TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

LAMBALI RADYO DÜNYASI

İzmir’de bu mesleği yapan sadece bir kaç kişi kaldı. Türkiye’de ise bir elin parmaklarını geçmeyeceği tahmin ediliyor. Tarihin derinliklerine ışık tutan, teknoloji bugünkü haline gelene kadar iletişimin en güçlü sesi olan radyolar ve bir radyo ustası; Fuat Arabacı…

Haber Giriş Tarihi: 25.08.2014 08:09
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
LAMBALI RADYO DÜNYASI

İzmir’de bu mesleği yapan sadece bir kaç kişi kaldı. Türkiye’de ise bir elin parmaklarını geçmeyeceği tahmin ediliyor. Tarihin derinliklerine ışık tutan, teknoloji bugünkü haline gelene kadar iletişimin en güçlü sesi olan radyolar ve bir radyo ustası; Fuat Arabacı…

DAVUT İPEK

İzmir’in Konak semtinde gizli kalmış, tarihi içinde barındıran küçük bir dükkanda mütevazi bir radyo ustası o. Fuat Usta… İlginç bir mesleği var o’nun; Lambalı radyo tamirciliği… Türkiye’de belki daha önce kimsenin duymadığı, belki de duydukları halde kimsenin görmediği ve muhtemelen genç kuşağın hiç bilmediği fakat tarihi açıdan çok önemli bir meslek. Zamanında televizyon ve internet yokken dünyadaki tüm tarihi olaylara tanıklık eden ve bu olayları aynı anda dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insana ulaştıran fedakar kutuların mütevazi ustası, Fuat Usta. Kendisini ve mesleğini biraz da kendi sözleriyle dinleyelim: “Adım Fuat Arabacı. Ama Fuat Usta derler. İzmir doğumluyum, 53 yaşındayım. Bu mesleğin evveliyatı var benim için. Yaklaşık otuz beş senedir bu işi yapıyorum. Radyo, televizyon, pikapi video ve vcd gibi cihazlarla ilgileniyorum. Bir nevi onların doktoruyum.  Günümüzde televizyon, video, vcd tamirciliği artık öldü gibi bu meslekte. Bu nedenle ben de bir dönüşüm yaptım, yaklaşık on beş sene öncesine dayanıyor bu değişim. Artık burada bu işle uğraşıyorum. Lambalı radyolar benim bir nevi öteki yaşamım artık…”

 

“BU MESLEĞİ YAPAN ÇOK AZ KİŞİ KALDI”

Fuat Usta bu mesleği bugün yapanların sayısının çok az olduğunu söylüyor. İzmir’de bu mesleği yapan birkaç kişinin olduğunu söyleyen Fuat Usta, “İzmir’de bu işi ciddi yapanların sayısı çok az. Belki bir kaç kişi. Onlardan biri de benim işte. İstanbul’da bir kişinin bu işi yaptığını biliyorum. Yine aynı şekilde Ankara’da da bir iki kişi yapıyor diye duymuştum. Onun dışında Türkiye’nin diğer şehirlerinde bu mesleği yapan pek kişi var mı bilmiyorum ama olduğunu tahmin ediyorum. Meslek eski ve arızalı lambalı radyoları alıp onarmak, cilalamak ve güncel olarak günümüz FM radyosuna uyarlayıp ilk günkü gibi dinç bir hale getirmek üzerine kurulu. Dükkanımdaki radyolar aşağı yukarı seksen, doksan yaşlarında. Tabii aralarında kırk beş yaşlarında olanlar da var. Benim görevim ömrünü tamamladığı söylenen bu radyoları tekrar hayata döndürmek” dedi.

 

 

 

“HERŞEYİYLE İLGİLENİYORUZ”

Kendilerine getirilen radyolara yüzeysel bakım yapmadıklarını ve her türlü işlemleriyle ilgilendiklerini de belirten Usta, sözlerine şöyle devam etti: “Bu radyoların her şeyiyle ilgileniyoruz. Sadece yüzeysel bir bakım yapıp geçmiyoruz. Kasasını çok kapsamlı bir tamirden geçiriyoruz. Kasasını yeniden kazıyoruz, temizliyoruz, cilalıyoruz. İçlerinde bulunan orta, kısa ve uzun dalgaları tekrardan çalıştıracak şekilde dizayn ediyoruz. Üstelik bu eski radyolara bir de FM adapte ediyoruz. Yani cihaz artık güncel yayınları da alacak düzeye geliyor. Bu cihazlar böylelikle çok daha kullanışlı ve ilgi çekici bir hale geliyor. Daha sonra bize bu cihazları getiren kişiler evlerine gittiklerinde, radyolarını ilk günkü gibi alıp uzun yıllar boyunca kullanabiliyor. Kim bilir, belki de geçmişin anılarını tekrar tekrar yaşıyor.”

