Geç yatma, beyindeki vücut saatinin çalışmasını bozarak kalitesiz uyku, depresyon ve davranış sorunlarına yol açıyor
Haber Giriş Tarihi: 06.05.2014 13:15
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Selvi, biyolojik iç ritim ile sosyal ritim arasındaki farklılıklar nedeniyle yanlış zamanda veya geç saatlerde uyumanın, tüm organizmada hormonal düzensizlikler oluşturduğunun bilim çevrelerince kabul edildiğini söyledi.
GEÇ UYUYANLAR DEPRESYON EĞİLİMİNDEDİRLER
Kan şekerinin düzenlenmesi, vücut sıcaklığı, kan basıncının ayarlanması, kalp ritminin ayarlanması, sindirim sisteminin çalışmasının belirlenmesi gibi pek çok fiziksel durumun yanı sıra beyin işlevlerinin de bu düzensizlikten etkilendiğini vurgulayan Selvi, "Yaptığımız çalışmalarda, geç yatmanın beyindeki vücut saatinin çalışmasını da bozarak kalitesiz bir uykuya, depresyona ve davranış sorunlarına yol açtığını belirledik. Geç uyuyan bireyler, depresyona daha yatkındırlar ve çok düşünmeden hareket etme eğilimi içerisindedirler" diye konuştu.
UYKUSUZLUK BERABERİNDE BİRÇOK SIKINTIYI GETİRİYOR
Akşam belirli bir saatten sonra beden ve beynin, uyku ile ancak kendini tamir edebileceğini ifade eden Selvi, erken yatmak ve kalkmanın doğal iç ritme ve biyolojik saate uygun bir davranış olduğunu dile getirdi. Uykusuzluğun aynı zamanda yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, sinirlilik yapabildiğini anlatan Selvi, bu durumun dikkat eksikliği, konsantrasyon güçlüğü gibi nedenlerle küçük kazalara ve okul başarısızlıklarına yol açtığını belirtti. (AA/KONYA)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Geç yatma, beyindeki vücut saatinin çalışmasını bozarak kalitesiz uyku, depresyon ve davranış sorunlarına yol açıyor
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Selvi, biyolojik iç ritim ile sosyal ritim arasındaki farklılıklar nedeniyle yanlış zamanda veya geç saatlerde uyumanın, tüm organizmada hormonal düzensizlikler oluşturduğunun bilim çevrelerince kabul edildiğini söyledi.
GEÇ UYUYANLAR DEPRESYON EĞİLİMİNDEDİRLER
Kan şekerinin düzenlenmesi, vücut sıcaklığı, kan basıncının ayarlanması, kalp ritminin ayarlanması, sindirim sisteminin çalışmasının belirlenmesi gibi pek çok fiziksel durumun yanı sıra beyin işlevlerinin de bu düzensizlikten etkilendiğini vurgulayan Selvi, "Yaptığımız çalışmalarda, geç yatmanın beyindeki vücut saatinin çalışmasını da bozarak kalitesiz bir uykuya, depresyona ve davranış sorunlarına yol açtığını belirledik. Geç uyuyan bireyler, depresyona daha yatkındırlar ve çok düşünmeden hareket etme eğilimi içerisindedirler" diye konuştu.
UYKUSUZLUK BERABERİNDE BİRÇOK SIKINTIYI GETİRİYOR
Akşam belirli bir saatten sonra beden ve beynin, uyku ile ancak kendini tamir edebileceğini ifade eden Selvi, erken yatmak ve kalkmanın doğal iç ritme ve biyolojik saate uygun bir davranış olduğunu dile getirdi. Uykusuzluğun aynı zamanda yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, sinirlilik yapabildiğini anlatan Selvi, bu durumun dikkat eksikliği, konsantrasyon güçlüğü gibi nedenlerle küçük kazalara ve okul başarısızlıklarına yol açtığını belirtti. (AA/KONYA)
Son Girilen Haberler
Resmi Gazete'de yayımlandı: 36 bin sağlık personeli alınacak
Sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Kadro revizyonu devam ediyor: Tugay’dan iki yeni atama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kadro revizyonu çalışmaları devam ederken İZELMAN A.Ş. ve İZTARIM A.Ş.’ye yeni genel müdürler atandı.
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti