spor Haberleri - Son Dakika spor Haber Güncel Gelişmeler

Çorum'da dedeler ve torunlar sağlıklı yaşam için buluştu

Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde çocuklar, dedeleri ve nineleri ile birlikte egzersiz yaptı. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, gözetiminde gerçekleştirilen etkinlik renkli görüntülere sahne olurken, egzersiz faaliyetlerin hem kalp hastalarının üzerindeki olumlu etkileri hem de insan yaşamında önemine dikkat çekildi. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nin kalp krizi geçiren, bypass olan, stent takılan, kalp pili takılan veya kalp kapakçığı değişen hastaların egzersizlerle yaşamlarına devam ettiği bir ünite olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yusuf Karavelioğlu, kardiyak rehabilitasyonun son yıllarda önemi daha fazla bilinen bir kavram olduğuna dikkat çekti. “Kalp hastaları egzersiz yapabilir” Geçmişte kalp hastaları için “bu kalp hastası egzersiz yapmasın, iş yapmasın, herhangi bir şey olur” kaygılarının bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karavelioğlu, “Kalp hastalarının kriz geçirdikten sonra 1-2 hafta sonrasında bile egzersiz yapabilmesinin güvenli olduğunu hem de uzun dönemde ölüm oranlarının azaldığını biliyoruz. Özellikle 1970 ve 1990’larda kalp hastalarının egzersiz yapabileceğine yönelik ivme daha da arttı. Avrupa’da ve Amerika’da kalp hastalarının işe dönüşlerinin de hızlandığını biliyoruz. Bu nedenle Kardiyak Rehabilitasyonu önemsiyoruz. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 40’lı yaşlardan başlayarak 80’le yaşlara kadar egzersiz yaptığımız hastalarımız var” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Dünya Kalp Haftası etkinlikleri çerçevesinde burada çocukların aile büyükleriyle birlikte spor yapmalarını istediklerini anlatan Prof. Dr. Karavelioğlu, “Burada dedeler ve ninelerin kendi torunlarıyla egzersiz yapmasını istedik. Sadece çocukluk, gençlik döneminde değil ikinci bahar olarak tanımladığımız ileriki yaşlarda da egzersiz alışkanlığının önemli olduğuna dikkat çekmek amacıyla bu etkinliği düzenledik. Kardiyak Rehabilitasyon bir ekip işi. Tek bir kişinin yapabileceği bir iş değil. Fizyoterapistten, kardiyolojisi, fizik tedavi bölümü, kardiyak rehabilitasyon hemşireleri, diyetisyenden psikososyal danışmanımıza kadar büyük bir ekibin ortaya koyduğu özverili bir çalışma bu. Bu nedenle burada görevli ekip arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Merkeze egzersiz için gelen Fatma Doğan, merkezden memnun olduğunu belirterek, “Sağlık Bakanlığımız, başhekimimiz Sinan bey ve Yusuf hocamıza bu imkanı bize tanıdıkları için teşekkür ediyoruz. Bu merkezde sosyal bir aktivitemiz oluyor. Bu bizi mutlu ediyoruz. Sağlıklı bir yaşam için egzersiz yapıyoruz” şeklinde konuştu. Kardiyak Rehabilitasyon Merkezi’nde 7 yıla yakındır tedavi gördüğünü anlatan Fatma Tunç da, “Buradaki aktivitelere spor yapıyorum. Burada kendimi zinde hissediyorum. Yapılan aktivitelerle hasta psikolojisinden kurtularak hastalığımızı geri plana atıyoruz. Sporla sağlıkla yaşamımıza devam etmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Kalp sağlığı ilgili büyük problemlerinin bulunduğunu anlatan Aylin Tura ise, “Oğlumu kaybettikten sonra Yusuf hocamızın büyük desteklerini gördüm. Bugünlere beni getirdiği için çok teşekkür ediyorum. Spor yapıyorum ve şimdi iyiyim” dedi. Etkinlik sonunda Başhekim Prof. Dr. Sinan Zehir ve Kamu Hastaneleri Hizmet Başkanı Dr. İhsan Demirbaş, programa katılan çocuklarla birlikte pasta keserek günlerini kutladı.

