İzmir’de eski eserlere ilgi var

EMİNE ŞEKER

TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile bu sene on dokuzuncusu düzenlenen İzmir Kitap Fuarı’na katılan Sahaf Nazım Hikmet Erkan, İzmir’in okur profili ve sahaflık hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.

SAHAFLIK BİR SEVDA İŞİDİR

Beyoğlu’nda küçük bir sahaf dükkânının olduğunu belirten Erkan, “Tamamen hayallerimi yaşıyorum. Küçükken hep bir kütüphanem olsun istedim. Babamdan dolayı hep kitaplar içinde büyüdüm.  20 yıla yakın bu işin içindeyim. Benim için sonsuz bir dünyanın içindeyim. Bu heyecanımı da kaybetmek istemiyorum. Ömrümün sonuna kadar, gözümü kapatıncaya kadar bu işi yapacağım.  Üstadın biri ‘Sahaflık, ölen insanların eserlerini alıp tekrar ölecek insanlara devreden kişidir’ demiş. Bizim işin aslında kısa tanımı budur. Anadolu’nun her yerini dolaşarak insanlara kültür hizmeti sunuyoruz. Eski, bulunmayan ilk baskı olan kitapları ulaştırıyoruz. Yeni yapım kitapları daha ucuz fiyatlarla almalarını sağlıyoruz. Sadece kitap değil tabi ki, günlük hayatta kullandığımız belgeler, fotoğraflar, el yazıları gibi satışlarda yapıyoruz. Bir nevi kültür elçisiyiz. Sahaflık bir sevda işidir. Bu anlamda ekonomik boyut arka planda kalıyor. Aşk olmadan bu iş olmaz”  ifadelerini kullandı.

ESERLERİM BENİ HEYECANLANDIRIYOR

Erkan, en değerli olan eserini Nazım Hikmet koleksiyonu yapan birine sattığını söyleyerek, “Belçika’da yayınlanmış Fransızca yazılmış, haftalık çıkan bir gazeteydi. 3 Haziran 1963’de vefat eden Nazım Hikmet’in ölüm haberini 6 Haziran 1963 tarihinde ilk sayfanın yarısında Nazım Hikmet diğer yarısında Kafka ve iç sayfada tam sayfa Nazım Hikmet’e ayrılmış. Elimde olan tüm eserler benim için en değerli olanlardır. Hepsi manevi boyutta beni çok heyecanlandırıyor” şeklinde konuştu.

İLGİDEN MEMNUN KALDIM

Bireysel olarak ilk kez fuara katıldığını belirten Erkan, “İlgi genel anlamda iyi diyebilirim. Hafta içi biraz sakin geçse de tatil günlerinde yoğun ilgi ile karşılaşıyoruz. İzmir insanında edebiyata ve şiire yoğun ilgili olduğunu gördüm. Mesela genel itibariyle kentin havasından da İzmirlilerin okuma potansiyeli hissediliyor. Eskiye dönük eserlere ilgi çok iyi diyebilirim. Türkiye genelinde felsefe, sinema, tiyatro daha zayıf kalırken edebiyata yoğun bir ilgi söz konusu. Henüz fuar bitmediği halde ben çok memnun kaldım” dedi.