 

TARİHİN TA KENDİSİ

Fuat Usta’nın dükkanındaki en eski radyo 1932 yapımı bir Rc Amerikan Radyosu. Usta’nın söylediğine göre bu radyonun bir benzeri de Mustafa Kemal Atatürk’ün evinde varmış. Elinde o kadar eski radyolar var ki Fuat Usta’nın, birçoğu bir insanın dahi tanıklık edemeyeceği olaylara tanıklık etmiş ve birçok insanın da tanıklık etmesine imkan sağlamış. Savaşları, olayları, sıkı yönetimleri, eylemleri ve hatta bir ülkenin çöküşünü dahi insanlar bu radyolardan dinledi ve öğrendi zamanında. Kısacası tarih bu küçük kutuların içine sandığımızdan çok daha kolay sığdı.

 

“MESLEĞİ MERAKTAN ÖĞRENDİM”

Fuat Usta bu mesleğe başlamasının içindeki meraktan kaynaklandığını söyledi. Bu işe çırak olarak 12-13 yaşlarında girdiğini belirten Arabacı şunları da kaydetti: “Mesleğe doğuştan gelen bir merak duygusuyla başladım. 12-13 yaşlarında çırak olarak girdim bu işe. Bir ustamız vardı, o öğretti bize bu işi. O dönemde bize işin yeni kısmını öğretmişti ustamız. Yani yeni radyoların tamiratını öğretiyordu bize, günümüzde kullandığımız radyoları. Bu eski lambalı radyolara ise tamamen kendi merakım sonucu atıldım.”

 

MÜŞTERİLER GENELDE EĞİTİMLİ KİŞİLER

Hemen her kesimden insanların bu tür eski radyolara merakı olabildiğini belirten Fuat Usta, “Çeşitli kesimlerden insanlar buraya gelebiliyor. Fakat müşterilerimiz genellikle ya üniversite öğrencileri ya da eğitimli kimseler oluyor. Doktorlar, profesörler ve antikacılar buraya sık sık geliyor. Bazen antikacılar buraya gelip arızalı cihazları onartıyorlar. Sonra gidip bu cihazları kendi müşterilerine satıyorlar. Son zamanlarda geçlerde bir pikap furyası da başladı. Onlar da son zamanlarda sık sık dükkanımıza uğrar oldular. Ama dediğim gibi müşterilerimiz genellikle bu işe merakı olan eğitimli kimselerden oluşuyor” dedi.

 

BU MESLEK ASLA ÖLMEYECEK

Lambalı radyo tamirciliğinin radikal bir meslek olmasının geçim konusunda sıkıntı yaratmadığını da sözlerine ekleyen Usta şunları da kaydetti: “Bu meslek geçim için bence zor bir meslek değil. Tamam, belki maddi anlamda kendine anca yetiyor ama bu işi yaparken son derece haz duyuyorsunuz. Çünkü elinize gelen bir cihazı beş dakikada tamir edip göndermiyorsunuz. Üzerinde günlerce uğraşıp ona emek harcıyor ve ona bir canlı gibi muamele gösteriyorsunuz. Bu meslek bence bu meslek asla ölmeyecek. Benim yaşadığım duyguları yaşayan her insan bu mesleği yaşatacaktır.”

 

“ANILARI CANLANDIRIYORUZ”

Birçok kişinin buraya geldikten sonra farklı duygular içine girdiğini söyleyen Usta, şunları da vurguladı: “Buraya gelenler genellikle elli ya da altmış yaşlarında olan insanlar. Yani bir bakıma çocukluklarının anılarını bize getirip tekrar canlandırmamızı istiyorlar. Kim bilir belki onardığımız radyoların tekrar çalıştığını gördüklerinde eski günler akıllarına geliyordur. Tabii buraya gelen gençler de yok değil. Mesela dedesinden, ninesinden ya da bir büyüğünden kalan eski radyoları onarmamız için bize getirenler de var. Anlayacağınız bizim işimiz özetle; anıları canlandırmak.”

