TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Erdoğan Gündoğdu’dan gürledi

  Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Köşk yolunda oy istemek için İzmirlilerin karşısına çıktı. Erdoğan'ın hedefinde CHP ile MHP'nin çatı adayı İhsanoğlu vardı

Haber Giriş Tarihi: 03.08.2014 09:39
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Erdoğan Gündoğdu’dan gürledi

Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Gündoğdu Meydanı’ndan halka seslendi.Saatler öncesinden alanı dolduran İzmirliler ellerindeki bayraklarla Erdoğan’a destek verdi. Alanda Türk bayraklarının yanı sıra Filistin bayraklarının yer alması da dikkat çekti. Vatandaşlar İsrail’n Gazze saldırısını protesto etmek amacıyla “İsrail kahrolsun” diye sloganlar attı. Erdoğan’ın İzmir mitinginde vatandaşlara Erdoğan’ın seçim logosunun basılı bulunduğu şapka ve soğuk çay dağıtılırken sıcakta saatlerce bekleyen vatandaşların serinlemesi için gül suyu esanslı sular püskürtüldü. Alanın dört bir yanına ise Erdoğan’nın fotoğrafının bulunduğu bayraklar asıldı, denize yanaştırılan vapurlara da Başbakan Erdoğan’ın fotoğrafları ve pankartların asıldığı görüldü. Erdoğan’ın konuşması öncesi çalınan seçim şarkılarının yanı sıra geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden sanatçı Murat Göğebakan’ın Uzun Adam adlı şarkısı da sık sık halka dinletildi. 

Başbakan Erdoğan, miting alanına eşi Emine Erdoğan ile birlikte geldi. Mitinge Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Hamza Dağ ve milletvekilleri de katıldı.
Erdoğan'ın gelişi öncesinde AK Parti İzmir'in çiçeği burnunda Başkanı Bülent Delican ile AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım alanda kısa bir konuşma yaptı.


"AHLAK DIŞI SALDIRININ VASITASI OLDULAR"
30 Mart yerel seçimlerini Yeni Türkiye’nin istiklal mücadelesi olarak gördüklerini kaydeden Erdoğan, “Paralel ihanet şebekesini hatırlayın. 17 ve 25 Aralık darbe girişimleri yaparak hukuka, demokrasiye, milli iradeye ahlak dışı saldırı başlatılmıştır. CHP bu ahlak dışı saldırının vasıtası oldu. MHP bu ahlak dışı saldırının aracı oldu. Pensilvanya Türkiye’nin milli kurumlarına değerlerine saldırırken CHP ve MHP buna çanak tuttu. Bizim paralel yapı ile mücadele sebebimiz ulusal güvenliği tehdit eden tüm unsurlarla mücadeledir. Bu can bu tende oldukça bu mücadeleyi yapacağız. Çünkü biz bu milleti parçalatmayız. Bu ümmeti parçalatmayız. Bu bayrağa gölge düşürtmeyiz. Bu topraklar üzerinde operasyon yaptırmayız. Devlet içinde paralel devlet kurmak isteyenlere gereken dersi hukuk içinde veririz. ‘İnlerine gireceğiz’ dedik mi? Şu anda girdik mi? Şimdi şovmenler ecel terleri döküyor. Daha çok şeyler çıkacak. Daha işin başındayız. Şimdi siz seyredin. Diyor ki, ‘Üstlerimiz başbakana bilgi veriyorlardı’ Eğer sen dürüstsen, eğer namusluysan, hangi üstlerin bana nerede bilgi vermiş onu açıkla. Bunlarda takiye var. Bunlarda yalan var. Bunlarda iftira var. Bunların sadece ‘Allah bir’ dediğine inanın çünkü Allah bir. Bunun dışında her şey bunlarda maalesef yalan. Alçakça saldırılarına rağmen Türkiye yüzde 45.5 oy oranı ile milletin partisine oy verdi. Sözümüzü tutuyor ve inlerine girdik, giriyoruz” diye konuştu.

“NİCE PİSLİKLERİ ORTAYA DÖKÜLDܔ

“Nice pislikleri ortaya döküldü daha da dökülecek” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Herkesi dinlemişler. Gazetecileri, sanatçıları, akademisyenleri, sendikaları dinlemiş ve kaydetmişler. CHP ve MHP’yi, onların milletvekillerini, il başkalarını dinlemişler. Bakanları, genelkurmay başkanlarını kuvvet komutanları ile birlikte, devletin en mahrem görüşmelerini kaydetmişler. Şimdi çıkmışlar utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan ‘haram yemedik’ diyorlar. Paralel yargıdakiler ‘Senin şu işini çözerim ancak şunu vereceksin, şuraya şunu yapacaksın’ iş bu şekilde yürüyor. İş adamlarının hepsi korku kumpası içine girdi. Daha ne yiyeceksiniz en büyük haramı yemişsiniz. Kul hakkı yemişsin. Ülkenize, milletinize ihanet etmişsiniz. İnsanların yatak odalarına kadar girmişsiniz. Şantaj yapmışsınız. Şantajlar sebebiyle konuşamayanları deşifre ettik.”

