CHPli Güler: Gölcük Yaylası altından daha değerli
CHPli Güler: Gölcük Yaylası altından daha değerli
İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Ödemiş Gölcükte özel bir firmanın altın aramak için ÇED başvurusunun onaylanması CHPli Güleri harekete geçirdi
Haber Giriş Tarihi: 14.07.2014 07:09
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce tarafında yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi.
Ödemişe bağlı Gölcük Yaylasının Bozdağları üstünde, bin yüz metre yüksekliğinde doğal güzellikleri ile ünlü bir cennet köşesi olduğunu belirten Güler, Gölcük kış aylarında kayak ve dağ turizmi ile yaz aylarında da serin havası ve doğal güzellikleri ile bölgenin çekim merkezi. Ayrıca tarihi yerlere - eserlere olan yakınlığı ile yurt içi ve dışından gelenlerin uğrak yeri. Burası doğal bir cennet dedi.
Ödemişlilerin, bir firmanın Gölcük Gölü'nün bir kilometre güneyinde yer alan bölgede, altın aramak için yaptığı ÇED başvurusuna verilen onayın tedirginliğini yaşadığını dile getiren Güler, altın madeninin Ödemiş ve bölge için felaket anlamına geleceğini söyledi.
ALTINDAN DAHA DEĞERLİ
Doğal güzelliklerin ve tarihi eserlerin iç içe olduğu, üstelik Doğal SİT alanı olan bir yerin altın için gözden çıkarılamayacağını ifade eden CHPli Güler, Gölcük Gölü güneyinde bir kilometre mesafedeki söz konusu altın madeni sahası içerisinde kestane, zeytin, ceviz ve çam gibi yetişmiş ağaçların da yer aldığı binlerce ağaç var. Yani bu proje hayata geçerse, değişik türede ve yaşta on binlerce ağaç yok edilecek. Suyun her şeyden önemli bir yaşam kaynağı olduğunu biliyoruz. ÇED başvurusu kabul edilen projenin sahası Ödemişe içme suyu sağlayan kaynaklar için büyük bir tehdit konusu. Bu altını neyle ayrıştıracaklar? Siyanürle. Bunun için çökertme havuzları yapacaklar. Sonra arkasından haberler gelecek havuzdan sızıntı var, içme suyuna karıştı gibi birçok felaketi. Burası zaten altından daha değerli bir bölge. Bırakın kendi paha biçilmez değerini bugünlere geldiği gibi gelecek kuşaklara da taşıyabilsin dedi.
ALTNA HÜCUM
Bölgenin, aralarında antik çağlarda kurulmuş bugüne kadar kesintisiz yaşamın sürdüğü Birgi Mahallesi ve Hypaipa kayıp kentindeki tarihi yerleri de kapsadığının altını çizen Güler açıklamasını şöyle sonlandırdı: Geçtiğimiz yıllarda Birgideki tarihi eserlerin restorasyonu 10 Trilyona mal oldu. Her yıl yurt içinden ve dışından gelen binlerce insan burayı ve çevresini ziyaret ediyor. Yarın açık ocak işletmesi ile binlerce hektarlık yeşil örtünün yok edileceği bir yere kim niye gelir. Çıkaracağınız altın mahvedeceğiniz bu cenneti geri getirebilir mi? Altına hücum mantığıyla, gözü dönmüş bir anlayışla kendimize, doğamıza, tarihimize zarar vermeye son verelim artık! Konu felaket boyutuna gelmeden yurttaşların ve kitle örgütlerinin görüşleri doğrultusunda çözüme kavuşturulmalı. Bu da görev sahası Çevre olan Çevre ve Şehircilik Bakanının sorumluluğudur.
İzmir Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Gülerin Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüceye yönelttiği sorular:
*Ödemişte, Gölcük Gölü güneyinde altın arama başvurusu yapılan, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ÇED başvurusu uygun bulunan yerin mülkiyeti kime aittir?
*Açık ocak işletmesi ile çıkarılması projelendirilen maden sahasının alanı ne kadardır?
*Maden işletilmesi için açılacak yüzey alanının bitki dokusu; ağaç türü, yaşı ve sayısı konusunda her hangi bir çalışma var mıdır? Bunlar nelerdir?
*Basın yayın organlarına da konu olan madenin Torbalı ya da Bergamaya taşınıp oralarda işleneceği doğru mudur? Bu ağır yükü kaldırabilecek yol alt yapısı ya da bölgenin mevcut ulaşımını artıracak bir çalışma öngörülmekte midir?
*Açılacak maden ocağının Doğal SIT alanı içinde olduğu doğru mudur? Bölgenin bu özelliği nasıl değerlendirilmektedir?
*Altın madeni ocağının neden olacağı; doğaya, çevreye, turizme, tarihe vereceği zararları hangi önlemlerle karşılanacaktır?
*Altın madenin işletilme süresi ve ömrü ne kadardır? Elde edilecek gelir ne kadar hesap edilmiştir? Bu gelir neden olacağı zararları karşılayacak mıdır? (HABER MERKEZİ)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Ödemiş Gölcükte özel bir firmanın altın aramak için ÇED başvurusunun onaylanması CHPli Güleri harekete geçirdi
İzmir Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce tarafında yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi.
