“CHP İzmir’de neden sevinemedi?”

HALİDE DEMİR - Bakan Yıldırım, seçim öncesi gerçekleştirilen 17 Aralık sürecinin gölgesinde geçen seçim sürecinde hedefin Türkiye’nin istikrarını bozmak olduğunu belirterek, paralel yapıya yüklendi.

CHP TÜRKİYE’YE LAZIM DEĞİL AMA İZMİR TÜRKİYE’YE LAZIM

İzmir seçim sonuçlarını da ayrıntılı bir şekilde değerlendiren Binali Yıldırım, gözlerinin CHP’li belediyelerin üzerinde olduğunu belirterek, “Artık İzmirli belediyeler için hayat çok zor olmuştur. Ya çalışacaklar ya da bırakıp gidecekler. Başka şansları yok. Her zaman bütün arkadaşlarımızla İzmirlilerin ve İzmir’in taleplerinin, bekledikleri hizmetlerin takipçisi olacağız. İzmir köye döndü deyince kızıyorlar. Çalış da hizmet olsun. Hizmet ettin de önünde mi durduk. Ama artık çalışmaktan başka şansları yok. Hiç alışık olmadıkları bir işle karşı karşıyalar. Bunların hiç sevmediği şey. En azından bu seçim böyle bir şey kazandırdı. İzmirli artık çalışın, bırakın boş lafı dedi. Yahu  çalışırsa çalışsın çalışmazsa çalışan bulunur elbet. İzmir Türkiye’ye lazım dedik. CHP Türkiye’ye lazım değil ama İzmir Türkiye’ye her zaman lazım” dedi.

Seçim kampanyası boyunca tüm vekillerin ve parti teşkilatlarının canla başla çalıştığına inancının tam olduğunu, iyi bir kampanya süreci yürüttüklerini ve yüzde 58 oranında oy artışı sağladıklarını kaydeden Yıldırım, azımsanmayacak bir başarıya imza attıklarını söyledi ve İzmir’de yerelde iktidar olan CHP’nin yaşanan büyük oy kaybı nedeniyle kutlama dahi yapamadığını dile getirdi.

170 BİN OYA İHTİYACIMIZ VAR

Parti teşkilatına, “Bir milyona yakın insan bize oy vermiş, gönül vermiş. 200 bine daha ihtiyacımız var. Üye sayısı 400 binin üzerinde, üye sayısının yarısı kadar daha oya ihtiyacımız var, hatta daha az; 170 bin oya ihtiyacımız var” diye konuşan Binali Yıldırım, “Çoğu gitti azı kaldı. Vur kazmayı Ferhat. Moral bozmaya gerek yok. Bu kadar kafa karışıklığına, iftiraya, tacize rağmen hiç küçümsemeyin. 2009 seçimlerimizin yüzde 58 fazlası. Bu az bir destek değil. Bu bizim için önemli bir noktadır. Bundan sonraki çalışmalarımız için bir referanstır. Az bir gayretle bu iş tamamdır” dedi.

CHP İZMİR’DE NEDEN KUTLAMA YAPAMADI?

Yıldırım, İzmir seçimlerinin de ulusal siyasetin ve 17 Aralık sürecinin gölgesinde geçtiğini anlatarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Seçimler bitti kavgası hala bitmedi. Bizim bir şey söylememize lüzum yok. Her şey ortada. Bizim hedefimiz İzmir’i AK Parti yerel yöneticileriyle buluşturmaktı. Tamamını. Canla başla çalıştık bu hedefimiz için. Kadın, gençlik kolları, il ve ilçe teşkilatları, mahalle temsilcileri, vekiller, herkes çalıştı. Bunu zaten sonuçlardan görüyoruz. CHP’nin yerelde iktidar olduğu yerde, tüm ilçelerinde oy kaybettiği başka bir il yok. Sadece İzmir var. Oyunu CHP’nin olduğu ilde yüzde 58 arttıran başka bir yer yok. İzmir var. Bu başarıyı yeterli görmüyoruz ama küçümsemeyelim. Eğer rakiplerimiz açısından bir başarı var idiyse, neden bir kutlama yapamadılar. Niye sevinemediler. Genel merkezlerinde birbirlerine girdiler. Biz yapılması gerekeni yaptık. Şartlar farklı şekilde gelişti. İzmir seçimleri ulusal siyasetten olumsuz etkilendi. Başka illerde olumlu etkilendi. İzmir’de böyle oldu. İzmirlilerin A K Parti belediyeciliğiyle buluşmaları biraz gecikmiş olacak. İzmir 6 belediye ile başladı, 5 yıl sonra İzmir’de artık İzmirli diyecek ki, artık şu İzmir hizmetle buluşsun diyecek. Çünkü bizim belediyelerimiz öyle güzel hizmetler ortaya koyacak ki, o hizmetleri gören İzmirliler işte hizmet budur. İzmir’in ihtiyacı olan belediyecilik budur diyecek. “

ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ BİZ DİMDİK AYAKTAYIZ

Programa katılan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakana Taner Yıldız ise, 17 Aralık’ta başlayan karalama kampanyasından daha güçlü çıktıklarını anlatarak; “17 Aralık tüm ülkelerin siyaset tarihine işlenebilecek önemli bir siyasi hareket olarak geçti. Türkiye’nin iradesine konulan iradenin ne kadar güçlü ve ileriye dönük olduğu bir kez daha ortaya kondu. Bu bizim için bir tehdit idi ama hamdolsun fırsata dönüştü. Onlar üzülmemizin ötesinde yıkılmamızı istediler, şükürler olsun biz dimdik ayaktayız” dedi.

Bakan Yıldız, paralel yapının 11 yıl boyunca AK Parti’ye iyi derken, birden kötü demesinin muhasebesini yapacaklarını ve atılan iftiraların hesabını soracaklarını söylemeyi de ihmal etmedi: “17 Aralık’ı düzenleyenlerin yeraltından aldığı gücü kırmanın tek yolu şeffaflıktır. 2 hafta aldanmışlık duygusu yaşadık. Ama sonra hamdolsun ülkenin geleceğini düşündük. Yüzde 28’ten fazla oy alamazsınız diye uzaklardan seslenen yapı, yalnızca bir inanma değil o arkadaşlar arasında imana dönüşmüştü. Nasıl inanıyorsunuz böyle bir şeye dedim. Görün bakın, alamayacaksınız dediler. Buna gerçekten inanmışlardı ve rahatlardı. Niçin ‘yüzde 28’ten fazla oy alamazsınız’ diye iman ettiler niçin bugün hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar. Olmaz böyle bir şey. Bu ülkenin başbakanına 16 Aralık’a kadar iyi dediniz, 17 Aralık’tan sonra kötü birisi dediniz. Böyle bir şey mümkün mü? Niçin 11 yıl iyi dediniz, sonra kötü dediniz. Bunların muhasebesi yapılacak. Kusura bakmayın biz hiçbir şey yapılmamış gibi davranamayız. İftiralar atıldı, Allah’a havale ettik. Ama zannetmesinler ki o iftiralar karşılıksız kalacak? Mazlumun, masumun ahını almayacaksınız.”

AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu da, özeleştiri yapmanın önemine dikkat çekti.

KAÇ MUHALİFİ BULUP İKNA ETMEYE ÇALIŞTIK?

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını belirtti ve ardından, “Binali Bey elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Teşkilatımızla övünmeli ama özeleştiri de yapmalıyız. Teşkilatlarımızın yapılanmasında kimin elinden ne gelire iyi bakmak zorundayız. Elinden çok iyi iş gelecek insanları seçip o insanları işbaşı yaptırdık mı? Kaç muhalifi bulup ikna etmeye çalıştık. Kendi kardeşlerimizle konuşmanın değersiz olduğunu söylemiyorum. Kaç AK Partili olmayanı bulup ikna etmeye çalıştık? Organizasyon ve yöntem olarak eksiklerimizin olup olmadığını konuşmak zorundayız. Yoksa eksiklerimizi ve hatalarımızı unuturuz. Böyle böyle başarıyı yakalayacağız. Her seçim bize bir ders” şeklinde özetledi düşüncelerini.