyunca genel beklentilere yakın seyrettiği, ancak enflasyonun düşürülmesinde daha fazla ilerleme kaydedilmesinin beklenenden daha uzun sürebileceği ihtimaline değinildi. Ayrıca, tutanaklarda, politika kısıtlamalarının ve arz koşullarındaki iyileşmelerin devam ettiği, daha olumlu enflasyon verilerine işaret edildiği belirtilerek, FOMC'nin istihdam ve enflasyon hedeflerine ulaşmadaki risklerin daha iyi bir dengeye doğru ilerlediği, ancak Fed yetkililerinin ekonomik görünümün belirsiz olduğunu ve enflasyon risklerine karşı oldukça dikkatli davrandıkları vurgulandı. Fed'in tutanaklarına göre, yetkililerin bu sıkılaştırma döngüsü için politika faizinin muhtemelen "zirvede" olduğunu düşündüğü vurgulandı. Tutanaklarda, "Yetkililer, genel olarak enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2'ye doğru ilerlediğine dair daha fazla güven kazanana kadar federal fon oranı hedef aralığını düşürmenin uygun olacağını beklemediklerini belirtti." ifadesine yer verildi. Bazı Fed yetkililerinin, özellikle toplam talebin güçlenmesi veya arz tarafındaki iyileşmenin beklenenden fazla yavaşlaması durumunda, fiyat istikrarına yönelik ilerlemenin durabileceği riskine dikkat çektiği belirtildi. Fed yetkililerinin kısıtlayıcı para politikası duruşunun ne kadar süre sürdürülmesi gerektiğine ilişkin belirsizliğin altını çizdiği kaydedilen tutanaklarda, "Çoğu yetkili, politika duruşunu gevşetmek için çok hızlı hareket etmenin risklerine dikkati çekti ve enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2'ye düşüp düşmediğine karar verirken gelen verileri dikkatle değerlendirmenin önemini vurguladı. Ancak birkaç yetkili, aşırı kısıtlayıcı duruşun çok uzun süre sürdürülmesinin ekonomiye yönelik aşağı yönlü risklere işaret ettiğini belirtti." şeklinde ifadelere yer verildi.

Borsa günün ilk yarısında rekor seviyelerde Haber

Borsa günün ilk yarısında rekor seviyelerde

BIST 100 endeksi, günün ilk yarısında 9.306,34 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Saat 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 34,51 puan ve yüzde 0,37 değer kazancıyla 9.276,66 seviyesine geriledi. Toplam işlem hacmi 67,2 milyar lira olarak kaydedildi. Bankacılık endeksi yüzde 0,1 değer kazanırken, holding endeksi yüzde 0,2 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 2,49 ile metal ana sanayi olurken, en fazla kaybettiren ise yüzde 1,22 ile finansal kiralama faktoring sektörü oldu. Analistler, küresel pay piyasalarının, teknoloji şirketleri öncülüğünde haftanın son işlem gününe pozitif bir seyirle başladığını ifade ediyorlar. Bugünün odak noktasının ABD'nin üretici enflasyonu verileri olduğunu belirtiyorlar. Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu'nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Enflasyonu düşürürken sıra dışı bir şey yapmayacağız, konvansiyonel para politikaları uygulanacak, para politikalarının sıkılaştırılması işe yarayacak. Yılın ikinci yarısında enflasyon kayda değer oranda düşmüş olacak." şeklinde konuştu. Öğleden sonra, yurt içinde konut fiyat endeksi verileri, yurt dışında ise ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ile birlikte konut başlangıçları, inşaat izinleri ve Michigan Tüketici Güven Endeksi verilerinin takip edileceği ifade ediliyor. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.300 ve 9.500 seviyelerinin direnç, 9.200 ve 9.000 seviyelerinin destek konumunda olduğunu belirtiyorlar.