Ödemişe bağlı Gölcük Yaylasının Bozdağları üstünde, bin yüz metre yüksekliğinde doğal güzellikleri ile ünlü bir cennet köşesi olduğunu belirten Güler, Gölcük kış aylarında kayak ve dağ turizmi ile yaz aylarında da serin havası ve doğal güzellikleri ile bölgenin çekim merkezi. Ayrıca tarihi yerlere - eserlere olan yakınlığı ile yurt içi ve dışından gelenlerin uğrak yeri. Burası doğal bir cennet dedi.
Ödemişlilerin, bir firmanın Gölcük Gölü'nün bir kilometre güneyinde yer alan bölgede, altın aramak için yaptığı ÇED başvurusuna verilen onayın tedirginliğini yaşadığını dile getiren Güler, altın madeninin Ödemiş ve bölge için felaket anlamına geleceğini söyledi.
ALTINDAN DAHA DEĞERLİ
Doğal güzelliklerin ve tarihi eserlerin iç içe olduğu, üstelik Doğal SİT alanı olan bir yerin altın için gözden çıkarılamayacağını ifade eden CHPli Güler, Gölcük Gölü güneyinde bir kilometre mesafedeki söz konusu altın madeni sahası içerisinde kestane, zeytin, ceviz ve çam gibi yetişmiş ağaçların da yer aldığı binlerce ağaç var. Yani bu proje hayata geçerse, değişik türede ve yaşta on binlerce ağaç yok edilecek. Suyun her şeyden önemli bir yaşam kaynağı olduğunu biliyoruz. ÇED başvurusu kabul edilen projenin sahası Ödemişe içme suyu sağlayan kaynaklar için büyük bir tehdit konusu. Bu altını neyle ayrıştıracaklar? Siyanürle. Bunun için çökertme havuzları yapacaklar. Sonra arkasından haberler gelecek havuzdan sızıntı var, içme suyuna karıştı gibi birçok felaketi. Burası zaten altından daha değerli bir bölge. Bırakın kendi paha biçilmez değerini bugünlere geldiği gibi gelecek kuşaklara da taşıyabilsin dedi.
ALTNA HÜCUM
Bölgenin, aralarında antik çağlarda kurulmuş bugüne kadar kesintisiz yaşamın sürdüğü Birgi Mahallesi ve Hypaipa kayıp kentindeki tarihi yerleri de kapsadığının altını çizen Güler açıklamasını şöyle sonlandırdı: Geçtiğimiz yıllarda Birgideki tarihi eserlerin restorasyonu 10 Trilyona mal oldu. Her yıl yurt içinden ve dışından gelen binlerce insan burayı ve çevresini ziyaret ediyor. Yarın açık ocak işletmesi ile binlerce hektarlık yeşil örtünün yok edileceği bir yere kim niye gelir. Çıkaracağınız altın mahvedeceğiniz bu cenneti geri getirebilir mi? Altına hücum mantığıyla, gözü dönmüş bir anlayışla kendimize, doğamıza, tarihimize zarar vermeye son verelim artık! Konu felaket boyutuna gelmeden yurttaşların ve kitle örgütlerinin görüşleri doğrultusunda çözüme kavuşturulmalı. Bu da görev sahası Çevre olan Çevre ve Şehircilik Bakanının sorumluluğudur.
İzmir Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Gülerin Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüceye yönelttiği sorular:
*Ödemişte, Gölcük Gölü güneyinde altın arama başvurusu yapılan, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ÇED başvurusu uygun bulunan yerin mülkiyeti kime aittir?
*Açık ocak işletmesi ile çıkarılması projelendirilen maden sahasının alanı ne kadardır?
*Maden işletilmesi için açılacak yüzey alanının bitki dokusu; ağaç türü, yaşı ve sayısı konusunda her hangi bir çalışma var mıdır? Bunlar nelerdir?
*Madenin çıkarılması ve ayrıştırılması işlemlerinde siyanür kullanılacak mı? Kullanılacak yöntemler nelerdir?
*Basın yayın organlarına da konu olan madenin Torbalı ya da Bergamaya taşınıp oralarda işleneceği doğru mudur? Bu ağır yükü kaldırabilecek yol alt yapısı ya da bölgenin mevcut ulaşımını artıracak bir çalışma öngörülmekte midir?
*Açılacak maden ocağının Doğal SIT alanı içinde olduğu doğru mudur? Bölgenin bu özelliği nasıl değerlendirilmektedir?
*Altın madeni ocağının neden olacağı; doğaya, çevreye, turizme, tarihe vereceği zararları hangi önlemlerle karşılanacaktır?
*Altın madenin işletilme süresi ve ömrü ne kadardır? Elde edilecek gelir ne kadar hesap edilmiştir? Bu gelir neden olacağı zararları karşılayacak mıdır? (HABER MERKEZİ)
Son Girilen Haberler
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti
Kadro revizyonu devam ediyor: Tugay’dan iki yeni atama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kadro revizyonu çalışmaları devam ederken İZELMAN A.Ş. ve İZTARIM A.Ş.’ye yeni genel müdürler atandı.