“BAYKAL BAŞKA YERLERDE DOLAŞMA”
Kılıçdaroğlu’nun şantaj ve montaj neticesinde CHP’nin başına geldiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasında Baykal’a şöyle seslendi: “Kaset genel başkanıydı ya böyle oldu işte. Sayın Baykal’ın başına olaylar geldi. Baykal başka yerlerde dolaşma bu işin üstadı bunlar. Ya sana bu kumpası kurdular, sonra ziyarete geldi, sonra ‘Aday olmayacağım’ dedi, 24 saat geçmeden aday oldu. Bunda yalan çok. Bunda dürüstlük yok. İzmirli kardeşlerime sesleniyorum; bunların peşinden gitmeyi artık bırakın. Düzgün siyasete sahip çıkalım. Ne kadar muhalif varsa inancına, fikrine, zikrine bakmadan dosyaya doldurmuş hapse atmak için hazırlık yapmışlar. Beni dinlemişler. Böcekler yerleştirdiler. Rabbim düşmanın bile ahlaklısını versin. Bunlarda ahlak yok. Bunlarda edep yok. Bunlarda vatan millet bayrak sevgisi yok. 30 Mart’ta sandıkta milletten cevaplarını aldılar ama uslanmadılar.”

“BU İTHAL ADAY YERLİ DEĞİLDİR”
10 Ağustos seçimi için bir kez daha Pensilvanya adayı çıkardıklarını dile getiren Erdoğan, 'çatı aday' Ekmeleddin İhsanoğlu’nun İstiklal Marşı şiirini Çanakkale Şiiri ile karıştırması ile ilgili görüntüyü halka izlettirdikten sonra şöyle konuştu: “Bu monşer aday CHP ve MHP’nin değil Prensilvanya’nın ipini tutan uluslararası adayıdır. Bu ithal aday yerli değildir. Ülkesine milletine yabancı adaydır. Siyaset bilmez, Türkiye’yi de sorunlarını da bilmez. En azından İstiklal Marşı’nı bilseydi. Ah kardeşlerim ah. Kardeşlerim şu anda 3 yaşında yavrular 10 kıtasını evelallah gümbür gümbür okuyor. Dedim ya yabancı. Şimdi ben CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; böyle bir insanın peşinden nasıl gideceksiniz? MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; böyle bir adamın peşinden nasıl gideceksiniz? Büyük Birlik Partisi’ne, Saadet Partisi’ne gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; değerlerine bu kadar uzak insana nasıl oy vereceksiniz? 10 Ağustos’ta inanıyorum ki aklı selim galip gelecek. Daha ülkenin milli marşını dahi tanımıyor. O kadar monşer ki İstiklal Marşımıza o kadar Fransız ki halkına o kadar yabancı ki birilerine yaranmak adına her yola başvuruyor. Bunun amiri de tıpkı bunun gibiydi. Kim bunun amiri? CHP Genel Müdürü. O da Ankara caddelerinde bozkurt işareti yapıyordu. Sonuç 30 Mart’ta sandıkta hezimeti gördü. Ben burada ne dedim ‘Eğer Ak Parti 1. parti olmazsa ben genel başkanlıktan çekileceğim dedim ama Kılıçdaroğlu 1. parti olamazsa çekilecek mi?’ dedim cevap yok. Bahçeli’den cevap yok. Çünkü bunların iktidar olmak gibi derdi yok. Tek derdi o koltuğa oturmak ve korumak. Bunların hizmet diye derdi de yok. Hizmet bizim işimiz. Biz bu millete aşığız be sevdalıyız sevdalı. Bizim derdimiz var. Efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik.”