Altay puan hasreti çekiyor

Altay, Trendyol 1. Lig'de mali ve sportif zorluklarla karşı karşıya kalarak tarihinin en karanlık günlerini yaşadı. İki hafta önce Eyüpspor'a karşı aldığı yenilgiyle matematiksel olarak 1. Lig'e veda etti. Sezon boyunca zaman zaman galibiyet serileri elde eden takım, son iki aydır puan hasreti çekiyor. Son puanını 23 Şubat'taki Giresunspor maçında alan İzmir ekibi, o tarihten bu yana çıktığı 7 karşılaşmada da mağlup oldu. Altay, son 2 aydır ne galibiyet ne de beraberlik sevinci yaşayabildi. Eren Erdoğan, 1. Lig'in 25. haftasında Ümraniyespor maçında sakatlık yaşamış ve 72. dakikada oyundan çıkmak zorunda kalmıştı. Ancak hafta sonunda oynanan Manisa FK maçında yedek başlamasına rağmen, ikinci yarıda Enes Yetkin'in yerine oyuna girdi. 22 yaşındaki orta saha oyuncusu, 5 maçlık aranın ardından yeşil sahalara geri döndü. Bu süre zarfında gösterdiği iyi performansla teknik heyet ve taraftarlarını memnun etti. Siyah-beyazlı takımın yaz transfer döneminde satışını planladığı Eren Erdoğan, bu sezon siyah-beyazlı forma altında tek golünü kaydetti.

Ege DAÇKA sahadan galip ayrıldı

Maçın hakemleri Melikşah Mercan, Hasan Kamil Takınyalıoğlu ve Hakkı Ünver yönetiminde gerçekleşirken, mücadele boyunca büyük bir rekabet vardı. İlk çeyreği 14-20 geride kapatan Ege Üniversitesi DAÇKA, ikinci çeyrekte de zorlu mücadeleyi sürdürdü ve skoru 28-36'ya getirdi. Ancak üçüncü çeyrekte hücumda etkili olan Ege Üniversitesi DAÇKA, skoru 43-48'e getirerek son çeyreğe umutla girdi. Son çeyrekte ise Ege Üniversitesi DAÇKA, sert geçen mücadelede muhteşem bir performans sergileyerek skoru 73- 67'ye getirerek, sahadan galip ayrıldı ve adını son 8’e yazdırarak Konya Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü'nün rakibi oldu. Ege Daçka ilk maçını 7 Nisan 2024 Pazar günü Konya’da oynayacak.

Daha temiz ve sağlıklı bir yaşam için yeni trend: Plogging nedir?

Dünya genelinde artan çevre bilinciyle birlikte, yeni ve etkili çevre koruma yöntemleri ortaya çıkıyor. Bu yöntemlerden biri olan plogging, spor ile çevre temizliğini bir araya getiriyor. Plogging'in yaygınlaşmasıyla birlikte, birçok kişi ve topluluk düzenli olarak plogging etkinlikleri düzenliyor ve sosyal medya üzerinden farkındalık yaratıyor. Bu etkinlikle; genellikle parklar, plajlar, ormanlık alanlar ve şehir sokakları gibi çeşitli mekanlarda gerçekleştiriliyor. Plogging nedir, neden önemlidir? Birlikte inceleyelim. Plogging nedir? Plogging, İsveç kökenli bir aktivite olan "plocka upp" (toplamak) ve "jogging" (koşu) kelimelerinin birleşiminden oluşan bir terimdir. Bu aktivite sırasında insanlar koşu yaparken yanlarında bir torba veya eldiven bulundurarak çevredeki çöpleri toplarlar. Hem fiziksel aktiviteyi teşvik eden hem de çevre temizliğine katkı sağlayan bir etkinlik olan plogging, genellikle toplum temizlik günlerinde veya gruplar halinde organize edilen çevre dostu bir etkinlik olarak yapılır. Bu aktivite sayesinde insanlar hem spor yaparlar hem de çevrelerine olan duyarlılıklarını gösterirler. Plogging neden önemli? Plogging önemi hakkında söylenebilecek birkaç madde bulunuyor. Bunlar arasında şunlar vardır: Fiziksel sağlık için önemli: Plogging hem koşu yaparak vücudu hareket ettirmeyi teşvik eder hem de çeşitli kas gruplarını çalıştırır. Bu şekilde kişilerin genel fiziksel sağlığına katkı sağlar. Düzenli olarak yapılan egzersizler; obeziteyi önlemeye, kardiyovasküler sağlığı artırmaya ve genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Çevre temizliği: Plogging, çevre kirliliği ile mücadelede etkili bir yöntemdir. Yapılan araştırmalar, her yıl dünyanın dört bir yanındaki okyanuslara ve karalara milyonlarca ton çöpün atıldığını göstermektedir. Bu çöpler doğal yaşamı tehdit eder, ekosistemlere zarar verir ve su kaynaklarını kirletir. Plogging ile bu çöplerin toplanması, doğanın korunmasına ve daha temiz bir çevrenin oluşturulmasına katkı sağlar. Farkındalık oluşturma: Plogging, çevre sorunlarına dikkat çekmek ve insanları çevresel konularda bilinçlendirmek için etkili bir yol olabilir. Toplumun her kesiminden kişinin katılımıyla yapılan plogging etkinlikleri, çevre sorunlarının önemini vurgular ve insanları çevresel sorumluluk almaya teşvik eder. Topluluk bağlarını güçlendirme: Gruplar halinde yapılan plogging etkinlikleri, topluluk bağlarını güçlendirir ve insanları bir araya getirir. Ortak bir amaca yönelik çalışmak, insanların birbirleriyle iletişim kurmalarını ve dayanışma içinde olmalarını sağlar. Kimler plogging yapabilir? Plogging, her yaştan ve her seviyeden insan için uygundur. Gençler, yetişkinler ve yaşlılar, kendi hızlarına ve fiziksel yeteneklerine göre plogging yapabilirler. Koşu hızı veya güçlük seviyesi kişisel tercihe bağlı olarak ayarlanabilir.

