TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Güzel gülüş mutlu ediyor

Diş Hekimi Arzu Yalnız Zogun, kişinin mesleğine, sosyal durumuna ve karakterine uygun gülüşü tasarlamanın insanları mutlu ettiğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 08.09.2014 07:38
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Güzel gülüş mutlu ediyor

Diş Hekimi Arzu Yalnız Zogun, diş estetiği olarak tanımlanan “vizajizm" hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Vizajizm’in kelime anlamı yüz demektir. (Fr. visage) mimaride ve saç tasarımında da kullanılan bir kelimedir. Güzelliği bir bütün olarak düşünüp gülüşü de kişinin karakteri, yüz, dudak şekli, sosyal durumuna göre tasarlamaktır. Vizajizm tasarımında; kişinin psikolojik yapısı ve alışkanlıklarının yanı sıra saç şekli bile çalışmaya dahil edilir. Kişinin mizacına uygun, ona özel bir gülüş tasarlamaktır. Bugün dünyada diş hekimliği, tıbbın teknolojiden en çok faydalanan ve sürekli takip edip yenilenen bir dalıdır. Biz de bu teknolojinin nimetlerinden yararlanıyoruz. Diş hekiminin, estetik uzmanı, laboratuarın, teknik ekibin vb. tüm bu konuda çalışanların katkısını içeren bir multidisipliner yaklaşımla vizajizm yapıyoruz.”

DİŞ ESTETİĞİNDE “HAUTE COUTURE”

Zogun, “Haute couture, bilindiği üzere kişinin özel beğenisine göre üretilmiş, özel tasarım elbise anlamına gelen Fransızca bir moda terimdir. Biz bu kavramı ‘kişiye özel diş tasarımı’ olarak kullanıyoruz. Kişinin mesleğine, sosyal durumuna ve karakterine uygun gülüşü tasarlamak insanları mutlu ediyor. Beklentileri karşılayan diş tasarımı, kişinin imajını doğru bir şekilde yansıtıyor. Haute couture dişlerle, sert görünüşlü biri daha sempatik algılanabildiği gibi, sempatik görüntülü biri de otoriter algılanabiliyor. Yani diş tasarımınız sert ya da yumuşatılmış hatlar içererek dış görünüşünüzü isteğiniz doğrultusunda değiştirebiliyor. Bu yöntemde önemli olan sizin duygularınızın karşı tarafı doğru bir şekilde yansıtılmasıdır” dedi.

GÜLÜŞ TASARIMI

Gülüş tasarımına başlamadan önce hastayla bir ön görüşme yaptığını kaydeden Zogun, “Ön görüşmede hastanın kişiliği, sosyal durumu, gülümsemesinde nelerden memnun olmadığı konuşulur. Bu aşamada her iki tarafında birbirine güven duyması ve dürüst olması, gerçekleştirilecek tasarımın beklentileri karşılaması açısından önemlidir. Yapılan incelemeler doğrultusunda bir planlama yapılır. Alınan ölçü, fotoğraf çekimi, video kayıtları değerlendirilir, nihai bir sonuca varılır. Bu sonuç hasta ağzına prova şeklinde uygulanır ve o prova üzerinden hastanın yüzüne yakışan en doğru diş boyu, diş dizilimi, diş rengi tespit edilir. Dişlerin üç boyutlu ön görüntüsü hasta sunulur ve tedaviye başlanır. Hastalar hakkında elde edilen tüm bilgiler yapılacak tedavide kullanılır. Klinikte çekilen fotoğrafların yanı sıra kişinin günlük hayattaki mimiklerini de gösteren özel albümündeki fotoğraf karelerini incelemek tasarımın başarısına yardımcı olur. Kişiye en uygun tasarım için yüzün bütünü değerlendirilir; alın, burun, dudak, çene ve dişlerdeki oran gibi... Bu uygulamayı en çok gülüşünden memnun olmayan, gülüşünün güzelliğini tam yansıtmadığına inanan, dişleri aşınmış, tüm dişlerini kaybetmiş, kötü kaplamalara sahip, rahat gülemeyen, ağzını kapatarak gülen vb. kişiler tercih ediyor. Ağız sağlığı ve güzelliği kişilerin psikolojisi üzerinde de doğrudan etkilidir. Güzellik ve kendine güven bir bütündür. Kişisel gelişimine ve güzelliğine yatırım yapan her insanın, gülüşünü de dikkate alması gerekir. Topluluk içerisinde ağzını eliyle kapatmadan rahatlıkla gülebilmek kişiye müthiş bir özgüven kazandırır. Gülüşlerini sorunlu bulup özgüven eksikliği yaşayanlar, gülüş estetiği yaptırdıktan sonra özgüvenlerine kavuşuyorlar” diye konuştu.

NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Zogun, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Diş sağlığı; dişlerin çürümeden uzun seneler boyunca temiz ve bakımlı tutulma durumudur. Diş sağlığınıza önem vermek vücut için de gereklidir. Bazı diş hastalıkları; iç organlara kadar ilerleyebilmektedir. Mutlaka altı ayda bir periyodik olarak dişçimizi ziyaret etmeliyiz. Düzenli diş fırçalama, diş ipi ve ağız duşuyla dişlerin arasının temizlemesi gerekir. Fırçanın ve diş ipinin kullanımı ile ilgili daha çocuk yaşlarda bilinçlendirilmek gerekir. Burada da ebeveynlerin tutumu çok önemli, süt dişleri deyip geçmemeli. Dişlerde görülen en küçük siyahlanma bile ciddiye alınmalı. Her hastalıkta olduğu gibi diş tedavilerinde de erken teşhis çok önemlidir, bu şekilde diş kayıplarının önüne geçilebilir.”

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.