“YABANCI MONŞER ADAY”

İzmir’in "ithal, memleketine yabancı, monşer adaya" destek vermeyeceğini söyleyen Erdoğan, “İstiklal Marşı ile Çanakkale şiirini birbirinden ayıramayan bu adaya inşallah aldanmayacak. Ne diyor, ‘Tıpış tıpış gidecek adaya oyunuzu vereceksiniz’ diyor. Ey CHP Genel Müdürü sana aday dayattılar ama sen monşer adayı millete dayatamazsın. Ey Bahçeli boynunu büktün kabullendin ama MHP’li kardeşlere bu adayı dayatamazsın. Bünyeleri böyle bir adayı kaldırmaz. Kaldırır mı? İzmir dayatmayı kabul eder mi, İstiklal mücadelesinin şehri, ülkesine yabancı olanlara oy verir mi? İzmir tıpış tıpış değil gönüllü olarak sandığa gidip oyunu kullanacak" dedi.
İzmir’in bugün yine çok farklı olduğunu, kabına sığmadığını söyleyen Erdoğan, "İzmir maşallah 16 Mart’taki o tarihi mitingimizi aratmıyor. 16 Mart’ta bütün dünyanın gıpta ile izlediği mitingi yaptık. Ardından yüzde 36 ile yerel seçimlerdeki en yüksek oyumuzu aldık. Adım adım hizmet siyasetine, proje siyasetine eser siyasetine koşuyoruz. Hatta daha çok çalışacağız. Kendimizi daha çok anlatacağız. Farkımızı ortaya koyacak, inşallah gelecek seçimde İzmir’i AK Parti belediyeciliği ile tanıştıracağız” ifadelerini kullandı. (İHA/İZMİR)

 

MİTİNG ÖNCESİ 12 GÖZALTI

Mitingin gerçekleştirileceği Gündoğdu Meydanı yakınlarında Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde bir araya gelen muhalif gruplar, Başbakan Erdoğan’ın mitingini protesto etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine gösteri yapan grup, bir süre boyunca sloganlar atarak eylemlerine devam etti. Bu sırada, Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde yürüyen grubun önü çevik kuvvet polisleri tarafından kesildi. Çevik kuvvet grubun önünde ve arkasında baraj oluşturup ilerlemelerini engelledi.

Bu sırada, yaklaşık 20 metre ilerideki binada bulunan Türkiye Gençlik Birliği(TGB) şubesinden de Başbakan Erdoğan'a hakaret içeren yaklaşık 10 metrelik bir pankart açıldı. Ardından TGB'liler de binadan slogan atmaya başladı. Polis TGB'nin bulunduğu binanın altındaki balkona çıkarak pankartın yarısını bıçakla kesti. Bu sırada dışarıya çıkmak isteyen TGB'li 12 kişi gözaltına alındı.

Gerginliğin yaşandığı sırada, Başbakan Erdoğan henüz İzmir'e gelmemişti. (İHA/İZMİR)

 

BAŞBAKAN ERDOĞAN BALIKESİR'DE İSRAİL'E YÜKLENDİ

Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de yaptığı konuşmasında; İsrail'in ateşkesi bir kez daha bozarak hukuku ve anlaşmaları çiğnediğini belirterek, "Bir tane askeri esir alındı diye İsrail feryat ediyor, bir tane askerinin esir alınmasını konuşuyorsun da bin 500 tane şehidin, 7 bini aşkın yaralının hesabını kim verecek. Seninki can da öbürkülerin patlıcan mı ya?" dedi. Erdoğan, İsrail'in Hitler'i aratmayan soykırımını yaparken, Ortadoğu ve dünyaya asla barış ve adaletin gelmeyeceğini ifade etti.

Balıkesir Kuvayi Milliye Meydanı'nda onbinlere seslenen Başbakan Erdoğan, İsrail'in ateşkesi bozarak her zaman olduğu gibi hukuku ve anlaşmaları çiğnediğini belirterek, "Ateşkesi bir kez daha ihlal etti. Kardeşlerim bunlar kana doymaz. Ama inanın o doyamadıkları kanda boğulup gidecekler. O çocukların o bebeklerin o masum kadınların kanında boğulup gidecekler. Bu arada devletler sussa da dünya halklarının haykırışları yükselmeye devam ediyor. Dünyanın bir çok ülkesinde halklar sokağa çıkıp çocuk katili İsrail'i protesto ediyor. Gazze'de şehit olanların sayısı 1500'ü aştı. Malesef bu şehitlerin önemli kısmı çocuk ve kadın. Bayram Ramazan demediler, ölüm kustular. Çocuk, kadın, yaşlı demediler, ölüm yağdırdılar. Okul, cami hastane demediler masum insanları alçakça katlettiler. Dünya şu anda 1500 kişi öldükten sonra yüzlerce çocuk hayatını kaybettikten sonra Gazze ile ancak ilgilenmeye o da çok cılız şekilde ilgilenmeye başladı. Zulüm ile abad olunmaz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Er veya geç çıkacak. O masum çocukların ahı, annelerin feryadı er ya da geç İsrail'den sorulur. Uluslararası toplum, artık İsrail'in bu şımarıklığının, hukuk tanımazlığının, soykırım sevdasının mutlaka önüne geçmelidir. İsrail Hitler'i aratmayan soykırım yaparken ne ortadoğuya ne de dünyaya asla barış, adalet gelemez. Her gün çocukların öldüğü, her gün masum sivillerin boğazlandığı bir dünyada, barış, dayanışma, hukuk ve adalet olamaz. Bizim polisimiz İstanbul Taksim'de cam çerçeve kıran insanları yaralayan esnafa saldıran sokaktaki insanlara saldıran vandallara biber gazı ve tazyikli su ile karşılık verdiğinde batılı ülkeler, medya ayağa kalkıyor günlerce bunu konuşuyorlardı. Ey Amerika, sen de konuşuyordun. Ey batı, sen de konuşuyordun. Şimdi neredesin? Avrupa neredesin, Amerika neredesin. Soruyorum. Cevap var mı? Yok. Peki bu başka bir türlü ittifak. Gazze'de 1500'den fazla insan hayatını kaybetti. Bir tane askerleri esir alında diye İsrail feryat ediyor. Bir tane askerinin esir alınmasını konuşuyorsun da 1500 tane şehidin, 7 bin yaralının hesabını kim verecek. Seninki can da öbürküler patlıcan mı ya?" ifadelerine yer verdi.