Sayısız madalyası var... Yeni başarılarıyla kız çocuklarına örnek olmak istiyor

Kandildağı köyünde çiftçilik yapan Nazmi ve Esmer Kaçmaz çiftinin 5 çocuğundan biri olan Kaçmaz, yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki ilçeye gidip gelerek çocuk yaşlardayken beden eğitimi öğretmeninin keşfettiği yeteneği sayesinde 2011 yılında kayaklı koşu sporuna yönlendirildi. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı kamp eğitim merkezinde kalan Kaçmaz, elde ettiği başarılarla iki yıl sonra milli takıma seçildi. Katıldığı ulusal ve uluslararası yarışlarda 100'ün üzerinde madalya kazanan Kaçmaz, yeni başarılar için Eleşkirt ilçesinin karlı dağlarında antrenman yapıyor. Arkadaşları tarafından "madalya avcısı" olarak tanınan ve bölgedeki kız çocuklarına örnek olmak isteyen Kaçmaz, başarılarını olimpiyat madalyasıyla taçlandırmayı hedefliyor. Kaçmaz, yaptığı açıklamada, spor kariyerine başladıktan sonra 2 ay antrenman yaparak katıldığı ilk Türkiye Şampiyonası'nda 3. olduğunu belirtti. Kaçmaz, "Sayısız derecelerim ve madalyalarım var. 50'ye yakın Türkiye şampiyonluğum var. Ayrıca 30'a yakın Balkan şampiyonluğum bulunuyor." dedi. Kaçmaz, kota alarak katılmayı hedeflediği Milano-Cortina 2026 Kış Olimpiyat Oyunları'na odaklandığını belirterek şunları söyledi: "Spor beni çok mutlu ediyor ve boş zamanlarımı değerlendiriyorum. Aynı zamanda eğitimimi de sürdürüyorum. Son 20 gün içinde 4 müsabakaya katıldım. Lübnan'da 3 yarışmaya katıldım ve hepsinde ilk 3'e girerek ülkeme altın madalya kazandırdım. Sonrasında Bolu'da 2. Etap Türkiye Şampiyonası'nda 1. ve 2. oldum. Hemen ardından FIS kupasında da ilk 3'e girdim ve Üniversitelerarası Türkiye Şampiyonası'nda derece elde ettim." Kaçmaz, son 2-3 yıldır Ağrı'da yeterince kar yağmadığını ve bu nedenle son 20 gün içinde katıldığı yarışmalara sadece koşu antrenmanı yaparak hazırlandığını vurguladı. "İçimde bir savaşçı ruhu var, hep kazanmak istiyorum" diyen Kaçmaz, il merkezinde kar olmamasının kendilerini olumsuz etkilediğini ve Eleşkirt ilçesinde antrenman yaptıklarını belirtti. Kaçmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Eleşkirt ilçesinde dağlık alanda kar olduğu için burada kayıyoruz. 10 gün sonra Erzurum'da Türkiye Şampiyonası var, ona hazırlanıyorum. Hedefim bu şampiyonada da birinci olmak. İçimde bir savaşçı ruhu var ve hep kazanmak istiyorum. Aynı zamanda kız çocuklarına örnek ve ilham kaynağı olmak istiyorum. Çocuklar bana 'Abla çok iyi kayıyorsun, çok başarılısın, biz de senin gibi olmak istiyoruz.' dediklerinde çok hoşuma gidiyor. 200'e yakın madalyam var." Antrenör Erhan Dursun, Seher'in çok başarılı olduğunu ve sıkı bir çalışma ile olimpiyatlara katılacağına inandığını belirtti. Anne Esmer Kaçmaz da kızıyla gurur duyduğunu ve her zaman onun destekçisi olacaklarını vurguladı.