Küresel piyasalarda gözler ABD'nin enflasyon verilerinde Haber

Küresel piyasalarda gözler ABD'nin enflasyon verilerinde

Geçen hafta, yatırımcıların odak noktasında, önemli merkez bankaları yetkililerinin yönlendirici açıklamalarının yanı sıra yoğun makroekonomik takvim yer alırken, aynı dönemde şirket karlarının beklentileri aşmaya devam etmesi risk algısını zayıflattı. Analistler, Fed Başkanı Jerome Powell'ın para politikasındaki gevşemenin piyasa beklentilerinden daha geç olacağı sinyalini verdiğine işaret ederek, diğer Fed yetkililerinin de bu haftaki açıklamalarıyla Powell'ı desteklediğini belirtti. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Adriana Kugler, enflasyonun ve iş gücü piyasalarının soğumasının faiz indirimini uygun hale getirebileceğini, enflasyondaki düşüş sürecinin duraklaması durumunda politika faizinin daha uzun süre sabit tutulmasının uygun olabileceğini kaydetti. Boston Fed Başkanı Susan Collins, faiz indirimini desteklemeden önce daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, yıl sonundan önce para politikasında gevşemeye başlanmasının uygun olacağını bildirdi. Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, enflasyonun üstesinden gelmek için sabırlı olunması gerektiğini ve daha fazla enflasyonist baskının gelip gelmeyeceğinin görülmesi gerektiğini vurguladı. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, enflasyonun iyi bir ilerleme kaydettiğini ancak daha gidilecek çok yol olduğunu ifade etti. Dallas Fed Başkanı Lorie Logan, faiz oranlarını ayarlamaya yönelik bir aciliyet görmediğini, enflasyon konusunda güvenin tesis edilmesi gerektiğini vurguladı. Logan, enflasyondaki ilerlemeyi durdurabilecek jeopolitik riskler dahil potansiyel risklere dikkat ettiklerini dile getirdi. Bu gelişmelerle birlikte, para piyasalarındaki fiyatlamalarda güvercin beklentilerin zayıfladığı göze çarparken, Fed'in mart ayında faiz indirimine gitme olasılığı yüzde 22 seviyesine indi. Bankanın mayıs ayında politika faizini 25 baz puan indirme ihtimali ise yüzde 52 olarak öngörülüyor. Öte yandan, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, ticari gayrimenkul piyasasındaki zayıflık nedeniyle bankacılık sektöründe "stres ve kayıpların" olmasını beklediğini ancak bunun bankacılık sistemi açısından bir risk haline gelmeyeceğine inandığını ifade etti. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın seçimlere katılıp katılamayacağına ilişkin dava sürecinde, ABD Yüksek Mahkemesi üyelerinin çoğu, "ayaklanma" suçunu işlediği gerekçesiyle Trump'ın oy pusulalarında yer alamayacağına hükmetti. Trump'ın lehine bir kararın çıkması bekleniyor. Fed'in faiz indirimlerine yönelik belirsizlikler ve açıklanan makroekonomik verilerden gelen sinyaller tahvil piyasalarında yön arayışını ön plana çıkarken, ABD Hazine Bakanlığı geçen hafta 42 milyar dolar tutarında 10 yıl vadeli tahvil satışı gerçekleştirdi. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi geçen haftayı 15 baz puan artışla yüzde 4,1750 seviyesinden kapattı. Orta Doğu'daki gelişmeler yakından takip edilirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun olası bir ateşkesi reddedeceğine yönelik haber akışı, bölgedeki risklerin tekrardan artmasına neden olurken, petrol fiyatlarını da yukarı yönlü destekledi. Brent petrolün varil fiyatı geçen haftayı yüzde 5,5'lik bir değer kazancıyla 81,7 dolardan tamamlarken, altının ons fiyatı yüzde 0,76'lık bir düşüşle 2.024 dolara geriledi. New York borsası pozitif seyretti. Geçen hafta, şirket karlarının beklentileri aşmasıyla New York borsasında pozitif bir seyir izlendi. Şirketlerin finansal sonuçları öngörülerin üzerinde gelirken, gelecek döneme ilişkin gelir ve kar tahminleri de beklentilerin üzerine çıktı, bu da yeni zirvelerin görülmesine neden oldu. Ayrıca, ABD'de açıklanan verilere göre, Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), ocak ayında aylık bazda 2,9 puan artarak 53,4'e yükseldi. Bu, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. ABD'de, hizmet sektörü PMI 52,5'e geriledi, ancak sektörün genişlemeye devam ettiği gözlendi. Fed yetkililerinin yaptığı sözlü yönlendirmeler de pay piyasalarındaki satış baskısını sınırladı. ABD Çalışma Bakanlığı, Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÜFE) aralık ayındaki artışı yüzde 0,3'ten 0,2'ye çekti. Gıda ve enerji kalemlerinin hariç tutulduğu çekirdek enflasyon ise aynı düzeyde kaldı. Analistler, aralık ayı enflasyon verisindeki düşüşün, Fed'in faiz oranlarını düşürme ihtiyacını azaltabileceğine işaret etti. Geçen hafta bilançosunu açıklayan PepsiCo, beklentileri aşarken, geliri yaklaşık dört yıldır ilk kez düşüş gösterdi ve piyasa beklentilerinin altında kaldı. Birleşik Krallık merkezli çip tasarım şirketi Arm, beklentilerin üzerinde kar ve gelir açıkladı. Ayrıca, yapay zekanın satışlarını artırdığını belirterek gelecek döneme dair güçlü sonuçlar bekledi. Amerikan yazılım şirketi Palantir ve Medikal teknoloji şirketi GE HealthCare Technologies'in bilançoları da olumlu geldi. Bu gelişmelerle birlikte, geçen hafta S&P 500 endeksi yüzde 1,37, Dow Jones endeksi yüzde 0,04 ve Nasdaq endeksi yüzde 2,31 oranında değer kazandı. S&P 500 endeksi 5.026,61 puana çıkarak tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. 12 Şubat ile başlayan haftada takvimdeki önemli veriler şöyle sıralanıyor: Pazartesi günü hazine bütçe dengesi, Salı günü Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Perşembe günü New York Fed sanayi endeksi, Philadelphia Fed imalat sanayi endeksi, sanayi üretimi, kapasite kullanımı, Cuma günü ise Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verileri takip edilecek. Avrupa borsalarında geçen hafta İngiltere hariç olmak üzere genel bir yükseliş görüldü. Analistlere göre, Avrupa'da açıklanan veriler ekonomik aktivitenin yavaşladığına işaret etse de enflasyonun soğumaya devam etmesi olumlu karşılandı. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Tüketici Beklentileri Anketi'ne göre, tüketicilerin enflasyon beklentilerinde Aralık 2023 için bir önceki aya kıyasla gerileme yaşandı. Ancak, gelecek üç yıla dair enflasyon beklentileri arttı. Geçen hafta Almanya ve Euro Bölgesi'nde hizmet sektörü ve bileşik PMI verileri açıklandı. ÜFE verileri ise Almanya'da aylık bazda düşerken, yıllık bazda artış gösterdi. İngiltere'de ise ortalama konut fiyatı güçlü bir yükseliş kaydetti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, İngiliz bankalarının karlılığının güçlü olduğunu bildirirken, İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkan Yardımcısı Sarah Breeden, politika faizinde artışa ihtiyaç duyulabileceğine ilişkin endişelerin azaldığını belirtti. Ancak, BoE Parasal Politika Komitesi Üyesi Catherine Mann, enflasyonun hala kalıcı bir şekilde yükselebileceğine dair uyarılarda bulundu. Geçen hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi değer kaybederken, Almanya'da DAX endeksi yatay, Fransa'da CAC 40 endeksi ve İtalya'da MIB 30 endeksi ise değer kazandı. Asya borsalarında ise alış ağırlıklı bir seyir izlendi. Çin'de açıklanan verilere göre TÜFE'de gerileme yaşanırken, PMI verileri istikrarlı seyretti. Japonya'da ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkan Yardımcısı Shinichi Uchida'nın açıklamaları dolar/yen paritesini etkiledi. Ülkede finans şirketlerinin karları ise olumlu bir seyir izledi. Gelecek hafta Japonya'da ÜFE, GSYH ve sanayi üretimi verileri takip edilecek. Borsa haftayı rekorla tamamladı Yurt içinde, geçen hafta alış ağırlıklı seyir izleyerek yükseliş eğilimini üst üste altıncı haftaya taşıyan BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 4,39 artışla rekor seviye olan 9.045,97 puandan tamamladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) yeni Başkanı Fatih Karahan ilk "Enflasyon Raporu" toplantısında, parasal sıkılığın fiyatlama davranışlarına yansımasının öngördüklerinden daha güçlü olduğunu ifade etti. 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerinin bir önceki rapordaki haliyle korunduğunu aktaran Karahan, 2024 yıl sonu tahmininin yüzde 36, 2025 yıl sonu tahmininin ise yüzde 14 olduğunu kaydetti. Karahan ayrıca parasal sıkılığın fiyatlama davranışlarına yansımasının öngörülenden daha güçlü olduğunu belirterek, "Ek bir faiz artışı gerektiğini şu an düşünmüyoruz." diye konuştu. Öte yandan, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) enflasyon muhasebesi uygulamasına yönelik düzenlemeler yaptı. Düzenlemeyle 9 aylık bilançolarla halka açılacak şirketler için 15 gün ek süre verildi. Kurul, Limak Doğu Anadolu Çimento Sanayi ve Ticaret AŞ'nin halka arzına da onay verdi. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,7 üzerinde 30,7130'dan tamamladı. Haftaya yurt içinde salı günü ödemeler dengesi, perşembe günü bütçe dengesi, cuma günü piyasa katılımcıları anketi ile konut satışları verileri takip edilecek. Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 9.100 ve 9.150 seviyesinin direnç, 8.900 ve 8.690 puanın destek olarak öne çıkabileceğini belirtti. AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının Aralık 2023'te 3 milyar 83 milyon dolar açık verdiğini tahmin ediyor. Ekonomistler, cari işlemler açığının 2023'te 46 milyar 98 milyon dolar, 2024 yılında ise 35 milyar 250 milyon dolar olarak gerçekleşmesini bekliyor.