"GEZİ OLAYLARI KADAR YER VERMEDİLER"

Başbakan Erdoğan, uluslararası medya ve batılı yetkililerin gezi olayları kadar İsrail'deki zulmu gündemlerine taşımadığını kaydederek, "Bazı ülkelerde Gazze protestoları yasaklandı, protestolara polis çok ağır şiddet uyguladı. Bu çifte standart, hukuksuzluktur, bu adaletsizliktir. İnsanların vicdanlarındaki adalet duygusunu yaralayan aymazlıktır. İsrail, Gazze'de soykırım yaparken, dünyanın kendisine sessiz kalmasını, hatta kendisini desteklemesini istiyordu. Türkiye'den de beklentisi buydu. 10 yıllarca böyle oldu. İsrail keyfice saldırdı, zulmettti. Türkiye malesef on yıllarca diğer dünya ülkeleri gibi malesef seyretti. Biz zulme karşı gelip itiraz edince bu soykırımı durdurmak için mücadele edince İsrail bundan rahatsız oldu. İstiyor ki Türkiye sussun, eskiden olduğu gibi tepkisiz kalsın. Geçmişte olduğu gibi Türkiye özür dileyen ülke olsun istiyorlar. Geçti o günler. O günler 3 Kasım 2002'de sona erdi. Artık iş başında milletin iktidarı var. Artık bu ülkenin iç, dış politikasına dışarıdan birileri değil hamdolsun milletimin kendisi istikamet çiziyor. Rahatsız olan sadece İsrail değil, içeride eski o Türkiye'nin aktörleri de bizim Gazze mücadelemizden ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. CHP ve MHP, onların ortak adayları elbette bunları parmağında oynatan Pensilvanya; bizim İsrail zulmü karşısında dimdik durmamızdan çok rahatsız oluyorlar. İstiyorlar ki, eskisi gibi olsun, Türkiye görmesin, duymasın söz söylemesin. 7 Temmuz'da İsrail saldırıları başladığından beri, içeride hükümete saldırarak, İsrail'in işini kolaylaştırmaya çalışıyorlar. Hayret, hayret. Birden bire Türkmen'leri hatırladılar. İnanın gündemlerinde hiç yoktu, inanın unutmuşlardı. Biz Gazze için sesimizi yükseltince nasıl olduysa Türkmen kardeşlerimizi hatırladılar. Biz ne kadar Gazze için mücadele veriyorsak, hatta fazlasıyla Türkmen kardeşlerimiz için mücadele veriyoruz. Ey Bahçeli, bizim Türkmen kardeşlerimiz için ne yaptığımızı daha önce senin yanında olan arkadaşlarına sor. Onlar da bilir ama benim Türkmen kardeşlerim de bilir. Acaba Bahçeli ya senin hayatında Türkmen kardeşlerimle görüşmek gibi bir derdin var mı? Sen 3,5 yıl Başbakan yardımcılığı yaptın" diye konuştu.

Başbakan, konuşma sırasında mikrafon arızası sebebiyle 10 dakika ara verdi. Ardından konuşmasına devam eden başbakan, CHP, MHP ve Çatı Aday Ekmeleddin İhsanoğlu’na yüklendi. (İHA/BALIKESİR)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.