Fuat Usta’ya bu işi bırakmayı düşünüp düşünmediğini de sorduk. Zamanı gelince mesleği bırakmayı düşündüğünü belirten Usta, “Mesleği bırakmayı yaştan dolayı bazen düşünüyorum tabii ki. Bırakabilirim belki de. Ömür boyu bu işi yapamam hatta belki birkaç sene sonra bırakabilirim. Tabii biri çıkar gelir bu mesleği merak ettiğini, öğrenmek istediğini söyler… Biz de mesleğin inceliklerini kendisine öğretir öyle bırakırız daha güzel olur” dedi.

 

“RADYO BAMBAŞKA BİR OLAY”

Gelişen teknolojiye rağmen Türkiye’de hala radyo dinlendiğini vurgulayan Usta, “Bence Türkiye’de hala radyo dinleniyor. Mesela ben bütün gün dinliyorum. Çünkü dediğim gibi radyo dinlerken sadece oturup radyoya bakmıyorsunuz. Günlük işlerinizi yaparken aynı zamanda kulağınız radyoda olabilir. Televizyonu bütün gün izlerseniz ona bağlanırsınız. Televizyon sizi kendine resmen nikahlar. Ama radyo bambaşka bir olaydır. Bir yandan radyo dinleyip diğer yandan işlerinize devam edebilirsiniz. Böylece birçok düşüncenin arasında dalıp gidebilirsiniz de. Çünkü radyo dinlerken sadece kulağınız oradadır. Ama televizyon bütün bedeninizi esir alır. Televizyon izlerken bazen kımıldayamazsın bile. Bence radyonun yerini hiçbir şey alamaz. Pikap da güzeldir. Pikaptan aldığınız o sesin tınısını hiçbir şeyde duyamazsınız. Size çok farklı tatlar yaşatır. Fakat pikabı da sürekli doyurmak zorundasınız. Sizden sürekli plak ister. Ama radyoda durum çok farklı” dedi.

“HALK BİZİ ARASIN BULSUN”

Vatandaşların çoğunun kendilerinden haberdar olmadığını söyleyen Fuat Usta, “İnsanların çoğu bizim gibi ustaların var olup olmadığını bilmiyor. Bence bizi arayıp bulsunlar. Çünkü eminim ki evlerinin bir köşesinde mutlaka onarılmayı bekleyen arızalı cihazları vardır. Getirsinler bize onları; onaralım, cilalayalım, güncel hale getirelim ve ilk günkü gibi kendilerine sunalım. Emin olsunlar bu dediğim şeyler çok makul bir fiyata gerçekleşiyor. Önemli olan insanlarımızın bu tür ustalardan haberdar olması ve bu cihazları onarmamız için bize getirmesi. Önemli olan bu” dedi.

 

“USTALAR ÖLDÜĞÜNDE RADYOLARDA ÖLECEK”

Bu işle uğraşan birkaç usta kaldığını ve onların da ölmesi durumunda radyoların da ömrünü tamamlayacağını söyleyen Usta, şunları da kaydetti: “Bu işle uğraşan usta sayısı çok az. Yarın öbür gün bu ustalar da öldüğünde, bu işle uğraşan kimse kalmadığında eminim ki radyolar da ömrünü tamamlayacak. Ama bu işle uğraşan yeni insanlar çıktığı sürece bu meslek asla ölmeyecek. Çünkü zaten çok az kişi yapıyor bu işi ve şu an bile bu işi yapacak ustalara ihtiyaç varken ilerleyen zamanlarda usta sayısı daha da düştüğünde yeni ustalara ihtiyaç da aynı oranda artacak. Gençlere tavsiyem bu işe merak salsınlar. Emin olsunlar ki bu iş son derece zevk alacakları bir iş. Bu mesleğin de geleceği onlar. Ameliyatlık bir hasta doktor olmazsa ölür. İşte radyolarda eğer usta yoksa zamanı geldiğinde ölecek.”

 

“RADYONUN BİR RUHU VAR”

Radyoların ömrünü doldurması sonrasında yerine hiçbir şeyin konulamayacağını da sözlerine ekleyen Usta: “Radyolar temizlenmezse, bakımı yapılmazsa, onarılmazsa çürüyüp gidecekler. Sadece fotoğraflarda kalacaklar ve ‘bir zamanlar bizde de vardı’ gibi cümlelerin mahzun kahramanları olacaklar. Radyolar çiçekten farksızdır. Çiçekleri koklarsın, ona su verirsin, onunla yeri gelince konuşursun ve karşılığında sana yüzünü nasıl açar? İşte tıpkı bunun gibidir radyolar da. Bence onların da bir ruhu var. Onları beslemek, onlara gülmek, onlarla dertleşmek lazım. Cansız bir canlıdır radyo” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.