2024’te dolar ve altını bekleyen senaryo Haber

2024’te dolar ve altını bekleyen senaryo

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- Altın ve dolar fiyatları, küresel ve yerel gelişmelere bağlı olarak değişkenlik göstermeye devam ediyor. 2023 yılının Aralık ayı ortalarında altının ons fiyatı 2 bin dolar seviyelerini geçti. Gram altın 2 bin lira seviyesindeyken, çeyrek altın ise Ocak ayında 3 bin 280 liraları gördü. Döviz kurlarında da manzara değişmedi. Dolar 2024 yılı başından itibaren yata yönlü hareketini sürdürerek 30 TL barajını aşarken, Euro ise 33 TL’ye dayanmış durumda. Global çapta devam eden savaşlar, Türkiye’de yaşanan ekonomik sorunlar ve yaklaşan yerle seçimler öncesi vatandaşlar döviz kurunun ve altın fiyatlarının ne yönde hareketini sürdüreceğini merak ediyor. Döviz kuruyla ilgili açıklamalarda bulunan Ekonomist Dr. Ayhan Bülent Toptaş, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nin ardından doların hızla yükselişe geçerek 40 TL seviyelerine yükseleceğini belirtti. Daha önce yaptığı tahminlerin doğruluğuyla bilinen İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Murat Kurtuluş Buyrukçu ise altının ons fiyatının olması gereken seviyelerin çok altında olduğunu ve enflasyon rakamlarıyla eşgüdümlü gitmiş olsa şu an normal olması gereken fiyatın 3 bin lira olması gerektiğini belirtti. Altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketini sürdüreceğini dile getiren Buyrukçu, yerel seçimlere kalmadan altın fiyatında spekülatif bir artışla olması gereken fiyatlara yükseleceğini söyledi. ALTINDA SPEKÜLATİF ARTIŞLAR OLACAK Başkan Buyrukçu, 2023 yılının sonlarına doğru altının ons fiyatının 2 bin doları bulacağını söylemiş ve bu öngörüsünde haklı çıkmıştı. 2024 yılı için değerlendirmelerde bulunan Buyrukçu, altının olması gereken rakamın çok altında olduğunu belirterek, yerel seçimlere kalmadan spekülatif artışlar yaşanabileceğini belirtti. Türkiye’de devam eden zorlu ekonomik şartlara göre altın fiyatının çok aşağılarda kaldığını söyleyen Buyrukçu, “Bütün emtialar enflasyon artışına maruz kaldı. Maaşlar geçen yıla oranla 3 katına çıktı, kiralar 4 katına çıktı ama altın tam manasıyla 1 kat bile yükselmedi. Altın tarihin hiçbir zamanında bu kadar geride kalmamıştı. Ben altının son 20 yıldaki çıkış trendine bakarak bir yorum yapıyorum. Altın enflasyon rakamlarıyla eşgüdümlü dahi gitmiş olsa şu an normal olması gereken fiyatı 3 bin liraydı. Fakat altının ons fiyatındaki baskılama ve faizlerin yüksek olması doları ve beraberinde altını baskılıyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Diğer reel rakamlara baktığımız her şeyin artışta olduğu bir dönemde altının yerinde sayıyor olması üzerinde bir piyasa baskısının olacağını gösteriyor. Bu baskı ve direnç kırıldığı anda altının normal olması gereken rakamlara hızlı bir şekilde çıkacağını düşünüyorum. Yıl içerisinde spekülatif artışlar görebiliriz. Altın fiyatı dünya ekonomisiyle alakalı bir durum. Dolayısıyla seçimlere kalmadan bile altın fiyatlarında spekülatif bir artış görebiliriz” açıklamasında bulundu. DOLAR 40 TL OLACAK Döviz kurlarının enflasyonla aynı oranda artmadığını ve üzerinde yine baskı kurulduğunu belirten Toptaş, doların 31 Mart yerel seçimlerinin ardından hızla 40 TL seviyelerine çıkacağını söyledi. Hükümetin 2019 seçimleri öncesi yaşanan ekonomik krizin benzerini yaşamamak için döviz kurunun yerel seçimlere kadar spekülatif bir artış yaşanmayacağını dile getiren Ekonomist Toptaş, “Bizim döviz kurundaki beklentimiz enflasyon kadar dövizin de artması yönündedir. Çünkü dışarıya satış yapanların maliyetleri yüzde 2 artmışsa döviz de aynı oranda artar ki ihracatçı zarar etmesin. Serbest piyasa ekonomisinde öyle olması gerekiyor. Kurun baskılanması doğru değil. Her şeyin birbiriyle uyumlu olması gerekiyor. Fakat dolar serbest kalırsa enflasyonun yükselmesine sebep olacaktı. Enflasyon yükselirse de mevcut hükümet içine seçimler tehlikeye girecektir. 2019 seçimlerinin hemen öncesinde 2018 Ağustos krizi oldu. O süreçte dolarda çok önemli bir sıçrama yaşandı. Bu da enflasyonun ciddi oranda artmasına sebep oldu. Bu durumdan özellikle büyükşehirlerde yaşayan insanlar çok etkilendi ve bu durum sandıklara da yansıdı. Önümüzde ki yerel seçimlerde bu tür bir durumun olmasını istemiyorlar. O yüzden dolar seçimlere kadar aynı fiyatta gidecektir. Böyle bir ekonomide tahminde bulunmak çok zor ama mart ayından sonra 1 – 2 ay içerisinde doların 40 lirayı bulabileceğini düşünüyorum. Çünkü mayısta yıllık enflasyon yüzde 70’in üzerine çıkacak diye bekleniyor. Enflasyon varsa kur artışı da var. Bu ikisi birbiriyle yan yana gider. Doların yükselişi yeni bir enflasyon dalgasına sebep olacak çünkü biz üretkenlikten çok uzak parasal oyunlarla ekonomiyi düzene sokmaya çalışıyoruz” diye konuştu. ALTININ FİYATI SAVAŞLARA BAĞLI Altının ons fiyatının ocak ayında çok fazla değişikliğe uğramadığını ilerleyen süreçte ise global çapta yaşanan savaşların bu şekilde devam etmesi durumunda en fazla 2 bin 100 fiyatını görebileceğini ifade eden Toptaş, “Altının ons fiyatı 3 Ocak’ta 2 bin 41 dolarken, şubat ayının başlarında ise 2 bin 31 dolar seviyelerine geriledi. Neredeyse ay başıyla ay sonu rakamları aynı. Fakat gündelik değişimlerine baktığımızda fiyat farklarının yaşandığını görebiliyoruz. En düşük 2 bin 6’yı, en yüksek ise 2 bin 54 doları görmüş. Yani spekülatif bir yükselişten bahsetmek gerçekçi olmaz. Altının fiyatı dünya ekonomisine göre belli olan bir şey. Şu anda da dünyada 3 bölgede sıcak savaş devam ediyor. Bunların seyrine göre altın fiyatı değişecektir. Altının fiyatını tahmin etmekten ziyade gerginliğin ne yönde seyredeceğini öngörmek gerekiyor. O da şu anda çok zor. Dünya genelinde yaşanan gerilim bu şekilde devam ederse eğer altının ons fiyatının en fazla 2 bin 100 doları göreceğini tahmin ediyorum” diye belirtti. 

