Kocaoğlu: İzmir’in hakkı yeniyor

FEYZİ MİRHANOĞLU

Bademli Fidancılık Kalkınma Kooperatifi ile gerçekleştirilen “Fidan, Ağaç, Yoğurt, Ayran, Zeytinyağı Alım Protokolü” imza töreninde söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, son günlerde büyük tartışmalara neden olan İl Özel İdaresi’nin taşınmazlarının paylaşımı krizine tepki gösterdi. Paylaşım konusunda aralarında gerginliğin dinmediği Vali Mustafa Toprak’a, “Ben bu mallar satılmasın diye mücadele ediyorum. İzmir’de bir ayrım yapılıyor. İzmir’in hakkı yeniyor. Siz doyduğunuz kente bizim penceremizden bakmıyorsunuz” diyen Kocaoğlu konuyla ilgili tepkisini dile getirdi.

“KONU ÇARPITILIYOR”

Son günlerde İzmir Valisi Mustafa Toprak ile aralarında geçen gerginliğe değerlendiren Başkan Kocaoğlu, “Hangi kurumun neye ihtiyacı varsa, tabii ki bu mallar oraya verilecek. Konu o değil. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak köy ve belde belediyelerinden sıfır çıktık. Benim derdim malların şu belediyeye, bu belediyeye verilmesi değil. Bu malların yerel servettir ve yerelde kalması gerekir. Satılacak araziler, belirli kurumlara verilerek oradan Özelleştirme İdaresi’ne, oradan da satışa gitmek üzere İzmir’de bir ayrım yapılıyor. Ben bunu evime götürmeyeceğim. Öyle bir hakkım da yok. Tüm mücadelemiz, kamu yöneticilerinin, yani valinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne hiçbir mal vermeyerek, bunları farklı düşünceler ile bir yerlere, emir komuta zincirinde götürmesine karşıdır.”

 “MÜCADELEM MALLARIN İZMİR’E KALMASI”

Bugüne kadar Büyükşehir Belediyesi bunların kirası ile iş yapmadığına dikkat çeken Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi kamunun bir liralık malını satmadı. Büyükşehir Belediyesi bugüne dek 1 milyar TL’nin üzerinde kamulaştırma yaptı. İzmirli hemşerilerimin bana verdiği yetkiye ve görevimin gereğine dayanarak, namusumla, şerefimle, haysiyetimle bu kentin yerel servetini korumak ve kollamak için, bu mallar satılmasın diye, bu kentte kalsın diye mücadele ediyorum. İzmir’de yaşayan, İzmir’de geçinen bazı arkadaşlar, bu mallar oraya da gitse ne olacak diyor. O zaman siz bizim gibi düşünmüyorsunuz. Doğduğunuz, doyduğunuz kenti bizim penceremizden algılamıyorsunuz. O zaman bir problem var” ifadelerini kullandı.

 “PROJELERİMİZLE DÜNYA PAZARINDA YARIŞACAĞIZ”

Yerelde kalkınma hedeflerinden bahseden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi de on yıldır her sektörde kalkınmayı destekliyor ve İzmir’in topyekün kalkınmasını sağlamaya çalışıyor. 2004 yılından beri de bunun öncülüğünü gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Köylerimizin mahalle olmasından dolayı kırsal ve kent ayrımı ortaya çıktı. Zaten 21 ilçemizin tüm arazi yollarını bitirmiştik. Sırada bütünşehir yasası ile birlikte bağlanan 9 ilçemiz var. Birkaç yıl içerisinde arazi yolları asfaltlama çalışmasını sürdüreceğiz. Türkiye’de bunu ilk düşünen ve proje haline getiren, kesintisiz uygulayan ilk yerel yönetimiz. Yaptığımız projelerle dünya pazarlarında yarışacak, rekabet edebilecek seviyeye gelmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

 “HAYAL BİLE DEĞİLDİ”

Türkiye’de Tarım Daire Başkanlığı’nı kuran ilk belediye olduklarını vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “Tarımı A’dan Z’ye örgütlemek gerekiyor. Kooperatifler ile birleşerek satışta belirli bir büyüklüğe ulaşarak pazarlık gücünüzü arttırmamız gerekiyor, birlikte kaliteyi yakalamamız gerekiyor. Kooperatiflerimiz dünya çapında belli başarılara imza attı. Bu işe başladığımızda ürünlerin yurt dışına ihraç edilmesi hayal bile değildi. Önümüzdeki dönemde kooperatiflerimizi ile birlikte dünyaya açılmanın yolunu bulmak zorundayız. Pazarlama yapacak, araştıracak, dünyanın talebini bizlere iletecek, kooperatiflerin önünü açacak bir birimi kurmak ve geliştirmek zorundayız” dedi.

 “HEDEF LOKMAYI BÜYÜTMEK”

Tarımla birlikte kalkınmanın da artacağına işaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocoağlu, “Çok önemli bir tarım kentiyiz. Biz önce yakın coğrafyamızı, yani önce İzmir’i A’dan Z’ye doyurmamız gerekiyor. Yakın pazara üretim yapmak rekabet gücümüzü arttırıyor. İnanacağız, tarımın otuz kırk yıllık ihmal edilmişliğinin farkına vararak tarımı bu ülkede kalkındıracağız. Biz il düzeyinde bu üreticinin kalkınması için çalışacağız. Hedef lokmayı büyütmek. Üretimde, yönetimde, demokrasi de her şey yerelde başlıyor. Yerelde ne kadar gelişirsek, ne kadar birbirimizle diyalog kurarsak, ne kadar katılımcı bir yönetim anlayışı ile kentlerimizi yönetirsek, genelde de o kadar sinerji yaratarak demokrasiyi yerleştirmek durumundayız” ifadelerini kullandı. Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem ise, dünyanın en verimli üç ovasından birisinde yaşadıklarını belirterek, “Burada 2 binin üzerinde aile topraktan geçiniyor. Bu insanların ürettiklerinin pazar bulması ve emeklerinin karşılığının olması çok önemlidir. Umarız önümüzdeki dönemde bu üretilenlere Bademli ve Ödemiş marka olmaya devam eder” şeklinde konuştu.

YERLİ ÜRETİCİYE 103 MİLYON TL DESTEK

Yerli üreticinin desteklenmesi amacıyla kooperatiflerle anlaşma yapan ve Türkiye’de “sözleşmeli üretim” modelini uygulayan ilk yerel yönetim olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaçlarını kooperatiflerden sağlayarak yerli üreticiye 2007 yılından bu yana 103 milyon 822 bin 595 TL katkıda bulundu. Yoğurt, ayran, peynir, süt, zeytinyağı gibi alımlar için ise 2009-2014 yılları arasında toplam 3 milyon 125 bin 314 TL bedel ödendi. Ödemiş’e bağlı Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nden 2007 – 2013 yılları arasında toplam 8 milyon 206 bin 50 TL'lik alım yapılarak, üreticilere destek olundu.