Soruna Diyanet İşleri Başkanlığı da el atsın

HALİDE DEMİR

İzmir Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi avukatlar, İzmir Adliyesi önünde yaptıkları basın açıklamasıyla çocuk yaşta gerçekleştirilen evliliklerin nedenleri ve ortaya çıkardığı sorunlar hakkında bilgi verdi. Merkez adına konuşan Avukat Şenay Tavuz, hükümetin alması gereken önlemleri 18 ana başlık altında topladı.

“Çocuk yaşta gerçekleştirilen evlilikler bir insan hakları ihlalidir, cinsiyet temelli şiddetin bir türüdür. Ticari cinsel sömürü olduğu gibi, duygusal ihmal ve istismardır” diyen Avukat Tavuz, sorunun çözümüne Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da katkı koyması gerektiğini belirtti.

SORUNA DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI DA EL ATSIN

Av. Şenay Tavuz, “Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, çocuk yaşta evliliklerin önlenmesine yönelik bir strateji geliştirilmeli ve tüm dini yetkililere duyurulmalıdır” dedi.

İŞTE NEDENLER

Erken yaşta yaşanan cinsellik ve anneliğin, eğitim ve istihdamda geride kalma, sosyal dışlanma, eş ve eşin ailesinden daha fazla baskı ve şiddete uğramaya neden olduğuna dikkat çeken Av. Tavuz, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kadın ve Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu tarafından 2009 yılında dört ilde yapılan inceleme sonunda hazırlanan raporda, çocuk yaşta evliliğin nedenleri arasında ekonomik yoksunluk, geleneksel ve dini inançlar, toplum baskısı ve kullanılan dil, eğitimsizlik, evdeki aile içi şiddetten kaçma arzusu ve sosyal baskılar temel nedenler olarak gösterildiğine dikkat çekti.

DEVLET ACİL VE ETKİN ÖNLEMLER ALSIN

İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Üyesi Av. Şenay Tavuz, hükümetin acil önlemler alması gerektiğini söyledi: “Çocuk Koruma Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunundaki birbirine aykırı hükümler yeniden düzenlenerek 18 yaşına kadar herkesin çocuk olduğu kabul edilmelidir. Bu amaçla ebeveyn rızası ile yaş büyütme ve mahkeme kararıyla evlendirmelerin önüne geçilmelidir. Eşitlik ve insan haklarına dayalı toplumsal bir sistemin yeniden inşası ile bu ataerkil zihniyet algısı ve bu algıların beslediği gelenek, görenek ve törelerin işlevsizleştirerek, ortadan kaldırılması için kadının sosyo ekonomik yönden güçlendirilmesine yönelik politikalar hayata geçirilmelidir. Devlet, taraf olduğu uluslararası belgelerdeki taahhütleri çerçevesinde sosyal, ekonomik ve hukuksal olarak planlama yapmak ve bütçe ayırmak suretiyle çocuk evliliklerin önlenmesine yönelik etkin önlemleri acilen almalıdır.”

GERÇEK VERİLER ORTADA YOK

Türkiye İstatistik Kurumu ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından toplanan verilerin çocuk yaşta evliliklerin gerçek sayısını vermediğini, 18 yaşından küçük bireylerin yaptığı evliliklerin istatistik sayısını bulmak için alternatif bir araştırmaya ihtiyaç olduğuna da dikkat çeken Av.Tavuz, sonuç bildirgesindeki önerileri şöyle sıraladı: “Bu nedenle Çocuk Evliliklerine ilişkin veriler, kadın örgütleri, STK’lar ve Devlet kurumları işbirliği ile gerçekçi olarak toplanmalıdır. Ayrıca, il ve ilçelerdeki İnsan Hakları Kurulları resmi olmayan evlilikleri gerekli mercilere bildirmek konusunda aktif rol almalı, bu amaçla muhtarlardan veya yerel yetkililerden bilgi toplamak gibi alternatif yöntemlere başvurmalıdır. Sağlık kurumları, tespit eder etmez erken evlilikleri kaydedip gerekli mercilere bildirmelidir. Bu kurumlar aynı zamanda ergen kız çocuklarını çocuk yaşta hamileliğin ve anneliğin ortaya çıkarabileceği riskler konusunda bilgilendirmelidir. Aile hekimliği güçlendirmeli ve küçük yaştaki çocukların sağlık durumları izlenmelidir.”