Hafize Gaye Erkan’ın istifasının piyasalara etkisi Haber

Hafize Gaye Erkan’ın istifasının piyasalara etkisi

KEMAL ÖZKURT/ÖZEL HABER- Kötü giden Türkiye ekonomisinin toparlanması için genel seçimlerin ardından tam yetkiyle Hazine ve Maliye bakanlığına getirilen Mehmet Şimşek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası koltuğuna da Hafize Gaye Erkan oturmuştu. Ancak Erkan’ın başkanlığı da bir öncekiler gibi uzun sürmedi. Merkez Bankası başkanı olarak 8 Haziran 2023 tarihinden bu yana görev yapan Hafize Gaye Erkan, geçtiğimiz günlerde görevinden affını istedi. İstifasının ardından sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Hafize Gaye Erkan, “Kamuoyunun malumu olduğu üzere son dönemde şahsıma yönelik büyük bir itibar suikastı kampanyası düzenlenmiştir. Bu süreçten ailem ve dahası henüz bir buçuk yaşına bile girmemiş günahsız evladımın daha fazla etkilenmemesi için, Sayın Cumhurbaşkanımızdan ilk günden beri şerefle yürüttüğüm görevimden affımı talep etmiş bulunuyorum” ifadelerini kullandı. Hafize Gaye Erkan’ın görevinden affını istemesinin ardından Resmi Gazete’de yayınlanan kararla yeni TCMB Başkanı Fatih Karahan oldu. Erkan’ın istifasının ardından açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yürütülen ekonomi programının, kesintisiz ve kararlılıkla devam edeceğini vurgularken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise Orta Vadeli Program’ın kararlılıkla uygulanmaya devam edeceğini belirtti. Alınan kararın ekonomide nasıl bir etki yaratacağı konusunda açıklamalarda bulunan Ekonomist Dr. Ayhan Bülent Toptaş, Merkez Bankası başkanının sık değişikliği enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkileyeceğini fakat Hafize Gaye Erkan’ın istifa kararının para politikasına yapılan bir müdahale veya hükümetle yaşanan bir anlaşmazlıktan değil özel sebeplerden olmasından dolayı önümüzdeki günlerde piyasayı olumsuz yönde etkilemeyeceğini ifade etti. ENFLASYONLA MÜCADELEYİ ETKİLER Merkez Bankası (MB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın görevden affını istemesi gündemde şok etkisi yarattı. Bu gelişme, Türkiye’nin finans dünyasında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmekte ve ekonomi üzerindeki muhtemel etkileri merak konusu olmuştu. İstifa kararının piyasaları ne yönde etkileyeceği konusunda konuşan Toptaş, Merkez Bankası başkanının sık değişikliğinin enflasyonla mücadeleyi olumsuz yönde etkileyeceğini belirtti. En başında doğru kişiyi getirip onunla devam edilmesinin en doğru karar olacağını dile getiren Toptaş, “Merkez Bankası başkanının sık değişmesinin sonucu enflasyondur. Dünyada yapılmış çok önemli araştırmalarda bunu kanıtlar nitelikte. Değişiklik Merkez Bankası’nın enflasyonla olan mücadelesinde güveni aşağı çekerken beklentileri de yukarı çeker. En önemli sonucu bu. Hafize Gaye Erkan’daki duruma bakacak olursak eğer işinin gitme sebebi biraz özel olduğu için istifasının piyasalarda etkisi biraz kısıtlı kalabilir. Çünkü para politikasına yapılan bir müdahale veya hükümetle yaşanan bir anlaşmazlıktan dolayı istifa etmedi. Bu yüzden hafta başında piyasalarda o kadar büyük bir etki göremeyebiliriz. Ama tabi enflasyonla mücadelede adına olumlu bir hareket olmadı. En başında iyi düşünülüp doğru bir kişiyi getirip onunla devam etmek çok daha iyi olurdu. Böyle bir şey yaşandı, umarım yeni gelen MB başkanında istikrar sağlanır” diye konuştu. DAHA UYGUN BİR İSİM Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın görevinden affını istemesinin ardından Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Merkez Bankası Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Fatih Karahan, TCMB’nin yeni başkanı olarak atandı. Fatih Karahan, hakkında da değerlendirmelerde bulunan Toptaş, “Fatih Karahan Merkez Bankası tecrübesi olan biri. New York’ta önde gelen bir merkez bankasında 10 sene kadar çalışmış bir isim. Hafize Gaye Erkan ile kıyaslandığında kariyer olarak Merkez Bankası Başkanlığına sanki daha uygun gözüküyor. Bu da bir telafi edici faktör. Hafize Gaye Erkan’ın özel sebeplerden gitmiş olması hem de yerine gelen kişinin Merkez Bankası tecrübesi olan biri olması nedeniyle, piyasalar buna çok tepki vermeyebilir” dedi.