Beşiktaş'lı Semih Kılıçsoy: Hayalim A Milli Takım forması giymek

Trendyol Süper Lig'in 24. haftasında Beşiktaş, sahasında Trabzonspor'u 2-0 yenerek galibiyete ulaştı. Siyah-beyazlı ekibin galibiyetinde önemli bir rol oynayan Semih Kılıçsoy, maç sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galibiyetten dolayı memnun olduğunu belirten Semih, "Bugün kazanmamız gereken bir maçtı. İyi çalıştık ve hafta boyunca antrenmanlarda üzerine düşeni yaptık. Sahada bunu göstermek önemliydi ve başardık. Bireysel olarak da takımıma golle katkı sağladığım için çok mutluyum" şeklinde konuştu. "Hayalim A Milli Takım forması giymek" diyen Kılıçsoy, "Hayallerimiz ve hedeflerimiz var. A Milli Takım forması giymek benim için bir hayal. Bu hedefe ulaşmak için yoğun bir şekilde çalışıyorum. Elimden gelenin en iyisini yapmaya odaklanıyorum" şeklinde konuştu. Bir gazetecinin, "Sacha Boey için ödenen bonservis bedelini geçip rekor bir ücretle başka bir kulübe transfer olabileceğini düşünüyor musun?" sorusuna Kılıçsoy, "Ben böyle düşünmüyorum. Benim odaklandığım nokta, sahada performansımı göstermek ve her zaman daha fazlasını yapmak" şeklinde yanıt verdi. Ayrıca genç futbolcu, A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella ile iletişim halinde olduğunu da belirtti.

Alaçatıspor'dan deplasmanda gol yağmuru

Maçın ilk yarısında etkili bir performans sergileyen Alaçatıspor, aradığı golü 12. dakikada Hakkı Tosun'un ayağından buldu. 21. dakikada ise Fatih Safran'ın attığı golle Alaçatıspor skoru 2-0'a getirdi. Maçın 30. ve 38. dakikalarında ise Alaçatıspor'dan Muhammet Ali Gedik'in kaydettiği gollerle ilk yarıyı 4-0 önde tamamladı. Maçın ikinci yarısında her iki takım da gol bulamayınca karşılaşma, Alaçatıspor'un 4-0'lık galibiyetiyle sonuçlandı. Bu galibiyetle birlikte Alaçatıspor, deplasmanda elde ettiği bu önemli zaferle birlikte puanını 25'e yükselterek lig sıralamasında 7. sıraya yükseldi. Alaçatıspor'un bir sonraki mücadelesi ise ligin 17. haftasında, 11 Şubat Pazar günü, saat 14.00'te sahasında Emirdağspor'u ağırlamak olacak.

Çeşme Belediyespor liderliğini evinde korudu

Ligdeki ikinci yarısına lider olarak başlayan Çeşme Belediyespor, 16. haftada da galip gelerek liderlik konumunu sürdürdü. Maçı Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran'ın eşi Nuriş Oran ile birlikte izlediği ve taraftarların tribünleri tamamen doldurduğu gözlendi. İlk yarısı golsüz berabere sonuçlanan maçın ikinci yarısında Çeşme Belediyespor, rakibine 2-0 üstünlük sağlayarak önemli bir galibiyet elde etti. Maçın ikinci yarısında rakip kaleye olan baskısını arttıran Çeşme Belediyespor, 65. dakikada Egecan Çevir'in ayağından bulduğu golle skoru 1-0'a getirdi. 72. dakikada Mesut Uzun'un attığı golle de farkı 2'ye çıkaran Çeşme Belediyespor, maçtan 2-0 galip ayrılarak puanını 36'ya çıkardı ve liderliğini sürdürdü. Bu galibiyetle birlikte Çeşme Belediyespor, ligin 17. haftasında 11 Şubat Pazar günü deplasmanda Tavşanlı Linyitspor ile karşılaşacak.