Yarın çok geç olabilir

EMİNE ŞEKER

Geçen hafta sonu İzmir’den Kobane'ye giden DİSK, KESK ve TMMOB heyeti basın açıklaması düzenleyerek izlenimlerini kamuoyu ile paylaştı.

İNSANLIK TARİHİNİN EN VAHŞİ KATLİAMLARINI GERÇEKLEŞTİRİYOR

Basın açıklamasını yapan KESK İzmir Dönem Yürütmesi İdil Uğurlu, Emperyalistlerin, Ortadoğu’da bölgeyi yeniden dizayn etme projeleri üreterek sürekli bir kaos ortamı yaratmaya çalıştıklarını iddia ederek, “Amaçları sadece bölgeyi ve dolayısıyla petrol kaynaklarını kontrol altında tutmak. Bu projeler kapsamında son dönemde üretilen IŞİD terör örgütü, bölge halklarına acımasızca saldırıyor, insanlık tarihinin en vahşi katliamlarını gerçekleştiriyor, kadınları savaş ganimeti olarak kullanıyor ve çoluk çocuk demeden kitlesel katliamlar gerçekleştiriyor. Bu vahşi terör örgütü, Türkiye’nin de desteği ile son günlerde Suriye’nin Kobanâ kantonuna saldırıyor. Dünyanın gözü önünde Kobane’nin doğusu, batısı ve güneyi, terör örgütünün ablukası altında direniyor. Terör örgütü ise elindeki ağır silahlarla Türkiye’nin sınırında bulunan ve çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı kentte yeni bir katliama hazırlanıyor” dedi.

AĞIR YAŞAM KOŞULLARI, YAŞANAN SAVAŞIN ETKİSİNİ DAHA DA AĞIRLAŞTIRIYOR

Binlerce yıldır sınırların ayıramadığı akrabalıkların yaşandığı bölgedeki savaştan, sınırın her iki tarafı da olumsuz etkilendiğini belirten Uğurlu, “DİSK, KESK, TMMOB İzmir temsilcileri ve İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri; emperyalistler tarafından yeni üretilmiş bu taşeron vahşi terör örgütünün bölgede sürdürdüğü vahşet ve katliamlara dikkat çekmek amacıyla, geçtiğimiz günlerde temsili bir heyet ile bölgeyi ziyaret etti. 26-27 Eylül 2014 tarihlerinde Türkiye’nin Kobanê sınırında bulunan Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı Dewşan (Tavşanlı) köyüne giden heyetimiz, burada ülkenin diğer bölgelerinden gelen yurttaşlarımızla birlikte yöre halkıyla dayanışmak için nöbet eylemine katılmıştır” şeklinde konuştu. Uğurlu, heyette bulunan arkadaşlarının izlenimlerini ise şu şekilde sıraladı: “Öncelikle belirtmek isteriz ki, bölgedeki ağır yaşam koşulları, yaşanan savaşın etkisini daha da ağırlaştırmaktadır. Kobanê ve çevresinde, IŞİD’in ağır silah, tank ve toplarla yaptığı saldırılara YPG gerillalarının hafif silahlarla karşılık verdiği eşitsiz bir çatışma ortamı şiddetli bir şekilde sürmektedir. Ağır savaş koşullarına, TSK’nın canı yanmış, akrabalarının can derdine düşmüş bölge insanına biber gazlı, dipçikli uyguladığı şiddet de eklenince tahammülü zor, insanlık adına utanç verici bir ortam oluşmaktadır. Yöre halkının Türkiye devletine zerre güveni kalmamış durumda ve Türkiye üzerinden IŞİD’e sürekli olarak mühimmat ve lojistik destek sağlandığına yaygın olarak inanıyorlar. Buna karşın Kobanê’ye destek için gitmek isteyenler gazlı dipçikli şiddete maruz kalıyor. Bu nedenle yardımları ve sınır geçişlerini engellemek amacıyla sınır boyunca gece gündüz nöbet tutuyorlar. Köyleri IŞİD tarafından işgal edilen Suriyeliler, Türkiye’ye geçerek çok zor koşullarda hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Ziyaretimiz sırasında, Dewşan köyünün sınıra yakın bölgesinde nöbet tutarken heyetimizin de bulunduğu kitlenin yakınlarına 26 Eylül Cumartesi günü öğle saatlerinde 4 adet havan topu mermisi düşmüştür. Bu mermilerden bir tanesi kitlenin yakınında bulunan bir minibüse isabet ederek iki vatandaşımızın yaralanmasına neden olmuştur. Kobanê’den gelen haberlere göre Kobanê halkı her türlü zorluğa ve imkânsızlığa karşın büyük bir mücadele ruhu ve moralle direneceklerini belirtmektedir.”

HUZUR ORTAMINA KAVUŞTURALIM

Uğurlu, vicdanlara seslendiklerini vurgulayarak, “Kamuoyunun dikkatini bölgede yaşayan insanların gördüğü zulme, hayatta kalma mücadelesine dikkat çekmek, binlerce yıldır her türlü zorluğa rağmen bir arada yaşayan halkların barış ve huzur ortamına kavuşmasına katkı sağlamaktır. Onların mücadelesine destek olmaktır. Yarın çok geç olabilir. Gelin bu günden, hep beraber IŞİD terör örgütünün Kobanê halkına yönelik katliam girişimlerini durduralım, emperyalizmin oyununu bozalım, bölge halklarını barış ve huzur ortamına kavuşturalım” dedi.