Küresel piyasalarda negatif seyir hakim Haber

Küresel piyasalarda negatif seyir hakim

Dün, Fed, politika faizini değiştirmeyerek yüzde 5,25 ile yüzde 5,50 arasında sabit bırakarak beklentileri karşıladı. Powell, basın toplantısında, mart ayına kadar faiz indirimi için gerekli güvenin oluşmasının muhtemel olmadığını düşündüğünü belirtti. Para piyasalarında, Powell öncesinde Fed'in martta ilk faiz indirimine başlama olasılığı yüzde 53 olarak fiyatlanırken, bu açıklamalar sonrasında yüzde 35'e geriledi. Mayıs toplantısında ise faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 92 olarak değerlendiriliyor. Powell, enflasyonun istikrarlı bir şekilde düşmesi için daha fazla kanıt görmeye ihtiyaç duyduklarını belirtti ve ekonominin beklendiği gibi gelişmesi durumunda bu yıl faiz indirimlerine başlama konusunda uygun olacağını söyledi. Bu gelişmelerin ardından tahvil talebi artarken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dördüncü işlem gününde de düşüş eğilimini sürdürerek yüzde 3,93 seviyesine geriledi. Dolar endeksi, dün yüzde 0,1 azalışla günü 103,3 seviyesinden tamamladı ve şu anda önceki kapanışının yüzde 0,3 üzerinde 103,6 seviyesinde işlem görüyor. Altının ons fiyatı ise dün 2.060 ile 2.030 dolar arasında dalgalı bir seyir izledikten sonra günü yüzde 0,1 düşüşle 2.035 dolardan kapattı. Yeni günde ise yüzde 0,5 artışla 2.046 dolardan alıcı buluyor. Orta Doğu'da artan jeopolitik risklerin etkisiyle Brent petrolün varil fiyatı ocak ayını yüzde 4,6 artışla 80,4 dolara çıkarak üç aylık düşüş serisini sonlandırdı. Şu anda ise önceki kapanışının yüzde 0,5 üzerinde 80,8 dolardan işlem görüyor. Piyasalarda yoğun bilanço dönemi yakından izlenirken, Alphabet ve Microsoft gibi büyük teknoloji şirketlerinin yapay zeka maliyetlerinin artacağına ilişkin tahminleri teknoloji hisselerini olumsuz etkiledi. Bugün ise Apple, Amazon, Meta, Deutsche Bank ve BNP Paribas'ın şirket finansal sonuçlarını açıklaması bekleniyor. Alphabet'in hisseleri, geçen yılın son çeyreğinde gelir ve karının artmasına rağmen reklam satışlarının beklentilerin altında kalması ve yapay zeka alanındaki yatırımlarının artması nedeniyle dün yüzde 7'nin üzerinde değer kaybetti. Microsoft'un hisseleri, finansal sonuçlarının beklentilerin üzerinde gelmesine rağmen şirketin yapay zeka geliştirme maliyetlerinin artacağına dair beklentiler sonrası dün yüzde 2'den fazla geriledi. ABD'li havacılık şirketi Boeing'in hisseleri ise geçen yılın son çeyreğindeki kaybının beklenenden düşük olmasıyla birlikte dün yüzde 5'in üzerinde değer kazandı. ABD'nin bölgesel bankalarından New York Community Bank'ın hisseleri, geçen yılın son çeyreğinde beklentilerin aksine zarar etmesi ve temettü kesintisine gitmesi nedeniyle gün içinde yüzde 45'e kadar düştü. Dün açıklanan makroekonomik verilere göre, ABD'de özel sektör istihdamı, ocak ayında 107 bin kişiyle piyasa beklentilerinin altında artış kaydetti. Ülkede İstihdam Maliyet Endeksi de geçen yılın dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,9 artarak piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Dün, New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 2,23, S&P 500 endeksi yüzde 1,61 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,82 azalış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne karışık seyirle başladı. Avrupa'da dün İtalya hariç negatif bir seyir izlenirken, bugün BoE'nin faiz kararı ve BoE Başkanı Andrew Bailey'nin açıklamaları yatırımcıların odak noktası oldu. Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda BoE'nin faizi sabit tutacağına kesin gözüyle bakıldığını belirtirken, bankanın mayısta faiz indirimlerine başlama olasılığının yüzde 71 olduğunu ifade etti. Enflasyon ve resesyon endişelerinin en yoğun hissedildiği Avrupa'da açıklanan veriler karışık sinyaller vermeye devam ediyor. Dün Almanya'da perakende satışlar aralıkta aylık yüzde 1,6 düşüşle beklentilerin altında kalırken, ülkede öncü Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ocakta yıllık yüzde 2,9 artışla tahminlerin altında kaldı. İngiltere'de konut fiyat endeksi ocakta aylık yüzde 0,7 artış ve yıllık yüzde 0,2 azalışla beklentileri aştı. Analistler, Avro Bölgesi'nde TÜFE'nin ocakta yıllık yüzde 2,7 artmasını beklediklerini belirterek, aralıkta yıllık enflasyonun yüzde 2,9 olduğunu hatırlattı. Dün, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,47, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,40 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,27 azalış kaydederken, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,40 değer kazandı. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne karışık seyirle başladı. Asya'da ise yeni günde karışık bir seyir izleniyor. Çin'de Maliye Bakan Yardımcısı Wang Dongwei'ın, Çin'in merkezi bütçe tarafından finanse edilen yatırımları uygun şekilde artıracağını, teknoloji ve çiplere odaklanacağının yanı sıra gerekli miktarda mali harcamayı sürdüreceğini söylediğine yönelik haber akışı bölge pay piyasalarında oynaklığı artırdı. Öte yandan, bugün Çin'de açıklanan verilere göre, Caixin imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ocakta 50,8 ve Japonya'da imalat sanayi PMI 48,0 ile beklentiler doğrultusunda geldi. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,8 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3 gerilerken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,7 yükseldi. Yurt içinde dün alış ağırlıklı seyrini üst üste altıncı işlem gününe taşıyan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,26 değer kazancıyla 8.496,66 puandan tamamlarken, gördüğü en yüksek seviye rekorunu 8.577,35 puana taşıdı. Dolar/TL, dün yatay seyirle 30,3456'dan günü tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 30,6360 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) metni ile haftalık para ve banka istatistikleri, dünya genelinde imalat sanayi PMI ve İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faiz kararının yanı sıra yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.570 ve 8.650 seviyelerinin direnç, 8.400 ve 8.250 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

