Gül’den şehit aileleri ve gazilere iftar

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şehit aileleri ve gazilerle Çankaya Köşkü'nde iftarda bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, konuklarını Şeref Salonu’nun girişinde karşıladı. Gül, “Sizlerin en değerli varlıklarınız olan çocuklarınız, vatan ve millet için, huzur için, bu milletin ve ülkenin bütünlüğü için, bütün vatandaşlarımızın emniyeti için, yeri geldiğinde en değerli varlıklarını, canlarını verdiler, vatan için şehit oldular. Gazilerimiz şehitliği göze alarak, büyük fedakarlıklar, kahramanlıklar yaptılar. Milletimiz sizlere şükran borçludur. Devletimizin sizi unutmadığını, daima sahip çıktığını göstermek açısından bu beraberliğimiz anlamlı” dedi.

“BİR ANLAMDA BU SİZLERLE VEDA İFTARI DA OLUYOR”

Yedi yıl önce cumhurbaşkanı seçildiğinde güzel bir gelenek başlattığını ve 2007 yılının Eylül ayında ilk defa şehit aileleri ve gazilerle Cumhurbaşkanlığı’nda toplanarak iftar geleneğini başlattığını hatırlatan Gül, bugün sekizinci buluşmayı gerçekleştirdiklerini anlattı. Gül, “Sizler de biliyorsunuz ki Ağustos ayı sonunda Cumhurbaşkanlığı görevim sona eriyor. Bir anlamda bu sizlerle veda iftarı da oluyor. Eminim ki benim yerime seçilecek olan cumhurbaşkanı da bu güzel geleneği devam ettirerek daima şehitlerimizin ailelerine ve gazilerimize milletimizin devletimizin sahip çıktığını her zaman gösterecektir. Gönül şunu ister tabii ki; bir ülkede anlaşmazlıklar, sıkıntılar ve problemler varsa bu problemler konuşularak çözülsün. Silah, kan, bunlar söz konusu olmasın. Ama maalesef bunu anlamayanlar olursa o zaman mecburen bu zor şartlar yaşanıyor ve ülke için vatan için şehitler veriliyor” ifadelerini kullandı.

“Son yıllarda konuşarak, problemlerimizin çözümü yolunda önemli mesafelerin alındığını görüyorum” diyen Gül, şunları kaydetti:

“İnşallah ülkenin birliği ve bütünlüğü içerisinde, çoğulculuğumuzu gösterip, herkesin birbirinin farklılığına saygı gösterecek şekilde, yeri geldiğinde bir olduğumuz gösterecek bir çözümle bu anlaşmazlıklar da neticelenir. Tabii ki devlet adamlarının, yönetimlerinin görevleri konuşarak problemlerin çözümünü bulmaktır. Vaktiyle problemler küçükken konuşularak, doğru teşhis koyularak kararlı adımlar atılsaydı belki bu maliyetlerde ödenmemiş olacaktı. Ama maalesef bu acıları hep beraber yaşadık. Bir şehit haberi geldiğinde evlerinizde bu acıyı nasıl hissettiyseniz, bizler de evlerimizde komutanlar, devletin yetkilileri, hep beraber hissettik. Şehit cenazelerine katıldığımızda sizlerin acılarını hep beraber hissettik. Gazilerimizin tedavileri, gazilerimizin hayatlarını en normal ve rahat bir şekilde devam ettirebilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz; yapmaya da devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığında ihdas ettiğim danışmanlarım, devletin bütün kademeleriyle iş birliği içerisinde oldu. Anayasa değişiklikleri, kanun değişiklikleri bütün bunlar yapıldı ve sizin hizmetinizde olmayı hep şerefli bir görev olarak bildiler. Bundan sonra da bu böyle olacaktır. İnşallah bu terör biter.”

“HEPİMİZ SEFERBERLİK İÇERİSİNDEYİZ”

Cumhurbaşkanı Gül, “Şuna inanın ki, hepinizin derdini çözmek için hepimiz seferberlik içerisindeyiz. Hala halledilemeyen meseleler olabilir, problemler olabilir. Şehitlerin aileleri ve gazilerimizin olduğu bu masalarımızda muhakkak bir Cumhurbaşkanlığı görevlisi var. Onlara da arzularınıza ve isteklerinizi, gördüğünüz noksanlıkları söylemekten hiç çekinmeyin. Hepsi en sıkı bir şekilde takip edilecek. Bundan emin olun” dedi.

“HUZURLU OLABİLMENİN YOLU BİRLİĞİMİZİ KORUMAKTAN GEÇİYOR”

Ülkenin kıymetinin bilinmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Örnekler ortada. İşte televizyonda izliyorsunuz, komşu ülkelerde neler yaşanıyor. Şehirler nasıl harabeye dönüyor, insanlar nasıl evlerinden yurtlarından göçmen oluyor. Yüz binlerce insan evini terk ediyor. Milyonlarca insan göçmen kamplarında yaşamaya başlıyor. Memleketinin kıymetini bilmeyenlerin, birbirine saygısı ve sevgisi olmayanların ülkelerinin neticede geldiği yer burası. Farklı düşüncelerde olabiliriz; bakın burada Diyarbakır’dan Edirne’ye, Bursa’dan Kayseri’ye, Sivas’tan Erzurum’a, Adana’ya her yerden varsınız. Bu ülke ve vatan için her şeyi yaptınız. Ama bir gerçek daha var. Hepinizin ayrı ayrı geleneği, kültürü, özellikleri var. Yani bu büyük ülkede çok çeşitliyiz biz. Bu büyük ülkede farklılıklarımız var. Ama bu hepimizin Türkiye Cumhuriyeti şerefli vatandaşı olmanın ötesinde değil. Yeri geldiğinde nasıl bu vatan için, Şırnak’tan da, Diyarbakır’dan da, Edirne’den de, Hakkari’den de, Kayseri’den de, Adana’dan da şehitler verildi, farklılıklar unutuldu. Birlik ve beraberlik içinde olundu. Huzurlu olabilmenin yolu bu birliğimizi korumaktan geçmektedir. Onun için saygı göstermek gerekiyor. Onun için birbirimize sevgi göstermek gerekiyor ve varsa birbirimizin farklılıkları bunları konuşarak halletmek gerekiyor.” (İHA/ANKARA)