“Alsancak tarihtir yok edilemez!”

EMİNE ŞEKER

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Alsancak Stadı’nın depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle stadın yıkılma kararına yaptığı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Aksünger, “Alsancak tarihtir yok edilemez” dedi.

“ALSANCAK STADI RANTA KURBAN EDİLMEK İSTENİYOR”

Aksünger, Alsancak Stadı’nın yıkılması, ilk kez 2012'de dile getirildiğini hatırlatarak, “Kulüpler, taraftarlar ve kamuoyunun baskısıyla iki yıldır gündeme getirilmeyen bir rant hayaliydi. Bazı otoritelerce Anadolu’da ilk futbol maçının oynandığı alan olarak kabul edilen Alsancak Stadı, bildiğiniz gibi ‘depreme dayanıklı olmadığı’ bahanesiyle kullanıma kapatılmış durumda. Türkiye’nin farklı şehirlerde on binlerce kişilik statlar dikilirken, 1910'dan beri futbol stadı olarak kullanılan Alsancak Stadı, Türkiye'nin üçüncü büyük ili olan İzmir’de, her hafta 2 olmak üzere 4 takımın kullanımında olmasına rağmen yerine ne yapılacağı açıkça belirtilmeden ranta kurban edilmek isteniyor. Gençlik ve Spor Bakanlığının ‘Alsancak Stadyumu’nun yeri spor alanı olarak kalacak ve spor tesisleri yapılacaktır’ şeklindeki açıklaması bizim için hiç de tatminkar değildir. Bakanlık açık bir ifade ile Alsancak Stadı yıkılıp, yerine yeni bir stat yapılacaktır dememektedir. ‘Spor alanı olarak kalacak’ cümlesi, tamamen muğlak ve birçok soru işareti ile doludur. 12 yıllık AKP zihniyetinin bizlere edindirdiği tecrübe, buranın da bir punduna getirilip yandaş müttehitlere peşkeş çekileceği izlenimini bırakmaktadır” dedi.

“BU YIKIMA DUR DEMEYE KARARLIYIZ”

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yaptığı işte samimi olmadığını ileri süren Aksünger, “12 yılda Alsancak Stadına tek bir çivi çakmayıp sonrasında ‘Burası depreme dayanıklı değildir’ demek, yıkıp yerine hiçbir kökü hiçbir temeli olmayan çelikten binalar dikmek şehir kültürünü katletmekten öteye geçecek bir tutum değildir. Bakanlık yaptığı işin samimi ve doğru olduğunu düşünüyorsa öncelikle şu soruların yanıtlarını vermek zorundadır: Alsancak Stadı’nı ‘depreme dayanıklı olmadığı’ gerekçesi ile kapatan Bakanlık, yer gösterdiği Atatürk Stadı için ‘depreme dayanıklıdır’ raporu almış mıdır? Atatürk Stadı’nın kapalı tribünün çatısının çökme riski olduğu bilinmesine rağmen, neden oraya yönlendirme yapılmaktadır? Türkiye’de neden sadece Alsancak Stadı için deprem raporu hazırlanmıştır? Diğer il ya da ilçelerde bulunan statlar neden bu uygulama dışında tutulmuştur? Söz konusu raporu hangi kurum veya şirket hazırlamıştır? Raporun kapsamı ve içeriği nedir? Altay Spor Kulübü bu raporu defalarca talep etmesine rağmen, Bakanlık neden ısrarla vermemekte ve gizli tutmaktadır? Rapor, neden liglerin başlamasına az bir süre kala açıklanmıştır. Bundan dolayı, başta Altay olmak üzere diğer İzmir kulüplerinin ve taraftarların mağduriyeti nasıl çözülecektir? Duvarlarına zarar veren taraftarların 'tarihi esere zarar vermekten yargılandığı stat nasıl yıkılacaktır? Sonuç olarak İzmir’in 100 küsur yıldır futbol sahası olarak kullanılan bir alanın, gerekirse büyük yenileme çalışmalarıyla çağa uygun hale getirilerek kullanıma açık tutulmasının sağlanması, şehir kültürünü koruma ve çağa uydurma bakımından başta Bakanlık herkesin sorumluluklarından biridir. Bu konunun takipçisi olacağımızı, öncelikle hukuki çözüm sürecini tamamlayıp, yetmediği takdirde çeşitli protesto eylemleri ile taraftarın yanında durup bu yıkıma dur demeye kararlıyız. Alsancak tarihtir yok edilemez!” şeklinde konuştu.

“ALSANCAK STATI YERİNDE KALMALI”

Aksünger, Alsancak stadı ile ilgili yapılmasını istediklerini ise şu şekilde sıraladı: “Alsancak Stadı’nın yerinde kalmasını, tarihine, kimliğine ve ruhuna uygun biçimde ‘yerinde’ yenilenmesini, tüm toplu ulaşım modlarının kesiştiği bölgede, 20 bin kapasitesiyle, kafe ve restoranlarıyla, ‘Türkiye Futbol Tarihi Müzesi’yle, yeraltı otoparkıyla, toplantı-etkinlik salonlarıyla, cep sinemaları ve diğer üniteleriyle haftanın her günü yaşayan bir Alsancak Stadı’nda insanca koşullarda maç izlemeyi, temel sorunun stat kapasitesi değil, stat sayısı ve niteliği olduğu İzmir’e, tüm kulüplere yetecek şekilde (mevcut statlara dokunulmadan) yeni statlar kazandırılmasını, altyapılar, amatör kulüpler ve İzmir halkının yararlanması için her semte, (mevcut sayısı dünya standartlarının çok çok altında olan) kolay ulaşılabilir ve standartlara uygun spor tesisleri yapılmasını, kitlelerin spor yapmaya özendirilmesini, kentsel mekanlarımız hakkında verilecek kararlarda, bu mekanların asıl kullanıcıları başta olmak üzere tüm kent bileşenlerinin görüşlerinin belirleyici olmasını istiyoruz.”