Küresel piyasaların gözleri Fed'in faiz kararında Haber

Küresel piyasaların gözleri Fed'in faiz kararında

Mart ayında merkez bankalarının faiz indirimine başlayacağı beklentileri zayıflarken, ekonomilerin bu dönemi resesyona girmeden atlatabileceği umudu risk iştahını destekliyor. Ekonomik aktivitenin beklenenden daha hızlı yavaşlamayacağına dair öngörüler, piyasaların yönünü belirlemede etkili oluyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalara göre, Fed'in bu ayki toplantısında politika faizini sabit tutacağı kesin gözüküyor. Ancak, bankanın mart ayında faiz indirimi yapma olasılığı yüzde 46 oranında fiyatlanıyor. Son zamanlarda enflasyonla mücadele amacıyla atılan sert adımların, mart ayından itibaren daha ılımlı politikalara dönüşeceği beklentileri zayıflarken, dünya genelinde merkez bankalarının faiz indirimlerine ne zaman başlayacakları konusunda belirsizlikler devam ediyor. Analistlere göre, piyasalarda belirsizliği artıran duruma rağmen, ABD'deki güçlü ekonomik aktivite işaretleri, şirketlerin finansal sonuçlarını olumlu yönde etkilemekte ve bu da pay piyasalarında yükseliş eğilimini sürdürmektedir. ABD'de enflasyonun yavaşlamasına rağmen, ekonomik faaliyetten gelen olumlu sinyaller "yumuşak iniş" senaryolarının artmasına neden olmuştur. Ayrıca, ABD'deki seçim öncesi ön seçimler devam etmektedir. New Hampshire eyaletinde yapılan Cumhuriyetçi Parti ön seçimlerinde, eski ABD Başkanı Donald Trump önde tamamladı. Analistlere göre, Trump'ın bu zaferi Cumhuriyetçi Parti başkan adayı olma yolunda önemli bir avantaj sağlamaktadır. Yükseliş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıyan dolar endeksi, haftayı yüzde 0,2 artışla 103,4'ten tamamladı. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, haftayı bir önceki haftanın hemen üstünde yüzde 4,1460'tan tamamladı. Merkez bankalarının güvercin adımlarının gecikebileceği endişesi altının ons fiyatını baskılıyor. Altının ons fiyatı yüzde 0,5 değer kaybıyla 2 bin 19 dolardan, Orta Doğu'daki artan jeopolitik gerilimlerin etkisiyle Brent petrolün varil fiyatı ise haftayı yüzde 6 artışla 83,1 dolardan tamamladı. New York Borsası pozitif seyretti New York borsası, ABD'de geçen hafta açıklanan makroekonomik verilerden alınan olumlu sinyallerle haftayı yükselişle tamamladı. ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ocakta 50,3'le son 15 ayın en yükseğine çıkarak beklentileri aşarken, söz konusu veri imalat sanayisinde yeniden genişleme bölgesine girildiğine işaret etti. Bu durum ülkede ekonomik aktivitenin güçlü kalmaya devam ettiği şeklinde yorumlanırken, ABD'de gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) 2023'ün ekim-aralık döneminde yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,3 artış göstererek beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Ülkede kişisel tüketim harcamaları geçen yıl aralıkta yüzde 0,7 ile beklentilerin üzerinde arttı. Gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 2,9 yükseldi. ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 20 Ocak ile biten haftada 214 bine yükselerek beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, ülkede mal ticareti açığı, geçen yıl aralıkta aylık bazda yüzde 1 azalışla 88,5 milyar dolara geriledi. Toptan eşya stokları aralıkta yüzde 0,4 artarak 897,7 milyar dolara ulaşırken, Kasım 2022'den bu yana ilk artışını kaydetti. Perakende stokları da yüzde 0,8 yükselişle 803,3 milyar dolara yükseldi. ABD'de yeni konut satışları da geçen yıl aralıkta aylık bazda yüzde 8 artışla 664 bine çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirken, ülkede bekleyen konut satışları endeksi de geçen yıl aralıkta yüzde 8,3 ile Haziran 2020'den bu yana en yüksek aylık artışı kaydetti. Öte yandan, dünyanın en büyük mikroçip üreticilerinden Intel'in geçen yılın son çeyreğinde elde ettiği gelir yüzde 10 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Buna karşın, şirketin ilk çeyreğe ilişkin projeksiyonundaki tahminlerin piyasa beklentilerinin altında kalması vadeli işlem piyasalarında satış baskısının artmasına neden oldu. Microsoft'un hisseleri hafta içinde yüzde 1'in üzerinde artarak 405,63 dolara kadar çıkarken, şirketin piyasa değeri ilk kez 3 trilyon doları aştı. Söz konusu gelişmelerle New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 0,94, S&P 500 endeksi yüzde 1,04 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,65 artışla haftayı tamamladı. Dow Jones endeksi böylece 38.109,43 puana yükselirken tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. 29 Ocak ile başlayan haftada pazartesi günü Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı günü CB tüketici güven endeksi, çarşamba günü Fed'in faiz kararı ile ADP istihdam raporu, cuma günü tarım dışı istihdam ile işsizlik oranı verileri açıklanacak. Avrupa'da gözler enflasyon verilerine çevrildi Avrupa borsalarında da geçen hafta pozitif bir seyir öne çıktı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçen hafta üç temel politika faizini de sabit bıraktı. ECB Başkanı Christine Lagarde toplantı sonrası yaptığı açıklamada, ECB'nin Yönetim Konseyinde faiz indirimlerini konuşmak için "erken olduğu" konusunda fikir birliği olduğunu belirtti. Kısa vadeli ekonomik göstergelerin zayıf kaldığını ifade eden Lagarde, ekonomide orta vadede bir iyileşme görüleceğini ve ekonominin en önemli yansıması olan iş gücü piyasasının da oldukça güçlü kalmaya devam ettiğini vurguladı. Lagarde, Avro Bölgesi'nde enflasyon oranlarındaki genel düşüş eğiliminin sürdüğünü, kısıtlayıcı para politikasının reel ekonomi üzerinde kapsamlı bir etki oluşturmaya devam ettiğini anlattı. Analistler, ECB'nin ilk faiz indirimine yüzde 64 ihtimalle nisanda başlayabileceğinin öngörüldüğünü belirterek, bölge genelinde açıklanan imalat sanayi PMI verilerinin toparlanmaya işaret ettiğini ancak hala daralmanın sürdüğünü aktardı. Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya'da DAX endeksi yüzde 2,5 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,3, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,6, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,06 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,3 değer kazandı. Gelecek hafta salı günü Avro Bölgesi'nde 4.çeyrek GSYH, çarşamba günü Almanya'da TÜFE, perşembe günü Avro Bölgesi TÜFE ile BoE'nin faiz kararı takip edilecek. BoE'nin ise para piyasalarında, şubat ve mart toplantılarında politika faizini değiştirmeyeceği ancak mayısta yüzde 60 ihtimalle ilk faiz indirimine gideceği fiyatlanıyor. Asya borsalarında Japonya hariç alış ağırlıklı bir seyir izlendi Asya borsalarında geçen hafta Japonya hariç alış ağırlıklı bir seyir izlendi. Japonya Merkez Bankası (BoJ) beklentiler doğrultusunda ultra gevşek para politikasında değişikliğe gitmedi. Söz konusu kararın ardından Japonya'da Nikkei 225 endeksi yaklaşık son 35 yılın en yüksek seviyesine çıkmasına karşın BoJ Başkanı Ueda Kazuo'nun açıklamaları piyasalarda oynaklığı artırdı. Ueda, enflasyon hedefine ulaşma konusunda önemli yol katettiklerini belirtirken, piyasalarda söz konusu açıklamalar "şahin" tutum olarak algılandı. Ueda'nın açıklamalarının ardından Japonya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 0,72 seviyesine çıkarken, Nikkei 225 endeksi 35 yılın en yüksek seviyesinden artan satış baskısıyla haftayı düşüşle tamamladı. Analistler, gelecek dönemde atılacak olası şahin adımların ülkede risk iştahını törpülediğini kaydederek, Japonya'da pay piyasalarının olumsuz haber akışına karşı gelecek dönemde daha duyarlı olabileceğini bildirdi. Japonya'da açıklanan enflasyon verileri BoJ'un gelecek dönem politikalarına ilişkin soru işaretlerini artırdı. Buna göre, TÜFE ocakta yüzde 1,6 artışla beklentilerin oldukça altında kalırken, analistler, enflasyondaki yavaşlamanın BoJ'un normalleşme adımlarını öteleyebileceğini ifade etti. Geçen hafta Çin Merkez Bankası (PBoC) gösterge faiz oranlarını sabit bıraktı. Faiz kararının ardından Şanghay bileşik endeksinin Nisan 2020'den bu yana en düşük seviyesine gerilemesine karşın Çin hükümetinin ekonomiyi canlandırmak için yeni teşvik paketleri açıklayacağına yönelik haber akışı ülke pay piyasalarındaki kayıpları telafi etti. PBoC Başkanı Pan Gongşıng'ın açıklamaları de Çin'de piyasaları olumlu etkileyen başka bir unsur olarak öne çıktı. Pan, banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranının 5 Şubat'tan itibaren 50 baz puan azaltılacağını belirterek, piyasaya yeterli nakit sağlanmasının amaçlandığı kararın, 1 trilyon yuan (yaklaşık 140 milyar dolar) nakit varlığı serbest bırakmasının beklendiğini bildirdi. Analistler, ülkede bir süredir ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin varlık fiyatları üzerinde etkili olduğunu belirterek, söz konusu adımın ülkedeki deflasyonist baskıyı azaltabileceğini ve risk iştahını beslediğini ifade etti. Alibaba Grup Holding'in kurucusu Jack Ma'nın hisse geri alımı yapması da söz konusu yükseliş eğilimini destekledi. Bu gelişmeler ışığında, haftalık bazda Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 4,20, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,75, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,23 değer kazanırken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,59 değer kaybetti. 29 Ocak ile başlayan haftada salı günü Japonya'da işsizlik oranı, çarşamba günü Japonya'da sanayi üretimi, perşembe günü Çin'de Caixin imalat sanayi PMI verileri izlenecek. Yurt içi piyasalar pozitif seyretti Yurt içinde, geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 4,37 artışla 8.346,28 puandan tamamladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45'e çıkardı. TCMB'den yapılan duyuruda, "Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirmiştir." ifadeleri yer aldı. Analistler, faiz artırım sürecinin tamamlanmış olabileceğini ancak TCMB'nin mevcut sıkı para politikasını enflasyonda kayda değer bir yavaşlama olana kadar sürdürebileceğini belirtti. Öte yandan, İsveç'in, Kuzey Atlantik Antlaşması'na (NATO) Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'ye F-16 satışının uygun olduğuna ilişkin resmi bildirimini Kongre'ye gönderdiğini bildirdi. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,4 üzerinde 30,3224'ten tamamladı. Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 8.350 ve 8.400 seviyesinin direnç, 8.200 ve 8.100 puanın destek olarak öne çıkabileceğini ifade etti. Gelecek hafta yurt içi veri gündeminde, salı günü ekonomik güven endeksi, çarşamba günü dış ticaret dengesi, perşembe günü imalat sanayi PMI verileri öne çıkıyor.

Borsada gün yükselişle ilerliyor Haber

Borsada gün yükselişle ilerliyor

Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 21,48 puan ve yüzde 0,26 değer kazanarak 8.191,37 puana çıktı. Bankacılık endeksi yüzde 0,31, holding endeksi ise yüzde 0,26 artış gösterdi. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 0,78 ile gıda içecek olurken, tek kaybettiren ise yüzde 0,06 ile spor sektörü oldu. Dünkü alıcılı seyir sonrasında Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,98 değer kazancıyla 8.169,89 puandan tamamladı. Analistler, küresel pay piyasalarında, açıklanan makroekonomik veriler ve şirket finansal sonuçlarından alınan sinyallerin ardından karışık bir seyir izlendiğini ifade etti. ABD'de enflasyonun hız kesmesine rağmen, ekonomik aktiviteden alınan olumlu sinyallerin ekonomide "yumuşak iniş" ihtimallerini artırdığını belirten analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) martta faiz indirimlerine başlayabileceğine yönelik tahminlerin yeniden güç kazandığını vurguladı. Öte yandan, dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45'e çıkardı. TCMB'den yapılan açıklamada, "Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirmiştir." ifadelerine yer verildi. Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise Almanya'da tüketici güven endeksi ve ABD'de kişisel gelirler ile harcamalar verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.250 ve 8.350 seviyelerinin direnç, 8.100 ve 8.000 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.